Güncelleme Tarihi:
Japonya meclisinin başbakanlığını kabul ettiği Naoto Kan'ın İmparator Akihito tarafından da onaylanmasına an meselesi gözüyle bakılıyor.
Kan eski bir solcu aktivist. Sert tartışma yeteneği, politik faydacılığı, çabuk öfkelenmesi ve bürokratlarla ağız kavgalarına girmeye meyilli olmasıyla tanınan Kan, basının “uzaylı” lakabını taktığı eski Başbakan Yukio Hatoyama’ya göre Japon kamuoyunda daha saygın bir isim.
Yeni başbakan, öfkeli çıkışları nedeniyle “Ira-Kan” veya “Irritable (sinirli) Kan” olarak tanınıyor. Kan ayrıca Hatoyama ile beraber kurduğu partide öne çıkan duruşu ve halka yakın görüşleriyle biliniyor.
63 yaşındaki Kan, 1990’larda sağlık bakanlığı yaptığı dönemde ortaya çıkardığı HIV virüslü kan ürünleri skandalıyla ün kazandı. Kan 1996'da sağlık bakanı olduktan sonra, 1980'li yıllarda ülkedeki hemofili hastalarına yurtdışından ithal edilen HIV'li kanların verildiğini ortaya çıkarmıştı.
Selefi Hatoyama ve çok sayıda Japon milletvekilinin aksine, Kan, Japonya’nın politik hanedanlarından birine mensup değil. Parlamentoya girebilmek için dört kez girişimde bulunan Kan 1980’de düzenlediği seçim kampanyasıyla bu amacını gerçekleştirmiş oldu.
EKONOMİK KRİZLE BOĞUŞTU
1970’lerde öne çıkan bir aktivist olan Kan, barış, çevre konuları ve kadın hakları için düzenlenen gösterilere katılan saygın bir aktivist olarak tanındı.
Bir araya getirdiği Sosyal Demokrat Parti dağılan Kan, 1996’da Hatoyama ile birlikte Japonya Demokrat Partisi’ni kurdu. Geçtiğimiz yıl iktidara gelen JDP, yarım asırdan fazladır süren tek partili muhafazakâr yönetimine son verdi. Kan yeni hükümette başbakan yardımcısı oldu.
Kendisine yeni Ulusal Strateji Bürosu’nun başkanlığı görevi verilen Kan, burada seçim kampanyasında verilen söz gereği politikacılara gücünü geri kazandırmak için bürokratlarla kavgaya tutuştu.
Ocak ayında ise ekonomi uzmanı olmadığını kabul etmesine rağmen ekonomi bakanlığı görevine getirilen Kan bir keresinde, Nobel ödüllü Paul Samuelson’ın kitaplarını anlamakta zorlandığı esprisini yaptı.
Ekonomi bakanı olduğundan beri yenin değerinin düşürülmesini öneren ve deflasyonla savaşan Kan, İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan en kötü ekonomik krizi aşabilmek için Japonya Merkez Bankası’na daha fazla çaba göstermesi adına baskı yaptı.
Yunanistan’da yaşanan ekonomik krize dikkat çeken Kan, mali önlemleri devreye soktu ve GSYİH’nin neredeyse yüzde 200’üne denk gelen kamu açığı balonunu küçültmek için vergileri artırdı.
Siyasi açıdan, Kan Irak’a asker gönderilmesine karşı çıktı ancak, İkinci Dünya Savaşı sonrası barışçı anayasanın rolünü kısıtladığı ordunun daha büyük bir rol alması gerektiğini savundu.
ASIL AMACI POLİTİKA DEĞİLDİ
Kan, Japonya’nın Honşu Adası’nın batısında kalan Yamaguçi bölgesindeki Ube şehrinde bir fabrika yöneticisinin oğlu olarak doğdu. Büyük prestije sahip Tokyo Üniversitesi’nin teknoloji bölümünden 1970 yılında mezun olan Kan, ünlü Mah-jong oyunu için bir zamanlar puan hesaplama cetveli icat etmişti.
Bir röportajında ürettiği prototipi Nintendo ve diğer elektronik üreticileriyle aynı sahaya sokmakta başarısız olduğuna değinen Kan, “Eğer her şey istediğim gibi gitseydi, Bill Gates kadar olmasa da çok zengin biri olabilirdim” demişti.
Kan, “Kimse icadı için ortaya para koymayınca politikacı olduğunu” söylemişti.
Kan’ın siyasi kariyeri hiç kolay olmadı. 2004 yılında yapılan bir incelemede ülke çapındaki emekli maaşlarına katkı paylarını ödemekteki başarısızlığı ortaya çıkınca Japonya Demokrat Partisi (JDP) liderliğini terk etmek zorunda kaldı. Kan, geçmişte aynı nedenden ötürü iktidardaki parti vekillerini suçlamıştı.
Özür dilemek için kafasını kazıtan Kan, Budist elbisesi giydi ve Şikoku Adası’ndaki tapınakları hacı olarak dolaşmaya başladı.
Magazin dergilerinin birinde bir televizyon sunucusuyla otelde yasak ilişki yaşadığının yazılmasıyla, Kan kendini başka bir skandalın içinde buldu. Bu olayın ardından Kan gazetecilere, “Karımdan azar işittim, sizi sersemler!” diye bağırdı.
Ancak Kan hem politik kariyerini, hem de evliliğini kurtarmayı başardı. Kendisine iki erkek evlat veren eşi Nabuko, seçim kampanyalarında başarılı konuşmalar yapan bir ev kadını.