Halkın adamı Erdoğan

Güncelleme Tarihi:

Halkın adamı Erdoğan
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2011 00:00

Time Dergisi, son sayısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı konu aldı.

Haberin Devamı

Dergi, “Türkiye’de Halkın Adamı” başlığıyla yayımladığı Rana Foroohar imzalı yazının girişinde, Başbakan Erdoğan’ın, “Reformcu mu, sert lider mi olacağı” sorusunu sordu. Yazıda, “Eğer Erdoğan, anayasal süreci, öncelikle dini gündemi devreye sokmak ve iktidar tabanını güçlendirmek için kullanırsa, hem Kürtleri hem de laik liberalleri kendinden uzaklaştırır ve Türkiye’nin liberal İslami demokrasi modeli olmasını imkansız kılar” yorumu yer aldı.
3’üncü kez iktidara gelmesi ilahi adalet
Erdoğan’ın, okuduğu bir şiirden dolayı 1999 yılında 10 ay hapse mahkûm edilmesinin ardından son seçimlerde yüzde 50’ye yakın oy toplayarak art arda 3’üncü kez iktidara gelmesi “İlahi adalet” olarak nitelendirildi. Erdoğan’ın, kendi döneminin en popüler ve en başarılı politikacısı, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923’de modern Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmasından bu yana ülkedeki en dönüşümcü lider olarak görüldüğüne işaret edilen yazıda, Başbakan’ın özellikle ekonomik alanda kaydettiği başarıların, partisinin seçim zaferinde belirleyici etken olduğu yorumu yapıldı.
Kazandı ama zorlukları var
Anayasa’nın yenilenmeye ihtiyacı olduğu hususunda ülkede geniş çaplı bir mutabakatın olduğuna değinilerek, “Şu anki Anayasa’nın devleti vatandaşlardan daha çok koruduğu ve büyük bir hevesle modern dünyaya katılmak isteyen bir önceki dönemin güvensiz Türkiye’sini yansıttığı” fikri dile getirildi. “Anayasa’nın yenilenmesinin ise daha fazla ifade özgürlüğüne ve Kürtlerin haklarının korunmasına imkan sağlayacağı” düşüncesine yer verilen yazıda, Erdoğan’a yönelik, “Kürtlere verilen sözlerin yerine getirilmemesi, medeni hakların baskı altına alınması, gazetecilerin tutuklanması, telefon dinlemeleri” gibi eleştirilere dikkat çekilerek, “Tüm bunların, Türklerin, 3’üncü iktidar döneminde AK Parti’den neler bekleyebilecekleri sorularını uyandırdığı” belirtildi. “Erdoğan’ın partisi muazzam bir zafer kazanmış olabilir ama birçok alanda zorluklar beliriyor. Ekonomi hâlâ güçlü olsa da yeniden dengelenmeye ihtiyacı var. İhracat yavaşlamaya başlıyor ve cari açık büyüyor. Ülkede her an kaçabilecek çok miktarda sıcak para var. Erdoğan ve hükümetinin karşı karşıya olduğu zorluklara dair kaygılara rağmen, hem ABD hem de Batı Avrupa’nın, Türkiye’nin, İslam dünyasına bir model vazifesi görebilen, siyasi açıdan kendine güvenli, ekonomik olarak da dinamik, açık bir ülke haline gelmesinden çıkarı var” denildi.
Her şekilde dünyanın gözü üzerinde
Yazıda, “Eğer Erdoğan bu süreci, öncelikle dini bir gündemi devreye sokmak ve kendi iktidar tabanını güçlendirmek için kullanırsa, hem Kürtleri hem de laik liberalleri kendinden uzaklaştırır ve Türkiye’nin liberal İslami demokrasi modeli olmasını imkansız hale getirir. Ama eğer Erdoğan, insan hakları ve bireysel özgürlüklere odaklanabilirse, Türkiye’yi gelişmesinde yeni aşamaya çıkaran kişi olarak hatırlanır. Her şekilde dünyanın gözü onun üzerinde olacak” ifadeleri kullanıldı.
Sıkı Kasımpaşalı dindar Müslüman
Başbakan Erdoğan tanımlanırken de şu ifadelere yer verildi: “57 yaşındaki eski futbol oyuncusu, İstanbul’un sıkı Kasımpaşalısı, dindar bir Müslüman, başörtülü eşe sahip, Anadolu’daki kitleler arasındaki dindarlara hitap eden, hem kentsel işçi sınıfında hem de küçük ve orta ölçekli milyonlarca işadamı arasında popüler, bilgili bir ekonomik idareci ve bazılarına göre Türkiye’nin küresel sahnede çok daha büyük ekonomik ve siyasi rol oynamasını isteyen bir reformcu...”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!