Haftanın Sohbeti

Güncelleme Tarihi:

Haftanın Sohbeti
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2000 00:00

Dursun GÜNDOĞDU
Haberin Devamı

Bakanı nasıl azarladım

Akdeniz Üniversitesi rektörlük seçimlerine hazırlanıyor. Mayıs sonu veya Haziran'da yapılması beklenen seçimlerin ilk resmi adayı da belli oldu; Rektör Prof. Dr. Yaşar Uçar

11 bin öğrencisi olan, yarısı öğretim elemanı 2 bin 400 personeli bulunan üniversitede rektörlük kazanı çoktandır kaynıyordu. Ancak, Profesör Uçar, ‘‘Adayım’’ diyerek kazanın altındaki ateşe ilk odunu atmış oldu... Uçar, ilk kez bu sohbette dillendirdiği adaylığı ile yarışın resmi stardını da verdi. Uçar'ın karşısına Prof. Dr. Necmi Değer'in çıkmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.

18 yıl önce rotosyonla geldiği Akdeniz Üniversitesi'nde basamakları tek tek çıkarak tam 3.5 yıl önce rektörlük koltuğuna oturan Prof. Dr. Uçar, sohbette, bu koltuğa ulaşmadaki zorlu mücadelesini anlattı. Oturduktan sonra yaptıklarını ve bir daha seçilirse yapacaklarını da...

Bir bakanı öğrenci azarlar gibi azarlamasının nedenleri, milletvekillerine, ‘‘Torpil’’ konusundaki öğütleri, politikayla ilgili düşünceleri sohbetimizin konusu oldu.

1

992'deki rektörlük seçimini kazanmanıza rağmen koltuğa oturtulmamıştınız?.. O an tepkiniz ne oldu?

Rakibim sayın Tuncer Karpuzoğlu idi. Bana 77, ona 61 oy çıkmıştı. Dönemin cumhurbaşkanı rahmetli Özal, Karpuzoğlu'nu atadı. Çünkü, o partiye ve kişiye yakınlığı vardı. Hanımının adı papatyalar grubuyla birlikte anılıyordu.

1996'daki seçimi kazandıktan sonra da, ‘Cumhurbaşkanı yine tercih etmeyebilir?’ diye bir korku yaşadınız mı?

Yaşamadım. Ancak şunu diyordum; ‘Bu sefer de aynı şey yapılırsa Antalya ayaklanacak.’ O kadar basit değildi olay.

Önümüzdeki haziran ayında yine rektör seçimi var. Aday olacak mısınız?

Kesin adayım. Çünkü, aday değilim demeye hakkım yok. Beni destekleyen büyük bir kitle var.

RAKİBİNİZ KİM?

Peki, başka aday var mı?

Necmi Hoca'yı (Prof. Dr. Necmi Değer) duyuyorum. Ama, büyük bir çoğunlukla seçilenin ben olacağıma inanıyorum. Yaptıklarım ortada. Öğretim üyeleri de aklı başında değerli kişiler. Çok büyük bir çoğunluğun desteğinin arkamda olduğunu her yerde duyuyorum. Hissediyorum.

Bu seçimde yönetimi de yenileyecek misiniz?

Kabine her seçimde ufak tefek revizyonlara uğrar. Ama yüzde 75-80 ekip aynı devam eder. Yorulanlar, kendiliğinden ayrılanlar olabilir. Ufak çapta evet.

Sizin rektörlüğü bırakıp siyasete atılacağınız yönünde bazı söylentiler çıktı. Böyle bir niyet gerçekten taşıdınız mı?

Bunu söyleyenler herhalde şunu düşünüyorlar; ‘Üniversiteden ayrılmadığı sürece bizim rektörlüğü kazanmamız mümkün değil.’ Onun için beni belediye başkanlığına, milletvekilliğine layık görüyorlar. Onlara da teşekkür ediyorum. Oralara gitsem, o işin de alasını yaparım. Bu ülkenin bilgi birikimimizi limon sıkar gibi sonuna kadar alması, posamızı da öbür dünyaya göndermesi lazım. Zamanı gelirse politikaya da girerim, belediye başkanlığı da yaparım, köyümde muhtar da olurum.

HESAP SORULDU MU?

Karpuzoğlu'ndan hesap soracağınızı söyleyip göreve geldiniz. Verdiğiniz sözü yerine getirebildiniz mi?

Efendim, sayın Karpuzoğlu ne yaptı, ne suç işledi. Ben hakim değilim, savcı değilim. Devletin hakimleri, savcıları, müfettişleri var. YÖK denetleme kurulu üyeleri var. Dünle uğraşarak bir yere gelemezsiniz.

Peki neler yaptınız ?

Demokratikleşme konusunda adım attım. Gelir gelmez öğrenci konseyini kurdum. Başkanlarını seçtiler, üniversite senatosuna sokuyorum. Öğrenciler bize ulaşıyor. İşte, demokratikleşme olayı bu... Bütün fakültelerde dekanları seçimle getirmeye başladık. Yasada böyle bir şey yok. Ama, demokratikleşmede seçim lazım.

