HAFTANIN MAGAZİNİMSİLERİ

1 trilyon kazanan çeyrek biletlerden biri de Çorlu’da satılmış. Seyyar Bayi Bayram “Benden bilet alan kişi bana bir daire alsın, fazla bir şey istemiyorum” demiş. (Bugün, 2 ocak)

Daha ne isteyecekti acaba?

*

GÖKÇE’Yİ SİZDEN KİM KURTARACAK?

Akkaya’nın Gökçe köyü sakinleri, yılbaşı tatilini geçirmeye gelen Başbakan’a ricacı olmuşlar: Gökçe’nin % 70’i SİT alanına dahil, ev yapamıyoruz, bizi kurtar... (Milliyet, 2 ocak)

Niyetinizin bu kadar ‘masum’ olduğundan eminim! J

Evelallah Gökçe Köyü SİT alanından bir çıkarılsın... anasını bile bellersiniz!

*

AKP'DEN ALTERNATİF TIP! - Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nde AKP'lilerin oylarıyla alınan karara göre, 'hastaların şifa bulduğu' Seyit Cemali Türbesi onarılıp 'halkın hizmetine' sunulacak (Milliyet, 2 ocak)

*

HALA BİR ÜMİT VAR BENİM İÇİN...

Kurtlar Vadisi dizisinde Polat Alemdar rolünü oynayan Necati Şaşmaz’ın bu işten büyük paralar almasına herkesten çok ben sevinmiştim. Demek ki benim hâlâ Oscar kazanma ümidim var.

Hürriyet’te ‘Bayram’da hangi şarkıcı kaç para alacak’ haberini görünce bir kez daha umutlandım.

En yüksek ücreti Sezen Aksu alacakmış. Gecede 70.000 YTL. Eee, Sezen Aksu bir tane. Eşi benzeri yok. Normaldir.

İbrahim Tatlıses üç gecede 150.000 YTL alacakmış. Onun da sesi şimdi Allah vergisi...

Kenan Doğulu da iki gecede 110.000 YTL alacakmış. Ben anlamıyorum ama, müzik bilgisi mükemmel diyorlar. Ona da bir diyeceğim yok.

Ama Hülya Avşar (gecede 50.000), Gülben Ergen (2 gece için 70.000), Özcan Deniz (gecede 45.000) ve Sibel Can (2 gece için 85.000) alıyor diye okuyunca, yine umutlandım. Demek ki ben de şarkıcı olabilir, büyük paralar kazanabilir, hatta Grammy bile alabilirim bu sesimle... (Hürriyet, 3 ocak)

*

HÜRRİYET MATEMATİKTİR

Hürriyet gazetesi, sadece Türkiye’nin kaderini değil, matematik kurallarını değiştirecek kadar büyük bir gazetedir.

Yukarıdaki haberden iki küçük alıntı mesela:

Kenan Doğulu Yılbaşı gecesi 50.000 YTL almış, 9 Ocak’ta sahneye çıkacağı otelden de 60.000 YTL alacakmış, toplam 100.000 YTL diyor Hürriyet.

Sibel Can da öyle: 40.000 YTL + 45.000 YTL = 95.000 YTL

Hürriyet’in bu haberini okurken yapmanız gereken tek şey, Sibel Can’dan 10.000 YTL alıp, Kenan Doğulu’ya vermek... (Hürriyet, 3 ocak)

*

GAFOLOJİ

Kelebek, 2005 Gaf Top 5 diye bir liste yapmış. Spotu “2005 yılında ünlüler (!) ilginç sözleri ve gaflarıyla da çok konuşuldu. İşte en çok konuşulan ilk 5...” diyor:

1- (Poly-Sanatçı) Hülya Avşar’ın İki Genç Kız’ın yönetmeni Kutluğ Ataman’dan ricası: “Senaryoya ‘blopjop’ sahnesi koymuşsunuz (İngilizce’de blow job = oral seks). Bu benim bildiğim bir şey değil. Nasıl yapılacağını bilmem. Bunu bana göstereceksiniz değil mi?

2- (Topçu) Emre Belözoğlu’nun “Hangi ırkın kadınlarını beğeniyorsunuz?” sorusuna verdiği cevap: “Vallahi ben ırkçı değilim!”

