HAFTANIN MUHTELİFLERİ

*

CANIM CANIM...

Hürriyet, eski Şişli Belediye Başkanı, dolandırıcılıktan aranan Gülay (Aslıtürk) Çokay ile ilgili bir haber yaptı. Okur Temsilcisi’ne anne ve babasından gelen mektup şöyleydi:

“Gazetenizde Gülay Çokay’la ilgili haberde şöyle denildi: "Hakkındaki suçlamaların bir bölümünü alt birimlere, özel firmalara ve belediye meclis üyelerine atarak ‘kaçamak yanıtlar veren Gülay Hanım’, sahte fatura ve belge ‘görmediğini’, paravan şirket ‘duymadığını’, usulsüz talimat vermediğini öne sürdü." Bir muhabirin ‘cevapların kaçamak yanıtlar olduğu’ iddiası yargıçları etkilemese bile, Gülay’ın üniversite çağındaki evlatlarını, ebeveyn, akraba ve yakın dostlarını üzmez, kamuyu olumsuz etkilemez mi? Babası İlyas ÇOKAY annesi Naciye ÇOKAY” (Hürriyet, 2 ocak)

Canım canım... Nasıl gözlerim yaşardı biliyor musunuz! Gülay Hanım hakkındaki bu sözlere evlatları, anası babası ve yakın dostları şimdi çok üzülmüştür. Gülay (Aslıtürk) Çokay için insan nasıl dili varır da ‘kaçamak cevap verdi’ der !

*

BİR TÜRK MEDYASI KLASİĞİ

12 AYIN BİRİNCİSİ KANAL D – Kanal D, 2005 yılını A/B Sosyo Ekonomik Statü Tüm Gün’de yüzde 15.0 izleme payı ile lider bitirdi. – Kanal D, Aralık ayını Tüm Kişiler Prime Time’da yüzde 16.8 izleme payı ile birinci olarak bitirdi. (Hürriyet, 2 ocak)

SHOW TV – 2005’te de tarih yazdı. Bizi izlemeye devam edin... – 2005 Tüm Gün Ay Birincilikleri – 2005 Prime Time (20:00 – 22:59) Ay Birincilikleri... (Akşam, 2 ocak)

ATV – Türkiye sanki tek kanallı günlere döndü – Yıllardır esen ATV rüzgarı kasırgaya dönüştü. ATV hemen hemen tüm kategorilerde 2006’ya birinci girdi... (Sabah, 2 ocak)

STAR TV – Dakka bir gol bir – Yılbaşı gecesi birinciliğimizden sonra, 1 Ocak Pazartesi de... (Hürriyet, Kanal D ilanından bir gün sonra yani 3 ocak)

Ne dersiniz, birileri bizi keriz yerine mi koyuyor acep?

*

DEVLET SIRRINA TANIM GELİYOR, diyor Milliyet.

“Şimdiye kadar bir tanımı yapılmayan ‘devlet sırrı’ bir kanun taslağıyla tanımlandı. Taslağın yasalaşmasıyla tüm kamu kuruluşları ‘sır’ diye saklanan bilgileri ayıklayıp kamuoyuna açıklayacak.” (Milliyet, 3 ocak)

Yerinde bir karar! Kavram kargaşasına bir son vermek için... devlet sırları kamuoyuna açıklansın! J

*

BUNLARDA ALLAH KORKUSU VAR

“İçki yasağı tartışmaları sırasında 'kırmızı bölge' ısrarıyla şimşekleri üstüne çeken İstanbul'un Üsküdar Belediye Başkanı Mehmet Çakır, şimdi de ruhsata aykırı binasıyla gündemde. Üsküdar, tapuda Başkan Çakır'ın üzerine kayıtlı arsada kusurlu yaptırdığı binaya göre plan yaptırarak çıkar sağladığı haberiyle çalkalanıyor.” (Akşam, 3 ocak)

*

MADEM Kİ TAVUK ÇOK GÜNDEMDE...

