Halk ozanı Aşık Veysel anıldı

Aşık Veysel'in Gülhane Parkı'ndaki heykeli önünde ailesince düzenlenen anma töreni, çelenk konulmasının ardından Ulu Önder Atatürk ile başta Aşık Veysel olmak üzere tüm ozanlar için yapılan saygı duruşuyla başladı.

Törenin sunuculuğunu üstlenen İstanbul Üniversitesi Dil Merkezi Türkçe Bölüm Başkanı Mehmet Yalçın Yılmaz, Türk şiirinde Veysel'in 21. yüzyıl için bir çığır olduğunu belirterek, “Aşık Veysel, çağımızın Dede Korkut'u, Yunus'u, Hacı Bektaş'ı ve Mevlana'sı olmuştur. Onun sözlerindeki hikmeti, bizler okullarımızda, üniversitelerimizde, derslerimizde saatlerce işliyoruz” dedi.

Yılmaz, Japonya, Doğu Türkistan ve Gürcistan'dan öğrencilerinin, okudukları Aşık Veysel'in şiirlerinden çok etkilendiklerini ve bu nedenle törene katıldıklarını bildirdi.

Aşık Veysel'in torunu Çiğdem Özer de, Cumhuriyet'in kuruluşunun ulusal kültüre önemli katkılarından birinin de halk şiiri ve aşıklık geleneğinin yeniden kazanılması olduğunu anlatarak, “Kurtuluş Savaşı ile birlikte direniş, zafer ve Atatürk için deyişler söylemeye başlayan halk ozanları, Atatürk ilke ve devrimlerini halka sevdirme ve yayma konusunda üzerlerine düşen görevi gururla yerine getirmişlerdir” diye konuştu.

Dedesinin de dünya olaylarını derin bir olgunluk ve bilgelikle yorumladığını, halk edebiyatına güzel eserler kazandırdığını vurgulayan Özer, “Dedem gerçek bir halk adamı, bir bilge olarak, halkının duygu ve düşüncelerini, toplumsal sorunları şiirlerine konu yapmış, kendi milletinin tercümanı olmuştur” dedi.

Çiğdem Özer, dedesinin Atatürk'ün çağdaşlaşma hareketini yürekten özümsediğini, ilk şiirini 39 yaşında “Türkiye'nin ihyası Hazreti Gazi” mısralarıyla Atatürk için yazdığını dile getirdi.

Aşık Veysel'in, çağın bilgi ve enformasyon çağı olduğunu çok önceden görüp söylediğini, gafletten kurtulmak için de “oku ve okul” dediğini ifade eden Özer, “Bilgi çağı ve evrensel değerler ile bağdaşmayan mezhep kavgalarının yarattığı acı sonuçlara derinden üzülen Aşık Veysel, bu kavgaların son bulması, milletimizin birlik, beraberlik içerisinde yaşaması için şiirler söylemiş, din, dil, ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin insan onurunu ön planda tutmuş ve bu konulara fevkalade hassasiyet göstermiştir” dedi.
                   �
“21. YÜZYIL TÜRKİYESİNE SESLENEN DİZELER”
     �
Özer, dedesinin “Allah birdir, peygamber hak/ Rabbilalemindir mutlak/ Senlik-benlik nedir bırak/ Söyleyeyim geldi sırası/ Kürdü Türkü ve Çerkezi/ Hep ademin oğlu kızı/ Beraberce şehit gazi/ Yanlış var mı ve neresi?/ Kur'an'a bak, İncil'e bak/ Dört kitabın dördü de hak/ Hakir görüp ırk ayırmak/ Hakikatte yüz karası” dizelerini okudu.

Aşık Veysel'in oğlu Bahri Şatıroğlu ise sazıyla, babasının  ölümünden 10 gün önce yazdığı bir şiirinin de aralarında bulunduğu bazı eserlerini seslendirdi.

Törene, Aşık Veysel'in kızı Hayriye Özer, damadı Hüseyin Özer, ”Uzun İnce Bir Yolda Fotoğraflarla Aşık Veysel” adlı kitabı bulunan gazeteci Yücel Yönal'ın da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı.

MEMLEKETİNDE DE ANILDI

Sivas'taki törene Törene Aşık Veysel'in oğlu Amet Şatıroğlu da katıldı.

Aşık Veysel memleketi olan Sivas'ta da anıldı. Sivas Valisi Hasan Canpolat, büyük ozan Aşık Veysel'in toprak dostu, doğa aşığı, birlik ve beraberlik sembolü eserleriyle insanlığın kalbinde sevgi ve barış bıraktığını, bırakmaya da devam edeceğini belirtti.
 
Canpolat, Aşık Veysel'in ölümünün 33. yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajında, Türk Milleti'nin gönlünde önemli yer edinmiş değerli ozan Aşık Veysel'in yaşadığı tüm acılara rağmen umudunu kaybetmeden derdini, sevincini, hasretini 7 yaşında eline aldığı sazıyla yıllarca söylediğini ifade etti.

Aşık Veysel'in halk şiirinin temsilciliğini yaparak Türk halk kültürüne önemli katkılarda bulunduğunu vurgulayan Canpolat, şöyle devam etti: “Aşıklar Diyarı olarak bilinen Sivasımızın yetiştirdiği en önemli ozanlardan biri olan Aşık Veysel, insan ve vatan sevdasını dizelerine yansıtmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılması ve yerine Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu yaşamış, Anadolu insanının, istilaya karşı nasıl tek yumruk olduğunu, Sivas'tan yurda ve dünyaya nasıl seslendiğini bizzat yaşayarak dizelerine yansıtmıştır. Aşık Veysel hemen hemen bütün şiirlerinde insana seslenmiş, günümüzde önemi daha da iyi anlaşılan insan hakları kavramının çiçeklerini o zamanlardan yüreğinde yeşertmiştir. Halk ozanı olmasının yanı sıra topluma ışık tutan aydın kimliğiyle de ön plana çıkmış, dizelerinde sevgiyi, kardeşliği, doğayı, ölümü eşsiz bir üslupla betimlemiştir.”

Eserlerinde birlik, beraberlik ve barış çağrıları yapan ünlü ozanın, birleştirici yönüyle de Türk toplumunda büyük etki bıraktığını belirten Canpolat, şunları kaydetti: "Büyük ozanı ve eserlerini yaşatmak, gelecek kuşakların da tanımasını sağlamak amacıyla önemli bir çaba harcayan Valiliğimizce, Şarkışla ilçesi Sivrialan köyünde bulunan Aşık Veysel Müzesi onarılmış, amfi tiyatro ve galeri eklenmiş, Şarkışla'da Aşık Veysel Kültür Merkezi inşa edilerek, Aşık Veysel Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi kurulmuştur. Ayrıca Sivas Hizmet Vakfı tarafından büyük ozanla ilgili kitap ve eserlerinden oluşan CD yapılmıştır. Ölümünün 33. yıldönümünde saygıyla andığımız büyük ozan Aşık Veysel, toprak dostu, doğa aşığı birlik ve beraberlik sembolü eserleriyle insanlığın kalbinde sevgi ve barış bırakmış, bırakmaya da devam edecektir.”