3- (Eski topçu – şimdi Başbakan) Recep Tayyip Erdoğan’ın İngilizce’si: “Tenks, siz hav ar yu?”�

4- (Manken) Nila Dorsa’nın Picasso sevgisi: “Picasso’yu tabii ki tanıyorum. Yurtdışında birkaç kere karşılaşmış olabiliriz.”

5- (Neci?) Ahu Tuğba’nın geçmişiyle övünmesi: “Çok paralar kazandım. Ayı aldım, deve aldım, aslan aldım, daire fiyatına kürkler aldım.”

Kelebek, 3 ocak

*

(M)ALINTI

“Yeni yıla Klassis’te girmek bir ‘Ali Atıf Bir klasiği’ haline geldi.” Ali Atıf Bir

Kelebek, 3 ocak

*

DİKİLİ TERLİK

Şebnem Schaeffer adlı manken kızımız, ayrıldığı son sevgilisine ‘bekâretini koruduğu için’ şükranlarını bildirmiş, sevgili bunu ‘iktidarsızlık dokundurması’ gibi almış ve kızmıştı. Ardından kızızım Almanya’lardan bekâret raporu mu çıkarmadı, anası mı (‘ünlü anası’ diye ayrı bir tür vardır biliyorsunuz...) devreye girmedi, ‘diktirdi’ dedikoduları mı yayılmadı... yani bir seviyelilik, bir güzellik ki sormayın!

İşte bu hadiseler üzerine bu kızımız Türkiye’yi terk edip doğum yeri Almanya’ya yerleşmiş ‘bir daha dönmem’ demişmiş. Ama... “100 bin dolara Türkiye’ye dönüyor” diyor haber. İyi bir reklam teklifini reddedememiş.

Doğrusu ‘seviyeli bekâret tartışması’ ile gündemde kalmayı başaran bu manken kızımıza ‘hangi ürünün reklamı’ için bu para verilmiş, diye merak ettim... yok, masummuş, terlikmiş... (Vatan, 3 ocak)

*

NE DEMEK İSTİYOR ADAM?

Hürriyet İstihbarat’tan gelen (3 ocak) haber “İbrahim Tatlıses'i tehditden ifade verdi” diyordu.

  �

“TÜRKÜCÜ İbrahim Tatlıses'i tehdit ettiği öne sürülen Hüseyin Bozan, savcılıkta ifade verdi.

Şişli Adliyesi'ne avukatı İsmail Hakkı Tekay ile gelen Bozan'ın ifadesi, soruşturmayı yürüten Şişli Cumhuriyet Savcısı Muhittin Ayata'ya tarafından alındı. Bozan'ın, yaklaşık 20 dakika süren ifadesinde, Tatlıses'i tehdit etmediğini, tutuklandığı süre içerisinde yaşadığı sorunlardan dolayı İbrahim Tatlıses'e mektup yazdığını ve mektuplara cevap alamamasından dolayı kızdığı için yazılarında maksadını aşan birtakım sözler kullandığını söylediği bildirildi. Adliye çıkışında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bozan, 14 Ekim 2002 tarihinde Derya Tuna'yı yaralamaktan tutuklandığını söyleyerek, "Bu süreç içerisinde İbrahim Tatlıses, bana ve aileme sahip çıkmadı. Kendini kurtarmak amacıyla beni şikayet etmiştir. Madem tehdit vardı neden 3 yıl önceki mektubumu o dönemde savcılığa vermedi?" dedi. İSTANBUL”

14 Ekim 2002 tarihinde Derya Tuna'yı yaralamaktan tutuklandığını söylen Bozan, "Bu süreç içerisinde İbrahim Tatlıses, bana ve aileme sahip çıkmadı” demiş. Birlikte yaşadığı kadını vuran adama Tatlıses niye sahip çıksın? Yoksa adam şey mi demek istiyor....

*

EĞİTİM ŞART

Özcan Deniz bir röportajda “Yeterli bir eğitim almamış olmak sizin hayatınızda defo yaratıyor mu?” diye Türkçe özürlü bir soruya cevap verirken “Aslında benim şarkıcılığım oyunculuk için yüzde bir milyon artıdır. Sesimi kullanıyor olmam, müzikal bilgi yeteneğim, seyirci hakimiyetim, duruşum aktörlüğüm için müthiş bir birikimdir. Okullarda bunu öğretiyorlar senelerce. Ben de ise bu var zaten” diyor. Tartışılır.

