Güncelleme Tarihi:
AKADEMİSYEN Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002 yılında, Ankara’daki evinin önünde uğradığı silahlı saldırıyla ilgili, cinayetten 20 yıl sonra hız kazandırılan soruşturmada yeni gelişmeler yaşandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı önceki gün eski Özel Kuvvetler Muharebe Arama Kurtarma (MAK) Alay Komutanı Levent Göktaş ve eski İstihbarat Müdürü Fikret Emek’in de aralarında bulunduğu 9 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi. Polis 2’nci dalga operasyonu başlattı.
KAZAKİSTAN’DA DEĞİL ANKARA’DA
İkinci dalgada gözaltına alınan şüphelilerden T.M.’nin Hablemitoğlu suikastının “tetikçisi” olduğu iddia edildi.
Şüpheli T.M.’nin suikastın gerçekleştirildiği gün Kazakistan’da resmi görevde olduğu bildirilmesine rağmen, yapılan araştırmalarda o gün Ankara’da bulunduğu tespit edildi. Gözaltında bulunan şüphelilerden Fikret Emek’in de o dönemde T.M.’nin komutanı olduğu belirtildi.
LEVENT GÖKTAŞ’A YAKALAMA
Gözaltı kararı çıkarılan Levent Göktaş hakkında da “kasten öldürme” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçlarından yakalama kararı çıkarıldı. Dosyada, Göktaş’a “azmettirici” suçlaması yöneltildiği iddia edildi.
MİT MÜSTEŞARI OLMASINI ENGELLEDİ
Levent Göktaş’ın o dönemde Hablemitoğlu’nun MİT müsteşarı olmasının önüne geçmek amacıyla söz konusu cinayet için talimat verdiği iddiası dosyaya yansıdı. MİT operasyonu ile Türkiye’ye getirilen ve soruşturma kapsamında tutuklanan eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır’ın “talimatı Levent Göktaş verdi” şeklindeki ifadesinin yanı sıra, tanık ve şüpheli olarak alınan başka ifadelerde de benzer beyanların bulunduğu belirtildi. Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün tarafından sürdürülen soruşturma kapsamında, Göktaş hakkında daha önce yurtdışına çıkış yasağı çıkarıldığı ve kendisine tebliğ edildiği öğrenildi.
İLK DALGADA 6 GÖZALTI
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından sürdürülen soruşturmanın ilk dalgasında Nuri Gökhan Bozkır ile irtibatlı olan 6 şüpheli gözaltına alınmıştı. Bozkır ile birlikte 2 şüpheli tutuklanmıştı. Levent Göktaş ve Fikret Emek, Ergenekon davası kapsamında bir süre tutuklu yargılanmışlardı.