Güncelleme Tarihi:
1947'de ABD'nin güneybatısındaki çöle parlak bir cisim düştü mü? İçinden çıkan bazı ‘‘Ucubeler''e otopsi yapıldı mı? Çiftçilere herşeyi unutmaları söylendi mi? Roswell Olayı hakkında bilmek istediğiniz hemen hemen her konuda zengin bilgiler veren bir kitap var artık elinizde: ‘‘Bir Örtbasın Anatomisi, Otopsi.'' Yasemin Tokatlı, şimdiye kadar bu konuda çıkmış yayınlarından bir bölümünü takip ederek tüm olayı detaylı ama derli toplu olarak anlatmış. Kitap, genelde inanmış ama yine de şüpheye yer bırakan bir zihniyetle kaleme alınmış.
Tarih: 1 Temmuz 1947.
Yer: Roswell.
Amerika Birleşik Devletleri'nin güneybatısındaki çölde tuhaf bir olay meydana gelir. Aynı gece değişik yönlerden birkaç insan tarafından havada parlak bir cisim görülür. Parlak cisim yere düşer. Ertesi gün çiftçiler tarlalarında metal parçaları bulurlar. Parçaların düştüğü yerlerde toprak karamış, hafif çukurlar açılmıştır. Hemen orduya haber verlir. Ordu yetkilileri gelir, çeşitli araştırmalar yapar ve çiftçilere herşeyi unutmaları gerektiğini söyleyerek giderler. Bu arada birkaç ceset bulunmuştur. Kimseye gösterilmez. Ve olay, arada sırada birileri çıkıp bir şeyler söylerse de kapanır gider.
Ta ki 1994'te, New Mexico senatörü, Roswell Olayı ile bilgilerin ortaya çıkarılmasını talep edene kadar. Savunma Bakanlığı bunun gizli bir projeye ait bir ‘‘balon'' olduğunda ısrar eder. Ancak ilgi önü alınamaz bir şekilde büyümüştür artık. 1995 yılının Martı'nda ise bir İngiliz TV yapımcısı Roswell enkazından çıkarılan dünya dışı bir varlığın üstünde yapılan otopsi filmini ele geçirdiğini iddia eder. Uzun bir süre sonra bu film Türkiye'de de olmak üzere (İlk önce tamamı TRT 2'de, daha sonra yarım yamalak ‘‘Bennn Saadettin Teksoooy'' programında) tüm dünyada gösterilir. Ancak sır perdesi hala kalkmamıştır.
Uzaylı mı, ucube mi
Roswell Olayı gerçekten olmuş mudur, olmamış mıdır? Uzaylılar geldi mi gelmedi mi? Geldiyse neden gizleniyor? Bazıları ise filmin tamamen sahte olduğu görüşünde. Çünkü teknik çok önemli bazı ayrıntılar sözkonusu. Filmde görülen duvar telefonunda kullanılan spiral kordonun 1947'de piyasaya çıkmamış olduğu biliniyor. Öte yandan uzaylılara yapılan otopsi hiçbir tıbbi kurala uymuyor. Ayrıca filmin gerçekliği ne olursa olsun, filmle Roswell arasında bir ilişki olup olmadığı da bilinmiyor. Filmi satın alarak gün ışığına çıkaran İngiliz girişimci, kameramanın kim olduğunu asla söylemedi. Söylediği şey ise şu sıralarda yaşıyorsa doksanına gelmiş olması gereken kameramanın asla ‘‘uzaylılar'' demediği, yalnızca ‘‘ucubeler'' dediğiydi.
Ancak parçaların uzaylılara ait parçalar olduğunu söyleyen yüzlerce şahit var. Roswell olayı içinde farklı kaynaklardan yayılan birçok çelişki barındırıyordu. Olaydan beş gün sonra yayınlanan günlük Roswell gazetesi, Roswell Hava Üssü halkla ilişkiler subayının bir uçan daire görüldüğüne dair basın bülteni yayınladığını duyuruyordu ama ertesi gün ordu, bulunan şeyin üzerine radar bağlı bir meteoroloji balonu olduğunu söylüyordu.
Kalıntıları ilk bulan Mac Brazel herhangi bir gerekçe gösterilmeden bir hafta boyunca üste misafir ediliyordu ve daha sonra ordu mensuplarıyla beraber gittiği radyoda daha önce söylediği şeyleri yalanlarcasına açıklamalar yapıyordu.
Şüphelerinizi bileyin
Uzun bir süredir bekliyoruz uzaylıları, kimimiz umutla, kimimiz korkuyla. Öylesine bekliyoruz ki, 1938'de Orson Welles, H. G. Wells'in öyküsünden uyarladığı radyo oyunu ‘‘Dünyalar Savaşı''nı biraz fazla gerçekçi sununca milyonlarca Amerikalı panik içinde kilerlerine saklandı. Amerika, dünyanın her ırkından, dininden 250 milyon insanın yaşadığı bir ülke. Bu yüzden olsa gerek her inanç kendine takipçiler buluyor. Bunların bir kısmı toplu intihara gidebilecek kadar körü körüne inanırken, eğlence olsun diye Klingon’ca öğrenen ve konuşan ikibin kişi de bulabiliyorsunuz. Yani meraklarını, hobilerini alabildiğine ciddiye alan insanlar. Yasemin Tokatlı'nın kitabı da ayni ciddiyetle hazırlanmış.
Roswell Olayı hakkında bilmek istediğiniz hemen hemen her konuda zengin bilgiler veren bir kitap var artık elimizde: ‘‘Bir örtbasın Anatomisi, Otopsi.'' Gerçek mi, düzmece mi? Yasemin Tokatlı, şimdiye kadar bu konuda çıkmış yayınlarından bir bölümünü takip ederek tüm olayı detaylı ama derli toplu olarak anlatmış. Roswell'e düşen UFO, film hakkında tartışmalar, otopsi şekli, neden gizlendiği ve tüm diğer ayrıntılar genelde inanmış ama yine de şüpheye yer bırakan bir zihniyetle kaleme alınmış.
Uzaylılarla naklen yayında el sıkışıncaya dek bu tartışmalar sürecek gibi; hiç bir yere varmasa da dünyada sıkı bir izleyici kitlesi bulan ‘‘X-dosyaları'' gibi, yakında vizyona girecek olan ‘‘Siyahlı Adamlar'' gibi keyifli eserlere bahane oluyorlar. Bu kitabı da keyifle okuyabilir, şüphelerinizi bileyebilirsiniz.