Hafıza Panosu

Güncelleme Tarihi:

Hafıza Panosu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 22, 2003 00:00

Geçen hafta Türkiye iki korkunç gün yaÅŸadı. Terör Ä°stanbul'u dört noktada kalbinden vurdu. Kuledibi Büyükhendek Caddesi, Pangaltı Nakiye Ergül Sokak, Levent Büyükdere Caddesi ve Galatasaray MeÅŸrutiyet Caddesi 50’den fazla insanın canını verdiÄŸi, yüzü aÅŸkın çocuÄŸun yetim ve öksüz kaldığı, yüzlerce kiÅŸinin yaralandığı dört lanetli adrese dönüştü.Ölü ve yaralı adları, sayıları, televizyon ekranlarındaki bantlarda hepimizin gözlerinin önünden kayıp geçti. Bu yazı yayına hazırlandığı saatlerde henüz hepsinin adı bile belli deÄŸildi. O gün o saatte orada, niye öldüklerini dahi bilmeden hayatlarını kaybeden bu insanların her birinin bir geçmiÅŸi, bir gelecek umudu vardı. Sıkıntıları, sevinçleri, hayalleri, sevdikleri vardı. Aralarında kadınlar, erkekler, doÄŸmamış bebekler, gençler, yaÅŸlılar, Müslümanlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, baÅŸkonsoloslar, ÅŸoförler, bankacılar, polisler, elektrikçiler vardı. Hepsinin birer hikayesi vardı. Ä°ÅŸte bu hikayeleri öğrenmek, ölümün henüz bozmadığı gerçek yüzlerini görmek, onları ‘‘terör kurbanları’’ listesinde birer sayı olmaktan kurtarmak, sevdiklerinin ve hepimizin ortak hafızasında bir yer açmak için bütün arkadaÅŸlarımız seferber oldu. Ortaya bu hafıza panosu çıktı. Levent Büyükdere Caddesi Levent'te Büyükdere Caddesi üzerindeki HSBC Bankası genel müdürlük binasının önünde büyük bir patlama meydana geldi. Beyaz renkli bomba yüklü kamyonetin patlaması sonucu banka binası harabeye dönerken saldırıda 9 kiÅŸi hayatını kaybetti.Trafik ışıkları kırmızı yanıyorduKEREM YILMAZER (58)EÅŸi Göksel Kortay, çok sevdiÄŸi dostu Haldun Dormen'le perÅŸembe sabahı TV8'de canlı yayına çıkmasa, Kerem Yılmazer patlama sırasında NTV stüdyolarında olacaktı. Saat 11.00'de dublaj çalışması baÅŸlıyordu. Yılların sanatçısıydı, profesyonel gibi davranıp en az 20 dakika önce stüdyoya gelir, metne göz atardı. EÅŸiyle Dormen'in konuÅŸmalarını bir süre izledikten sonra otomobiline atlayıp evden ayrıldı. Saat 10.57'de Levent'teki trafik ışıklarına geldiÄŸinde ölümcül tesadüfle karşılaÅŸtı. Kırmızı yanıyordu. Hukuk Fakültesi'nde ve bir yıl da George Washington College'da eÄŸitim gören Yılmazer, 1964'te Ankara Meydan Sahnesi'nin açtığı kurslara katılarak ‘‘Fantastik’’ adlı müzikalle tiyatro dünyasına adım atmıştı. Ä°stanbul'a gelmesini ve YeÅŸilçam'la tanışmasını saÄŸlayan Haldun Dormen olmuÅŸtu. Dormen Tiyatrosu'nu kurup Yılmazer'i çağırdı.Hey Dergisi onu 1977 yılında Yılın En Ãœmit Veren Erkek Åžarkıcısı seçmiÅŸti. Hayat BoÅŸ, Ah Sen Sen gibi altı plak doldurdu. 1978'de Eurovision Türkiye finalinde, Esmeray, Ertan ve Funda Anapa, Melike DemiraÄŸ ve Ä°skender DoÄŸan'la birlikte, Atilla ÖzdemiroÄŸlu'nun bestelediÄŸi Ä°nsanız Biz adlı ÅŸarkıyı seslendirmiÅŸti. 1988'de KuÅŸlar müzikaliyle Åžehir Tiyatroları'na geçen Yılmazer, dört yıl boyunca 250'den fazla oyunda oynadı, televizyonda Panorama programını sundu. AHMET DAMA (22)Ahmet Dama, doÄŸma büyüme Cihangirli'ydi. Tüm çocukluÄŸu babasının 50 yıl önce Mersin'den gelip yerleÅŸtiÄŸi, AÄŸa Hamamı Sokak'taki apartmanda geçti. Canlı, giriÅŸken ve giyimine düşkündü. Güney Kore Ä°stanbul BaÅŸkonsolosu'nun makam ÅŸoförü olarak çalışıyordu. TIR ÅŸoförü babası Veysel Dama'dan çocuk yaÅŸta ÅŸoförlüğün püf noktalarını öğrenmiÅŸti. En büyük keyfi Java motosikletiyle sokaklarda gezmekti. Diyarbakır'da yaptığı askerliÄŸini tamamlayalı 6 ay olmuÅŸtu. 10 gün önce Duygu Ezder'le niÅŸanlandığında, Cihangir sokaklarında, ‘‘Çok mutluyum havalara uçuyorum’’ diyerek dolaşıyordu. ÇarÅŸamba günü HSBC Bankası önündeki patlama olmadan önce Havalimanı, Mecidiyeköy ve Gayrettepe arasında, arabasıyla mekik dokuyordu. Zincirlikuyu'dan Maslak'a doÄŸru giderken, Levent'te trafik ışıkları kırmızıyı gösteriyordu. Arabasını durdurduÄŸu sırada, hayat saati de durdu. ORHAN ATAÇ (23)Banka kartı çıkartacaktıMÃœ, Tarih Bölümü Yüksek Lisans öğrencisi Orhan Ataç, arkadaşının Levent'teki evinden ‘‘HSBC'ye uÄŸrayıp, kart çıkartacağım’’ diyerek ayrıldı. Patlamayı duyan arkadaÅŸları ona ulaÅŸamayınca Antalya'daki ailesini aradılar. Emekli olan babası Nuri Ataç Ä°stanbul’da oÄŸlunu teÅŸhis ettiÄŸinde bir baÅŸka darbe daha yedi: Cenazenin nakli için istenen parayı denkleÅŸtiremiyordu. ETHEM DOÄžAN (30)Kayıp evrakı aramaya gitti bir daha toplantı salonuna dönemediKocaeli Ãœniversitesi Sakarya Mühendislik Fakültesi'nin iki yıllık inÅŸaat bölümü mezunuydu. Ardından Yıldız Teknik Ãœniversitesi Makine MühendisliÄŸi Bölümü’nü bitirdi. BeÅŸ yıl önce Demirbank'ta teknik müdür olarak çalışmaya baÅŸladı. Hayatını birleÅŸtirdiÄŸi Serpil DoÄŸan da bankacıydı. Ä°kiz kızları Melike ve Melisa dünyaya geldiÄŸinde iÅŸten ayrılıp çocuklarını büyütmeye karar vermiÅŸti. Altı ay önce aileye Meltem katıldı. 