Güncelleme Tarihi:
Hadis, uyanıkken ya da uyku halindeyken insana vahiy yolu ile gönderilen ilahi sözlerin kıssaya dönüştürülmesini ifade eder.
Hadis Nedir?
Hadis kelime anlamı itibari ile İslamiyet’in kabulü ile birlikte aslında farklı bir mana kazandı. Kur'an mukabilinde Peygamberin sözlerinin sahabeler aracılığı ile aktarılması olarak kabul görmektedir. Peygamberimizin sözlerinin yanı sıra fiil ve davranışlarının sahabeler aracılığı ile aktarılması olarak mana kazanan hadisler, sened ve metinlerden oluşur.
Hadis ilmi ise Rivayetü’l hadis ve Dirayetü’l hadis olmak üzere ikiye ayrılır. Hadis ilminin amacı ise Hz. Muhammed’in hadislerini başka sözlerden korumaktır. Ayrıca hadislerin değiştirilmesini, karıştırılmasını, bozulmasını ya da sözlerin iftiraya uğramasını engellemektir. Hz. Peygamber’e atıfta bulunan sözlerin hakikatte kendisine ait olup olmadığı hadis ilminin getirdiği kurallar ile ortaya çıkarılır.
Hadis Ne Demek?
Hz. Muhammed'in (S.A.V.) sözleri, davranışları ve takrirleri ile hem ahlaki hem de insanı özelliklerinden meydana gelen sünnetinin sözsel olarak ya da yazılı olarak ifade edilen halidir. Bu anlamdan bakıldığında hadis bir nevi sünnet de kapsamaktadır.
Hz. Peygamber (S.A.V), Allah tarafından gelen vahyi sadece insanlara tebliğ etmek ile kalmamış bunun yanı sıra insanlara gelen vahyi açıklamıştır. Ayrıca anlattıklarını kendi yaşantısında da uygulayarak insanlara örnek olmuştur. Bu nedenledir ki Hz. Muhammed'e "Yaşayan Kur'an'ı Kerim" denmiştir.
Hadis-i Şerif Ne Demek?
İslam alimleri, dini konu ile ilgili hadislerin daha çok Yüce Yaratıcı tarafından Hz. Muhammed'e aktarılmış olduğunu yani vahyedildiğini kabul etmektedirler. Bunu açıklarken de Kur'an ayetlerini delik olarak gösterirler. (bkz. en-Necm, 54/3-4) Bu ayetlerde Hz. Peygamber'in sözünün kendi sözü olmadığı, onların vahiy olduğu açıkça ifade edilmiştir.
Hz. Muhammed'din hadisi olarak ifade edilen ama daha çok Hz. Peygamber'in yalnızca bir insan olma özelliğinden kaynaklanan yani dini özelliği bulunmayan ve gündelik hayatı ile ilgili sözlerinin hadislerin dışında kaldığını belirtmek gerekir. Müslim, Fedail, 139-140-141 ayetlerinde de Hz. Peygamber'in insan olma sıfatı ile hataya düşebileceği de açıkça belirtilmektedir.
Hadisler farklı çeşitleri ile ortaya çıkar. Bazı hadisler aslında Kur'an-ı Kerim'deki ayetlerin açıklaması niteliğinde yani Kur'an'ı teyit edici nitelik taşır. Örneğin anne-baba hakkı, yalancı şahitlik hakkındaki hükümler yine hadisler ile bir kez daha teyit edilir.
Bazı hadisler ise; tamamlayıcı nitelik taşır. Ayetlerden açıkça ne anlamak gerektiğini Müslümanlara iletme amacı taşır. Örneğin namaz kılmak Kur'an'da emredilmiş olmasına rağmen nasıl namaz kılınacağına dair bir detay bulunmamaktadır. Bu detaylar ise ayetler ile tamamlanmıştır.
Son olarak bazı hadisler de Kur'an'ın temas etmediği fakat günlük hayatta yeri olan noktaları açıklar niteliktedir. Örneğin yırtıcı kuşların etinin yenmemesi gerektiği gibi konularda açıklama yapan hadisler bunlara örnek olarak verilebilir.
İslam’da büyük bir yeri olan hadislerin zaman içerisinde şekil değiştirmesi ya da bozulmasını engellemek için çalışmalar yapılmıştır. Bunun yanı sıra hadislerin sahih olup olmadığını anlayabilmek için çeşitli kaynak kitaplardan yararlanmak gerekir.
Raviler Tarihi, Cerh ve Ta'dil, Hadislerin Vürud Sebepleri ve Muhtelifu'l-Hadis gibi ilimler hadis kitaplarının güvenirliliğini takip etmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığının hadis konusu bakımından açıklaması da şu şekildedir.
Hz. Peygamber (s.a.s) 'in hadislerini konu alan eski deyimiyle ilm-i hadis veya ilmu'l-hadîs, Türkçesi Hadis İlmi, İslâm alimleri, bilhassa muhaddisler tarafından değişik şekillerde tarif edilmiştir. Hadis ilminin ilimlerin en önemlilerinden biri oluşunun delili, İslâm Şeri'atının Kur'ân-ı Kerim ile Hz. Peygamber'den rivayet edilen sünnetlere dayanması, fıkhî hükümlerden çoğunun Sünnet etrafında dönmesidir; zira fürû'a dair ayetlerin ekseriyeti mücmeldir.