Güncelleme Tarihi:
Nereye gidelim?
Bu hafta sizlere Büyükada'ya gitmenizi öneriyoruz. Vapur veya deniz otobüsüyle Büyükada'ya 30 ile 90 dk. arasında ulaşabilirsiniz. Büyükada, İstanbul'a en yakın mekanlar içinde en huzurlu olanlardan bir tanesi. Kışa iyice yaklaştığımız günlerde denize girmeniz mümkün olmasada deniz havasını alabilir, faytona binebilir ve sonbaharda adanın güzelliğini görebilirsiniz. Ayrıca deniz kenarında balık yemeniz de mümkün.
24 EKİM CUMARTESİ 2009
Nerede : Bahçelievler Kültür Merkezi
Ne zaman: 24.10.2009 13:00:00
Ne kadar: 12.50
5Taş Çocuk Tiyatrosu perdelerini Hansel ve Gratel’le açıyor
Püren Group çatısı altında faaliyetlerini sürdüren Türkiye’nin en köklü sanat kurumlarından 5Taş Çocuk Tiyatrosu, yeni sezona perdelerini Hansel ve Gretel adlı yeni oyunuyla açıyor. Genel Sanat Yönetmenliği’ni Ercüment Doğan’ın yaptığı 5Taş Çocuk Tiyatrosu’nun yeni oyunu Hansel ve Gratel, 3 Ekim Cumartesi günü saat 13.00’te Bahçelievler Kültür Merkezi’nde minik tiyatroseverlerle buluşacak.
Tülay Doğan’ın, uyarlayıp yönettiği müzikli, danslı çocuk oyunu Ekim ayı boyunca, cumartesi ve Pazar günleri saat 13.00’te Bahçelievler Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.
Konusu:
Geleneksel masalların en akılda kalanlarından biri olan “Hansel ve Gretel”, zengin olmak için yanlış yola sapan yetişkinler ile düştükleri zor durumdan kurtulmaya çalışan çocukların hikâyesini komik bir dille anlatıyor. Oyunda çocuklara yabancıların görünürdeki cömertliklerine aldanmamak gerektiği ve affetmenin ne kadar büyük bir erdem olduğu mesajı veriliyor.
Nerede : Tiyatro Pera Eren Uluergüven Sahnesi
Ne zaman: 24.10.2009 20:00:00
Ne kadar: Tam 28,50 TL, Öğrenci 18,50 TL
Tiyatro Pera Sezonu “Dobrinja’da Düğün” le Açıyor!
Nesrin Kazankaya’nın yazıp yönettiği “Dobrinja’da Düğün” bu yıl da izleyicisiyle buluşmaya devam ediyor.
Oyun, “2005 Eleştirmenler Birliği Yılın Oyunu”, “2005 Afife Jale En İyi Yazar”, “2005 Afife Jale En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”, “2005 Lions En İyi Ensemble ” ve “2005 Lions En İyi Erkek Oyuncu” ödüllerini kazandı. Dramaturjisini Şafak Eruyar’ın, dekor-kostüm tasarımını Nilüfer Moayeri’nin, ışığını Yüksel Aymaz’ın yaptığı oyunda görev alan sanatçılar: Nesrin Kazankaya, Nihat İleri, Levent Öktem, Kayhan Teker, Başak Meşe, Zeynep Özden.
Oyunda olaylar 1993’te, Yugoslavya İç Savaşı’nın ikinci yılında geçer. Dobrinja, Bosna-Hersek’in başkenti Saraybosna’nın bir mahallesidir. Saraybosna Sırp kuşatması altındadır. Müslüman Boşnaklar yaşam mücadelesi vermektedir. Kentte iki günlük ateşkes ilan edilmiştir. Yıkıntılar arasında yan yana iki evde yaşayan iki aile, evin yıkılmakta kurtulmuş küçük bahçesinde, gece bir düğün yapacaklardır. Düğün, kendi yaptıkları canlı müzikle, dansla, yoksunluk içinde hazırlanmış bir sofrayla kutlanır. Hazırlıklarla geçen sabah, öğleden sonra ve düğünle sonlanan akşam; savaşın içinde bir günün trilogyasını oluşturur. Bu zaman kesitinde, savaşta yaşanan acılar, ölümler, kırık hayatlar, kayıp aşklar ve savaşla yitirilen insani değerler sorgulanır.