16 Eylül'de ikiz kızlarının doÄŸum gününü kutlayan çift, hafta sonunda hep birlikte alışveriÅŸe çıkmış ve bayramlık giysiler almıştı. DoÄŸan, banka el deÄŸiÅŸtirip HSBC olduktan sonra da görevini sürdürdü. Ofisi zemin kattaydı. Fakat ÅŸans eseri o gün toplantı vardı. Bu nedenle üst kata çıkmıştı. Toplantı sırasında bir evrak gerekti. Alt kata inip çekmecesinden alması gerekiyordu. Merdivene yöneldiÄŸinde saat 10.49'u gösteriyordu. Masasına geldiÄŸinde aradığı evrakın yerinde olmadığını gördü. Oturdu ve tek tek dosyaların içine bakmaya baÅŸladı. Ön cepheden gürültüyle gelen basınç dalgası masasını kaldırdı ve genç mühendisi duvara sıkıştırdı. Toplantı odasında kalanların tümü binadan saÄŸ çıkacaktı...NADÄ°RE ÖZDEMÄ°R (35)Grip için ilaç alacaktıİkisinin de Levent'te iÅŸi vardı. Evden birlikte çıktılar. Nadire Özdemir gripti. SSK Levent Dispanseri'ne uÄŸrayıp muayene olacak, daha sonra Etiler Pazarı'ndan kızları AyÅŸe (17) ile Aylin'e (16) aldığı kırmızı montları deÄŸiÅŸtirecekti. Çıkarken oÄŸlu Emin'i (7) evde bıraktı. Kayınvalidesi Şükran Özdemir (62) ise Vakıfbank'tan emekli maaşını alacaktı. Levent trafik ışıklarında ayrıldılar. Patlamanın ilk etkisi geçer geçmez Şükran Özdemir koÅŸarak çevreyi dolaÅŸmaya, Nadire'yi aramaya baÅŸladı. Åžoka girmiÅŸti. Levent'ten Etiler'e yürüdü, bir taksiye ‘‘Beni eve götür’’ diyebildi. Taksici onu Etiler Karakolu'na götürdü. Polis Nadire Hanım'ın eÅŸi NeÅŸet Özdemir'e haber verdi. NeÅŸet Özdemir tüm hastaneleri dolaÅŸtı, eÅŸini bulamadı. Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Sevil Atasoy'un, ‘‘Kıyafetlerinden teÅŸhis edin’’ demesi üzerine annesini arayıp, eÅŸinin giysilerini öğrendi. Evet, cesetlerden birinin üstünde siyah kazak ve siyah mont vardı. YONCA BÄ°LGÄ°N (30)Bankacı oldu HSBC’yi seçtiBankacı Yonca Bilgin, ilk ve orta öğrenimi sırasında çok baÅŸarılı bir öğrenciydi. Müzikle ilgileniyor, piyano ve gitar çalıyordu. Liseyi iyi dereceyle bitirdikten sonra Ä°TÃœ Ä°nÅŸaat MühendisliÄŸi Fakültesi'ne girdi. 1995'te aynı okulda yüksek lisans programına baÅŸladı. Yetinmedi, Uluslararası Ä°ÅŸletme dalında yüksek lisans programına baÅŸvurdu. Ä°ÅŸ hayatına bir inÅŸaat ÅŸirketinde baÅŸlamıştı. Fakat inÅŸaat iÅŸini sevmiyordu. Banka sektörüne geçti. Kendisi gibi bankacı olan Kaya Bilgin'le evlendi. Annesi kanser olunca ona bakmak için iÅŸten ayrıldı. Annesinin vefatı üzerine, bir yıl önce tekrar iÅŸ aramaya baÅŸladı. Ä°ÅŸ baÅŸvurularına üç ayrı bankadan cevap geldi. Ancak Yonca cevap veren bankalardan sonuncusunu, HSBC'yi seçti. Bir yıldır bankanın Bireysel Krediler Bölümü'nde çalışıyordu. Patlama sırasında HSBC Genel Müdürlüğü'nün birinci katındaki masasında çalışıyordu. Kırılan camlardan biri ensesine saplandı. OturduÄŸu yerde can verdi. AYNUR ERKOCA (36)Beyni öldü vücudu direniyorSinagog patlamalarından sonra astsubay emeklisi eÅŸi Ergin Erkoca'ya ‘‘Artık daha dikkatli olalım’’ demiÅŸti. Terör onu beklediÄŸi gibi sokakta deÄŸil, iÅŸyerinde buldu. Bankacı Aynur Erkoca, bomba patladığında HSBC Bank Genel Müdürlüğü'nün ikinci katındaki Kredi Kartları Bölümü'nde masasının başındaydı. Bu bölümün ÅŸefliÄŸini yürütüyordu bir süredir. OÄŸlu Eray (8) Göztepe Etüt Beslenme Ä°lköğretim Okulu ikinci sınıfında okuyordu. Ä°ki yıl sonra emekli olacak, yeni bir hayata adım atacaktı. Patlamada ağır yaralandı. Özel Acıbadem Hastanesi'ne getirildiÄŸinde durumu çok ciddiydi. Hemen ameliyata alındı. Ancak vücudu yaÅŸadığı ÅŸoku kaldıramamıştı. Birkaç saat sonra beyin ölümü gerçekleÅŸti. Doktorlar geri dönüş ÅŸansının olmadığını açıkladı. SEDAT YEŞİLYURT (29)AteÅŸi vardı doktora gidiyorduÄ°yi bir hafız, çevresine din konusunda bilgi aktaran genç bir ilahiyatçıydı. Mısır'a gitmiÅŸ, El Ehzer Ãœniversitesi'nde doktora yapmıştı. Üç yıl önce Türkiye'ye döndü. Ä°ETT AyazaÄŸa Bölge Müdürü Abdullah Kazdal'ın danışmanı ve sekreteri olarak çalışmaya baÅŸladı. Bir yıl sonra da evlendi. Çocukları olsun istiyorlardı. Sedat YeÅŸilyurt, perÅŸembe sabahı iÅŸinden izin alıp Levent'teki SSK Dispanseri'ne gitmek üzere yola çıktı. AteÅŸi vardı; muayene olacak, ilaç alacaktı. Levent'te otobüsten indi. Dispansere doÄŸru yürümeye baÅŸladı. BeÅŸiktaÅŸ yönünden gelen beyaz kamyonet tam o sırada havaya uçtu. Olay yerinde ilk hayatını kaybedenlerden biriydi YeÅŸilyurt. Cesedi ambulansa konularak Adli Tıp Kurumu Morgu'na götürüldü. FÄ°RDEVS LATÄ°F (41)Cami gezip dua edecektiSaat 10.56'da HSBC Bank önündeki patlamaya yakalanmasa o gün eÅŸiyle camileri gezip, birlikte dua edecekti. Ertesi gün Kadir gecesiydi ve bu Firdevs Latif için önemliydi. Levent'teki evinden sabah saat 08.30'da çıktı. SSK PolikliniÄŸi'ne gidiyordu. Jinekolojik muayeneden geçecek, reçete yazdıracaktı. Yanında 17 yaşındaki lise öğrencisi kızı Nilgün vardı. O da staj gördüğü iÅŸyerine gidecekti. Otobüs durağında vedalaşıp ayrıldılar. Firdevs Latif, ilaçlarını yazdırıp, poliklinikten çıktı. Tam kapıda yanlışlık yapıldığını fark edip, geri döndü. İçerisi kalabalıktı. Beklemesi gerekmiÅŸti. Bir saat sonra doÄŸru reçeteyi aldı, poliklinikten ayrıldı. Saat 10.50'de cep telefonuyla oto boyacısı eÅŸi Mustafa Latif'i aradı. Bir saat sonra buluÅŸmak üzere randevulaÅŸtılar. Ancak 3 çocuk annesi, ev hanımı Firdevs Latif, bu randevuya gidemedi. Patlamadan sonra HSBC önündeki toz bulutu kalktığında o yerde yatıyordu.BURADA HAYATINI KAYBEDEN DÄ°ÄžER Ä°SÄ°MÄ°lbey ErdoÄŸdu (HSBC çalışanı)Kuledibi Büyük Hendek CaddesiÅžabat duasının yapıldığı Neve Åžalom Sinagogu'nun önünden geçen kırmızı bir kamyonet sinagogun kapısına yaklaÅŸtığı anda müthiÅŸ bir patlama oldu. Bomba yüklü kamyonun havaya uçması sonucu sinagogun önünde iki metre geniÅŸliÄŸinde ve 50 santim derinliÄŸinde bir çukur açıldı. Kamyoneti Gökhan ElaltuntaÅŸ (22) adlı kiÅŸinin kullandığı ve bombayı patlattığı tespit edildi. 