Güncelleme Tarihi:
Koç, Sinop’taki olaylarla ilgili, “Hem CHP’nin kurumsal kimliğinden hem CHP’li Sinop Belediye Başkanımızdan açıkça özür dilenmesi gerekmektedir” dediği dakikalarda, tartışmayı başlatan açıklamaların sahibi BDP İstanbul Milletvekili Sırra Süreya Önder ise, TBMM’de yaptığı basın toplantısıyla “şartlı” özür diledi.
KOÇ FOTOĞRAF DAĞITTI
CHP sözcüsü Haluk Koç CHP Genel Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında, Sinop’un Dikmen İlçesi AK Partili Belediye Başkanına ait olduğunu iddia ettiği ve Belediye Başkanını olay yerinde gösteren bazı fotoğrafları basına dağıttı. Koç, “Ey Başbakan, bundan senin önüne getirdikleri kağıt üzerindeki haberlere bir bak, doğruluğunu kanıtla, ondan sonra sağa sola saldır, iftira at. Bunları söylediler, burada kalacak mı olay? Hayır. Grup toplantısında ya da oradaki olaylar sürecinde çeşitli medya organlarına CHP ve CHP’li belediye başkanımızla ilgili açıklama yapanların hem CHP’nin kurumsal kimliğinden hem CHP’li Sinop Belediye Başkanımızdan açıkça özür dilemesi gerekmektedir.”
KANITLAYINCAYA KADAR
Önder de, basın toplantısında, “Bize gösterilen yerel gazetede, Belediye Başkanı’nın, ‘Bunlar barış için gelmiyorlar’ şeklinde bir demecini okuduk. Ancak bu yerel gazeteye ulaşamıyoruz. Yereldeki arkadaşlardan bilgi almaya çalıştığımızda kimi bu demecin Dikme, kimi Gerze belediye başkanlarına ait olduğunu söylüyor. Bu nedenle başkan hakkındaki iddiamızı geri alıyor, özür diliyorum. Kanıtladığımızda tekrar gündeme getireceğiz” dedi.
CHP ÖRGÜTLERİ İMASI
Önder, “CHP’nin, bu soruna sessiz kalışını, Çorum, Trakya’da CHP il örgütleri, yöneticilerinin HDK toplantılarını karşı hasmane tutumunu biliyoruz. Kamuoyunun linç kısmını değil de bu polemik kısmını tartışmaması için özür diliyor, sözümüzü geri alıyoruz. Devlet, sivil, faşist güçler, lümpenler, gladio bir koalisyon halinde orada bizi linç ettiler. CHP’ye yönelik özel bir buğuzumuz yok” açıklamasını yaptı.
ÖZEL HARP İMASI
Karadeniz gezisine katılan bir diğer BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise “BDP, örgüt kurmaya çalışıyor onun için Karadeniz’e gitmiş değiliz. Gitse ne olur? Herkes, ‘BDP Türkiye partisi olsun, her yere gitsin’ diyor. Fındık meselesi, HES’ler, doğa katliamıyla ilgilenirse, barışın tarafı olursa kötü mü? karşılaştığımız şey halkın hoşnutsuzluğu ve direnişi değil. Psikolojik harekat stratejisinin parçası olarak, bölgeye yerleşen özel harp koalisyonuyla karşı karşıya kaldık” dedi.