SİYASTEÇİ İLGİSİ

Üniversiteyi, Antalya halkına açabildiniz mi?

Üniversiteyi halka devamlı açmaya çalıştım. Ama, bir yere kadar gelebiliyorsunuz. Halkın da istemesi lazım. Bugün çok sayıda sertifika programları, hatta hiç para almadan fakir fukaraya iş bulmak için kurslar açıyoruz. Öğrenci şenliklerini başlattık. Kentte 5 bin kişiyle kaynaşarak şenliklerimizi şehirde yaptık. Gittikçe artan hızla devam ediyor.

Siyasetçilerin üniversiteye yaklaşımı nasıl?

Üniversiteye hiçbir siyaseti sokmam. Üniversite siyaset üstüdür. Siyasi görüşle, siyasi baskıyla bu üniversitede bugüne kadar ne atama yapılmıştır, ne iş yapılmıştır. Yapılmayacaktır da.

Hiç siyasi baskı gelmedi mi?

Rica gelmiş olabilir. Mesela, ‘Bir tanıdığımızla, bir yakınımız üniversitede hoca, buraya alır mısınız?’ gibi ricalar. Ben de, ‘Hayır’ diyorum. O benim işim değil. O ilgili birimin işi.

Yaptığınız ihalelerle ilgili baskı geldi mi?

Hiç gelmedi. Gelmez de. Geldiği an yeri yerinden oynatırım zaten. Basına bildiririm.

Gelmeyeceğinden nasıl emin olabiliyorsunuz?

Bizim milletvekillerimize, ‘Sakın beni iş takibi ve tayin için aramayın. Fırçayı yersiniz’ demişimdir.

FIRÇAYI YEDİ

Hiç fırçaladığınız milletvekili oldu mu?

Çok oldu. Geçen dönem çok olmuştur. Bu dönem pek arayamıyorlar.

Öğrenci fırçalar gibi mi fırçalıyorsunuz?

Öğrenciden daha beter.

Fırça çektiğiniz kişi sizden ne istemişti?

Madem konuyu açtınız geçen dönem yaşanan bir olayı anlatayım. Antalya dışından bir milletvekili aradı. Hatta bakanlık yapmış biri... Bir tanıdığı bir ihalede hakedişi imzalatamadığı için parasını alamamış. Beni arayınca, ‘Bu sizin göreviniz mi?’ diye sordum. Fırçamı çektim. Bizim bağlı olduğumuz kurum, direkt Cumhurbaşkanlığıdır. Biz devletiz. Hükümet ayrı.

Cumhurbaşkanı'ndan istek geliyor mu?

Geliyor tabiİ... Mesela beni arayıp, ‘Yaşar, Akdeniz anemisini çöz’ dedi. Biz de çözmeye başladık.

Öğrenci velilerinden torpil isteyen var mı?

O her zaman olur. Antalyalı olduğum için beni tanıyanlar, ‘Bizim Yaşar’dır bu, arkadaşımızdır böyle bir şey var' diyerek gelirler. Kendi öz yeğenim, spor akademisine sınava girmiştir. Yeğenime, ‘Okul orada, buyur gir sınava’ demişimdir. Girip kazanamamıştır. Akdeniz Üniversitesi'nde torpil olmaz. Ben olduğum sürece olmayacak da. Bilim konuşacak.

GEÇİT EYLEMİ

Üniversitede en büyük eylem üst geçit için öğrencilerin yaptığı eylemdi sanırım?

Yol kesme girişimlerinde haklıydılar. Çünkü, orada çok can kaybı verdik. Ama, üst geçit konusu olumlu bir safhaya girdi. Olmaz ise söz verdiğim gibi eylem yaparım. Buna kimse mani olamaz.

Kafanızda yeni bir proje var mı?

Dünyadan Antalya'ya gelmek isteyen çok bilimadamı var. Ama kent pahalı olduğu için gelemiyorlar. Önümüzdeki 4 yıllık dönem için kafamda en azından birkaç yüz lojman projesi var. Öğretim üyelerinin hafta sonları dinlenebilecekleri deniz kenarında sosyal tesis çalışmalarımız var.

KİM

1943 Antalya doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Antalya'da tamamladı, Ankara Veterinerlik Fakültesi'ne girdi. 1970 yılı sonunda anatomiye asistan olarak başladı, 4 yıl sonra doktorasını verip 2 yıl süreyle kalacağı Berlin'e gitti. Döndükten sonra anatomi doçenti unvanını aldı. 1982'de Ankara Üniversitesi'nden Akdeniz Üniversitesi'ne bir yıllığına doçent olarak rotasyonla geldi. 1985'te Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Bölümü'ne profesör olarak atandı. Burada, sırasıyla Temel Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı ve dekan yardımcılığı yaptı. 1996'da rektör oldu.

KİMDİR

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!