11 kiÅŸi hayatını kaybetti. O gün hayatını kaybeden Mesut Gürol’un ise nerede öldüğü belirlenemedi.Pangaltı Nakiye Ergül SokakBeth Ä°srael Sinagogu'nda, Hahambaşı Ä°shak Haleva'nın da bulunduÄŸu ÅŸabat ayini yapılıyordu. Saat 09.16'da 34 UHK 68 plakalı beyaz bir kamyonet sinagogun önüne yaklaÅŸtı. Güvenlik görevlileri müdahale edemeden kamyonet büyük bir gürültüyle patladı. Aracı Mesut Çabuk'un (29) kullandığı ve bombayı patlattığı anlaşıldı. Saldırıda 12 kiÅŸi hayatını kaybetti.FAZLI SÃœSLÃœ (41)Tam iÅŸyerinin kapısındaydıRize'nin Pazar ilçesi, Kuzeyce köyünden. Seydullah-Emine Süslü'nün dört çocuÄŸunun en büyüğü. Askerden önce geldi Ä°stanbul'a. EÅŸi Sabahat'a aşık olup evlendiÄŸinde 16 yaşındaydı. Dördü kız, biri erkek beÅŸ çocukları oldu. En büyük oÄŸlu Yavuz 24, en küçük kızı Fatma 10 yaşında. Televizyon parçaları montajı yapan Kuledibi'ndeki bir firmada işçi olarak çalışıyordu. 8-9 ay kadar önce Neve Åžalom Sinagogu'nun bulunduÄŸu Büyükhendek Caddesi'ndeki bu atölyede iÅŸe baÅŸlamıştı. Hasta olduÄŸu halde cumartesi günü iÅŸe gitti. Ölüm onu iÅŸyerinin kapısından içeri girerken yakaladı. Yıllarca oturduÄŸu Balat'ta ve memleketi Rize Pazar'da çok sevilen bir insandı. BaÅŸbakan ErdoÄŸan, geçtiÄŸimiz pazartesi akÅŸamı hemÅŸerisi Fazlı Bey'in evine gidip ailesine baÅŸsaÄŸlığı diledi. Fazlı Süslü'nün cenazesi, Balat'taki Ferruh Kethuda Camii'nden kaldırıldıktan sonra Edirnekapı Mezarlığı'nda defnedildi.MEHMET ERUÅž (23)Babasını uÄŸurlamıştı ki...Ãœsküdar'da doÄŸdu. Ordulu Åžaban Bey'le, Kelkitli YaÅŸar Hanım'ın üç çocuÄŸundan biriydi. ÇocukluÄŸundan beri Küçükyalı'da oturuyordu. Babası Åžaban Bey Anadolu yakasında avizecilikle uÄŸraşıyordu. Kırmızı kamyonet Büyükhendek Caddesi'ne girdiÄŸinde Mehmet EruÅŸ da çalıştığı Kılıç Avize'nin önünde babasını uÄŸurluyordu. Åžaban Bey, Kuledibi'ne malzeme almaya gelmiÅŸ ve oÄŸlunun yanına da uÄŸramıştı. Babası uzaklaÅŸtıktan birkaç saniye sonra büyük patlama oldu. Mehmet EruÅŸ, Karacaahmet Mezarlığı'nda topraÄŸa verildi. Olaydan altı gün sonra konuÅŸtuÄŸumuz annesi YaÅŸar Hanım, ilk günlerde ‘‘Neden biz ya Rabbim!’’ diye sorup durduÄŸunu söyledi. Ama perÅŸembe günkü saldırıdan sonra, hedefin sadece kendileri olmadığını anlamış. ‘‘Her nereye baksam oÄŸlumu görüyordum. Ama ÅŸimdi kaybettiÄŸimiz diÄŸer çocukları da kendi oÄŸlum gibi düşünmeye baÅŸladım. Allah hepimize metanet versin.’’ MUSTAFA YENÄ°ER (26)Sinagogdaki iÅŸine 20 gün önce baÅŸlamıştıKonya AkÅŸehir'de 1977'de doÄŸdu. Baba adı Orhan, anne adı Sebahat'ti. Üç kardeÅŸin ortancasıydı. AkÅŸehir Endüstri Meslek Lisesi Elektrik-Elektronik Bölümü'nden mezun oldu. Askerden döndüğünde, Adana'da bir güvenlik ÅŸirketinde iÅŸe baÅŸladı. AkÅŸehir'de amatör takımda top koÅŸturdu. Koyu bir BeÅŸiktaÅŸ taratarıydı. Sportmendi, aÄŸzına sigara ve içkiyi deÄŸdirmezdi. Adana'dan bir kız sevdi. Bayramdan sonra ailesiyle birlikte o kızın evine dünürcü gideceklerdi. Üç yıl önce Ä°stanbul TansaÅŸ'ta güvenlik görevine baÅŸladı. Bombalı saldırıdan 20 gün önce, baÄŸlı olduÄŸu güvenlik ÅŸirketi tarafından Kuledibi'ndeki Neve Åžalom Sinagogu'nda görevlendirilmiÅŸti. Bombalı saldırıda hayatını kaybetti. Köyünde topraÄŸa verildi.Biri malzeme alırken diÄŸeri satarkenÖMER YAZAR (31)Çorum, Sungurlu Çayyaka köyü doÄŸumlu. Satılmış ve Åžefika Yazar'ın 8 çocuÄŸundan biri. Babası iki yıl önce öldü. Annesine Ömer bakıyordu. Ä°lkokuldan sonra bir elektrikçinin yanında çırak olarak iÅŸe baÅŸladı. Daha sonra kurslara giderek elektrik teknisyeni oldu. Yedi yıl önce Naime Hanım'la evlendi. Kızları Aleyna 5 yaşında, Ezgi ise henüz üç aylıkken babasız kaldılar. Amatör olarak mahalle takımlarında futbol oynardı. Ailesine çok düşkündü. Aleyna'nın elektrik mühendisi, Ezgi'nin de doktor olmasını istiyordu. 500 Evler semtinde küçük bir dairede kiracıydı. Saldırının olduÄŸu gün, üç arkadaşıyla birlikte Neve Åžalom Sinagogu yakınlarındaki bir evin elektrik tesisatını yapıyordu. Bir ara malzemelerinde eksik olduÄŸunu fark etti, Murat Åžahin'in Büyükhendek Caddesi'ndeki elektrikçi dükkanına gitti. Korkunç patlama, Ömer Yazar malzeme alırken meydana geldi. Murat Åžahin'le birlikte yaÅŸamını yitirdi. Ömer Yazar, teyzesinin oÄŸlu olan Selami Aykul'a küçüklüğünden beri 'dayı' diye hitap ederdi. Çünkü Selami Bey, Ä°stanbul gibi büyük bir ÅŸehirde onun en büyük destekçisiydi. Fındıkzade BekirpaÅŸa Camii'nde imamlık yapan Aykul, çok sevdiÄŸi yeÄŸeninin cenazesini kendi elleriyle defnetti. Yazar, SultançiftliÄŸi'nde Habibler Yayla Mezarlığı'nda topraÄŸa verildi.MURAT ÅžAHÄ°N (38)Sivas'ın DivriÄŸi ilçesi YaÄŸbasan köyünde doÄŸdu. Ali ve Nermin Åžahin'in altı çocuÄŸundan biriydi. Murat aile ÅŸirketinin yönetim kurulu baÅŸkanlığını yapıyordu. Lise mezunuydu. DivriÄŸi Kültür DerneÄŸi'nde ve baÅŸka sivil toplum kuruluÅŸlarında aktif olarak çalışan sosyal bir insandı. Terörden nefret ederdi. Kaba kuvvetle hiçbir sorunun çözülmeyeceÄŸine inanırdı. Anadolu Kültürü’nü YaÅŸatma Vakfı'nın kurucu üyesiydi. Pir Sultan'ı ve Yunus Emre'yi çok sever, saz çalmayı çok isterdi. Bu yüzden yetenekli gençlere burs için vakfı harekete geçirmiÅŸti. 