Güncelleme Tarihi:
4+4+4 eğitim yasasını hayata geçirmek için taslak ders çizelgelerini hazırlayan Milli Eğitim Bakanlığı, Kürtçe dersinin ikinci 4’te haftada iki saatlik seçmeli ‘yaşayan diller ve lehçeler’ adıyla verilmesini öngördü. Radikal Gazetesi’nden Deniz Zeyrek’in haberine göre ikinci dört için 6 grupta 20 seçmeli ders belirleyen bakanlık, Din, Ahlak ve Değerler grubunda haftada ikişer saatlik Kur’an, Hz. Muhammed’in Hayatı ve Temel Dini Bilgiler derslerini öğrencilerin seçimine sunacak. Bir öğrencinin haftada 8 seçmeli ders seçmesi gereken sistemde 5-8 sınıflarının alacağı ders sayısı otomatik olarak 8 artacak.
Başbakan Tayyip Erdoğan, dün TBMM grubunda Kürtçe dersinin seçmeli ders olacağını açıkladı. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer de bu açıklamadan sonra yanında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Emin Karip olduğu halde bazı gazetecilere yeni seçmeli ders sistemi hakkında detaylı bilgi verdi.
Ders yükü artıyor
Türkiye’de şu ana kadar uygulanan ders çizelgesine göre öğrenciler 1’den 8’e kadar her sınıfta yılda 720 saat zorunlu ders alıyordu. Bakan Dinçer, yeni ders çizelgesini hazırlamak için 43 ülkenin durumunu incelediklerini ve 1. sınıflarda ortalama 701, 8. sınıflarda ortalama 897 olmak üzere sınıf büyüdükçe artan bir ders saati grafiği tespit ettiklerini söyledi. Bu grafiğe göre Türkiye’deki öğrenciler, söz konusu 43 ülkedeki öğrencilerden 8 yılda ortalama 674 saat eksik ders alıyordu. Bu doğrultuda da Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni ders çizelgesi taslağında ilk üç yıldaki ders saatleri azalırken, 4-8 sınıfların ders saatleri arttırıldı. Bir öğrencinin hafta boyunca alacağı seçmeli-zorunlu toplam ders sayısı 4-8 sınıflar arasında 30 iken, 7 ders artarak 37’ye çıktı.
Seçmeliye talep şartı
Bakan Dinçer, bir seçmeli dersin açılması için 10-12 kişilik talep gerekeceğini anlattı. Talep olduğu sürece listede yer alan hiçbir dersi açmaktan kaçınmayacaklarını anlatan Dinçer, seçmeli derslerin çakışmaması için belli saatleri ‘seçmeli ders saati’ olarak ayıracaklarını söyledi. Sanat ve Spor alanındaki seçmeli dersler haftada iki saat ya da 4 saat alınabilecek. Diğer seçmeli dersler haftada maksimum 2 saat olacak. Okuma becerileri, iletişim ve sunum, insan hakları gibi seçmeli dersler sadece bir yıl alınabilecek. Temel dini bilgiler ise iki öğretim yılı alınabilecek. Kur’an, Hz. Muhammed’in Hayatı, Yabancı Dil, Pratik Bilim Uygulamaları, Matematik gibi modüler müfredatı olan seçmeli dersler üç yıl boyunca alınabileceği gibi herhangi bir yılda da alınabilecek. Bir öğrenci 5,6 ve 7. sınıflarda Kur’an dersi almadığı halde 8. sınıfta alabilecek. Ancak söz konusu dersi, yeni başlayanlarla birlikte alacağı için aynı sınıfta 5, 6, 7 ve 8. sınıflardan öğrencilerin bulunması mümkün olabilecek.
Kürtçe ‘yaşayan dil’
Yeni dönemde haftada iki saat Kürtçe dersi almak mümkün olacak. ‘Yaşayan Diller ve Lehçeler’ dersini seçen öğrenciler, yeterli talep olması halinde, Kürtçe, Zazaca, Abhazca, Çerkezce, Lazca, Boşnakça gibi dersler alabilecek. Bu konuda en önemli sorun öğretmen temini olacak. Dinçer, Mardin ve Bingöl’deki üniversitelerle görüştüklerini, Kürt kökenli Türkçe, Edebiyat öğretmenlerinin Kürtçe alanında yüksek lisans yapmaları halinde Kürtçe öğretmeni olarak görevlendirilebileceklerini söyledi.
