Hamza Dağ bildirinin 'saat' detayına dikkat çekti! 'Türkiye'nin hamleleri demek ki birilerini rahatsız etmiş'

104 emekli amiralin yayınladığı bildiriye tepkiler peş peşe geldi. CNN Türk ekranında bildiriye sert tepki gösteren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, şunları söyledi:
''Bildirinin yayınlandığı saat ve içerik noktasında eski alışkanlıkların devam ettiğini görüyoruz. Eskiden değişimler söz konusu olduğunda birileri düğmeye basmaya çalıştı. 15 Temmuz'da darbe yapanlara karşı milletimizi gereken cevabı verdi. Emekli amiraller ve söyledikleri ifadelere bakılacak olursa kabul edilebilecek ifadeler olmadığını söyleyebiliriz. Emekli, eski Türkiye özlemi olan kişilerin açıkçası yapmış olduğu bir bildiri.. Burhan Altıntop tarzı bir komedi, insanların gülüp geçtikleri obje haline dönmüştür. CHP'nin tavrı, CHP burada amalarla bunu meşrulaştırma noktasına gitmiştir. İlk etapta tepki vermeden sessiz kalmayı yeğleseler de daha çok meşrulaştırma içinde olduklarını görüyoruz.

Şu anda Montrö anlaşması ile alakalı çalışma olduğunu hiç kimse duymadı. Bu anlaşmaların tamamı ülkemizin menfaatleri doğrultusunda taraf olan ülkelerle oturulup her zaman müzakereler yapılabilir

Başsavcılığın bir suç unsuru olduğu kanaatinde ki soruşturma açmıştır. Bu konu gündemimizin ana maddelerinden biri olacaktır.

YİNE GECE YARISI BİLDİRİSİ

Bildirinin zamanlaması, yine gece yarısı bildirisi... Hem mavi vatanda, hem Azerbaycan'da, Libya'da önemli kazanımlar elde etmiş, emekli olmadan önce muvazzaf askerken mavi vatanla ilgili konum ortaya koymamış kişilerin donanmanın en güçlü olduğu zamanda... Uluslararası boyutu olduğunu da düşünüyorum

Bildiriyi çok da dikkate alıyoruz değil. Muvazzaflar tarafından bildirilere muhatap olmuş bir iktidarız. Zamanı ve dönemi itibari ile baktığımızda yaptığımız dış politikadaki hamlelerin birilerini ciddi anlamda rahatsız ettiğini, eylemlerini devam ettireceklerini gösteriyor.

AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan’ın CNN TÜRK ekranlarındaki açıklamalarından satır başları ise şu şekilde:

Geçmişte yaşadığımız anlayışı nüksettirmeye çalışan bir açıklama. Bunların arkasında kim var, bağlantıları da tespit edilmeli. Yargı ve hukuk adına milletimiz adına hesabı sorulmalı.

Türkiye’nin egemenlik hakları neyi gerektiriyorsa, hükümet ve yargı yapmalıdır.

Dünya yeni strateji ticari alanlarla mücadele ederken, milletimizden kabul görmüş, Cumhurbaşkanımızın 2010’da müjdesini vermiş olduğu bir projedir. Seçimlerde zaferler ile bu noktaya gelinmiştir. Milletimizin desteklediği projedir, eski cuntacı anlayışın ortaya çıkması kabul edilebilir değildir. Demokratik hukuk devleti teamülleri ile takip edilerek hesabı sorulacaktır. Adli, idari, siyasi alanlarda mücadelemizi sürdürmek zorundayız.

Tarih boyunca, darbe girişimleri işbirlikçiler ile yapılmıştır. 15 Temmuz darbe girişiminde bile tankların açılarak bazı siyasetçilere yol verildiğini gördük. Milletimiz bunlara bakıyor, hesabını sürerken, sandıkta hesabını soracaktır diye inanıyoruz.

Yaptığımız soruşturma 104 personelle kalmamalı içeride bağlantılı oldukları varsa onlar da dahil edilmeli. Hesabı yargı önünde idari makamlar önünde sorulmalı.

CNN Türk'te canlı yayında bildiriyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Avni Özgürel de bildiriye sadece AK Parti değil tüm partilerin karşı çıkması gerektiğini söyledi.