Yani eğitime, okula ihtiyaç yok, diyor. Özcan Deniz’i bilmem ama röportaja “Okulda öğretilen ben de zaten var” başlığını atan meslektaşım biraz Türkçe okusa fena olmaz.

Bugün, 4 ocak

*

ÖĞĞĞĞĞĞĞĞĞĞH!

İnternet sitesi itiraf.com’dan alıntıydı, ben Takvim’de okudum.

akareartıbekare; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 28; İl:İstanbul  23.12.2005
Annem hışımla yanıma geldi. "Lavaboyu ve aynayı yeni temizledim, nedir o diş macunu lekeleri?" diye bağırdı. Ben de, "Ben olduğum nereden belli?" dedim. "Sus, sanki bu evde senden başka birinin diş fırçası var!" diye bağırdı ve gitti. O an düşündüm de, çok doğru!

... diyordu bir itirafçı. Düşünebiliyor musunuz, demek ki anası, babası, kardeşleri DİŞİNİ FIRÇALAMIYOR!

Bir diğeri de bu durumdan utancını şöyle anlatıyor...

imbranatom; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 24; İl:İstanbul  24.12.2005
akareartıbekare'ye atfen. Bizim evde de sadece ben dişlerimi fırçalıyorum. Eve gelen misafirler annem ve babamın da dişlerini fırçaladıklarını düşünsünler diye eski fırçalarımı atmıyorum!

Takvim – itiraf.com, 4 ocak

*

BAK SEN!

Hıncal Uluç’la kucak kucağa pozlar verip, gece kulüplerinde gezerek adını duyuran ve manken sırasına giren Ece Gürsel “Adımı çeşitli insanlarla yazıp onların reklamını yapmak istiyorlar” diyerek eklemiş “işimle anılmak istiyorum” !

Kelebek, 4 ocak

*

SAHİ...

Emre Aköz’ün, Sabah’ın magazin ilavesi Günaydın’daki köşesinin başlığı TÜRK’ÜN AKLI’dır.

Hep soracağım, bir fırsat olmadı: Aköz bu yazıları ne zaman yazıyor?

Sabah’la Günaydın, epeydir...

*

SADECE TÜRKİYE’DE OLUR...

Çukura düştü haşlandı

�

Balçova'da gezmeye çıkan Nail Yeşer, uyarılara rağmen 15 gündür kapatılmayan jeotermal sıcak su çukuruna düştü. Vücudu ağır şekilde yanan Yeşer, konuşamıyor, hareket edemiyor

Radikal, 5 ocak

*

AVRUPA YAKASI NERESİ?

 Yüksel Altuğ ‘Avrupa Yakası’nı bir harita lazım!’ diyordu.

Sevimli dizinin jeneriği “Altunizade’den sonra köprünün hemen aşağısı, Avrupa yakası” diyormuş. Altuğ da diyor ki ‘Oysa Altunizade’den sonra Köprü’nün hemen aşağısı Beylerbeyi’dir ve burası da Anadolu yakasıdır.” (Vatan’la Gülümse, 5 ocak)

Benim daha temel bir sorum var zaten: Avrupa yakası dedikleri İstanbul’un neresidir? RUMELİ YAKASI olmasın sakın?

*

KAMBER KİMDİR?

Bülent Cankurt, haberini yaptığı bir hanımı, okurlarına ‘Sosyetenin kamberi Sema Çelebi’ diye tanıtıyor, yahut hatırlatıyor. (Sabah’la Günaydın, 6 ocak)

Yani, ‘kambersiz düğün olmaz’ diyen tarihî telmihten (= açıkça söylememe) hareketle, söz konusu hanım için ‘sosyetenin her toplantısına katılan, her sosyetik faaliyetin içinde bulunan’ demeye getiriyor.

Merak edip baktım, bu ‘kambersiz düğün olmaz’ lafı nereden geliyor diye.

Hazreti Ali’nin kölesinin adıymış Kamber. Meydan-Larousse “Halife Ali’nin yanından hiç ayrılmayan kölesi Kamber’in adından telmih olarak halk arasında her toplantıya katılan, her işin içinde bulunan kimseler için kullanılır’ diyor.

