The British Council desteğiyle 15-19 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilecek Festival'de konser ve kulüp gecelerinin yanı sıra
film gösterimleri, panel gibi yan etkinliklere de yer verilecek.
İngiliz Modern Müzik Festivali-İstanbul modern müziği önemli merkezi İngiltere'yi İstanbul'a taşımayı amaçlayan bir proje. Festival programında rock, caz, electronica gibi farklı türlere yer veriyor.
Çağdaş müziğine ayrılan festivalin ilk gecesi, İngiliz free-caz'ının prestijli isimlerinden Evan Parker'ı ağırlayacak. 'Modern Caz Gecesi' 15 Ocak Salı 21.30'da Babylon'da gerçekleşecek. Kariyerindeki ilk çıkışını, 1967'de, kadrosunda Derek Bailey'i de bulunduran Spontaneus Music Ensemble ile yapan Parker; John Coltrane, Albert Ayler gibi free-caz'ın öncülerinin tekniklerini ve ses deneylerini genişleterek yepyeni bir solo saksofon lisanının yaratıcısı oldu. Parker, festival kapsamında vereceği konserde, elektronik müzikçi Lawrence Casserley ile birlikte tasarladığı Solar Wind adlı projesini yorumlayacak.
17 Ocak Perşembe gecesi 'Electronica Gecesi' ise 21.30 Roxy'de. Mekan modern müziğin son yıllardaki en popüler ve ilerici akımlarından electronica'nın üç önemli ismine sahnesini açacak. Four Tet ve Max Tundra'nın canlı performanslarının yer alacağı gece, Andrea Parker'ın DJ setiyle sona erecek.
Four Tet, post-rock topluluğu Fridge'den tanıdığımız Kieran Hebden'in solo projesi. Four Tet'in müziğinde, hip-hop'un sample mantığı önemli bir yer tutuyor. Hebden, programlanmış ritimler ve ses sample'larını, gitar, keyboard gibi canlı çalınan seslerle biraraya getirerek modern olduğu kadar sıcak ve melankolik bir müzik ortaya koyuyor.
Warp ve Domino'dan yayımladığı plaklarla dikati çeken Max Tundra (Ben Jacobs) birçok müzik kritiğince 'ses teroristi' olarak tanımlanıyor. Sürekli artıp alçalan ritimler, alışılmadık samplelar (örneğin bir parçasında Nokia cep telefonu sinyali kullanmıştı), eklektizme yenik düşmeden oluşturulmuş, caz, rock, hip-hop gibi farklı türleri içeren ses kolajları Max Tundra şarkılarının en belirgin özellikleri.
Klasik müzik eğitimi almış bir çelist ve vokalist olan Andrea Parker ise 90'ların başından itibaren müzik yeteneklerini elektronik müzik sahasında kullanmaya başladı ve kısa sürede kendine özgü bir sound yaratarak, bu alanda ayrıcalıklı bir yer edindi. Parker'ı keşfeden ise Mo' Wax şirketi oldu ve sanatçının iki EP'sini yayımladı: Melodious Think ve Rocking Chair. Parker DJ setlerinde electro, hip-hop, break-beat gibi türlere yer veriyor.
Festivalin 'Club Sounds' isimli etkinliğiyse 18 Ocak Cuma 00.00'de 7th House'da gerçekleşecek. Gecede house ve tech-house'un İngiltere'deki iki önemli temsilcisi Colin Dale ve Terry Francis sahne alacaklar.
Colin Dale, müzik kariyerine başladığı 1987 yılından bugüne, İngiliz dans müziğinin gelişiminde öncü bir rol oynadı. Colin Dale özellikle elektronik müzikte yepyeni bir akım olan tech-house'un ortaya çıkışında ve yayılmasında en etkili isim oldu. Dünyanın en aranılan DJ'lerinden biri olmasının yanı sıra kendi plak şirketi olan Abstrak Dance'dan yayımladığı albümlerle başta Muzik, Ministry ve DJ Magazine olmak üzere hemen hemen tüm önemli elektronik müzik dergilerinde adından övgüyle söz ettirdi.
Terry Francis ise kariyerine Brighton'ın ünlü klübü Sterns'de, Colin Dale, Mr. C gibi isimlerin yanında çalarak başladı. Setlerinde house ve techno'yu mükemmel bir şekilde kaynaştıran Francis, büyük kulüplerde çalmanın yanı sıra kendisi birçok konsept yaratak klüplere bu geceleri taşıdı.