Şakir Süter anlatıyor fıkrayı:

Bahçede dolaşan iki tavuk arasında şöyle bir konuşma geçer:

Biri der ki:

- Patron birkaç tane yeni piliç almış. Senin horoz beyefendi artık onlarla meşgul. Bizim yüzümüze baktığı yok.

Diğeri:

- Orası öyle de komşunun genç horozu hiç de fena değil hani.

- Ne yani? Bu yaştan sonra sokağa mı düşeceğiz?

- Bak! Yumurtadan kesilirsek patron ikimizin de kafasını keser. Ben kelleyi kaptırmaktansa seve seve orospuluk yapmayı tercih ederim!.. (Akşam, 3 ocak)

Tavuğun yumurtlamak için horoza ihtiyacı olmadığını kaç kişi bilir acaba?

*

İŞİNE GELDİĞİ GİBİ...

AB ülkelerinde yapılan anketlerde Türkiye’ye ‘EVET’ diyenlerin oranı % 34’ten 31’e düşerken, ‘HAYIR’ oranı 51’den 55’e çıkmış.

Rahmi Turan bunu bir gazeteciye sormuş, şöyle açıklıyor: “Türkler Avrupa’ya alkol yasağı ve türban gibi meseleleri taşıyıp, çağdaşlıktan ve laiklikten uzak tutumlarıyla bir çok soruna sebep olacaklar diye endişe ediyoruz. Onları aramıza alıp neden başımıza iş açalım?” diye düşünüyormuş Avrupalılar. (Gözcü, 3 ocak)

Alakası yok! Sokaktaki Avrupalı Türkiye’de AKP’nin iktidarda olduğunu, bunların dinci eğilimlerini, türbanı ve içki yasağını yaygınlaşmaya çalıştığını filan bilmez? Acaba 100 Avrupalı’dan kaçı Türkiye’nin nerede olduğunu biliyor daha?

*

GAZETE HABERLERİNİ DİKKATLİ OKURSANIZ ÇOK EĞLENİYOR İNSAN!

Buyrun bir iki örnek:

(1) Fatih’te bir koca, karısıyla ilişkisi olduğundan şüphelendiği sağır dilsiz F.Ü.’yü cep mesajıyla randevuya çağırmış, kavga çıkmış, öldürmüş... Hürriyet’in haberi “... ikili arasında çıkan tartışmada” diyor. Sağır dilsiz adam nasıl ‘tartışmış’ acaba? (Hürriyet, 4 ocak)

(2) Antalya’da sapığın biri dükkâna girip saklanmış, kapanmasını beklemiş, sonra vitrindeki üç mankeni soyup ‘sevişmiş’. Sabah uyurken bulup tutuklamışlar, filan... Zavallının biri belli ki. Haberi yazan arkadaş coşmuş “... vitrindeki 3 cansız kadın mankeni soydu. Kıyafetleri mağaza içerisine fırlatan genç, meme uçlarını ve bacak aralarını ısırdı. 3 cansız mankene zarar veren ve biriyle de mastürbasyon yapan A.B, uyuyup kaldı. (...) Polise haber veren mağaza çalışanları, mankenlere yapılanları görünce dehşete kapıldı. Polis A.B'yi�ifadesini almak üzere Demircikara Polis Merkezi'ne götürdü. Göğüs uçları ve bacak aralarında diş izleri bulunan ve üzerinde meni kalıntıları olan bir cansız manken...” (Hürriyetim, 3 ocak)

(3) İntikamın böylesi görülmedi diyen haber. Spotu şöyle: “Antalya'da 20 yaşındaki D.K., evlenme vaadiyle kendisini kandırıp ilişkiye giren eski sevgilisi 23 yaşında N.G'den intikam almak için üç ay önce evlendiği 18 yaşındaki O.K.'la birlikte hazırladığı intikam planını uyguladı. Bir eve çağrılan N.G.'nin makatına, O. K. ve bir arkadaşı tarafından tek fincanlık küçük cezve sokuldu. Bu işkence, O.K. tarafından baştan sona kameraya kaydedildi.” (Hürriyetim, 3 ocak)

*

YOR FADIR DA BAGDAD STREET DERDİ ONA!

