Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2005 00:00
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, hacda belirlenen ücretlerin üzerine kimsenin çıkamayacağını ve standardın altında da hizmet sunulamayacağını belirterek, Diyanet ve TÜRSAB olarak bunu yapan acentaların hac organizasyon belgelerini iptal etme konusunda kararlı olduklarını bildirdi.Bardakoğlu, hac kayıtlarının cuma günü sona ereceğini kaydederek, yaşanan bazı sıkıntılar ve alınan önlemler hakkında bilgi verdi. Geçen yıl hacca gitmek için başvuran ve kurada çıkmayanlara öncelik verdiklerini ve kesin kayıt hakkı tanıdıklarını belirten Bardakoğlu, “Ancak onlar hacca eşleri ile birlikte gitmek istediler. Geçen seneden kalanlara kayıt hakkı tanıdığımız için eşlerine kayıt hakkı tanıyamadık. Bu sefer kendileri asıl listede, eşleri ise yedek listede kaldılar. Diyanet olarak eşleri birbirinden ayırmamaya çalıştık” dedi. Diyanet ve TÜRSAB'ın haccın düzenli, kaliteli olması ve istismarın önlenmesi konusunda ortak çalıştığını bildiren Bardakoğlu, hem Diyanet'in hem de şirketlerin vaadettikleri ve planladıkları standartta hizmet üretmesini önemseyip denetlediklerini söyledi. HACILARI PAHALI TİPLERE ZORLAYAN ŞİRKETLERBardakoğlu, yakın ve uzak olan evlerin standardını ayrı ayrı belirleyerek kimsenin hak etmediği ücreti almamasını sağlamaya çalıştıklarını belirterek, “Düşük hizmet yüksek ücret olmamasına, kim hangi seviyede hizmet sunacaksa onun karşılığı ücret almasına önem veriyoruz. Onun için de hacda hizmet standartlarını ve ücretlendirmeleri ayrı ayrı belirledik. Kimse, bu ücretlerin üzerine çıkamaz ve konulmuş standardın daha altında hizmet sunamaz. Bunu yaptığı vakit hac organizasyon belgelerini iptal ederiz. Diyanet ve TÜRSAB olarak bunda kararlıyız” diye konuştu. Bazı acentaların “standart haccımız doldu” diyerek daha pahalı hac tiplerine hacıları yönlendirdikleri şeklinde şikayetler aldıklarını belirten Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, şunları kaydetti: “Diyanet ve TÜRSAB olarak konuya müdahil olduk, gerekli uyarıları yaptık. Burada asıl olan hacca gitmek isteyenin talebidir. Böyle olunca Diyanet ve acentalar hacının isteğine göre hizmeti organize etmekle yükümlüdür. Yoksa kendi programına göre hacıyı zorlama hakkına sahip olmamalıdır. Böyle yapan şirketlerin kontenjanı ve hac belgeleri iptal edilecek.” “BİZ HACCI TİCARET OLARAK DÜŞÜNMEYİZ”Bardakoğlu, hac maliyetlerindeki artışa da değinerek, bu artışın sadece uçak biletlerindeki artış olmadığını, 8-10 kalemdeki farklılıklardan kaynaklandığını söyledi. Maliyet artışlarının bir kısmının uçak ve alan vergilerinden, bir kısmının da hizmetin kalitesini yükseltmelerinden olduğunu anlatan Bardakoğlu, “İsteseydik 200-300 Avro daha ucuza hac organizasyonu yapabilirdik. Ama o zaman Mekke ve Medine'deki evlerin, otobüslerin standardı düşük olurdu. Biz Diyanet olarak, Mekke ve Medine'de bütün evlerimizi yürüme mesafesinde kiraladık. Bakımsız ve düşük kaliteli evleri terk ettik. Bütün hacılarımıza, Medine'de
yemek veriyoruz. Mekke'de de yeni yapılan ve Harem'e yakın evleri tuttuk. Biz haccı ticaret olarak düşünmedik ve düşünmeyiz” diye konuştu. “KURTLAR VADİSİ'NE DÖNÜŞÜR”Ali Bardakoğlu, hacı adaylarının 2-3-4 kişilik müstakil odalarda kalmalarını istediklerini ifade ederek, “Standart hac organizasyonunda hala daire tipi 3,5 metrekareye bir kişi olmak üzere yerleştiriliyor. Buralarda tek bir tuvalet, banyo ve mutfak bulunuyor. Türkiye olarak istesek de bütün haccı yemekli ve müstakil hale getiremeyiz. Çünkü evler buna müsait değil” dedi. Türkiye'de “Diyanetsiz hac düşünülemeyeceğini” kaydeden Bardakoğlu, şöyle konuştu: “Bazıları istiyor ki Diyanet hac işi yapmasın, kendileri yapsın. Böyle olursa paramparça olur. 310 bin kişinin hac için başvurduğu ve 70 bin kişinin kontenjan alabildiği bir toplumda serbest rekabet diye bir şey olmaz. Sadece Kurtlar Vadisi'ne dönüşür, insanı parçalarlar.”
button