16 yıl önce Fatma Hanım'la evlendi. Alper (14), Soner (8) ve Buse (6) isimli üç çocukları oldu. Yakın arkadaşı Ä°smail Döner, ‘‘Türkiye'de çaÄŸdaÅŸlaÅŸma sürecinin hızlanması için çabalayan eÅŸsiz bir insandı, kaybımız çok büyük’’ diyor. Murat Åžahin, 1986'da, henüz 16 yaşındayken, Neve Åžalom Sinagogu'na yapılan ilk saldırı sırasında da aynı dükkandaydı. Son saldırının gerçekleÅŸtiÄŸi gün sabah erkenden dükkanını açmış, alışveriÅŸe gelen Ömer Yazar'la ilgileniyordu. Müşterisiyle el sıkışıp vedalaşırken patlayan bomba ikisinin de hayatına son noktayı koydu. Firuzköy Erenler Cemevi'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından Firuzköy Mezarlığı'nda topraÄŸa verildi. Nurettin Aydın (43)O gün hiç iÅŸe gitmek istemediSamsun'un Ä°stasyon Mahallesi'nde doÄŸdu. Selahattin Bey'le Feride Hanım'ın üç çocuÄŸundan biriydi. Acılı bir aileydi: Feride Hanım'ın eÅŸi 13 yıl önce ölmüştü, büyük oÄŸlu Metin Aydın'ı ise geçtiÄŸimiz yıl kanserden kaybetmiÅŸti. Üç yaşındayken Ä°stanbul'a gelen Nurettin Aydın, Zeynep Hanım'la evlendi. Dört yıl önce bir kızı oldu ama yaÅŸamadı. Åžimdi iki yaşında olan ikinci kızı Elif'i çok seviyordu. Elif, babasıyla birlikte erkenden uyanır ve her sabah iÅŸe gitmeden önce onunla oynardı. Nurettin Bey, Kuledibi'nde çaycılık yaparak ailesinin geçimini saÄŸlıyordu. Zeynep Hanım, patlamanın yaÅŸandığı günün sabahında eÅŸinin bir türlü iÅŸe gitmek istemediÄŸini, kapıdan çıkarken kocasının kızını uzun süre öpüp kokladığını söylüyor, ailece yaÅŸadıkları tarifsiz acıyı şöyle dillendiriyor: ‘‘Elif bir bebek. Hayatın annesinin kucağından ve babasının öpücüklerinden ibaret olduÄŸunu zannediyor. Daha ölümün ne olduÄŸunu bilmiyor. Anlatmıyoruz, anlatamıyoruz. Her sabah uyanıp babasını soruyor. Biz ona sadece babacığının uzun, upuzun bir yolculuÄŸa çıktığını söylüyoruz. Ama bilmiyor. Yine akÅŸam olunca yolunu gözlüyor, sabahları babasının onu 'Elifim' diye uyandırmasını bekliyor.’’ Elif'in babası Nurettin Aydın Feriköy Mezarlığı'nda yatıyor.EMÄ°N TÃœRKASLAN YAKUPOÄžLU (52)6 yıldır sinagogu koruyorduGiresun’un Tirebolu ilçesinde doÄŸdu. Liseden ayrıldı. Babası Ali Nazmi YakupoÄŸlu da polisti. Biri kız ikisi erkek üç kardeÅŸtiler. Emin Bey de babası gibi polis olmayı seçti, kardeÅŸi Engin YakupoÄŸlu da. Askerden geldikten sonra polis oldu. 26 yaşındayken Nurten Hanım'la evlendi ve dört çocukları oldu. Yedi yıl önce Zonguldak'ta emekli oldu ve Ä°stanbul Bahçelievler'e taşındı. Altı yıl önce de Neve Åžalom Sinagogu'da güvenlik görevlisi olarak iÅŸe baÅŸladı. Emin Türkaslan YakupoÄŸlu, Tirebolu'daki asri mezarlıkta topraÄŸa verildi. Berta (28), Ahmet (34), Işık ÖZDOÄžAN (0)Ä°ki dinin örnek birlikteliÄŸiydi onlarınkiKoçbank CaÄŸaloÄŸlu ÅŸubesinde ikinci müdür olarak çalışan Ahmet ÖzdoÄŸan, Ä°stanbul Ãœniversitesi Ä°ngilizce Ä°ÅŸletme Bölümü'nde okurken lise öğrencisi Berta'yla tanıştı. 11 yıllık bir aÅŸktı onlarınki. Berta, Ahmet'i tanıdığında henüz liseye gidiyordu. 5 yıllık bir flörtten sonra, evlenmeye karar vermiÅŸlerdi. Biri Yahudi, diÄŸeri Müslüman olduÄŸu için evlilikleri o kadar da kolay olmadı. Ama her iki aile de çocuklarının aÅŸkına ÅŸahit olunca susmaya karar verdi. Berta'nın anne ve babası 17 AÄŸustos depreminde Çınarcık'ta hayatını kaybetti. Ruhlarını yeni yeni tamir ediyor, ölümlerle küçülen ailelerini büyütmek için çocuk yapmak istiyorlardı. Berta 5 ay önce hamile kaldığında, hayata tutundukları ipe daha sıkı sarılmışlardı. DoÄŸacak bebeÄŸin adı Işık olacaktı. 15 Kasım sabahı Neve Åžalom Sinagogu'nun sokağında elele yürürken, bir kamyonet onlara doÄŸru geliyordu. Tutundukları ipler ellerinden kaydı. Oysa ertesi gün altıncı evlilik yıldönümlerini kutlayacaklardı. Ahmet, Berta'yla tanıştıkları yer olan Büyükada'da bir mezarlığa defnedildi. Berta ise Ulus'taki AÅŸkenaz Musevi Mezarlığı'nda topraÄŸa verildi. Ä°srael Yoel Ãœlçer (19)Mokasenleriyle futbol oynadığı için çok azar iÅŸitti1 Ocak'taki doÄŸumu ailesine güzel bir yılbaşı hediyesi olmuÅŸtu. Zekásı, yakışıklılığı, insancıllığı ile diÄŸer çocuklardan hemen ayrılıyordu. Ölümünden sonra verilen bir ilanın altında, ‘‘Her biri senin yerinde olabilecek arkadaÅŸların’’ yazıyordu. Işık Lisesi'ni bitirdikten sonra Yeditepe Ãœniversitesi Dişçilik Fakültesi'ne girmiÅŸti. Bilgisayar tüm dünyasıydı. DiÅŸ doktoru olduÄŸunda, haftanın bir gününü muhtaçlara ayıracağını ve tedavilerini yapacağını söylüyordu. Futbola aşıktı, iyi bir kaleciydi. Babasının pırıl pırıl boyattığı okul ayakkabılarıyla futbol oynayıp, çabuk eskittiÄŸi için çok azar iÅŸitmiÅŸti. Çocukla çocuk olurdu. KöpeÄŸiyle iliÅŸkisini tüm aile kıskanırdı. Cuma akÅŸamlarını ve bayramları mutlaka ailesiyle geçirirdi. Biraz uykucuydu. Bazen çok komik ve esprili, bazen çok ciddiydi. Neve Åžalom Sinagogu'ndaki polis ve özel korumalarla iyi arkadaÅŸtı. Gönüllü olarak, sinagoga gelen kiÅŸilerin cemaatten olup olmadıklarını kontrol ederek, onlara yardım ederdi. O gün olduÄŸu gibi...Serkan Balcı (26) OÄŸlunun ikinci yaşını kutlayamadıBaba Adı Ahmet, anne adı Seyhan. Aile Ordu, PerÅŸembe'den Ä°stanbul'a göç etmiÅŸ. Aykut diye bir kardeÅŸi daha var. Lise mezunu. Askerde seyyar komandoydu. Bu yüzden güvenlik ÅŸirketine baÅŸvurunca hemen iÅŸe alındı. Bu alanda uzmanlaÅŸtı. Üç yıl önce iÅŸe baÅŸladığında Selma Hanım'la evlendi. Selma Hanım, tehlikeli olduÄŸunu düşünerek kocasının bu sektörde çalışmasını istemiyordu. Son iki buçuk yıldır Neve Åžalom Sinagogu'nda görevliydi Serkan Balcı. Patlamanın olduÄŸu saatlerde olayı televizyondan izleyen Selma Hanım, sinagogun kapısını görünce korktuÄŸunun başına geldiÄŸini anlamıştı. Serkan Balcı, memleketi Çaytepe Köyü'nde topraÄŸa verildi. Geride 21 yaşındaki genç eÅŸi Selma ve bayramda iki yaşına girecek oÄŸlu Sertan kaldı. BÃœLENT BOSTANOÄžLU (26) Karakol kapısında beslediÄŸi kedisine ÅŸimdi polis arkadaÅŸları bakıyorPolisti. Daha bir buçuk ay önce çok çok sevdiÄŸi Ayfer Hanım'la evlenmiÅŸti. Bir kızı, bir de oÄŸlu olsun istiyordu. Babası Kaya BostanoÄŸlu da polisti ve görevi başındayken kalp krizi geçirerek ÅŸehit olmuÅŸtu. Dört çocuklu bir ailenin en büyük oÄŸlu olan Bülent, babasının bıraktığı yerden bayrağı devralmış ve Polis Meslek Yüksekokulu'nu bitirdikten sonra mesleÄŸe atılmıştı. 