Hürriyet’te bir reklam, İngilizler’e ve Amerikalılar’a hitap ediyor galiba:

BURBERRY SALE

30 % - 50 % OFF

SELECTED MERCHANDISE

NOW ON

Ve altında adres:

BAGDAT STREET 493 ISTANBUL

Hürriyet, 5 ocak

*

YENİ ŞAFAK KAZI NASIL ÇEVİRDİ?

AKP Hükümeti’nin Rusya ile anlaşmayı yenilerken Türkiye’ye milyarlarca dolarlık doğalgaz kazığı attığı ve Bakan’ın ‘Türkiye Avrupa’nın en ucuz doğalgazını kullanıyor’ açıklamasından bir hafta sonra Türkiye’nin Avrupa’nın EN PAHALI gazını kullandığı ortaya çıktı.

AKP’nin gayri resmi yayın organı Yeni Şafak’ın durumu çok üzücüydü. Hem gazetecilik gereği (ki Allah için taraflı ama iyi bir gazete) doğalgaz kazığı haberini vermek istiyorlardı, hem de AKP iktidarını korumak ve kollamak derdindeydiler.

Manşet: İŞTE DOĞALGAZ GERÇEĞİ

Spot: Doğalgaz konusunda ortaya atılan bilgiler gerçeği yansıtmıyor. Gazı, petrole bağlı bir fiyat formülüyle 248 dolara alan Türkiye, Batı Avrupa ülkelerine oranla muhtemel bir krize karşı daha avantajlı... (Yeni Şafak, 5 ocak)

Allah AKP’den razı olsun, meğer muhtemel bir krize karşı avantajlı duruma geçelim diye Avrupa’nın en yüksek fiyatına eyvallah demişler...

*

TÜRKİYE POLİTİKA MI DEĞİŞTİRİYOR?

Uğur’un (ERGAN) Kudüs’ten geçtiği haber “Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, kısa süre önce yeni binasında hizmet vermeye başlayan Kudüs Başkonsoluğu’nun Atatürk büstü önünde bulunan özel defterine yazdığı yazıyla, ‘Filisitin’in başkenti Kudüs’tür’ mesajı verdi” diyordu.

Ramallah’taki Türk Başkonsolosluğu’nu ziyaret eden Gül, Şeref Defteri’ne “Bağımsız Filistin Devleti gerçekleştiğinde bugün başkonsolosluk olarak ziyaret ettiğim bu binayı Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği olarak ziyaret etmek dileğiyle. Abdullah Gül, T. C. Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı” diye yazmış. (Hürriyet, 5 ocak)

Bu çok önemli bir çıkış değil mi? Türkiye’nin dış politikası değişiyor mu?

*

YORUMSUZ

Kımıldayan ne varsa dava açan bir MHP’li avukat var hani İzmir’de...

Orhan Pamuk, Hırant Dink, AP eşbaşkanı Lagendijik... önüne gelene, üstüne vazife olmayan davalar açan bir avukat hani.

Şimdi de Ortodokslar’ın ‘denize haç atma töreni yasaklansın’ diye ortaya çıkmış.

‘Patrik dışındaki din adamları yasak olmasına rağmen törende dini kıyafet giyiyor’ gerekçesiyle. (Vatan, 6 ocak)

*

İZMİRLİ AVUKATLARA BİR HALLER OLDU

Hürriyet’in haberiyde İzmirli avukat Tarcan Ülük, zatürree açıklaması yapan Sağlık Bakanı ile uyarıda bulunanları suçlayan Adalet Bakanı (ve Hükümet Sözcüsü) hakkında görevi ihmal ve halk sağlığını tehlikeye sokmaktan suç duyurusunda bulunmuş. (6 ocak)

İyi etmiş de... bu İzmirli avukatlara bir haller mi oldu son zamanlarda?

