Güncelleme Tarihi:
Şeytan’ın üç ayağı: Çete, başkan, banka
Devleti ayağa kaldıran adam konuştu
Namlunun ucundaki Müteahhit Çiller, Haftanın Sohbeti’ne konuk oldu
FaturasInI kestiler ama
Önce otomobili ardından kendi kurşunlandı. Tetikçi ile karşı karşıya kaldı, şans eseri ölümden döndü. Hakkında ölüm fermanı çıkaranlar, gerekçeli kararını açıkladı. ‘‘Kimse, 'Sahil belediyeler çetelerin elinde. Şeytan Üçgeni, Çete, başkan ve banka arasında kurulmuş' diyemez’’ Maalesef bu sözleri, müteahhit Mehmet Çiller söylemişti.
İkİncİ raund başlıyor
Çİller, kendisini cezaevine sürükleyen, adını,‘‘Devleti arayan adam’’a çıkaran olayları yeniden yaşadı. Trilyonluk rant paylaşımı, çetelerin belediyelere kadar uzanan elleri, bankalardan alınan trilyonlarla ilgili idiaları, Ankara'ya kadar uzandı. Sonunda İçişleri Bakanı Tantan'ın müfettişleri olaya elkoydu. Ve, ikinci raund başladı.
Devleti arayan adam
Müteahhit Mehmet Çiller, adını ‘‘Devleti arayan adam’’a çıkaran olayları yeniden yaşadı.
Silah seslerinin geldiği yöne baktığında, bir kişinin otomobiline ateş ettiğini gördü. Koşarak yanına gidip ateş edene bağırdı: ‘‘Hey, ne yapıyorsun sen?’’
Tetikçi tınmadı bile...Silahını bu kez, göz göze geldiği adamın üzerine doğrulttu. Ve, tetiğe asıldı.
Antalyalı Mehmet Çiller, bu silahlı saldırıdan nasıl kurtulduğunu, bu saldırıya neden maruz kaldığını tüm ayrıltılarıyla anlattı. Bunları antalırken de, kendisini cezaevine sürükleyen ve adını, ‘‘Devleti arayan adam’’a çıkaran olayları yeniden yaşadı.
Finike bölgesindeki çete-belediye-banka üçgeni, peşkeşe seyirci kalanlar ve İçişleri Bakanı Saadettin Tantan'a kadar uzanan olaylar zincirinin tekmili birden bu sohbette. Azzzz sonra değil, hemen şimdi...
Neden okulu bitirince öğretmen olmadınız da müteahhitliği seçtiniz ?
Annem ve babam öğretmendi. Peynir bile bulamadığımız günleri çok iyi biliyorum. Bu yüzden öğretmelik yapmak istemedim. Ev inşaa etmek, insanları yuva sahibi yapmayı hayal ediyordum. İlk inşaatımı 24 yaşında Gölcük'te yaptım.
Depremde yıkıldı mı?
Yıkılmadı. Sapasağlam ayakta. Sıvasında bile birşey yok. Donanma Caddesi'ndeki inşaatı isteyen gidip görebilir. Antalya'ya geldiğimde önce arsa işiyle uğraştım. 4 bin parsel müstakil arsa sattım. Bir kaç yıl önce Finike'nin rant bölgesi olduğunu, daha kolay daire satabileceğimi düşünerek inşaat işine girdim. 250 dairelik bir inşaat işiydi. Fakat bize orada çalışma olanağı vermediler.
Kimler, neden izin vermedi?
Sahilkent Belediye Başkanı Ali Çoban ve çete izin vermedi. Çünkü, benden rüşvet istiyorlardı.
Belediye başkanı sizden direkt rüşvet mi istedi?
Savcılıkta verdiğim ifadede, bu sözlerim aynen var. Daha inşaata başlar başlamaz, dozer gönderip tabelamı yıktırdı. Belediye başkanına gittim. Benden, daha sonradan çetenin beyni olduğunu öğrendiğim İsmail Bayatlı'ya uğramamı istedi. ‘Onunla görüş, bu işlere o bakıyor’ dedi.
RÜŞVET TRAFİĞİ
İsmail Bayatlı belediye görevlisi mi?
