Hamilelikte batıl inançlar

Güncelleme Tarihi:

Hamilelikte batıl inançlar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2001 13:56

Hamilelik ve doğuma ilişkin batıl inançlar, günümüzde de devam ediyor. Hamile kadının karnı 'sivri' olursa ya da 'tatlılara' aşererse erkek, karnı 'yuvarlak' ise veya 'ekşili ve acılı' yiyeceklere aşeriyorsa kız çocuk doğuracağına inanılıyor.

Haberin Devamı

'www.bebek.com' adlı siteden derlediÄŸi bilgilere göre, halk arasında, "hamilenin karnı yuvarlak olursa kız, sivri olursa erkek çocuk doÄŸurur" ÅŸeklindeki inanç "en yaygın inançlar" arasında yer alırken, kadının hamileliÄŸi sırasında baktığı, yediÄŸi, içtiÄŸi ve yaptıkları ile doÄŸacak bebek arasında gizemli bir baÄŸ kuruluyor.Â

"Bebeğin anne karnında ilk kıpırdadığı an kadın kime bakarsa  doğuracağı bebeğin ona benzeyeceği" inancı da oldukça yaygın. Böylece annenin, hamilelik döneminde bebeğinin güzel, çirkin, iyi huylu, inatçı gibi özellikleri kazanmasında aracı rolü olduğuna inanılıyor.

Hamilenin yedikleriyle iliÅŸkilendirilen durumlar da söz konusu. Özellikle aÅŸerme döneminde doÄŸacak çocuÄŸun cinsiyetini belirleyeceÄŸineinanılan yiyecekler, ekÅŸi ve tatlı olmak üzere iki gruba ayrılıyor. EkÅŸili, acılı yiyecekler kız, tatlı yiyecekler de erkek bebekle eÅŸ tutuluyor.Â
   Â
TARÄ°HTEKÄ° KOLAY DOÄžUM MUSKALARI
    Â
DoÄŸumun kolay olmasını saÄŸlamak için hala muska ve tılsımlardan medet umulurken, doÄŸum sırasında 'kilit açma', 'örgülü saçları çözme',  'dilenciye sabun verme' gibi adetler de sürüyor.Â

Haberin Devamı

Eski Mısır`da 'hamile kadın bedenli, suaygırı başlı doğum tanrısı' Thoeris`in heykelciğinin, doğuran kadınlara uğur getirdiğine inanılırken, Asur ve Babil`de 'Filistin`in rüzgar cini, rüzgar cinlerinin kralı Hanbi`nin oğlu, korkunç yüzlü, dört kanatlı, kuş ayaklı, hayvan pençeli ve akrep kuyruklu Pazuzzu' heykelciği hamilelerin koruyucusuydu.

Eski İtalya`da, evren, insan, uterus ve fötusu simgeleyen, çok güzel bir şekilde stilize edilmiş bronz muskaya, İskandinavya`da da İsveç`in bereket ve doğum tanrısı Frey`in heykeline inanılırken, heykelcik, dom sırasında boyuna asılıyor ya da avuç içinde tutuluyordu.

Japon kadınları ise kolay doğum yapabilmek için 'Koyasugai' adlı deniz kabuğunu avuçlarında tutarken, 'Koyasugai' Japonca kolay doğumanlamına geliyor. Tarih boyunca, doğudan batıya en yaygın kullanılan doğum muskası Aetites (Kartal Taşı) idi.

Eski Roma`dan beri gelen bir diÄŸer inanış da hamileye kocasının yün kuÅŸağının sarılması. Bu inanış, Anadolu`da halen devam ediyor. Ayrıca, içinde okunmuÅŸ kağıtların olduÄŸu üçgen ÅŸeklinde katlanmış muskalara da rastlanıyor.Â
      Â
FATMA ANA`NIN ELÄ°...
   Â
Tüm dünyada ve Anadolu`da, tarihte ve günümüzde de yaygın olarak  'Fatma Ana`nın Eli' kullanılıyor. Suya atılınca ÅŸiÅŸip açılan, ele benzeyen bir bitki kökü olan 'Fatma Ana`nın Eli', doÄŸum sırasında suya konuyor, ÅŸiÅŸip açıldıkça doÄŸum kanalının da açılacağına inanılıyor.Â

Haberin Devamı

Bu arada 'Azize Margareth kuşakları' ve 'St. Joseph`in 7 Düğümlü İpi' de kolay doğum muskaları arasında yer alıyor. Anadolu`da ayrıca, doğum sırasında 'kilit açma', 'örgülü saçları çözme', 'dilenciye sabun verme' gibi inanışlar da devam ederken, doğum sırasında bebeğin rahimden sökülüp gelmesi için hamileyi sallamak, baş aşağı çevirmek, kollarında tutup sarsmak gibi tehlikeli uygulamalara da rastlanılıyor.
   Â
LOĞUSALIK VE GÖBEK BAĞI

Halk arasında 'LoÄŸusanın mezarı 40 gün açık kalır' sözüne inanılırken, 'nazar' ya da 'göz' deÄŸmesinden korunmak için anne ve bebeÄŸe nazarlık takılıyor, ev tütsülenip loÄŸusaya kurÅŸun dökülüyor.Â

Bu dönemde özenle üstünde durulan konulardan biri ise 40 gün süreyle anne ve çocuğun evden dışarı çıkarılmaması. Bunun yanı sıra aynı günlerde doğum yapmış 2 annenin karşılaşmamasına da özen gösterilir. Karşılaşırlarsa 'kırklarının karışacağına' ve loğusaların kötü etkileneceğine inanılıyor.

Haberin Devamı

LoÄŸusa döneminde anne ve çocuk için en büyük tehlikenin 'albastı' olduÄŸuna inanılırken, bunu önlemek için en yaygın uygulama kadının üzerinde kırmızı renk bulundurmak, loÄŸusa ÅŸerbetinin ve loÄŸusa ÅŸekerinin kırmızı renkli olması ya da annenin başına kırmızı renkli kurdele takılması.Â

Bu arada, halk arasında, doğan bebeğin göbek bağına ilişkin de inanışlar bulunuyor.  Çocuk 'evcil' olsun diye göbek bağı dolap ya da sandık içine saklanırken, 'akıllı' olması için okul bahçesine, 'dindar' ve  'imanlı' olması için de cami bahçesine gömülüyor.

Öte yandan, çocuğa ad verme de Türk aile yaşamında önemli bir gelenek. Bu nedenle 'ad koyma' törenleri yapılıyor. Yeni doğan bir çocuk için 'akika' adı verilen kurban kesilmesi, inanışlar arasında yer alıyor.

Haberin Devamı

Halk arasında çocuÄŸun adı ile toplumsal ve bireysel kiÅŸiliÄŸi arasında gizemli bir baÄŸ olduÄŸuna inanılırken, birtakım adlar, gerek sözlük anlamları, gerekse daha önce o adı taşıyanların kiÅŸiliklerinden dolayısıyla 'kutsal' sayılıyor ve 'yaÅŸatıcı' olduklarına  inanılıyor.Â

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!