*

“DEVLETİN VERDİĞİ PARA SAHTE ÇIKTI” diyordu haber.

Diyarbakır’da 26 kişiye verilen terör tazminatı paralarının sahte olduğu anlaşılmış. (Bugün, 6 ocak)

İster misiniz şimdi haklarında dava açılsın da bu sefer de ‘kalp para’ yüzünden mağdur olsunlar! Gülmeyin burası Türkiye...

*

YÜZSÜZLÜKTE SINIR YOKTUR

Kamuran Zeren’in güzel haberi:

Karneyle lobi mektubu

“Yarıyıl tatiline girecek bazı meslek liselerinde bugün karneye iliştirilmiş olarak, imam hatip dahil meslek liselerine çifte diploma olanağı sağladığı için Başbakan Erdoğan’a teşekkür mektubu örneği dağıtılacak. Organizasyon, okul aile birliklerinin işbirliğiyle yapılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, meslek yanında düz lise diploması da alarak üniversiteye girişte uygulanan farklı katsayı engelini aşma olanağı tanıdığı meslek liseliler arasında, YÖK’ün iptal davası açtığı Açıköğretim Lisesi Yönetmelik değişikliği için teşekkür kampanyası başlatılıyor.

Kampanya çerçevesinde, 1 milyondan fazla meslek liseli, Başbakan’a, "Açıköğretim Lisesi Yönetmeliği’nin verdiği haklar sayesinde düz lise diploması da alarak üniversiteye girişte engel olan katsayı uygulamasını aşmasını sağlayan çalışmaya katkısı" için teşekkür mektubu yazacak. Başta Başbakan olmak üzere Milli Eğitim Bakanı ile lisenin bağlı bulunduğu ilgili genel müdürlüğe gönderilecek "teşekkür mektubu"nun bir örneği, öğrencilere teşekkür edilecek kurumların adres ve bilgileriyle, bugün bazı okullarda karnelerin yanında dağıtılacak.” (Hürriyet, 6 ocak)

Şikayet etmeyin AKP’yi siz seçtiniz. Bu başbakan da bu Milli Eğitim Bakanı da sizin hediyeniz Türkiye’ye...

*

HINCAL ULUÇ’TAN UYARI

Ne vesileyle yazdığı, neye itiraz ettiği ikinci planda, Hıncal Uluç’un Sabah’ın yeni genel yayın yönetmenine bir ‘abi’ olarak yaptığı uyarı çok önemli ve ‘bilgece’ idi. Ayrıca ‘gazetecilik mesleği’ açısından da önemli...

Yeni Altaylı!..

SEVGİLİ Kardeşim Fatih Altaylı'yı bundan böyle daha yakından izlememiz gerekiyor. Çünkü artık sıradan bir köşe yazarı değil. Kartında "Sabah Genel Yayın Müdürü" yazıyor. Yani bu gazetenin politikasını belirleyen en önemli adam.. Yani Fatih, artık 2 değil, 10 düşünüp bir yazmalı.. Çünkü imzasının arkasında sadece kendisi yok artık, Sabah var, ne kadar aksini düşünürse düşünsün. Okur öyle algılar.. Ben de öyle algılarım.. Dünkü iki yazısına itirazım var.. (Sabah, 6 ocak)

*

KEŞKE BAŞBAKAN ‘BENİ APTAL MI ZANNEDİYORSUNUZ!’ DESEYDİ...

Yapan için bu ne haysiyetsizliktir. Ya göz boyamak için, yalakalık olsun diye yapıldığını bile bile ses etmeyenler?