Hayır, çetenin başı. Görüntüde beyaz eşya işi yapıyor. Belediyedeki rüşvet trafiğini o yönetiyor. Başkanın isteği üzerine o kişiyle görüştüm. Benden, üç daire ve iki tane çift kabin Mazda istedi.
Niçin istiyormuş?
‘Ruhsat için’ dedi. Başka türlü inşaat yapmanın mümkün olmadığını söyledi. ‘Mutlaka bizi göreceksin’ dedi. Ben de görmedim. Ve, inşata devam ettim. Ama, inşaat mühürlendi. O gün mücadele kararı aldım. Benim bu kararlılığımdan korktular ve ‘Bizimle uğraşma da, ne yaparsan yap’ diyerek ruhsatı verdiler. İkinci binanın temelini attığımda yine aynı senaryo tekrarlandı. Artık ok yaydan çıkmış, iş tetikçi kiralamaya kadar varmıştı.
Sizi öldürecekler miydi?
Antalya'daydım. Bir kişi telefonla arayıp biten dairelerden birini almak istediğini söyleyince Finike'ye gittim. İnşaatı geziyordum. Birinin parktaki arabama ateş ettiğini gördüm. Üç el silah sıktı. Camların özelliği nedeniyle dışarıdan içerisi görünmüyordu. Herhalde beni arabanın içinde zannederek ateş etti. Koşarak yanına gittim. ‘Ne yapıyorsunuz?’ der demez silahı bana doğrulttu. Aramızda üç metre kadar mesafe vardı. Koşarak üzerine atladım, birlikte yere düştük. Tetiği çekmeye çalışıyordu ama tabanca ateş almadı. Aynı filmlerdeki gibi bir olaydı yani... Cebinde çakı varmış, onu çıkarmaya çalıştı. Bu arada, inşaatta çalışanlar yardıma geldi ve adamı Finike Emniyet Müdürlüğü'ne götürdük. Polis, Ankara'dan beni öldürmek için gelen Ramazan Erol adındaki bu kişiyi, jandarmaya 1.5 saat gecikmeyle teslim ettiği için suç ortağı diğer şahıs yakalanamadı. Kendisi de iki ay yatıp çıktı.
Tetikçiyi kim kiralamış?
O ortaya çıkmadı. Bir süre önce Enver Güven adında biri yanıma geldi. Tetikçiyle hapishane arkadaşıymış. Tetikçi ona, ‘Bizi Ali Çoban azmettirdi’ demiş. Enver Güven, bunları bana anlattıktan sonra öldürüldü. Bir kaç gün önceki olay bu... Daha önce yaraladığı bir kişi tarafından öldürülmüş. Çeteyle ilgisi olduğunu sanmıyorum.
Hasyurt Belediye Başkanı Mahmut Esen'in bu olaylarla ilgisi nedir?
Başkan Mahmut Esen, belediyenin işlerini yapmak için şahıs olarak tefecilerden yarım trilyon civarında borç almış. Seçim sonrası tefeciler kendisinden parayı isteyince, bu çete başkana para bulmak için devreye girmiş. Bir kahvehaneye gidip vatandaşlara, ‘Başkan zor durumda. Sizin adınıza bankadan kredi çekip başkanı kurtaracağız’ demişler. Değersiz arazileri ipotek gösterip bizim tahminimize göre 5.5 trilyon civarında kredi çekmişler. Bir kısmını başkana verip geri kalan kısmına el koymuşlar.
Bir banka nasıl olur da, kahvedeki insanlara 5.5 trilyon kredi verir?
Benim yanımda çalışan bir doğramacı vardı. Söz konusu bankadan gidip 300 milyon lira kredi istemişti. Banka müdürü vermedi. Bir ay sonra çete bu doğramacının evraklarını aldı ve ona aynı bankadan 15 milyar liralık kredi çektirdi. Ortada ipotek bile yok.
Çetede kimler var?
Mimar var, banka müdürü var, serbest meslek sahipleri, belediye başkanları, avukat, müteahhitler var.
DAİRE VERDİLER
Geliri bölüşüyorlar mı?
