Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 2002 00:00
Karadeniz'e, 1980 yılında Kuzey Amerika kıyılarından, gemilerin balast suları ile gelen ve hamsinin besin kaynağı plaktonlarla beslendiği için hamsi varlığını tehdit eden''Mnemiopsis Leidyi'' adı verilen canlının, yine aynı yöntemle Karadeniz'e gelen ''Beroe'' isimli başka bir canlı tarafından kontrol altına alınması hamsi populasyonunu arttırdı.Sinop Su Ürünleri Fakültesi Deniz Biyolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Bat, Mnemiopsis Leidyi'nin denizanasına benzeyen ve hamsinin besin kaynakları ile beslendiği için hamsi popülasyonunu ciddi şekilde tehdit eden bir canlı olduğunu söyledi. Doç. Dr. Bat, araştırmacılar, ekolojik dengeyi bozan bu canlıdan nasıl kurtulunabileceğini düşünürken, yine gemilerin balast suları ileKaradeniz'e gelen ve bu canlı ile beslenen ''Beroe Ovata'' isimli canlı tarafından hamsi katili Mnemiopsis Leidyi'nin tüketilmeye başlandığını belirtti. Mnemiopsis Leidyi'nin Karadeniz'i istilası sonucu sadece hamsinin değil başka türlerin de etkilendiğini ifade eden Doç. Dr. Bat,
balık stoklarının 1993 yılında 600 bin tondan 100 bin tona düştüğünü, hamsi avının ise 1988'de 295 bin ton iken 1990 yılında 66 bin tona gerilediÄŸini söyledi.     HAMSÄ°NÄ°N Ä°MDADINA YETÄ°ÅžTÄ°Â Â Â Â Mnemiopsis Leidyi'nin verdiÄŸi zarar ve bu türü kontrol altında tutabilmek için çözüm yolları düşünülürken, 1997 yılında Mnemiopsis'indoÄŸal düşmanlarından ve bir baÅŸka taraklı denizanası türü olan Beroe'nin Karadeniz'e ikinci bir misafir olarak geldiÄŸini anlatan Doç.Dr. Bat, bu türün 1999 yazı sonunda bütün Karadeniz'i kaplamasıyla ekolojide yeni bir deÄŸiÅŸim sürecine girildiÄŸini vurguladı. Doç. Dr. Bat, Karadeniz'de yürütülen çalışmalar sonucunda Beroe'nin, Mnemiopsis popülasyonunun biyokütlesinin yüzde 26'sını tüketebildiÄŸinin ortaya konulduÄŸunu kaydetti. Karadeniz ekosistemi için tehlikeli boyutlara kadar gelen yabancıtürlerin istilasının ÅŸimdilik tehlike olmaktan çıktığını dile getiren Doç. Dr. Bat, Türkiye ve Karadeniz'e komÅŸu diÄŸer ülkelerde yürütülen çalışmalarla, Karadeniz ekosisteminin geniÅŸ ölçekte ve mevsimsel olarak incelendiÄŸini anlattı. Doç. Dr. Bat, Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler tarafından NATO desteÄŸiyle yürütülen ''Beroe Ovata'nın Karadeniz ekolojisine etkisi'' ile ilgili bir proje çalışması, geçen yıl ve bu yaz Rus bilim adamlarının Sinop'a gelmesi ile gerçekleÅŸtirildiÄŸini ve halen devam ettiÄŸini bildirerek, ''Elde edilecek sonuçlarla Karadeniz'in biyo-ekolojik yapısı ile balıkçılığın nasıl etkileneceÄŸi ve hangi önlemlerin alınabileceÄŸi tespit edilecektir'' dedi. Büyüklüğü en çok 100-120 mm olan Mnemiopsis Leidyi, zooplanktonlar, balık yumurtaları ve larvalar üzerinden besleniyor. Bucanlı, bir günde kendi vücut ağırlığının 10 katı miktarda beslenebiliyor.     Son günlerde artan hamsi bolluÄŸunun, balıkçıların ve vatandaÅŸların yüzünü güldürdüğünü hatırlatan Doç. Dr. Bat, bu bereketin ardında önemli bir tesadüf yattığını belirterek, ''Hamsinin azalmasındaki en önemli etken olan Mnemiopsis Leidyi'nin düşmanı olan Beroe'nin gemilerin balats suları ile gelerek, bu türü kontrol altına alması Karadeniz için büyük ÅŸanstı'' diye konuÅŸtu. Doç. Dr. Bat, Beroe'nin dışında balık bereketinin ardındaki bir diÄŸer gerçeÄŸin ise balıkçıların eskiye göre daha bilinçli avlanmaları ve av yasaklarına uymaları olduÄŸunu kaydetti. Â
button