Bu insanların savaşa rağmen müzikle, dansla buluşturdukları umutları, tutkuları, direnişleri, varoluşlarının tek dayanağıdır artık.
Avenue Q Müzikali
Nerede : Haldun Dormen Tiyatrosu
Ne zaman: 24.10.2009 20:30:00
Ne kadar: 1. Kategori: 45,00 TL
2. Kategori: 34,50 TL
3. Kategori: 28,50 TL
4. Kategori: 17,50 TL
Avenue Q, çok iyi eğitim almış fakat hayatın zorluklarına alışamayan ya da onlarla yeni karşılaşan bir grup şehirlinin yaşam mücadelesini mizahi bir dille anlatan bir müzikal. Avenue Q, gerçek hayat hakkında. İş bulmak, işten atılmak, ırkçılığı öğrenmek, ev bulmak, evden atılmak, farklı olmak, aşık olmak, edepsizlik,
2003’de Broadway’de sahnelenmeye başlanan Avenue Q, 2005 yılından bu yana başta Londra olmak üzere dünyanın önemli metropollerinde seyirci karşısına çıktı. Halen Broadway ve Londra’da kapalı gişe oynamaya devam ediyor. 2004 Tony Ödülleri’nde “En İyi Müzikal”, “En İyi Müzik” ve “En İyi Metin” ödüllerini kazandı.
Konusu:
Princeton yeni yetme ve heyecanlı bir üniversite mezunudur. Büyük hayaller ve bankadaki az bir miktar parasıyla New York’a gelir. Fark eder ki, bütçesine en uygun mahalle varoşa kurulmuş bir yerdir… Ayrıca etraf varoş olsa da insanlar hoş görünmektedir. Orada, işsiz komedyen Brian ve terapist nişanlısı Christmas Eve, iyi kalpli avare Nicky, Cumhuriyetçi bankacı ve gizli eşcinsel olan oda arkadaşı Rod, internet bağımlısı Trekkie Monster ve Kate Monster adındaki tatlı anaokulu yardımcı öğretmeni yaşamaktadır. Princeton taşınmaya karar verir ve mahallenin muhtarı Gary Coleman’dan anahtarını alır. Princeton amacını ararken olaylar gelişir fakat arkadaşları ona bunun önemli olmadığını, esas önemli olan şeyin sadece yaşamak olduğunu
anlatır.
Avenue Q Sakinleri
Princeton (Emre Altuğ)
Kate Monster (Demet Tuncer)
Rod (Volkan Severcan)
Nicky (Engin Alkan)
Şıllık Lucy (Melda Gür)
Kötü Fikir Ayıları (Bora Severcan – Seyhan Şaşko)
Trekkie Monster (Engin Alkan)
Christmas Eve (Ayumi Takano)
Brian (Boğaçhan Sözmen)
Gary Coleman (Melis Sökmen/ Cenk Sökmen)
Nerede : Hayal Bistro
Ne zaman: 24.10.2009 23:30:00
Ne kadar: 34.50 TL
Yepyeni bir sahne showu. Sibel Tüzün hem görsel hem de işitsel sürprizlerle dolu, eğlenceye doyamayacağınız yeni programı ile yeniden Hayal Kahvesi Bistro’da. 2009 yılının en keyifli sahne şovlarından birine imza atmaya hazırlanan Sibel Tüzün, farklı müzik türlerini 3 saatlik bir sahne konseptinde birleştirerek çok özel bir repertuar hazırladı.
25 EKİM PAZAR 2009
Nerede: Roxy - Sıraselviler Beyoğlu
Ne Zaman: 25.10.2009 - 19:00
Ne Kadar: Tam: 22,50 TL - Öğrenci: 12.50 TL
Dreams Academy “Social Inclusion Band”
"Sanatçı engel tanımaz!" sloganı ile yola çıkan Düşler Akademisi, gönüllü müzisyenleri ve sosyal dezavantajlı gençleri aynı sahnede bir araya getiriyor. Düşler Akademisi gerçekleştireceği üç atölye çalışmasının ardından bu kez “Social Inclusion Band” adını verdiği özel bir projeyle festival programındaki yerini alıyor. Hem çocuk grubu hem de atölye çalışmalarına katılan müzikseverlerin birlikteliğinde gerçekleşecek bu konserde kurulacak olan Berlin-İstanbul köprüsünde, Gücüm Sezer ve Baki Duyarlar’ın benzersiz sahne performansına da tanıklık edeceksiniz.
