Güncelleme Tarihi:
66 ay ve üzeri çocukların bir yıl okula geç başlayabilmeleri için ‘tıbbi tanılı rapor’ isteyen Milli Eğitim Bakanlığı, imam hatip ortaokullarına kayıt yaptıran öğrencilerin, Kuran kurslarında verilen hafızlık eğitimini aldıklarında okula 1 yıl geç başlayabilmelerine olanak sağlıyor. Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin 31. maddesi, 21.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 15. maddesi ile değiştirildi. Karar tepkilere yol açarken, Eğitim-İş, Kuran kurslarında verilen hafızlık eğitimini almaları durumunda okula 1 yıl geç başlayabilmelerine olanak sağlayan düzenlemenin iptali için Danıştay’da dava açtı.
Ayrıcalık yapılıyor
Geçmiş yıllarda bu uygulamanın sadece sağlık durumu elverişli olmayanlar için yapıldığını belirten Eğitim-İş Genel Başkanı Veli Demir şöyle konuştu: “İmam-hatip ortaokuluna kayıt yaptıran veya devam eden öğrencilerden, hafızlık eğitimine başladığını belgelendirenler, ayrı bir statüye koyuluyor. Aynı okulda eğitim görenler de dahil olmak üzere, diğer öğrencilerden ayrıcalıklı bir hale getiriliyor. Bu öğrencilere, devamsızlık yaparak yıl sonunda sınıf geçme hakkı tanınıyor. Her şey bir yana, yönetmelikte hafızlık eğitiminin niteliği tanımlanmadığı gibi, bu eğitimin; kim ya da kimler tarafından, hangi koşullarda verileceği, eğitim sonunda öğrenci başarısının hangi ölçütlere göre belirleneceği hususları da belli değil.”
MEB’in Kuran kurslarını denetleme yetkisinin olmadığını söyleyen Demir, şöyle devam etti: “Bu uygulama ile imam hatip ortaokuluna devam edenler hafızlık eğitimi almaları durumunda bir yıl okula gitmeyecek. Sonrasında sınav hakkı tanınarak ikiye geçebilecek. O zaman meslek lisesine gidenlerin de bir yıl işleri ile ilgili bir kurumdan sertifika alınca ikinci sınıfa geçme hakları olsun. Ama yok. Çocuklar, imam hatip okullarını tercih etmeleri için
teşvik ediliyor. Çocuğun bir yıl nerede olduğu denetlenemeyecek.”
Tepkiler
Bu durum beni kaygılandırıyor
- Batuhan Aydagül (Eğitim Reformu Girişimi (ERG) Koordinatörü) Milli Eğitim Bakanlığı muhafazakar sivil toplum kuruluşlarından gelen talepleri gerçekleştirmeye çok daha yakın duruyor. Okula başlama yaşı konusunda aynı esnekliği velilere göstermiyor. Böylelikle MEB, ayrımcılık yapmış oluyor. Hiç tartışılmadan, sessiz sedasız bu karar yürürlüğe girdi. Arka plan çalışması yapılmadığından, üzerinde derinlemesine düşünülmediğinden eminim. Toplumdan gelen talepleri Bakanlık çocuğun yararına yormalı. Pedagojik olarak çocuk gelişimini önceliklendiren, ayrımcılık yapan yaklaşımdan uzaklaşmak gerekiyor. Bu durum beni kaygılandırıyor.
Hafızlık zor iş
- İsmail Konçuk (Türkiye Kamu-Sen ve Eğitim-Sen Genel Başkanı) Din bir ihtiyaçtır. Aileler çocuğunun hafız olmasını istiyorsa, bu yöndeki taleplerini demokratik bir şekilde karşılamak gerekiyor. Bu durum, eğitim-öğretim yönünden bir engel olarak görülmemeli. Daha önce de çocuğunun hafızlık eğitimi almasını isteyenler Kuran kurslarına gidiyordu. Böylelikle bir talep cevap buldu. Hafızlık özel bir zaman ayrılması gereken bir iş. Yoğun bir çalışma gerekiyor. Bu anlamda diğer öğrencilerin kursa gitme isteği ile karşılaştırılmamalı. Din önemli bir olgudur. İnsanın hayatına yön vermeli.
Herkese verilmeli
- Yard. Doç. Dr. Bekir Gür (SETA Vakfı Eğitim Direktörü) Toplumdan gelen talepler doğrultusunda MEB’in yeni düzenlemeler yapması hoş bir durum. Günümüzde birçok aile çocuğunun hem hafızlık eğitimi almasını, hem de eğitimine devam etmesini istiyor. Bu düzenleme onlar için güzel bir adım. Bu hak, diğer okullarda okuyan öğrencilere de verilmeli. Örneğin meslek lisesinde okuyan bir öğrenci, istediği alanda sertifika alma hakkına sahip olmalı. Unutmamak gerekiyor ki; çocuk kursa gitme gereği duyuyorsa, okulların daha iyileştirilmesi gerekiyor.
Yararlı olur
- Prof. Dr. Şinasi Gündüz (İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı) İmam hatiplerin orta kısımları ilk defa bu yıl eğitim verecek. Bu nedenle imam hatiplerin eğitim kalitesine yönelik bir yorum yapamayız. Önceki yıllara bakarsak liselerde yeterli bir eğitim veriliyor. Çocuklar hem fen, matematik gibi temel dersleri alıyordu; hem de mesleki anlamda donanım kazanıyorlardı. Bu uygulama dini eğitim açısından çok yararlı olur. Çocuğun hafızlık eğitimi alması kazanımlarını arttırır. Edindiklerini, Arapca derslerine ve meslek derslerinin büyük kısmında kullanmasına yardımcı olur.
Eşitliğe aykırı
- Alaaddin Dinçer (Eski Eğitim-Sen Başkanı) Bu uygulama imam hatipte okuyanlara büyük avantaj sağlayacak. Ortaokul açma hakkı sadece imam hatiplilere verildi ve bu okullar şimdi gözde okullar haline getirilmeye çalışılıyor. Bu yasa sorunlu ve eşitlik ilkesine aykırı. Artık 85’i İstanbul’da olmak üzere 683 imam hatip ortaokul var. Amaç bunları doldurmak. Bu nedenle böyle uygulamalar hayata geçiyor. Zaten mevcut okullarda da dini eğitime başlandı. Kuran’ı Kerim ve Peygamber’in hayatı gibi dersler veriliyor. Durum böyle olunca da imam hatip okullarına ilgi çok değil. Bu uygulamalar ile cazip hale getirilmeye çalışılıyor.