2000 yılında ÅžiÅŸli Emniyet Müdürlüğü'nde göreve baÅŸlamıştı. ArkadaÅŸları onun ÅŸakacı, neÅŸeli, hoÅŸgörülü bir mizaca sahip olduÄŸunu anlatıyor. Geçen ay, karakolun yakınlarında bulduÄŸu yaralı bir yavru kediyi veterinere götürmüş, ona günlerce bakmıştı. Åžimdi her sabah karakolun önüne gelen yavru kedinin bakımını arkadaÅŸları sürdürüyor. Ara ara Beth Ä°srael Sinagogu'nun önünde nöbeti olurdu. O gün de kamyoneti ilk fark eden o olmuÅŸ, elini kaldırarak kamyonete doÄŸru fırlamış ama çok geç kalmıştı. Geride annesi Sıdıka Hanım'ı, kardeÅŸleri Mustafa ile Ä°smail BostanoÄŸlu'nu bir de canından çok sevdiÄŸi eÅŸi Ayfer Hanım'ı bıraktı. Cebeci Polis ÅžehitliÄŸi'ne defnedildi.KAYA KAYA (83) Her cumartesi eski dükanına sohbete giderdi, bu sefer son olduErzurum'un Ä°spir ilçesinde doÄŸdu. İşçi emeklisiydi. EÅŸi Sebile Hanım'la 60 yıl önce evlendi. Bu evlilikten biri kız üç çocukları oldu. Çocukları da onu dört torun sahibi yaptı. Emekli olduktan sonra hacca gitti. Kaya, Ä°stanbul'a 1938'te gelmiÅŸ, ÇaÄŸlayan Hürriyet Mahallesi’ne yerleÅŸmiÅŸ ve hemen çalışmaya baÅŸlamıştı. 50 yıl çalıştıktan sonra şöyle biraz dinleneyim diye emekliye ayrılmıştı. Hacı Kaya Bey, dostlarına sadık, maneviyata deÄŸer verir, kıymet bilirdi. ÅžiÅŸli'deki Beth Ä°srael Sinagogu'nun olduÄŸu Nakiye Elgin Sokak'taki eski iÅŸyerine cumartesileri uÄŸrar, dostlarını, eski çalışma arkadaÅŸlarını görür, çay kahve içer, onlarla sohbet ederdi. O gün de öyle yapmıştı. Sultanbeyli Uzundere Mezarlığı'nda topraÄŸa verildi. ÇaÄŸlayan Cengiz Topel Caddesi'nde cenaze namazı kılınırken Hahambaşı'ndan gelen çelenk namaza katılanları çok duygulandırdı. OÄžUZ KIZILIRMAK (24) Annesi, hastasın gitme dedi, o iÅŸinin yolunu tuttuBabası Halil Bey ve annesi Nazmiye Hanım, bundan yıllarca önce Avanos, Özkonak'tan kalkıp, Almanya'ya işçi olarak gitmiÅŸti. OÄŸuz Almanya'da doÄŸdu. Babası 1994'te Ä°stanbul'a gelip Uçaksavar'a yerleÅŸti. OÄŸuz ailenin büyüğüydü, Ebru ve Emel adında iki de kız kardeÅŸi vardı. Geçen yıl Ä°ktisat Fakültesi'ni bitirdi. Eylülde ÅžiÅŸli'deki bir firmanın muhasebe servisinde staja baÅŸlamıştı. O günlerde gripti. Olaydan önceki perÅŸembe günü servis ÅŸefi, dinlenmesini, iyileÅŸtikten sonra iÅŸe gelmesini tembihledi. Ä°ki gün dinlendi. Üçüncü gün iyileÅŸtiÄŸini düşünerek iÅŸe gitmeye karar verdi. Annesi Nazmiye Hanım, iyileÅŸmedin diye, mani olmak istedi. Ama o sabah erkenden yola çıkıp ÅžiÅŸli'deki Beth Ä°srael Sinagogu'nun sokağında bulunan iÅŸyerine gitti. Kapıdan içeri girerken her ÅŸey bitti. Levent Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Yeniköy Mezarlığı'nda defnedildi.Engin ÖZTÃœRK (37) Çocuklarına ders çalıştıran babaydıOrdu Mesudiye, Kavaklıdere köyünde doÄŸdu. Nazım ve Sabriye Öztürk'ün beÅŸ çocuÄŸundan biriydi. Ä°ki yaşında Ä°stanbul'a geldi ve Kavacık’a yerleÅŸti. PaÅŸabahçe Ferit Ä°nal Lisesi'nden mezundu. Amatör takımlarda yıllarca top koÅŸturdu. Futbolu çok severdi. 12 yıl önce Nesrin Hanım'la evlendi, iki çocuÄŸu oldu. Kızı Özge yedinci sınıf, OÄŸlu Anıl beÅŸinci sınıf öğrencisi. Kuledibi'nde elektrik toptancılığı yapıyordu. Ekonomik kriz sırasında iÅŸini kaybetti, ÅŸirketini kapatmak zorunda kaldı. Maddi sıkıntı içine düştü. Bir aydır baÅŸkasının yanında çalışıyordu. Dayısının oÄŸlu Gazi Kapukaya, onun insan iliÅŸkileri kuvvetli, sevilen bir insan, çocuklarına çok düşkün bir baba olduÄŸunu anlatıyor. Çocuklarının eÄŸitimine çok önem verir, iÅŸten geldikten sonra onlara ders çalıştırırdı. Çok esprili ve bilgili bir genç adamdı. Kavacık Yıldırım Beyazıt Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra Beykoz Åžahinkaya Mezarlığı'nda defnedildi. Saadet GüneÅŸ (60) O sokaktan geçerek iÅŸine giderdiKastamonu Cide, Menük Köyü'nde doÄŸdu. 1960'ta Emin Bey'le evlenince Ä°stanbul'a geldi. Kendi gayretiyle okur yazar oldu. Sürreyya ve Nilüfer adında iki kızları doÄŸdu. Tam 23 yıldır NiÅŸantaşı'nda bir ailenin evine hafta içi iki gün temizliÄŸe gidiyordu. Evden ayrılmasından yaklaşık bir saat kadar sonra telefon çaldı. Küçük kızı Sema telefonu açtığında annesinin patronu, ‘‘Saadet Hanım iÅŸe gelmedi de ne oldu diye soracaktım’’ diyordu. O sırada televizyonlardan Beth Ä°srael Sinagogu'nda patlama olduÄŸuna iliÅŸkin haberler geçiyordu. TelaÅŸlanmaya baÅŸladılar. Çünkü Saadet GüneÅŸ her gün o sokaktan geçerek iÅŸyerine gidiyordu. Birkaç saat sonra annesinin ölüm haberi geldi. Saadet Hanım, Edirnekapı Åžehitlik Mezarlığı'nda defnedildi. Hakan Yüksel (37)Bir gün sonra Ä°spanya’ya uçacaktıÜsküdar'da doÄŸmuÅŸtu. Bahri Bey'le Filiz Hanım’ın iki çocuÄŸundan büyüğüydü. Bir de Barış adında kardeÅŸi vardı. Ãœsküdar Halide Adip Adıvar Lisesi'nden mezun olduktan sonra Ä°ngiltere'ye gitti ve iÅŸletme eÄŸitimi gördü. 