Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2005 00:00
Lodos haftasonlarını rezerve etmiş sanki, yaklaşık son bir-birbuçuk aydır her haftasonu, batı bölgelerimizde lodos yönünden fırtına etkili oluyor.Bu pazar günü de batı bölgelerimizde lodos yönünden fırtına ihtimali var. Yurdun doğusunda sert kış koşulları, gündüz dahi sıfırın altında kalan sıcaklıklar ve kar yağışları görülürken, batıda sıcaklıklar normalleri aşmaya, Marmara’da 17-18, Kıyı Ege ve Akdeniz’de 20 dereceye ulaşmaya başladı. Yurdun doğusunda sert kış koşulları, gündüz dahi sıfırın altında kalan sıcaklıklar ve kar yağışları görülürken, batıda sıcaklıklar normalleri aşmaya, Marmara’da 17-18, Kıyı Ege ve Akdeniz’de 20 dereceye ulaşmaya başladı. Sıcaklıkları yüksek görüp haftasonu açık hava programı yapanlara hemen şunu söylüyoruz; birincisi sabah ve akşam saatlerinde hava hayli serinliyor, ikincisi ise haftasonuna girişle beraber orta ve kuzey bölgelerde aralıklar ile yağış görülecek. Lodos haftasonlarını rezerve etmiş sanki, yaklaşık son bir-birbuçuk aydır her haftasonunda batı bölgelerimizde lodos yönünden fırtına etkili oluyor. Bu pazar günü de batı bölgelerimizde lodos yönünden fırtına ihtimali var. Feribot seferlerinde problemler yaşanabilir, daha önemlisi korbonmonoksit zehirlenmeleri. Yatmadan bir saat önce eğer kullanıyorsanız sobalarınızı muhakkak söndürün, bu uyarı özellikle Bursa çevrelerine. *Elalem ‘Madem küresel ısınmanın önüne geçemiyoruz, bari kendi bölgemizdeki buzulları korumaya alalım’ diyor; buna karşılık biz, öngörülere göre bir kısmı sular altında kalacak (burada meydana gelecek suya karışacak toprağın kaybı büyük problem) kıyılarımız için en azından kağıt üzerinde ne yapıyoruz?Eski yazılarımda küresel ısınma nedeniyle Avrupa’daki (Alpler’deki) birçok kayak merkezinin tesisini 500 ile 1000 m. yukarı taşıma ihtimalinin bulunduğundan ve çalışmalara başlandığından bahsetmiştim. Tesis taşımaya alternatif bir çalışma yine İsviçre Alpler’indeki merkezlerde yapılıyor. Kayak merkezlerinin desteği ile denemeler buzullar üzerine yapılacak. Buzulların bir kısmı yaz ve bahar aylarında güneş ışınlarını geçirmeyecek özel bir köpük ile kaplanacak ve buzullar bu sayede ısıya karşı izole edilmiş olacak. Böylelikle son 15 yıl içerisinde neredeyse yüzde 20’sini kaybeden buzullarda erimenin belki de önüne geçilebilecek. Aslında buzullarla kaplı dağların birçoğu risk altında. Afrika’da kar, buzul, dağ manzarası deyince akla ilk gelen Klimanjero Dağı da kan kaybediyor. Son yüzyıl içerisinde buz ve kar tabakasının yüzde 80’ine yakınını kaybeden dağın zirvelerinde 10-15 yıla kadar kar kalmayacak, eğer ısınma ve bölgedeki tahribat böyle giderse. Geçtiğimiz günlerde Amerika’daki küresel ısınma karşıtı uzmanların görüşünden bahsetmiştim. Bazı uzmanlar erimenin nedeninin ağırlıkla Klimanjero eteklerindeki ormanların yok edilmesi olduğunu belirtiyor. Öyle ya da böyle, doğaya ve atmosfere ne kadar müdahil olursak, o kadar zarar verdiğimizi sonunda görüyoruz. Zaten ormanların yok edilmesi de küresel ısınmayı destekleyen etkenlerden biri. Himalaya buzullarındaki erime de ivme kazanmış durumda. Buzulların bu hızla erimesi, önce ırmakların taşmasına, ardından da bölgenin nem, daha doğrusu genel anlamda iklim yapısı değişeceği için kuraklığın başgöstermesine neden olacak. Seller yeraltı su kaynaklarının maalesef ölümüne neden oluyor. Ardından tatlı su kıtlığı sıkıntı oluşturabilecek. Bu bahsettiğimiz senaryo Çin, Nepal, Hindistan, özellikle Kuzey Hindistan için. Doğada denge sonradan meydana gelse de, bir kere insan eli değmiş, bölge bir daha adam olur mu? Zor, kuraklık kalıcı olacağa benziyor. Buzulların erimesi atmosferik devinimin yanında deniz suyu seviyesinin artışına da neden oluyor. Bu artış neden bu kadar önemli? Çünkü kara-su ilişkisi bire yüz. Yani su seviyesinin bir santim yükselişi yüz santimetreküp kıyı toprağının gitmesi anlamına geliyor.
button