Güncelleme Tarihi:
Jerusalem Post gazetesinde, konuyla ilgili olarak Yaakov Lappin imzasıyla yayımlanan analizde, "Gazze'deki Hamas rejiminin Şalit anlaşmasından önemli ölçüde güçlenmiş çıkacağı; Filistin sokaklarında ve Arap-Müslüman dünyasında da desteğini artıracağı" vurgulandı.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, İsrail'in olanca askeri üstünlüğüne rağmen, Hamas'ın "İsrail'i 'eşit bir ortağı gibi' müzakerelere zorlamayı ve çok sayıda teröristin serbest bırakılmasını sağlamayı başardığı" belirtilen analizde, bu Filistinliler'den bazılarının İsrailli sivilleri öldürmekten ömür boyu hapse mahkum oldukları kaydedildi.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'yı sallamaya başlayan gelişmelerden bu yana, İsmail Haniye liderliğindeki Gazze yönetiminin ve Halid Meşal liderliğindeki Şam'daki politbüronun bölgedeki gelişmelere endişeyle baktığı, Gazze'deki halkın da bir gün daha fazla özgürlük talebiyle ortaya çıkacağı korkusunu taşıdıkları görüşü dile getirildi.
"BÜYÜK BİR HALKLA İLİŞKİLER BAŞARISI"
Daha birkaç ay öncesi itibarıyla, İran'ın Hamas'ın uluslararası arenada tek sadık müttefiki ve koruyucusu olduğu da ifade edilen analizde, izolasyon ve iç isyanlardan korkan Hamas'ın, serbest bırakılan otobüsler dolusu siyasi tutuklunun ve yakınlarının coşkulu sevinç sahnelerinin çok büyük bir halkla ilişkiler başarısı olacağını ve baskıların bir bölümünü hafifleteceğini bilerek, Şalit anlaşmasını acilen ileri götürmeye çalıştığı belirtildi.
"Bugün Hamas'ın konumu, sadece Şalit anlaşmasından değil ama büyüyen bölgesel güç Türkiye nedeniyle daha da güçlenmiştir" ifadelerine yer verilen analizde, Türkiye'nin "Hamas davasını kimin daha iyi savunacağı konusunda İran'la rekabet içinde olduğu" görüşü de öne sürüldü.
Analizde, bunlardan daha önemli bir unsur olarak, Hamas'ın "kardeş" kuruluşu olarak adlandırılan Mısır'daki Müslüman Kardeşler örgütünün de yakınlaşmakta olan parlamento seçimlerinde büyük bir kazanç sağlamaya hazırlandığı; bu gelişmenin ise muhtemelen Kahire'yi somut bir şekilde Gazze'ye daha yakınlaştıracağı ifade edildi.
"EL FETİH İÇİN KÖTÜ HABER"
Bütün bunlar Ramallah'taki El Fetih hükümeti için "kötü haberler" olarak nitelendirildiği analizde, Hamas'ın 2006 yılındaki seçimlerde çoğunluğu elde ettiği, bir yıl sonra El Fetih'i silahla Gazze'den çıkarttığı hatırlatılarak, El Fetih'in Batı Şeria'daki hakimiyetinin, muhtemelen gözle görünenden daha zayıf olduğu da kaydedildi.
Hamas ve El Fetih arasında geçen Haziran ayında imzalanan uzlaşma anlaşmasının da, bir çok gözlemci tarafından Filistinliler'in popüler taleplerini yatıştırmak için tasarlanmış bir iyi niyet jesti olarak görüldüğü kaydedilen analizde, "Şalit anlaşmasının Hamas tarafından yeniden 'Filistinliler'in en etkili temsilcisi' olduğu iddiasıyla kullanılacağı"; salıverilen Filistinli tutuklularının görüntülerinin de birçok Filistinli'yi muhtemelen "Hamas'ın haklı olduğuna" ikna edeceği vurgulandı.
"ALMANYA VE TÜRKİYE'NİN YAPAMADIĞINI MISIR YAPTI"
Haaretz gazetesi ise anlaşmanın, son dönemde zayıflayan Hamas için “siyasi kurtuluş” olduğunu belirtirken, “Anlaşma sonucunda Hamas’ın Filistinli topraklardaki prestiji, önümüzdeki günlerde dramatik biçimde güçlenecek” görüşünü öne sürdü.
Abbas’ın Filistin devletinin BM tarafından tanınması için yaptığı hamleden sağladığı kazanımların, takas anlaşması ile gölgeleneceğini savunan Haaretz, buna karşın Hamas’ın da anlaşma kapsamında verdiği bazı tavizlerin eleştirilere yol açacağını öne sürdü.
Gazete, bu çerçevede serbest bırakılacak 203 tutuklunun Gazze’den kovulacağına ve birçok üst düzey tutuklunun cezaevinde kalmayı sürdüreceğine dikkat çekti. “Diğer büyük galip Mısır’dır” diyen Haaretz, şöyle devam etti:
“Alman ve Türk müzakerecilerinin bir anlaşmayı sonuçlandırmaya başaramadığı yerde, (Mısır İstihbarat Başkanı General) Murat Muwafi ve müzakereleri yürüten yardımcısı Mohammed İbrahim’in liderliğindeki Mısırlı istihbarat subayları başarılı oldu. Böylece, Mısır’ın yeni liderliği, hala Ortadoğu’da dramatik bir değişim gerçekleştirebileceğini kanıtlamış oldu.”