Festival kapsamında Bilgi Üniversitesi Kuştepe Salonu'nda orijinal dillerinde ücretsiz olarak film gösterimleri de gerçekleştirilecek. Franc Roddam'ın yönettiği Quadrophenia 16 Ocak Çarşamba 19.30'da, Julian Temple'ın yönettiği The Great Rock'n'Roll Swindle 18 Ocak Cuma 19.30'da izlenebilir.
Ayrıca Festival'a katılacak sanatçılarından Four Tet (Kieran Hebden) 17 Ocak Perşembe günü saat 15.30'da Akademi İstanbul'da bir atölye çalışması gerçekleştirecek. Müzikle daha yakından ilgilenenler endüstriyel, new wave, punk, electronica gibi türlerin ele alındığı bir paneli de izleyebiliriler. Cumhuriyet Gazetesi müzik yazarı Murat Beşer yönettiği ve Alper Maral, Halil Turhanlı ve Murat Abbas'ın katıldığı panel 15 Ocak Salı 17.00'de Akademi İstanbul'da.
İzmir’deki ritim duygusu: AbarjazzAbarjazz (FBP-tr) grubu çok ilginç aletlerle müzik yapıyor. Efes Convention Center'daki yılbaşı partisinde 15 dakika konser veren grup 200 litrelik turşu bidonları, mirigandam, darbuka, bendir, tef ve 900 yıllık geçmişi olan Hint tablası gibi çalgılarla yaptıkları müzik 4 bin kişiyi eğlendirdi.
Tolga Şenergüç, Tonguç Gökalp, Karahan Kadirman ve Berkant Çakıcı'dan oluşan Abarjazz (FBP-tr) grubunun kurulması yaklaşık 10 yıllık bir süreci kapsıyor. Abarjazz Türkiye'deki sayılı Hint tablası sanatçılarından biri olan Berkant'ın altı ay önce gruba katılmasıyla oluşumunu tamamladı.
Grubun kurucu üyesi Tolga Şenergüç, grubun hikayesini şöyle anlatıyor:
‘‘Berkant'ın Hisarönü'nde bir işletmesi var, önünden üç senedir geçerim, içinden yayılan müzik hep dikkatimi çekerdi, içeriye bakardım. Üç sene sonra Ergin adlı neyzen bir arkadaşım, ‘Hint tablası çalan biri var' dedi. Türkiye'de, İzmir'in göbeğinde, çarşının içinde Hint tablası çalan biri var ve ben onu tanımıyorum! Yarı şok geçirdim. Aldım Erkin'i Berkant'ın dükkanına gittim ve sarıldım herife. Bayağı uykusuz gecelerden sonra Hint tablasını getirdi ve tanıştırdı, zaten kendisiyle feci bir dostluğumuz oldu. Çok fazla enerji çıktı o dostluktan.’’
Altı ay önce perküsyon grubu olarak değil, acid jazz, etnik elektronik tarzında kurulan Abarjazz, kitleye ulaşamadığı için ticari işletmeler gözünde cazibesini kaybetti. Sonra değişik bir şeyler ararken ‘‘bidonlara çarptıklarını’’ belirten Abarjazz üyeleri, ‘‘Herkesin elinden ritim geliyor, evde zaten ritim çalışıyoruz, böyle değişik bir konsept kurmaya karar verdik. Adına da Abarjazz dedik. Amacımız, Abarjazz'ın bir dernek olması, bir perküsyon kulübü olması. Dört kişiyiz yarın belki 100 kişi olacağız. İnsan olan, ritim atabilen herkes Abarjazz üyesi olacak’’ diyor. Grup üyeleri, ‘‘Neden bidon?’’ sorusun da şöyle yanıtlıyor,
‘‘Konvansiyonel bir ses ararken aklımıza varil geldi. Zaten evde hepimiz çöp kovalarımızı çalıyoruz. Bidon veya variller kapakları açılıp içleri su doldurularak tonlanıyor. İçine konan suyun oranına göre değişik ton veriyor. Mikrofonlandığı zaman doğal bir efekt oluyor. Buna insanların kulakları zaten aşina. Bunları herkes çalıyor. Biz sadece sistematik hale getirip düzenliyoruz. Sırada masa diye bir alet var. Bunu henüz tam açıklamıyoruz, sürpriz. Dört kişi başına geçip, insanların yerinde duramayacağı bir müzik yapacağız.’’