J. Alfred Mehnert - Perküsyon
Mehar Tellez - Vurmalılar
Baki Duyarlar - Piyano
Gücüm Sezer - Gitar
Baran Say - Bas Gitar
Funda Sezer - Vokal
Meriç Demirkol - Saksafon
Düşler Akademisi Ritim Grubu
Nerede: Sakıp Sabancı Müzesi
Ne Zaman: 25.10.2009 - 19:30
Ne kadar: 84.00 TL - 190.00 TL
"Bach Zamanı"
“Bach İstanbul’da! VIII. İstanbul Bach Günleri”, Bach müziğinin yaşayan en büyük ustası, orkestra şefi ve klavsenci Gustav Leonhardt’ın St. Antuan’da 2 Ekim'de verdiği resitalle başladı. Laura Vikman’ın, Joseph Beuys eserlerinin arasında Bach’ın bütün sonat ve partitalarını çalacağı resital ise belki de dünyada bir “ilk” olacak. Bu konsere gelenler, istedikleri takdirde, konser sonrası Changa lokantasının vereceği Bach yemeğine katılabilecek.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından desteklenen projeye, Akbank, Goethe Institut ve Hollanda Konsolosluğu katkıda bulunuyor.
BU HAFTA YEPYENİ FİLMLER VİZYONA GİRİYOR
Sezonun yerli yapımlarından biri daha seyirciyle buluşuyor. Alper Mestçi'nin yönettiği Kanal- İ-zasyon, bir TV kanalında gelişen komik olayları anlatıyor.
Konusu:
Film, saf Anadolu çocuğu İmdat’ın cam siliciliğinden Televizyon Kanalı Genel Müdürlüğü’ne ve Türkiye’nin rating rekortmeni bir yapımcıya dönüşmesini, rating rekorları kıran birbirinden ilginç programlara imza atmasını ele alıyor.
Melekler ve Kumarbazlar
17 Ağustos 1999 tarihinde yaşanan büyük Marmara depreminden sonra Adapazarı’nda yaşayan dört yakın arkadaşın yaşadıklarına odaklanan “Melekler ve Kumarbazlar”, onların travmalarını, geleceğe dair umutlarını, arayışlarını ve tutkularını beyazperdeye yansıtıyor.
Mutluluğun ne olduğunu bilmeyen nefes alamayan insanlar, tamamlanmamış öyküler. Asla sona ermeyen gerçek ve uzun hikayeler. Kazananların sonsuza kadar kazanamayacağı, yıkıma uğramış enkaz olan hayatın kesitleri…
Çocukluk rüyasını evlenmeden önceki son yaz tatilinde gerçekleştirmek isteyen bir adam: Şehsuvar. Geçmişini kaybetmiş bir kadın: Zeynep. Hayatını Sakaryaspor’a adamış fanatik bir amigo: Selami. Hayata tutunamayan, saplantılarının esiri olmuş serseri bir adam: Haydar.?
17 Ağustos depreminde bir enkazda kalan genç bir adam: Soner. Eşini ve oğlunu depremde kaybetmiş alkolik bir fotoğrafçı: İrfan. Sert bir hayatın ortasında yapayalnız bir kadın: Aydan. Gelgitli bir ilişkinin ortasında kalmış, yaptığı işlerde bir türlü istediklerini gerçekleştirememiş bir kahveci: Metin. Ne istediğini bilen ama hayatını bir türlü yoluna koyamayan: Aysun.
Taşranın sert dünyasında keşisen hayatlar. Bir travmanın insan hayatlarını nasıl değiştirdiğinin gerçek kanıtı...
Altın Portakal Film Festivali'nde bu yıl ilk kez verilen "En İyi İlk Film" ödülünü alan İki Dil Bir Bavul, festivalin ardından fazla bekletmeden seyirciyle buluşuyor. Profesyonel olmayan oyuncuların rol aldığı film üniversiteden yeni mezun olan ve bir Kürt köyüne tayin edilen bir öğretmenin öyküsü üzerine kurulu.
Konusu:
Türk öğretmenin, uzak bir Kürt köyündeki bir yılı. Öğretmen Kürtçe bilmez, çocuklar Türkçe. Öğretmen ilk kez gördüğü bu coğrafyada, bir yılını çocuklara Türkçe öğretmekle geçirir. Bir yılın sonunda çocuklar Türkçe öğrenebilecekler mi?