Özgürel, şunları söyledi:
''Gece yarısı açıklanan bir bildiri bu. 2 gün içinde Türkiye ile ilgili AB zirvesinin olduğu bir dönemdeyiz. Herhalde birilerine bir şeyler söylemek istiyorlar. Türkiye'de öteden beri ''Genelkurmay'ın ışıkları yanıyor'' gibi başlıklara, bu tür imalara alışık çevreler herhalde bu tür açıklamalardan memnun olmuşlardır diye düşünüyorum. Bu bildirinin demokrasi ile hukuk düzeni ile bağdaşır tarafı yok. Bütün bunlara bakıldığında o değerli üniformayı yıllarca taşımış insanlara yakıştıramadım. Bu bildiriye sadece AK Parti değil diğer siyasi partilerin de tepki göstermesini bekliyordum. Sadece AK Parti değil, CHP, MHP, SP'nin tepki göstermesini düşünmüştüm. Belki de ilerleyen saatlerde tavır sergilenecektir. Topyekün karşı tavırla göğüslenmesi gerekir.

ŞENTOP'UN 'DÜŞÜNCE AÇIKLAMASI BAŞKA BİR ŞEY DARBE ÇAĞRISI BAŞKA BİR ŞEY' AÇIKLAMASI

Türkiye'nin yaşadığı 60 yıllık dönem var. Hepsi böylesi imalarla, tehditlerle ortaya çıkmış. Türkiye'de darbe heveslisi her zaman olmuştur. Geçiştirilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Herkesin duyarlı olması gerektiği kanaatindeyim. Bildiri birilerine mesaj veriyor. Daha geçen gün Yunanistan'da Yunanistan Genelkurmay Başkanı ile ortak açıklama yapıldı, 'En büyük tehdit Türkiye'dir' dedi. Bir bakıyorsunuz ki oturup bildiri yayınlıyorlar. Hepsinin arkasında bir takım başka hevesler var. Bunları organize edenler de var. Onu tetikleyen, yüreklendiren... Darbe bildirisi gibi...

KANAL İSTANBUL DA BİLDİRİDE

Elimize hazır bildiri kalem almışken şunu da ekleyelim diye düşünmüşler. Bu bakımdan işin böyle tirajıkomik bir tarafı da var.

104 EMEKLİ AMİRALE SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Bu soruşturma umarım ki imzalayanlar belli, bir de bu bildiriyi hazırlayanlar var. Arkada az sayıda 3-4 kişinin bulunduğunu düşünüyorum. Hangi saiklerle hazırladıklarını öğrenmiş oluruz hiç değilse...

BİLDİRİDE CÜBBE GİYMİŞ BİR AMİRALİN FOTOĞRAFINA DA DOKUNDURMA VAR

Mehmet Sarı isimli amiral 1980'lerin ortasında Deniz Lisesi'ni bitirmiş, buradaki iktidarla falan alakası olmayan... Sanki mevcut iktidarı sorumlu tutmak gibi hevesin içindeler. Elbet ortaya çıkar. Bu insanlar ilk defa TSK içine sızmadılar ki. Belki değil hala da TSK bünyesinde FETÖ operasyonları devam ediyor.. Bir takım insanların FETÖ huzurunda kılıç kuşandığı falan... Bunları mevcut iktidarın tavrıymış gibi ortaya çıkarmanın yakışmadığını düşünüyorum.

''BÖYLE BİR BİLDİRİYE İMZA ATANLAR TARİHE NASIL GEÇECEKLER''

Stratejist Murat Yılmaz da bildiriyle ilgili ''Bu bildiriye imza atanlar tarihe nasıl geçecekler bir düşünsünler'' ifadelerini kullandı. Bildiriyle ilgili canlı yayında açıklama yapan Yılmaz, şunları söyledi:
''Türk tarihinde çok büyük altüst oluşlar yaşandı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü atlattı Türkiye.. Bunu Türk milleti engelledi. Bütün bu hal içinde Yenikapı'daki mitingden itibaren Sayın Cumhurbaşkanı bunun orduya tesiri olmaması için orduya sahip çıktı. Orduyu moral olarak yüksek tuttu. Dış güçler ABD, Fransa başta olmak üzere bu mücadele sırasında ne yazık ki TSK'nın eski mensupları o çevrelerin takdir edeceği bir açıklama yaptı. Bu çevreler sık sık şunu söylerler, amaçları sık sık siyasi istikrarı eleştirmektir. Bir kısmı yasama, yürütmenin soruşturması lazım. Bu kişileri bir araya getiren nedir, irtibatları nedir? İstiklal Savaşı sırasında böyle bir bildiriyi hazırlayan tarihe nasıl geçerdi? Bu bildiriye imza atanlar tarihe nasıl geçecekler bir düşünsünler. Oturup toplanıyorlar, sonra böyle bir bildiriyi yazıyorlar. Allah akıl izan versin. Bizim böyle bir subay sınıfını yetiştirmiş olmamız gerçekten Türk milleti ve devleti adına üzüntü verici.''