Bilmiyorum, bugün (belki de hep öyledir) ‘kambersiz düğün olmaz’ meselinde bir küçük ‘iğneleme’ de var mı, yok mu? Biraz ‘her boka maydanoz’ yahut ‘sürekli öne çıkan, her yerde ayak altında’ gibi anlamlarda kullanılmıyor mu bugün?

*

ÖYLE ÇABUK GELİP GEÇER Mİ BU?

Sibel Can’ın annesi vefat etti ve defnedildi. Magazince meslektaşlarımdan birinin kaleme aldığı resimaltı:

“Oldukça (demek ki çok da değil!) bitkin görünen ünlü sanatçı Sibel Can, Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra annesinin tabutuna sarılarak sinir krizleri (!) geçirdi.”

Güneş, 6 ocak

*

MOTOR YAĞI REKLAMI...

Fulya Keskin necidir, kimdir bilmiyorum. Haber girişinden anladığım kadarıyla Survivor adlı yarışma sayesinde şöhret olmuşmuş, bir aralar. Sonra ‘sesi soluğu çıkmamış’ magazin diliyle. Ancak, diyor ÖDÜL REKORTMENİ MAGAZİN GAZETECİSİ labelli Müge Anlı, ‘Ancak Fulya derinden geliyor’. Bir iş anlaşması yapmış Fulya ve dünyaca ünlü bir ... MOTOR YAĞI’nın tanıtımını yapacakmış. (Vatan’la Gülümse, 6 ocak)

Motor yağı tanıtımı... İyi fikir!

*

ÇANTADA PEKMEZ VE NAR SUYU MU?

Yeni aynı köşede bir başka önemli haber de bize ‘Tuğba Özay’ın (magazin kamberlerindendir) güzellik sırlarını ifşa ediyordu: “Keçiboynuzu pekmezi, nar suyu ve bitter çikolata... Bu üçlüyü (ıyk!) çantasından asla eksik etmiyor Tuğba...” (Vatan’la Gülümse, 6 ocak)

*

BU DA BENİM FALIM...

Fala inanmam ama zaman zaman Koç Burcu ile ilgili palavraları okurum.

Ayşenur Yazıcı (Uçan Halı) en enigmatik falcılarımızdan biri oldu. Bayılıyorum. Bugün benim için şöyle diyor:

“KOÇ - Hem aşk hem grup çalışmaları konularında süregelen düşüncelerinizin değişime uğraması ve artık farklı açıdan konulara bakmayı başaracağınız bir dönem. Ay'ın burcunuzda yer almasıyla daha enerjik, güçlü ve dirayetli olacaksınız. Maddi konular ikinci planda...” (Vatan’la Gülümse, 6 ocak)

Muzır biri olsam ‘paraya kıyıp grup seks yapmanın tam zamanıymış’ diyeceğim ama... Yazıcı tam böyle demek istemiyor galiba! J

*

(K)ALINTI

“Ben Keloğlan’ın andropoz dönemiyim” Mehmet Ali Erbil

Vatan-Çikolata, 7 ocak

*

(M)ALINTI

“Türkiye sınırlarını aşamamış beyinler (Çeksene elini kırıcan mı belini adlı) albüme karşı alaycı sözler söylediler. Oturup evinde arabesk dinleyen bir insanın benim şarkıma gülmesi çok doğal.” Ayşe Hatun Önal

Sabah’la Günaydın, 7 ocak

*

(Y)ALINTI

Soru: 6 yıl bir adamla birlikte olmaktan sıkılmadınız mı?

Cevap: Sıkılmadım mı? Sıkılmadım. O Yay burcu, ben de İkizler. Hep bir heyecan var aramızda. Sürprizlerle dolu biri o. Duygularımı hep canlı tutuyor. Kamçılıyor. Yeri geliyor onu takip ettiriyorum, yeri geliyor sinirlenip parmağını kırıyorum, hep hareket var. Rutin yok. Petek Dinçöz

Bugün, 7 ocak

*

TÖVBE...

Bekir (Coşkun) Abi’nin Pako imzasıyla yazdığı yazılar bir kitapta derlendi. Bu kitapla ilgili haberin Hürriyet’teki girişi:

“1.5 yıl önce kaybettiğimiz Hürriyet yazarı Pako’nun yeni çıkan... kitabı”

Hürriyet, 7 ocak