Hafıza ve sinir ilaçları antibiyotikleri tahtından indirdi
Güncelleme Tarihi:
Mesude ERŞAN
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2003 22:38
Uluslararası Tıbbi İstatistikler'e (IMS) göre, Türkiye'de yılın ilk 10 ayında en yüksek ciro yapan ilaç Tebokan oldu.
Ginkgo biloba ağacından yapılan hafıza ilacı Tebokan 41 milyon dolarla birinci olurken ikinciliği antidepresanlardan Cipram, üçüncülüğü kan sulandırıcı Plavix aldı. Birkaç yıl öncesine kadar liste başında antibiyotikler ve vitaminler bulunuyordu.
Türkiye ilaç pazarında 1999'dan beri antibiyotiklerin, vitaminlerin, mineraller ve kan yapıcı ilaçların pazar payı düşerken, ağrı kesiciler, sinir sistemi, kalp ve damar hastalıkları ilaçlarınınki artıyor.
International Medical Statistic'in (IMS) Ocak-Ekim 2003 verilerine göre, geçmişin en çok satan ilaç grubu antibiyotik ve vitaminler bu yıl ciro sıralamasında ilk beşe bile giremedi. En çok ciro yapan Amoklavin adlı antibiyotik yedinci sırayı aldı. Yine de yüzde 18'lik payla antibiyotikler ilaç pazarının en büyük grubu olma özelliğini koruyor.
En fazla ciro yapan Tebokan, ginkgo biloba ağacından yapılan bitkisel kökenli bir ilaç. Tıbbi Farmakoloji Kitabı'nın yazarı, Türkiye İlaç Formülleri Kılavuzu'nun editörü Prof. Dr. Oğuz Kayaalp'in verdiği bilgiye göre, ilaç hafif ve orta ağırlıktaki Alzheimer ile yaşlılıkta ortaya çıkan hafızayla ilgili bazı sorunlarda bozulmuş belleği bir dereceye kadar düzeltebiliyor. Buna karşın beyin işlevleri bozulmamış kişilerde belleği güçlendirici etkisi henüz kanıtlanamadı.
TÜRKİYE NÜFUSU YAŞLANIYOR
İngiltere ve ABD'de reçetesiz ilaç grubuna giren Tebokan, diğer Avrupa ülkelerinde reçeteyle satılıyor. İlacın üreticisi Abdi İbrahim İlaç Firması'nın CEO'su Erman Atasoy bütün dünyada antibiyotiklerin kullanımında gerileme olduğunu ve Tebokan'ın pazar payının artmasının dünyadaki akıma paralel gittiğini savundu:
‘‘Tebokan dolaşım sistemi, özellikle beyin ve periferik damarlardaki bozukluklarla ilgili bir ilaç. Alzheimer'in yanı sıra, damarsal bunama, kulak çınlaması, baş dönmesi, hepsi dolaşım bozukluğunun getirdiği sorunlara karşı kullanılıyor. Türkiye'de bu kadar satmasının bir başka önemli nedeni nüfusun yaşlanması ve bu bireylerin daha kaliteli yaşamak amacıyla tedaviye ihtiyaç duyması.’’
İlacın Almanya'da yılda 130 milyon, Fransa'da 100 milyon Euro'luk satış yaptığını anlatan Atasoy, ‘‘Türkiye'de bu grupta yılda kullanılan 9.1 milyon kutu ilacın 2.6 milyon kutusu Tebokan’’ diyor.
Sağlıklı bireylerin zihinsel performansı korumak, hafızayı güçlendirmek, konsantrasyonu sağlamak gibi nedenlerle Tebokan kullanmasını önermediklerini belirten Atasoy, ‘‘Böyle bir iddiamız yok’’ dedi. Eczanelerde Tebokan'ın 20 kapsüllük kutusu 12 milyon 970 bin lira, 50'lik kutusu 25 milyon 205 bin liraya satılıyor. Piyasada ginkgo biloba ağacı estresiyle hazırlanan iki bitkisel özlü ilaç daha bulunuyor. Bunlar da yılda yaklaşık 500 bin kutu satılıyor.
EN BÜYÜK SORUMLULUK HEKİMDE
Prof. Dr. Kayaalp rasyonel ilaç kullanımında en büyük payın reçete yazan hekimde bulunduğunu belirtiyor: ‘‘Bununla beraber Türkiye'de yeşil ve kırmızı reçete dışındaki ilaçların reçetesiz alınabilmesi, eczane sayısının fazlalığından ileri gelen aşırı rekabet sonucu eczacının cirosunu artırmak için buna göz yumması rasyonel ilaç kullanımını bir dereceye kadar engelliyor. Bir dereceye kadar, çünkü eczaneden çıkan ilaçların yaklaşık yüzde 70'i geri ödemeye tabi olduğu için ilaçların yaklaşık üçte ikisi mecburen reçete ile alınıyor.’’