10 yıl Ä°ngiltere'de kaldıktan sonra aile ve Ä°stanbul'un hasretine dayanamayıp Türkiye'ye döndü. Daha sonra Åžehnaz Yüksel'le evlendi. Åžimdi 5 yaşında basan kızlarına Åžahsenem adını koydular. Hakan Yüksel, Aker Kumaşçılık Åžirketi'nin Ä°thalat ve Ä°hracat Müdürü olarak çalışıyordu. Olaydan bir gün sonra iÅŸ seyahati için Ä°spanya'ya gidecekti. Patlamanın olduÄŸu gün biletini almış ve patronuyla görüşmek için ÅžiÅŸli'deki iÅŸyerine gelmiÅŸti, iÅŸte tam o lanet olası saatte. Cenazesi, BaÄŸlarbaşı Kazdal Camii'nde kılınan namazın ardından Ãœmraniye Hekimbaşı Kocatepe Mezarlığı'nda topraÄŸa verildi.MEHMET ATEÅž (26) O babasını bebekken kaybetmiÅŸti bebek kızı da onu...Hatay Reyhanlı, Camışkışlası Köyü'nde doÄŸdu. Babası Casım Bey'i altı aylıkken kaybetti. Sekiz yıl önce Ä°stanbul'a gelip, ÅžiÅŸli Ä°zzetpaÅŸa Mahallesi'ne yerleÅŸtiler. Mehmet AteÅŸ iyi bir fırıncı oldu ama belinden rahatsız olduÄŸu için bu mesleÄŸe devam edemedi. 1.90 boyunda, gösteriÅŸli bir genç adam olduÄŸu için güvenlik elemanı olarak baÅŸvurduÄŸu firma tarafından iÅŸe alındı. Ä°ki yıl önce Esra Hanım'la evlendi. 13 ay önce bir kızları Dilan doÄŸdu. KuÅŸtepe'de oturuyordu. Ä°ki yıldır ÅžiÅŸli'deki Beth Ä°srael Sinagogu'nda görevliydi. O gün arka kapıda nöbetteydi. Hasdal Mezarlığı'ndan son yolculuÄŸuna çıktı. Tıpkı kendisi gibi kızı Dilan da bir bebekken yetim kaldı.ANNETTE RUBINSTEIN TALU (8) ANNA RUBINSTEIN (85)Büyükanne, torun evden el ele çıktılar o anda da el eleydiler...O sabah, küçük adımlarıyla yataktan kalktığında, doÄŸduÄŸundan beri hiç yanından ayrılmayan anneannesine, ‘‘Hadi sinagoga gidelim’’ demiÅŸti. Sinagog onun için henüz dua edilen bir yer deÄŸil, bir oyun alanıydı. Zira Beth Ä°srael Sinagogu'nda her cumartesi yetiÅŸkinler dualarını ederken, çocuklar için eÄŸlence yapılırdı. Annette sadece 8 yaşındaydı ama boyundan büyük iÅŸler yapıp özel bir çocuk olduÄŸunu kanıtlamaya baÅŸlamıştı bile. ArkadaÅŸları alt sınıflardayken o dördüncü sınıfa gidiyordu. Almanca ve Ä°ngilizce biliyor, Fransızca'yı ise anlıyordu. Piyanodan mandoline, baleden tiyatroya sanata ilgisi olduÄŸunu da herkes biliyordu. Anneanne Anna Rubinstein, 1900'lü yıllarda Odessa'dan Türkiye'ye göç eden bir ailedendi. Büyükbabasından 500 yıldır Türklerle Yahudilerin nasıl güzel ortak hayatlar yaÅŸadığını dinleyerek büyümüştü. Alman Lisesi'nden mezun olduktan sonra aşık olmuÅŸ, genç yaÅŸta evlenmiÅŸ ve Tily adında bir kızı olmuÅŸtu. Tily, büyüdüğünde Erkan adlı Müslüman bir gence aşık oldu ve bu evlilikten Annette adında bir kızları doÄŸdu. Anna, Tily, Erkan (Erkan, Tily ile evlendikten sonra Gabi diye çaÄŸrılıyordu) ve Annette, anne ve babası ayrılana kadar hep birlikte yaÅŸadılar. Artık evde 3 kadın yalnız baÅŸlarına yaÅŸamaya baÅŸlamışlardı. Ama Gabi onları yine de yalnız bırakmadı, Anna'ya anne demekten, kızını her cumartesi sinemaya götürmekten vazgeçmedi. Ä°htiyaçları olduÄŸunda hep yanlarındaydı. 15 Kasım sabahı öğretmen olan Tily sınav kağıtlarını okuması gerektiÄŸinden evde kaldı. Anneanne-torun sinagoga gitti. Evden el ele çıktılar, sinagogun önüne geldiklerinde hálá el eleydiler. HerÅŸey o anda oldu...Avron Varol (50)100 yaşına kadar yaÅŸamak için hem para hesabı hem spor yapıyorduBir gece önce Ortaköy'deki evden, ‘‘İyi ki doÄŸdun’’ nidaları yükseliyordu. Çok sevdiÄŸi eÅŸi, 11 yaşındaki oÄŸlu ve 15 yaşındaki kızı, babalarının bir gün sonra aralarından ayrılacağından habersiz, ‘‘İyi ki varsın, hayatımızdasın’’ diye sarılıp, öpüşüyorlardı. Biraz geç evlenmiÅŸti. Kendinden 15 yaÅŸ küçük karısına genç görünsün diye kendine çok iyi bakar, çocuklarına tapardı. Çocukları küçük olduÄŸu için, eÅŸi kendisine iyi bakmasını söylediÄŸinde, ‘‘Merak etme 100 yaşına kadar yaÅŸayacağım’’ cevabını verirdi. Her sabah 6'da kalktığında duasını eder, çocuklarını okula yollar ve 100 yaşına kadar yaÅŸamak için spor yapardı. Her cumartesi, bazen çocuklarıyla bazen yalnız sinagoga gider duasını ederdi. Herkes çıktığında, o sinagogda kalır, cemaatin gençlerine din felsefesi anlatırdı. Öyle tutumluydu ki, arkadaÅŸları ona takıldığında, ‘‘Yahu çok para lazım. Bak ÅŸimdi, bir hesap yap. 100 yaşına kadar yaÅŸarsak bu paralar bize yetmez ki’’ derdi. EÅŸinin, ‘‘Giyme ÅŸu eskileri, at artık’’ dediÄŸi ayakkabıları atmış gibi yapar, ama aslında saklardı. Bir baÅŸka misyonu da kötü kocaları, iyi koca haline dönüştürmekti. ArkadaÅŸlarının eÅŸlerinden, sadece bunun için çoook dualar almıştı. Her hafta Ortaköy'deki sinagoÄŸa gidiyordu. Fakat ÅžiÅŸli'deki cemaate ayıp oluyor diyerek, son iki haftadır Beth Ä°srael Sinagogu'na gider olmuÅŸtu. O gün hemen hemen herkesten önce gelmiÅŸ ve pencere kenarına oturmuÅŸtu. Sinagogun içinde ölen tek kiÅŸi oydu. Tatile gitmeyi hiç sevmedi. Bu bayramda ÅŸeytanın bacağını kırıp GAP gezisi yapacaktı, ÅŸeytan önce davrandı. NAŞİT GÃœREL (53)Örnek bir emekli polistiOrdu'da doÄŸdu. Beytullah Bey'le Güllü Hanım'ın iki çocuÄŸundan biriydi. 1973'te Ankara Polis Okulu'ndan mezun oldu. MesleÄŸe baÅŸladı. 