Hamlet değil Hasan Ağa

İstanbul Büyükşehir Belediyesi aylık bir sanat bülteni yayınlıyor uzun bir süredir. Belediye’nin bütün sanat etkinliklerini gün gün, saat saat duyuran bir rehber bu. Önümde ekim ayının bülteni var. Seminerler ve söyleşilerle başlayıp, konserler, çocuk oyunları, sergiler ve İstanbul’un çeşitli bölgelerindeki kültür merkezlerinin etkinliklerine yer veren bir program sunuyor.
Tiyatrolar bölümü dikkatimi çekti. “Yanlış mı görüyorum?” diye evirip çevirip bir kez daha baktım. Üç tane oyunun tanıtımı ve o oyunların gösterim bilgileri var. Adları; ‘Hasan Ağa’nın Karısı’, ‘Harput’ta Bir Amerikalı’ ve ‘Bir Adam Yaratmak’.
Nasıl yani diye düşündüm: İstanbul Belediyesi’ne bağlı ve adını taşıyan ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Şehir Tiyatroları’nın (İBBŞT) bu bültene girecek hiç mi oyunu yok?
İnternet sitesine girdim. Ekim ayına ait okuduğum bültende yer alan cümle aynen şöyle: “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Ekim ayının 2. haftasında biri yeni, 17 oyunla seyircinin karşısına çıkıyor.”
Yanıldığımı sanmıyorum, daha önce aylık bültenlere de Şehir Tiyatroları’nın oyun bilgileri giriyordu.
Bu durum gösteriyor ki, Büyükşehir Belediyesi kendine ait tiyatroları gerçekten gözden çıkarmış.
Onun yerine kafasındaki yapıyı da aynen koymuş. Rehberde yer alan üç oyun, düşünülen yeni modelin ilk provası. Yine belediyeye bağlı Kültür A.Ş. ihale yaparak oyun siparişi alıyor ve bunları sahneliyor. Bu üç oyun size yeni dönemde Şehir Tiyatroları’nın repertuarıyla ilgili ipucu verecektir: “Hamlet değil Hasan Ağa’nın Karısı.”
Yine aynı bültende yer olan çocuk oyunlarına baktım. Şehir Tiyatroları’nda pek çok çocuk oyunu sahnelenirken yine onlardan hiçbiri bu listeye alınmamış.
Bütün bunlar gösteriyor ki, Şehir Tiyatroları ‘dönülmez akşamın ufkuna’ çoktan girmiş arkadaşlar.
Bu arada büyük ya da küçükler için sahnelenen yeni oyunların nasıl bir ihale sürecinden geçerek repertuara alındığını bilen varsa bana anlatsın.

Mo Yan’a kızıl darı tarlası Pamuk’a masumiyet cezası

Çin hükümeti Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan Mo Yan’ın yaşadığı kente 107 milyon dolar yatırım yapacakmış. Öykülerini yazdığı Gaomi’de ‘Mo Yan Kültürel Deneyim Bölgesi’ kurulacak ve bu bölgede Mo’nun eserlerine ilişkin müzenin yanı sıra ‘Kızıl Darı Tarlaları’ yapıtı onuruna, kızıl darı ekimine geri dönülecekmiş. Orhan Pamuk, Nobel Ödülü’nü aldığında ne olmuştu? İstanbul 2010 Ajansı Masumiyet Müzesi’ne para vermek istemiş ama ‘aşırı hassas’ arkadaşların muhalefeti yüzünden parayı iade etmek zorunda kalmıştı.