Güncelleme Tarihi:
Sendika kuran, ancak kurdukları sendikayı bir türlü devlete tescil ettiremeyen hakimler, sonuçta çareyi kendi kendileri hakkında suç duyurusunda bulunmakta buldular.
Her şey, 2011 yılında bir grup hakimin Yargı-Sen adıyla bir sendika kurmaları ile başladı.
Sendika kuruluş dilekçesi, Ankara Valiliği'ne teslim edildi. Ancak Valilik, "hakimler sendika kuramaz. Bu mevcut yasalara aykırı. Bu kuruluş dilekçesini geri alın" dedi. Hakimler, sendika kurmaktan vazgeçmeyince, Valilik de Sendika hakkında kapatma davası açtı.
Mahkeme, Valiliği haklı buldu. Mahkeme kararında, "Yargıçlar mevcut yasalar uyarınca meslek odaklı sendika kuramaz" denildi. Ancak aynı mahkeme kararda, hakimlerin "iş kolu odaklı sendika kurabilecekleri" de hükme bağlandı. Dava Yargıtay'a taşındı. Yargıtay da, alt mahkemenin kararını olduğu gibi onayladı.
KONU ULUSLARARASI ÇALIŞMA ÖRGÜTÜNE KADAR GİTTİ
Ancak hakimler de, bu kararı uluslararası düzeye taşıdılar. Mahkemenin kararını Uluslararası Çalışma Örgütü'ne (ILO) şikayet ettiler. ILO hakimlerin başvurusunu haklı buldu, "hakimlerin de sendika kurabileceğini" karara bağladı ve Türkiye'ye de mevcut yasalarını hakimlerin de sendika kurmalarının önünü açacak şekilde düzeltmesi için süre verdi.
İKİNCİ SENDİKAYI KURDULAR
Sendika kurmakta ısrarlı olan hakimler, 16 Kasım 2012 tarihinde bu kez ikinci sendikayı kurdular. Ancak bu ikinci kuruluş çalışması da maceralı oldu;
Önce Ankara Valiliği, "başvuru dilekçesini alamayız" dedi. Ancak hakimlerin ısrarları sonucunda, teslim edilen sendika kuruluş dilekçesi Valilikçe kabul edildi. Bunun üzerine hakimler, sendika kuruluşuna ilişkin belgeleri vermek üzere Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gitti. Bu kez de, Emniyet Müdürlüğü, "talimat var, belgelerinizi teslim alamayız" yanıtını verdi. Ancak hakimler, "emniyetin belgeleri kabul etmeme yetkisi olamayacağı" konusunda ısrarlı oldu ve belgeleri Emniyet'e teslim etti.
BELGELER, "İADELİ TAAHHÜTLÜ" GERİ GÖNDERİLDİ
Belgeleri yoğun ısrar sonucu kabul eden Emniyet, daha sonra bunları "iadeli-taahhütlü" olarak Sendika Başkanı olarak görülen Ömer Faruk Eminağaoğlu'na gönderdi. Çankırı'da hakimlik görevinde bulunan Eminağaoğlu, "ben güvenlik gerekçesiyle, içinde ne olduğunu bilmediğim belgeleri alamam" dedi ve kendisine posta yoluyla gönderilen sendika kuruluş belgelerini emniyet genel müdürlüğüne açmadan iade etti.
Belgelerini "teslim etmiş" olmanın rahatlığıyla Yargıçlar Sendikası üyeleri, 12 Mayıs'ta Genel Kurul yaptılar, yeni yönetimlerini seçtiler, bunu duyurdular.
Yargıçlar Sendikası üyesi hakimler, sendika olmanın son aşamasını da gerçekleştirmek için Çalışma Bakanlığı'na başvurdular. Üyelerden aidat toplayabilmek için bir dosya numarasına ihtiyaç duyan Sendika için, Çalışma Bakanlığı'ndan dosya numarası istediler. Üstelik bu taleplerini bizzat randevu alarak görüştükleri Çalışma Bakanı Faruk Çelik'e ilettiler.