1976'da Leyla Hanım'la evlendi. Kızları Sevda (25) Ankara Ãœniversitesi Matematik'ten, Belma (24) Yıldız Teknik Ãœniversitesi Kimya'dan mezun oldu. Yedi yıl önce Florya Polis Okulu'ndan emekli olan 27 yıllık polis memuru NaÅŸit Gürel, bundan üç yıl kadar önce Pronet Güvenlik Åžirketi'nde iÅŸe girdi. Tek istediÄŸi kızlarının iyi bir eÄŸitim görüp, eÄŸitimli insanlar olarak bu ülkeye hizmet etmesiydi. Her sabah erkenden kalkıp ÅžiÅŸli'deki Beth Ä°srael Sinagogu'nun giriÅŸ kapısında güvenlik görevlisi olarak nöbet bekliyordu. Ölüm, örnek bir emekli polisi iÅŸte o kapıda yakaladı. ÅžiÅŸli Halide Edip Adıvar Camii'nde kılınan cenaze namazı sırasında kızları babalarının tabutları başında onun ideallerini gerçekleÅŸtireceklerine dair yemin ettiler. Ve babalarını, Arıcılar Mezarlığı'nda topraÄŸa verdiler.YONA ROMANO (57)Åžoktan çıkamadı, kalp krizi geçirdi57 yaşındaydı. Ailesi birkaç kuÅŸak önce Ä°talya'dan göç etmiÅŸti. Ä°ki yetiÅŸkin oÄŸlu vardı. Ticaretle uÄŸraşıyordu. Ailesiyle birlikte Gayrettepe'de oturuyordu. Daha önce by-pass ameliyatı olmuÅŸtu. Saldırıdan hafif sıyrıklarla kurtuldu, hastanede olayın ÅŸokundan çıkamadı ve kalp krizi geçirerek öldü. Galatasaray MeÅŸrutiyet CaddesiBeyoÄŸlu'nda Galatasaray Lisesi önünden geçerek MeÅŸrutiyet Caddesi'ne yönelen yeÅŸil renkli bir kamyonet Ä°ngiltere KonsolosluÄŸu'nun giriÅŸ kapısına çarparak infilak etti. Patlamayla birlikte konsolosluÄŸun 1.5 ton ağırlığındaki giriÅŸ kapısı ve ön bahçe duvarı tamamen yıkıldı. Saldırıda 17 kiÅŸi hayatını kaybetti. Yarenlik ettiÄŸi civar esnafla kader birliÄŸi edeceÄŸi aklına gelir miydi?ROGER SHORT (59)Roger Short, Ä°ngiliz DışiÅŸleri'ne girdiÄŸinde henüz 23 yaşındaydı. Edebiyat tutkunu olması, Oxford Ãœniversitesi'nde klasik edebiyat okumasından kaynaklanmıyordu sadece. Ä°lk gençliÄŸinde bile Osmanlı-Ä°slam kültürüne ilgi duymuÅŸ, bu konuda ne bulmuÅŸsa okumuÅŸtu. 25 yaşındayken Ankara'da görevlendirildi. Büyükelçilikte önce 3. sonra 2. sekreter oldu. Türkiye'den sonra Londra ve Rio de Janeiro'da görev yaptı. 1981'de yine Türkiye'ye döndü. Kariyerini mümkün olduÄŸunca Türkiye'de geçirmek üzere planlar yapıyordu. Bosna'da, Oslo'da görevler yapmıştı ama Türkiye her zaman daha çok ilgisini çekmiÅŸti. 2001'de Ä°stanbul'da baÅŸkonsolos olarak görevlendirildiÄŸinde çok mutlu olmuÅŸtu. Önümüzdeki yıl kasım ayında Ä°stanbul'daki görev süresi bitecekti. Türkiye'de üniversite, basın, hükümet, iÅŸ dünyası ve mahallesi BeyoÄŸlu'ndan çok arkadaÅŸ edinmiÅŸti. Konsolosluk civarındaki restoran ve barlarda çalışan garsonlarla bile ahbaptı. Aksanlı Türkçe'siyle büyük sempati topluyordu. Her zaman yaptığı gibi, o gün de otomobiliyle giderken alışkanlığı olduÄŸu üzere tabelaları okumayı ihmal etmemiÅŸ olmalıydı. Ä°stanbul'un o en çok sevdiÄŸi güneÅŸli günlerinden birinde konsolosluk binasına girerken aklından geçenler neydi, bilemiyoruz. Ama herhalde bir daha karısı Victoria'yı, 15 yaşındaki oÄŸlu ve yirmili yaÅŸlarındaki iki kızını göremeyeceÄŸi aklının köşesinden bile geçmiyordu.Malları teslim etmiÅŸ Dolapdere'ye direksiyon kırmıştıİngiliz BaÅŸkonsolosluÄŸu önündeki korkunç patlamadan sonra, ÅŸoktaki görgü tanıkları TV kameralarına bomba yüklü araçtan bahsederken onun ters dönmüş Dodge kamyonetini iÅŸaret ediyordu. Oysa nakliyeci DurmuÅŸ Toprak, olay yerinden aracıyla geçerken hayatını kaybeden kurbanlardan biriydi sadece. YeÅŸilpınar'daki evinden sabah saatlerinde çıkmış, her günkü gibi kamyonetine binip BayrampaÅŸa halinin yolunu tutmuÅŸtu. YüklediÄŸi malları müşterisine teslim etti. Daha sonra diÄŸer nakliyeci arkadaÅŸlarıyla birlikte iÅŸ beklediÄŸi Çukurcuma'daki kahvehaneye gitti. Tavlanın başına oturmadan telefonu çaldı. Tekstilci bir müşterisi arıyordu. BeyoÄŸlu'ndaki atölyesinde dikilen elbiseler Laleli'deki maÄŸazaya götürülecekti. Laleli'ye gidip, BeyoÄŸlu'na döndü. Ä°ngiliz BaÅŸkonsolosluÄŸu'nun önünden geçip Dolapdere'deki yakınlarına gidecekti. BaÅŸkonsolosluÄŸun önünden geçtiÄŸi sırada patlama meydana geldi. Kamyoneti ters döndü. Başından ve vücudundan ağır yaralanmıştı, olay yerinde yaÅŸamını yitirdi. Üç çocuk babasıydı: Leyla 16, Fatma 13, Rıdvan ise 18 yaşındaydı. Yaklaşık 10 sene önce Mardin'in Dargeçit Köyü'nden ailesiyle birlikte Ä°stanbul'a göçmüştü. DEHAP Ä°stanbul Ä°l Örgütü üyesiydi. Çevresinde ne kadar sevildiÄŸi cenaze töreninde bir kez daha ortaya çıktı. Yaklaşık bin kiÅŸi geldi onu uÄŸurlamaya. DoÄŸduÄŸu topraklara defnedildi. Ä°SMAÄ°L ÇİFTLÄ°K (36)Patlamadan hemen önce evini aramıştıBelki olacaklar içine doÄŸmuÅŸtu. BaÅŸkonsolos Roger Short'un ÅŸoförlüğünü yapan güvenlik görevlisi Ä°smail Çiftlik o gün binaya girer girmez, kapıdaki güvenlik kulübesinden evinin telefonunu çevirmiÅŸti. 20 yıllık hayat arkadaşı Güler'le havadan sudan konuÅŸtu. Kapıda nöbet tutması gereken kardeÅŸinin malzeme almaya gittiÄŸini, onun yerine beklediÄŸini ve ortalığın sakin olduÄŸunu anlattı. Sonra eÅŸinden, kızlarını telefona çağırmasını istedi. Åžaşırmıştı Güler Hanım. Kocasının adeti deÄŸildi iÅŸyerinden uzun uzun konuÅŸmak. 