Tabi ki. Bu çetenin içinde bulunan müteahhitler yeni bir kooperatif kuruyorlar. Belediyeye ait park ve yol olan kısımları da dahil ederek inşaata başlıyorlar. İmar değişikliği yapıyorlar. Yaptıkları binaların hepsi ruhsatsız ve tapusuz. Bu arsayı 30 daire karşılığı alıyorlar. Belediyenin park ve yollarını da arsaya dahil ederek 45 daireye çıkarıyorlar. 15 dairesini çete alıyor.
Bu olayların üzerine kimse gitmedi mi?
Savcılığa, Başbakanlık Teftiş Kurulu'na, kaymakamlığa müracaat ettim. Hiçbir sonuç elde edemedim.
Bunun üzerine siz mücadele kararı aldınız öyle mi?
Evet.
Korkmuyor musunuz?
Korkmuyorum. Korkum olsaydı bir seneyi aşkın süredir bu adamlarla uğraşmazdım. Zaten bu durum, beni büyük miktarda maddi kayba da uğrattı. Ancak, sonuna kadar bu işi götüreceğim.
Peki korumanız var mı?
Yok. Koruma talebinde bulunmadım. Silahım da yok. Artık bana birşey yapabileceklerini tahmin etmiyorum. En azından 6 ay, bir sene kadar birşey yapmazlar. Daha sonrası Allah kerim.
KIYAMET KOPTU
Nasıl yani?
Koruma da olsa, kafaya koyduktan sonra bir adamı öldürmek kolay.
Siz kimseden yardım görmeyince konuyu medyaya taşıdınız. Ondan sonra neler oldu?
Kıyamet koptu. Gerçekleri açıklayınca basın yoluyla kamu kurum ve kuruluşlarına hakaretten tutuklandım. 20 gün cezaevinde kaldım.
Cezaevindeyken tehdit aldınız mı?
Almadım. Ancak, bazı kişiler avukatıma, ‘Mehmet Çiller gazetelere tekzip göndersin, içerden çıkartalım’ demişler. Avukatım da, ‘Ben bunu Mehmet Çiller’e teklif edemem. Bir sene de yatsa, söylediklerini tekzip etmez' demiş.
Cezaevinden çıktıktan sonra tehdit aldınız mı?
Telefonla tehdit ediliyorum. Ama, kimin aradığı belli değil.
Son durum nedir?
Hürriyet Akdeniz ve gazeteniz yazarı Yalçın Bayer'in konunun üzerine gitmesiyle İçişleri Bakanlığı olaya el koydu. Ankara'dan müfettiş geldi. Asıl mesele bundan sonra başlıyor. Belediyenin imar dosyaları incelenecek. Banka kredileri kimlere hangi şartlarda verilmiş onlar araştırılacak. Çete ortaya çıkacak.
Sizinde sabıka kaydınız olduğunu öğrendik?
Evet, sabıka kaydım var. 1989 senesinde kefil olduğum çeklerden dolayı sabıka kaydım gözüküyor.
Piyasaya borcunuz var mı?
Tabi var. İnşaat işi yapan herkes gibi benim de bazı borçlarım var. Ama bunlar genelde taahhütler. Mesela imalat yapmışım, tapusunu dağıtamadığım için para alamıyorum. Tapuyu almak için de ruhsat almak gerektiğinden taahhütlerimi yerine getiremiyorum.
Bölge halkının olaylara yaklaşımı nasıl?
Hala, olan bitene inanamıyor. Bu işin biteceğine, çetenin temizleneceğinden emin değiller.
Finike bölgesinde iş yapmaktan pişman oldunuz mu?
Hayır, olmadım. Yine orada iş yapmaya devam edeceğim. Üzüntüm, Finike Belediye Başkanı Nail Dülgeroğlu'nun olaylarla ilgisi olmadığı halde adının geçmesi.
KİM
1955 yılında Burdur'da doğdu. İlk ve ortaokulu Bafra'da okuduktan sonra öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nden edebiyat öğretmeni olarak mezun oldu, ancak mesleğini yapmadı. Ticaretle uğraştı. 1989 yılında geldiği Antalya'da arsa pazarladı, halen müteahhitlik yapıyor. Bir çocuk babası.
KİMDİR