Alevilik dersi geliyor
Yeni dönemdeki en önemli değişikliklerden biri de Din, Ahlak ve Değerler başlıklı seçmeli ders grubuyla geliyor. Talim Terbiye Kurulu’nun hazırladığı sunumda Temel Dini Bilgiler dersinin içeriği şöyle anlatıldı: “İsteğe bağlı olarak İslam Dini, Hıristiyanlık, Musevilik dinleri ile Alevilik inancına ait bilgilerin verilebilmesi öngörülmektedir.”
Milli Eğitim Bakanı Dinçer, yeterli talep olmak kaydıyla, Temel Dini Bilgiler dersinde bir sınıfta İslam dini öğretilirken bir başka sınıfta Alevilik öğretilebileceğini söyledi. Dinçer, Alevilik dersi müfredatının dedelerle birlikte hazırlanabileceğini ve derslere bu müfredat hakkında eğitim verilecek Alevi öğretmenlerin girebileceğini söyledi. Dinçer, Alevilik dersine sünni öğretmenin girmesini doğru bulmadığını da sözlerine ekledi.
Dinçer, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi müfredatının ise baştan sona değiştirileceğini de söyledi. Buna göre aptes alma namaz kılma gibi detaylar seçmeli Temel Dini Bilgiler dersinde verilecek. Yabancı dil dersinin ağırlığı da artıyor. Halihazırda 4. sınıftan başlayan Yabancı Dil eğitimi 2. sınıftan başlayacak. 5. sınıfta fiziki şartları uygun olan okullar öğrencilere 16 saat yabancı dil dersi verebilecek. Ayrıca Türkçe dersi yıllar ilerledikçe azalırken, Matematik ve Fen Bilgisi dersleri artacak. Yeni çizelgede 1-4 sınıflarda her gün bir ders oyun saati de olacak.
Eğitim iş günü artacak
Öte yandan Bakanlık, Türkiye’de 180 olan eğitim iş günü süresini artırmayı planlıyor. Dinçer, Türkiye’deki öğrencilerin gelişmiş diğer ülkelere göre 8 yıl içerisinde 674 saat daha eksik ders aldığını, bunun da 8 yılda 1 yıl daha az eğitim alınmasına neden olduğunu söyledi. Dinçer’in verdiği bilgiye göre, Türkiye’de ilkokul 1. sınıfta da 8. sınıfta da yıllık 720 saat ders veriliyor. Gelişmiş ülkelerde ise ilk sınıflarda yıllık ders saati ortalaması daha düşükken, ilerleyen yıllarda artıyor. Gelişmiş ülkelerde 1. sınıfta ortalama 540-680 saat ders verilirken, 8. sınıfta 1014 saate kadar çıkabiliyor. Türkiye’nin de benzeri bir uygulamaya gitmesi planlanıyor.
Neler değişiyor?
- Kürtçe, haftada iki saat ‘yaşayan dil ve lehçe’ olarak okutulacak
- Yabancı dil 2. sınıftan itibaren verilecek, 5. sınıfta hazırlık sınıfı gibi 16 saat yabancı dil olacak
- Fen ve Matematik dersleri artırılacak
- Talep olursa Temel Dini Bilgiler seçmeli dersi “Alevilik” dersi olarak alınabilecek
- Zorunlu din dersinde namaz öğretilmeyecek
- İnsan hakları ve demokrasi 4. sınıfta zorunlu ders
Kılıçdaroğlu’nun torununu getiririm
Bakan Ömer Dinçer, 66 ayı dolduran bütün çocukları bu yıl okula getireceklerini belirtirken, “Kılıçdaroğlu’nun torunu 66 aylık olmuşsa onu da getireceğim” dedi. Psikiyatri servislerinden ‘motor becerileri gelişmemiştir’ raporu verilecek 66 ve üstü aylık çocukların muaf olacağını anlatan Dinçer, 4 ve 5. sınıf öğretmenlerinin bu yıl 1. sınıf öğretmeni olacağını söyledi. Talim Terbiye Kurulu’nun yeni müfredatlar üzerinde çalıştığını ve yetiştireceklerini anlatan Dinçer, seçmeli derslerin kitaplarının yetişmeyeceğini, ancak ders dokümanlarının oluşturulacağını anlattı. Dinçer, 2012-2013 öğretim yılında öğretmen temini gibi pratikte sorunlar yaşanabileceğini ama 2013-2014 eğitim öğretim yılında sistemin sorunsuz çalışmasını umduklarını anlattı.