Türkiye ilaç pazarında 1999'dan beri antibiyotiklerin, vitaminlerin, mineraller ve kan yapıcı ilaçların pazar payı düşerken, ağrı kesiciler, sinir sistemi, kalp ve damar hastalıkları ilaçlarınınki artıyor.
International Medical Statistic'in (IMS) Ocak-Ekim 2003 verilerine göre, geçmişin en çok satan ilaç grubu antibiyotik ve vitaminler bu yıl ciro sıralamasında ilk beşe bile giremedi. En çok ciro yapan Amoklavin adlı antibiyotik yedinci sırayı aldı. Yine de yüzde 18'lik payla antibiyotikler ilaç pazarının en büyük grubu olma özelliğini koruyor.
En fazla ciro yapan Tebokan, ginkgo biloba ağacından yapılan bitkisel kökenli bir ilaç. Tıbbi Farmakoloji Kitabı'nın yazarı, Türkiye İlaç Formülleri Kılavuzu'nun editörü Prof. Dr. Oğuz Kayaalp'in verdiği bilgiye göre, ilaç hafif ve orta ağırlıktaki Alzheimer ile yaşlılıkta ortaya çıkan hafızayla ilgili bazı sorunlarda bozulmuş belleği bir dereceye kadar düzeltebiliyor. Buna karşın beyin işlevleri bozulmamış kişilerde belleği güçlendirici etkisi henüz kanıtlanamadı.
TÜRKİYE NÜFUSU YAŞLANIYOR
İngiltere ve ABD'de reçetesiz ilaç grubuna giren Tebokan, diğer Avrupa ülkelerinde reçeteyle satılıyor. İlacın üreticisi Abdi İbrahim İlaç Firması'nın CEO'su Erman Atasoy bütün dünyada antibiyotiklerin kullanımında gerileme olduğunu ve Tebokan'ın pazar payının artmasının dünyadaki akıma paralel gittiğini savundu:
‘‘Tebokan dolaşım sistemi, özellikle beyin ve periferik damarlardaki bozukluklarla ilgili bir ilaç. Alzheimer'in yanı sıra, damarsal bunama, kulak çınlaması, baş dönmesi, hepsi dolaşım bozukluğunun getirdiği sorunlara karşı kullanılıyor. Türkiye'de bu kadar satmasının bir başka önemli nedeni nüfusun yaşlanması ve bu bireylerin daha kaliteli yaşamak amacıyla tedaviye ihtiyaç duyması.’’
İlacın Almanya'da yılda 130 milyon, Fransa'da 100 milyon Euro'luk satış yaptığını anlatan Atasoy, ‘‘Türkiye'de bu grupta yılda kullanılan 9.1 milyon kutu ilacın 2.6 milyon kutusu Tebokan’’ diyor.
Sağlıklı bireylerin zihinsel performansı korumak, hafızayı güçlendirmek, konsantrasyonu sağlamak gibi nedenlerle Tebokan kullanmasını önermediklerini belirten Atasoy, ‘‘Böyle bir iddiamız yok’’ dedi. Eczanelerde Tebokan'ın 20 kapsüllük kutusu 12 milyon 970 bin lira, 50'lik kutusu 25 milyon 205 bin liraya satılıyor. Piyasada ginkgo biloba ağacı estresiyle hazırlanan iki bitkisel özlü ilaç daha bulunuyor. Bunlar da yılda yaklaşık 500 bin kutu satılıyor.
EN BÜYÜK SORUMLULUK HEKİMDE
Prof. Dr. Kayaalp rasyonel ilaç kullanımında en büyük payın reçete yazan hekimde bulunduğunu belirtiyor: ‘‘Bununla beraber Türkiye'de yeşil ve kırmızı reçete dışındaki ilaçların reçetesiz alınabilmesi, eczane sayısının fazlalığından ileri gelen aşırı rekabet sonucu eczacının cirosunu artırmak için buna göz yumması rasyonel ilaç kullanımını bir dereceye kadar engelliyor. Bir dereceye kadar, çünkü eczaneden çıkan ilaçların yaklaşık yüzde 70'i geri ödemeye tabi olduğu için ilaçların yaklaşık üçte ikisi mecburen reçete ile alınıyor.’’