ÇALIŞMA BAKANI ÇELİK: BİZ ÖRGÜTLENMEDEN YANAYIZ
Hürriyet'e süreç konusunda bilgi veren Yargıçlar Sendikası Genel Sekreteri Mustafa Karadağ, Bakan Çelik'in görüşmede kendilerini son derece iyi karşıladığını, yaptığı konuşmada kendisinin "herkesin örgütlenmesinden yana olduğunu" söylediğini anlattı. Karadağ, "Bakan Çelik bize, "biz örgütlenmeden yanayız. Hatta bu konuda bakanlık olarak sendikalardan bile ileriyiz. Bazen örgütlenme konusunda sendikalarla bile mücadele ettiğimiz oluyor" mesajı verdi.
Ancak Bakan Çelik'in bu mesajlarına rağmen, Yargıçlar Sendikası'na bir türlü, üyelerinden aidat toplamasına olanak sağlayacak dosya numarası verilmedi.
İki gün önce yeniden Bakanlığı aradıklarını, ancak muhatap bulmakta zorluk çektiklerini, en sonunda bir daire başkanına ulaştıklarını anlatan Sendika Genel Sekreteri Karadağ, "ancak görüştüğümüz bakanlık yetkilisi de bize dosya numarası başvurumuzun kabul edilmeyeceğini şifahen söyledi" dedi.
GEZİ OLAYLARI SIRASINDA İÇİŞLERİ BAKANI'YLA GÖRÜŞTÜLER
Sendikalaşma süreci karmakarışık hal alan Yargıçlar Sendikası, Gezi olayları sırasında da aktifti. Ankara'da Gezi olaylarının en yoğunlaştığı günlerde, sendika üyeleri Ankara Emniyet Müdürüne ulaşmaya çalıştı. Emniyet Müdürü ile görüşemediler ama, kendilerini İçişleri Bakanı Muammer Güler kabul etti. 2 Haziran günü, "Yargıçlar Sendikası yönetimi" olarak, İçişleri Bakanı Güler ile görüşme yaptılar.
VE SON ÇARE: SUÇ DUYURUSU
"MADEM ÇALIŞTIRMIYORSUNUZ, BARİ KAPATIN..."
Yargıçlar Sendikası, kurulma macerası sürerken, bir yandan da faaliyetlerine devam etti. Üyelerinin yaşadığı sorunlar hakkında açıklamalar yaptı, Valilik ve Emniyeti eleştiren basın açıklamalarında bulundu, hatta Gezi olaylarına bile müdahil oldu.
Ancak bir türlü sendikanın "resmen açılmasını" devlete kabul ettiremeyen hakimler, bu kez son hamleyi yaptılar; Sendika üyesi hakimler, kendi kendilerini yargıya ihbar ettiler.
Genel Sekreter Mustafa Karadağ, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği dilekçede, resmen açılmasına bir türlü olanak sağlanmayan sendikanın, bu duruma rağmen faaliyetlerde bulunduğunu bildirdi. Sendikanın "resmen açılmasına izin verilmediği" için de, zaman içinde yapılan tüm bu faaliyetlerin "kanunsuz" olduğunu vurgulayan Karadağ, suç duyurusunda şöyle dedi:
"kanun dışı kurulduğu Ankara Valiliği ve Çalışma Bakanlığının başta da belirtildiği gibi “ileri demokratik bir ruh ve bilinç” ile tespit ettiği üzere Yargıçlar Sendikası kanun dışı bir örgüt olarak kurulmuş olmasına ve faaliyet göstermesine karşın kapatılması yönünde bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından ihmali görülen Ankara Valiliği ile Çalışma Bakanlığı yetkilileri hakkında gerekli takibatın yapılması ve Yargıçlar Sendikasının kanun dışı bir örgüt olduğunun tespiti gerekmektedir."
Hakimler böylece hem kendilerini "kanunsuz eylemlerde bulunmaktan" ihbar etmiş, hem de bu "kanun dışı sendikayı kapatmayarak, bu kanunsuz eylemlere göz yuman" Ankara Valiliği ve Çalışma Bakanlığı hakkında suç duyurusunda bulunmuş oldular.