Erdoğan: "Kürtçe ders tarihi bir adım"
Kürtçenin seçmeli ders olduğunu dün partisinin grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan açıkladı. Erdoğan, kanun değişikliğiyle Kur’an-ı Kerim ve Siyer derslerinin seçmeli ders olmasını sağladıklarını hatırlatarak, “Şimdi yeni ders çizelgesiyle, ‘temel dini bilgiler’ seçmeli dersini öğrencilerimizin tercihine sunuyoruz. Bu derste farklı dinlerin mensubu, örneğin Hıristiyan ve Musevi öğrencilerimiz diledikleri takdirde, kendi dinlerini öğrenebilecekler” dedi. Başbakan Kürtçe ile ilgili de şu açıklamayı yaptı: “Öğrencilerimiz, Farklı Dil ve Lehçelerin Öğrenilmesi Hakkında Kanun kapsamında, ‘Yaşayan diller ve lehçeler’ adı altında, yerel dil ve lehçeleri öğrenme imkânına kavuşuyorlar. Örneğin, yeterli sayıda öğrenci bir araya geldiğinde, Kürtçe bir seçmeli ders olarak alınabilecek, öğretilecek ve öğrenilecek. Bu, tarihi bir adımdır. Ben Kürt kökenli vatandaşlarımdan özellikle rica ediyorum. AK Parti’nin bu tarihi adımlarına karşı kim ne diyecek, nasıl tepki verecek, ibretle izlesinler. Bugüne kadar attığımız her türlü adımı boşa çıkarmaya çalışan, küçümseyen, terör örgütü ve yandaşları şimdiden tepki göstermeye, bu adımı boşa çıkarmaya çalışıyorlar.”
Ne dediler?
Çok olumlu bir gelişme
Muhsin Kızılkaya/Yazar: Önemsiyorum bu kararı ama bunun bir koşula bağlanmış olması kötü. Yine de tabii çok olumlu bir gelişme. Bu meselelerde taksitle birtakım hakların yerine gelmiş olması biraz insanda burukluk yaratıyor. Keşke daha önce yapılmış olsaydı. Birkaç sene önce kurslar açıldığı zaman, “Kürtçe birkaç sene sonra seçmeli ders olacak” dense herhalde kimse inanmazdı. Seçmeli dersten önce kurs açıldığı zaman bütün Kürtler çok sevinmişti, bizim dilimizin haysiyeti, onuru iade ediliyor diye, yeterli bulunmuyordu. Sonra bu geldi. Sonra başka adım gelecek.
Sınırlamalar olmamalı
Kazım Öz/Fırtına filminin yönetmeni: Eğer söz konusu olan gerçekten anadilse herhangi bir sınırlama antidemokratiktir. Hele ki o anadili konuşanların sayısı milyonlarla ifade ediliyorsa...
Kürt meselesinin çözümünün ilk anahtarı anadildir. Ayrıca keşke bu tartışmaları onlarca yıl önce yapabilseydik de bu kadar kan yerde olmasaydı.
Kürtler anadilde eğitim istiyor
Özgür Doğan/ İki Dil Bir Bavul filminin yönetmenlerinden: Bu, oyalama gibi geliyor bana. Kürtlerin talebi seçmeli ders değil, anadilde eğitim. Bunu ancak Türkler için önerebilirsiniz, Kürtçeyi seçmeli olarak alın ve öğrenin. Ama Kürtler kendi anadillerinde eğitim istiyorlar, o yüzden bu bir oyalama bence.