Güncelleme Tarihi:
Alevi Bektaşi Federasyonu üyeleri, TTK Başkanı Halaçoğlu'nun, Kayseri'de düzenlenen bir sempozyumda yaptığı konuşmaya ilişkin olarak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyusunda bulundu.
Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Dernekleri Genel Merkezi, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Merkezi ve Alevi Bektaşi Federasyonu adına ortak hazırlanan suç duyurusu dilekçesinde, Halaçoğlu'nun, Kayseri'de düzenlenen geleneksel Dadaloğlu şenlikleri kapsamında düzenlenen sempozyumda ve basına yansıyan açıklamalarda, “Pek çok Kürt dediğimiz insan aslında Türkmen asıllıdır. Bugün Kürt olarak bilinen hatta hatta Alevi Kürt olarak bilinen insanlar maalesef Ermeni'den dönmedir” şeklinde sözler sarf ettiği savunuldu.
Dilekçede, Halaçoğlu'nun, “gerek akademik unvanı, gerekse Atatürk'ün emir ve isteği ile 1930'lu yıllarda kurulmuş ve vasiyeti ile mirasından pay alan bir kurumun başında olmanın getirdiği tarihsel bilinç ve sorumlulukla hareket etmesi zorunlu bulunan bir kişi olduğu” belirtildi. Tarihsel konularda araştırma yapan kişilerin, araştırmalarında tarafsızlık ilkesi üzerinden bilimsel verilere dayanarak konuşması gerektiği ifade edilen dilekçede, “Dolayısıyla her söyleminde taşıdığı hukuki misyonu bilip, onun gereği olarak bilim, gerçeklik, tarafsız olma ilkeleriyle yoğrularak ortaya çıkan bilimsel verileri paylaşması bu görevin bir gereğidir” denildi.
“TAMAMEN İDEOLOJİK BİR DEĞERLENDİRME”
Suç duyurusu dilekçesinde, şunlar kaydedildi:
“Ne yazık ki söz konusu açıklamada, Anadolu'nun kültürel, inançsal ve dinsel zenginliklerini inkar ve tek tipleştirme çabası vardır. Bilimsel gerçek ve ahlakla hiçbir alakası olmayan açıklama, tamamen ideolojik bir değerlendirme olup, hakaret ile din ve ırk ayrımı içermekte, bu haliyle de toplumda hezeyan yaratarak kamu barışına karşı suç işlemiş bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında ayrım yapmak, nifak sokmak anayasal bir suçtur. Alevi ve Kürt vatandaşları aşağılayan, yok sayan bu açıklamayı masumane ve bilinçsizce sözler olarak algılayıp yok saymak maalesef mümkün olamamıştır.
Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 'Kamu Barışına Karşı Suçlar' bölümünde, 'Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama' başlığı altında düzenlenen 216. maddesinde, 'halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimin aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimsenin cezalandırılacağı” açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Yine Türkiye Cumhuriyeti tarafından onaylanan 'Her Türlü Irk Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasına Dair Uluslararası Sözleşme' hükümlerine göre de açıkça suç işlenmiş bulunmaktadır. Toplumda ön yargı oluşturmaya matuf bu açıklamasıyla halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimi diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçu işleyen sanığın, cezalandırılması için soruşturma açılması başvurusunda bulunmak zorunda kalınmıştır.”
Dilekçede, Halaçoğlu'nun, “Irk ayrımcılığı yapmak, halkın bir kesimini diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek suretiyle kamu barışına karşı suç işlemek ve hakaret” suçlarından cezalandırılması talep edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Halaçoğlu'nun, suç duyurusu dilekçesine konu olan sözleri, Kayseri'de söylediği gerekçesiyle “yetkisizlik” kararı verdi. Suç duyurusu dilekçesi, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.