12 Ocak’ta Tarlabaşı Bulvarı üzerinde 'Underground' ismiyle yeniden açılacak olan (eski ismi Kazablanka) Gate Production'in event merkezi Oliver Klein ve Namito'yu ağırlayacak. 1995 yılında kendi çalışmalarını yayımlamaya başlayan Oliver Klein Almanya'nın ve dünyanın ünlü kulüplerinin yanı sıra 'Mayday' ve 'Love Parade' gibi büyük festivallerde çaldı. Klein Almanya'nın progressive sound'unu en iyi temsil eden DJ olarak bilinmektedir. Müziğe olan tutkusunu 1989 yılında Berlin'deki 'Far Out' kulübünde DJ'liğe başladığında fark eden Namito ise Temmuz 2000'den itibaren Berlin'in en ateşli kulübü olan Sternradio'da en iyi progressive ve tribal setlerin çalındığı gecelerin resident DJ'i. Namito'nun olağandışı DJ tekniklerinin ünlenmesi, Lisa Loud, James Holden, Darren Pearce, Humate, Olive Klein, Timo Maas gibi isimlerle beraber çalmasını sağladı.
Elektronik müziğin Fransa dolaylarında en önemli temsilcileri sayılan Paul, Spike, Miss Anacor, Jack de Marseille, Renaud Campana, Didier Reggi, David Caretta, Gérald Pernice, DJ Oil, Jerk House Connection'ın desteğiyle Fred Berthet ve Yann Gida tarafından kurulan BIOMIX bugüne kadar kendi bölgesi ve Avrupa dolaylarında birçok büyüklü küçüklü rave ve partiye ev sahipliği yapmış etkin bir oluşum. Daha önce Terry Francis, Nigel Hayes, Doc Martin, Ralph Lawson, Funk D'Void gibi isimlerle kolektif çalışmalarda bulunmuş olan BIOMIX kurucularından Yann Gida (Relatif Yann) bu gece French Touch sound'u ile (((godet)))de çalacak.
Sony Ericsson sponsorluğunda düzenlenen 'FG Cable Free 2002' Partisi 12 Ocak'ta Hilton Convention Center'da. Cable Free Party 2002'de Silver Planet Records'un en önemli isimlerinden Chris Comer, Dave Conway ve James Holden ile FG'nin uluslararası ismi Yunus yer alacak. Albümleri Seb Fontaine, Pete Thong, John Digweed gibi isimlerin setlerinde yer alan üçlünün en genci olan James Holden, genç yaşına rağmen progressive'in en iyilerinden biri olarak kabul ediliyor. 'King of Spin' olarak da bilinen Chris Comer ise Robbie Williams, Light House Family gibi isimlerin yanı sıra Judge Jules'a yaptığı remixlerle tanınıyor. Ayrıca John Digweed'in radyo programının ise birçok kez guest DJ'liğini yapmış. Partinin indirimli biletleri Biletix noktalarından temin edilebilir. İndirimli bilet:12.000.000 Kapıda: 15.000.000 Info Line: 0212 283 50 50
etkinlik takvimi İkinci albümü ve hit şarkısı ‘‘Depresyondayım’’ ile büyük sükse yapan Göksel'in ilk konseri Rock House Cafe'de. Bu akşam saat 22.30'da gerçekleşecek konserin bilet fiyatı 10 milyon TL ve bu fiyata bir adet içki dahil. Biletler Rock House Shop ve Biletix'den temin edilebilir.
HAFTANIN LİSTESİ1-6 Ocak arası İngiltere'nin top ten dans single'ları
1 Body Rock Shimon&Andy C
2 Gotta Get Thru This Danile Bedingfield
3 I Don't Wanna Lose My Way Dreamcatcher
4 Ugly Bubba Sparxxx
5 On The Move Barthezz
6 Will I? Ian Van Dahl
7 Let Me Clear My Throat Too Many MC's Public Domain
8 Family Affair Mary J. Blige
9 Where's Your Head at Basemant Jaxx
10 Be Free Live Element