İŞTE SUÇ DUYURUSUNUN TAM METNİ:
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
16 Kasım 2012 tarihinde kuruluş başvurusu ve gerekli evrakı Vali Yardımcısı Mustafa Tapsız havalesiyle Ankara Valiliğine veren Yargıçlar Sendikası 4688 Sayılı Yasanın 6/5. maddesi uyarınca Yargıçlar Sendikası aynı Yasanın 5. Maddesi uyarınca büro, bankacılık ve sigortacılık hizmetleri kolunda faaliyet gösteren hukuken tüzel kişiliği haiz bir sendikadır.
Oysa Yüksek Ankara Valiliği ve Yüksek Çalışma Bakanlığının “ileri demokratik” bir ruh ve bilinç ile kaleme aldığı yazılardan aslında böyle bir sendikanın var olmadığı, tamamıyla kanun dışı kurulduğu anlaşılmaktadır.
Yargıçlar Sendikası Yüksek Valilik ve Yüksek Bakanlığın pek “ileri demokratik” biçimde belirttiği gibi kanuna uygun şekilde kurulmadığı halde sanki kanunluymuş gibi bir de Çankaya İlçe Seçim Kurulunu kandırarak Seçim Kurulunun kararıyla 12 Mayıs 2013 tarihinde Genel Kurul yapmıştır.
Ankara Valiliği yasada yazılı süre içinde sendikanın kapatılması yönünde bir girişimde bulunup dava açmadığı için ne yazık ki kapatılma veya faaliyetine son verilmesi de söz konusu olamayacaktır. Oysa daha önce bu hataya düşmemiş, hemen Yargı-sen’in kapatılması için girişimde bulunmuştu.
Aslında daha önce de Ankara 15. İş Mahkemesi ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi yanıltılmış ve adı geçen mahkemenin 28.07.2011 tarih 242-531, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 21.02.2012 tarih 2011/49782-2012/4945 sayılı kararları ile yargıç ve savcıların sendika kurabilecekleri, kurulmuş sendikalara üye olabilecekleri yönünde karar alınmıştır. Daha sonra işin içine dış odaklar da katılmış ve İLO’nun Türkiye’yi bu kararlar nedeniyle haksız bulması sağlanmıştır.
Neyse ki Yüksek Valilik ve Yüksek Bakanlık Mahkeme ve Yargıtay’ın “yanılgıya” dayalı kararlarına uymama uyanıklığını göstermişler ve Yargıçlar Sendikasını yok saymışlar fakat bazı faaliyetlerine engel olamamışlardır.
Bu arada, her nasılsa Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığından da yargıç ve savcılardan hukuki geçerliliği tartışmalı dahi olsa iptal yönünde bir karar verilinceye kadar üye oldukları sendika aidat kesintisinin yapılabileceğine dair bir mütalaa almışlardır.
Her ne kadar Yüksek Bakanlık 4688 Sayılı Yasanın 6/son maddesi gereğince tutması gereken dosyayı açmayarak bir nebze sağduyulu davransa da Sendikanın kapatılması için Yüksek Valiliğe ihbarda bulunma konusunda ihmalkar davranmıştır.
Şimdi; kanun dışı kurulduğu Ankara Valiliği ve Çalışma Bakanlığının başta da belirtildiği gibi “ileri demokratik bir ruh ve bilinç” ile tespit ettiği üzere Yargıçlar Sendikası kanun dışı bir örgüt olarak kurulmuş olmasına ve faaliyet göstermesine karşın kapatılması yönünde bir işlem yapılmadığı anlaşıldığından ihmali görülen Ankara Valiliği ile Çalışma Bakanlığı yetkilileri hakkında gerekli takibatın yapılması ve Yargıçlar Sendikasının kanun dışı bir örgüt olduğunun tespiti gerekmektedir.
Keyfiyet saygı ile takdirlerinize sunulur.