İstanbul 70.Yıl Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin yolu bir buçuk yıldır delik deşikmiş. Önceki gün apar topar asfalt dökülmüş. Niye? Başbakan Hazretleri gelecek diye...

Milliyet, 7 ocak

*

ÖĞRETMENLERE ÇOK AYIP EDİYORUZ!

Melih Aşık bir emekli öğretmenin mektubunu yayınladı.

Geçinebilmek için bir okulda ücretli derse giriyormuş bu emekli öğretmen. Aldığı ders ücreti aylık ortalam 240 lira. Çünkü MEB öğretmenlere ders başına ... 3 lira ödüyormuş. (Milliyet, 7 ocak)

Ne ayıp, ne yazık...

Geçenlerde bir uzman doktora muayeneye gittim, 15-20 dakikalık elle-gözle muayene için... 250 lira ödedim. Koskoca bir prof. Tarife böyle. Diyecek bir şey yok. Bir arkadaşımın çocuğuna özel hoca geliyor eve, matematik dersi veren. Bir saati 100 lira. Bugün temizliğe gelen bir kadının yevmiyesi 40-50 lira (saati 5-6 lira eder).

Çocuklarımızı yetiştirecek tecrübeli bir öğretmen. Saati 3 lira. Sadaka gibi...

*

MECBURİYET CADDESİ

Savaş Ay Van’dan yazdı: “Van’ın en büyük caddesi Cumhuriyet Caddesi. Halk arasında adı Mecburiyet Caddesi. Tek, yegane, alternatifsiz çünkü. İyi bulmuşlar değil mi?” (Sabah, 7 ocak)

Van koca bir şehirdir ve Cumhuriyet Caddesi alternatifsiz değildir.

Oysa Ağrı’nın tek, üzerinde adam gibi dükkanlar olan ve gençlerin piyasa yaptığı caddesinin adı Cumhuriyet Caddesi’dir ve Ağrılı gençler bura Mecburiyet Caddesi derler.

Aynı şekilde Hakkari’nin tek caddesinin adı da Cumhuriyet’tir...

Yani bu espri Anadolu’da çok yaygındır...

*

HINCAL ULUÇ’TAN FIRÇA

Hıncal Uluç’tan bu sefer ATV’ye ve Ali Kırca’ya ciddi bir uyarı:

Reyting, insanlıktan önemli mi?..

“atv haber, Perşembe akşamı açılır açılmaz, bir alt yazı ile bombayı düşürdü.. "Kabe'de facia.. Otel çöktü, 70 ölü var. Türk hacıların durumu nasıl?.. Az sonra.."

..ve tam 25 dakika sonra Ali Kırca bu "Az sonra" haberine girdi nihayet ve dedi ki..

"Ölüler arasında Türk hacı yok!.."

Şimdi Sevgili Ali'ye ve atv Haber Genel Yayın Yönetmenimiz Yılmaz Özdil'e sormak isterim..

Hacca gidenler arasında sizin anneniz, babanız olsaydı mesela ve televizyonu açtığınızda bu satırları okusanız, o 25 dakikanız nasıl geçerdi?.

Hacca binlerce Türk var, ve onların bu ülkede on binler, yüzbinlerle yakını..

Mesele de bu değil mi?.. O yüz binleri, bu alt yazı ile, haber bülteninin sonuna dek ekran başında tutup, reyting yapmak!..

Olur mu?..”

Sabah, 7 ocak

*

AKILLARINA CAMİDEN İMAMDAN BAŞKA ÇARE GELMİYOR

Sonunda TC Hükümeti’nin Başbakanı da kuş gribi krizine müdahale etti:

“Vatandaşların bilinçlenmesi çok önemli. Konu Cuma hutbelerinde vatandaşlara anlatılacak...” (Hürriyet, 7 ocak)

Aklı hutbesiz, namazsız, ulemasız bir çözüm almıyor ki...