Güncelleme Tarihi:
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, tutuksuz sanıklar Halis Toprak ve oğlu Ahmet Toprak ile Ertuğrul Kumcuoğlu, Taner Berksoy, Salih Yardımcı, Doğan Sevim, Veysel Bilen, Haydar Serezli, Meral Necmiye Altınok, Zeki Ünal, Ahmet Basgıcılar, Recai Alper Tunga, Yusuf İzzettin Bahadır, Ayşe Hande Güven ve Ömer Özbay katıldı. Davanın diğer tutuksuz sanıkları Ayla Toprak Zengin ve kardeşi Mehmet Toprak, Toper Çağlayan, Fethullah Açıl ve Dinç Erkman ise duruşmaya gelmedi.
Kimlik tespitlerinin ardından duruşmada ifadesi alınan sanık Halis Toprak, 1995 yılında yatırım teşvik belgesi alarak Türkiye'nin çeşitli yerlerinde 23 tane fabrika ve sanayi tesisi kurduğunu söyledi.
Bu yatırımlar kapsamında devletin kendisine 1 milyar doların üzerinde bir para vermesi gerekirken, bunu vermediğini, hatta bunu dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'la da konuştuğunu savunan Toprak, “Bu durumda iki çıkış yolum vardı; ya bu sanayi tesislerini kaldıracaktım ya da bankalardan kredi alarak bunları yürütecektim. İkincisini tercih ettim” dedi.
Toprak, yaptığı yatırımlarla ülkede istihdam yarattığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Şimdi buralardan Japonya'ya, Çin'e, ABD'ye ihracatlar yapılıyor. O gün kişi başına milli geliri 700 dolar olan Bilecik'in bugünkü kişi başına milli geliri 3 bin 500 dolara çıktı. Diğer taraftan Lice'ye yaptığım yatırımlar ve sosyal hizmetler nedeniyle burada huzur ve sükun sağlandı.”
“SUÇUM YATIRIM YAPMAK”
Halis Toprak, devlete milyarlarca dolar vergi ödediğini, bir fabrika eksik yapması durumunda hiç borçlanmayacağını dile getirerek, Toprakbank'ın o dönemde diğer bankalarla karşılaştırıldığında oldukça karlı bir banka olduğunu savundu.
Toprakbank'a el konulduktan sonra, dönemin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Başkanı (BDDK) Engin Akçakoca'nın kendi masasına gelip oturduğunu ifade eden Toprak, bunları anlatırken sesinin titremesine hakim olamadı.
Toprak, “Akçakoca'ya mektup yazdım. (Benim bankamın değeri 10 katrilyon lira ediyor. Kapatmayın) dedim. Olmadı. 6 milyon dolar zararı olan banka hala devam ediyor” diye konuştu.
Şimdiye kadar borçlarının yarıdan fazlasını ödediğini belirten Toprak, “TMSF ile anlaşmak üzereyim. Ayrıntılar üzerinde konuşuyoruz. Bütün borcumu ödeyeceğim” dedi.
Toprak, devletin çeşitli kademelerinde çalıştıktan sonra kendisiyle çalışmaya başlayan kişilerin dava kapsamında yargılanmalarından dolayı üzüntü duyduğunu kaydederek, yurtdışı yasağının da kaldırılmasını istedi.
Sorgusu sırasında, hakimin “Oğlun Mehmet hiç ifade vermemiş, nerede?” diye sorduğu Toprak, sesi titreyerek oğlunun Londra'da okuduğunu, Türkiye'ye gelmesi durumunda geri dönemeyeceğini söyledi.
Daha önce oğlunun mezuniyet törenine gidebilmek için geçici olarak yurtdışına çıkış yasağının kaldırılmasını istediğini anımsatan Toprak, bu yasak kalkmadığı için törene katılamadığını kaydetti.