15 yaşındaki Gözde, 8 yaşındaki Buse ile bir süre sohbet etti. ‘‘AkÅŸama görüşürüz’’ deyip kapattılar telefonu. Ama görüşemediler. Güler Çiftlik'in de söylediÄŸi gibi ‘‘herhalde Ä°smail'in içine doÄŸmuÅŸtu öleceÄŸi’. On yıl önce Ä°ngiltere BaÅŸkonsolosluÄŸu'nda çalışmaya baÅŸlamıştı. Dört yıl önce kardeÅŸi Salman Çiftlik'in de aynı görevle iÅŸe alınmasını saÄŸladı. Ä°ki kardeÅŸ geçen yıl babalarını kanserden kaybettiler. Olay günü konsoloslukta devam eden onarım çalışmaları için su tesisatı malzemesi alınması gerekmiÅŸti. Ä°ÅŸ, kapıda nöbet bekleyen Salman Çiftlik'e düştü. Yerine aÄŸabeyi geçti. Saatler 11.07'yi gösterirken kapıda o kamyonet belirdi. Korkunç patlama Ä°smail Çiftlik'in 36 yıllık hayatına erken konulan nokta oldu.GÃœLCAN BOYUN (30)Üç hafta sonra evlenecekti11 çocuklu Boyun Ailesi'nin en büyük kızıydı Gülcan. ÇocukluÄŸundan itibaren ailesine destek olmaya çalışmış, son yıllarda neredeyse tek başına ailenin geçimini üstlenmiÅŸti. ArkadaÅŸlarının söylediÄŸine bakılırsa, ailesini düşündüğü için evlenme hayalini sürekli ertelemek zorunda kalmıştı. Ä°ngiltere BaÅŸkonsolosluÄŸu'nun bulunduÄŸu MeÅŸrutiyet Caddesi'ndeki bir tekstil atölyesinde çalışıyordu. Ä°ki ay önce Levent'te bir restoranda çalışan 36 yaşındaki Baki Genç'le niÅŸanlanmıştı. 7 Aralık'ta düğünleri olacaktı. ÇarÅŸamba günü çeyiz alışveriÅŸine çıkmıştı. KardeÅŸi Bircan'ın söylediÄŸine göre, sevinçten uçuyordu. Patlamada ağır yaralandı. Taksim Ä°lkyardım Hastanesi'ne kaldırıldığında hayattaydı. Ailesi adına hastane kapısındaki listede rastladılar: Ameliyattaydı. Annesi Emine kapıya çöktü, dua etmeye baÅŸladı. Ama ne o dua ne doktorların çabası Gülcan'ı geri döndürebildi. NAZMÄ° HARMANKAYA (35)TV'de izlemek istediÄŸi facia ayağına geldiSarıyer Belediyesi'nde depo bölümünde taÅŸeron olarak çalışıyordu. Dört yıl önce, dostlarının yardımıyla Ä°ngiltere BaÅŸkonsolosluÄŸu'na güvenlik görevlisi olarak girdi. OÄŸulları Kıvanç (7) ve Ä°nanç'ın (12) geleceÄŸinin bu iÅŸ sayesinde kurtulacağını düşünüyordu. Can güvenliÄŸinden endiÅŸe ediyor, arkadaÅŸlarına sık sık ‘‘Çok dikkatli olmalıyız’’ diyordu. Yine de kaygılarını ailesine yansıtmamak konusunda baÅŸarılıydı. Hiç beklenmedik anda eÅŸine sürprizler yapardı. EÅŸi Nesrin Harmankaya sonuncusunu hiç unutamayacaktı. ‘‘Patlamadan önceki gece sahura kalktığımda bir baktım, Nazmi sofrayı hazırlamıştı. Ä°lk kez böyle bir ÅŸey yaptı.’’ PerÅŸembe sabahı Levent'teki patlamayı birkaç dakika sonra haber almıştı. Lobiye koÅŸup televizyonu açmak istedi. Fakat TV'yi çalıştıramadı. Yeniden kapıya döndü. Ekrandaki felaket birkaç dakika sonra onu da içine aldı. HÃœSEYÄ°N APAYDIN (33)Devriye görevindeydiHüseyin Apaydın 12 yıllık polis memuruydu. BeyoÄŸlu Ä°lçe Emniyet Müdürlüğü AsayiÅŸ Büro AmirliÄŸi'nde görevliydi. Dar gelirlilerin, memurların yaÅŸadığı Çırçır Mahallesi'ndeydi evi. Kızı Kübra (7), Serdar Aksu ve oÄŸlu Serdar (11) ilkokul öğrencisiydi. Patlama sırasında konsolosluk önünde devriye görevindeydi. Cesedini eÅŸi Güler Apaydın, Adli Tıp Kurumu'nda zorlukla teÅŸhis etti. Babalarının ölümü iki kardeÅŸten saklandı.Bir yıl önce iÅŸe baÅŸlamıştıNADÄ°DE KURU (27)EÅŸi Ergun Kuru, Cihangir'de kafeterya iÅŸletiyordu. Bir yıl önce Ä°ngiltere BaÅŸkonsolosluÄŸu'nun kafeteryası için personel arandığını duydu. EÅŸine haber verdi. Böylece Nadide Kuru iÅŸe baÅŸladı. Sabahları saat 09.00'da evden çıkıyor, 3 yaşındaki kızı Zeynep'i anne ve babasına bırakıp iÅŸe gidiyordu. PerÅŸembe sabahı da hayat aynı ÅŸekilde baÅŸladı. Ä°ÅŸe geldikten iki saat sonra baÅŸkonsolosluk binası korkunç patlamayla sarsıldığında giriÅŸ kapısının molozları altında kalanlardan biriydi. Durumu ağırdı. Kurtarma ekiplerinin tüm çabalarına raÄŸmen sıkıştığı yerden kurtarılamadı. Olay yerinde hayatını kaybetti. ArkadaÅŸları gözyaÅŸları içinde onu anlatırken ‘‘O melek gibi bir insandı’’ diyordu...Önce çocuk, sonra otomobil istiyorlardıKÄ°RAZ (32) VE CAFER GÃœNDÃœZ (34)Kiraz Gündüz ve Cafer Gündüz 15 yıl önce birbirlerini severek evlendi. Kiraz'ın aÄŸabeyi Murat Çetinkaya, Ä°ngiliz BaÅŸkonsolosluÄŸu'nda çalışıyordu. Gündüz çifti onun yardımıyla konsoloslukta temizlik işçisi olarak çalışmaya baÅŸladı. Avcılar'da dostlarının yardımıyla bir gecekondu aldılar. Çocuk sahibi olmaya hazırlanıyorlardı. 17 AÄŸustos 1999 depreminde evleri üstlerine yıkıldı. Hayatta kaldıklarına şükredip yaÅŸamaya devam ettiler. Borca girip bir yıl sonra Alibeyköy TEMAT Anadolu Sitesi'nde bir daire aldılar. Yılbaşında borçlarının son taksidini de ödeyip rahatlayacaklar, sonra da sıra çocuk yapmaya gelecekti. PerÅŸembe sabahı aÄŸabeyleri Murat otomobiline alarm taktırmak üzere servise götürmüştü. EniÅŸtesi Cafer de yanındaydı. Cafer, otomobile bakıp iç geçirerek ‘‘Çok güzelmiş’’ deyince Murat ‘‘Sana da alırız ’’ dedi. Birlikte BaÅŸkonsolosluk binasına döndüler. Cafer iÅŸbaşı yaptı. Murat iki saat izin alıp binadan ayrıldı. Gündüz çifti Levent'teki patlamayı birkaç dakika sonra haber aldı. Televizyondan haberleri izlemek için lobiye koÅŸtular. Bomba yüklü kamyonet tam o sırada BaÅŸkonsolosluk kapısında belirdi. Patlamada ikisi de hayatını kaybetti. Murat Çetinkaya onları morgda buldu. Acı içinde kıvranırken mikrofon uzatan muhabirlere karı-kocayı anlattı: ‘‘Birbirlerini çok severlerdi. Allah onları ayırmadı. Onlara mutluluÄŸu çok görenlere lanet olsun.’’BEYOÄžLU’NDAKÄ° SALDIRIDA HAYATINI KAYBEDEN DÄ°ÄžERLERÄ°n Süleyman AydoÄŸan (Konsolosluk güvenlik sorumlusu)n Salih Çapkın (Konsolosluk kapısındaki görevli polis memuru)n Lisa Hallworth (Konsolosluk çalışanı)n Candan Toros Avosavann Adem Tezern Nazime Erkmen n Muzaffer Gültaç (Zeytinci)n Anetta (Janet) Elizabeth KunnaHENÃœZ HAKKINDA BÄ°LGÄ° EDÄ°NÄ°LEMEYENLERn Mesut Gürol: 15 Kasım'daki saldırılarda öldü, nerede öldüğü tespit edilemedin KimliÄŸi tespit edilemeyen bir çocuk: 20 Kasım'daki saldırılarda öldü.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!