Güncelleme Tarihi:
Düşünelim bakalım. Bir haberci, televizyon programını neden her defasında "İyi geceler, iyi şanslar" diye bitirir?
Büyük ihtimalle hem yayın yaptığı kanalın tutumundan, hem de ülkenin içinde bulunduğu durumdan memnun değildir. Yanlış giden bir şeyler vardır.Kendine ve izleyenlere, şans dilemektedir.Ben İyi Geceler İyi Şanslar filmini izlerken, bunları düşündüm.
David Strathairn, filmdeki rolüyle en iyi erkek oyuncu Oscar'ına aday. |
Bizde de durum farlı değil çünkü. Kanalların yayın politikalarından, yayın saatlerinden kimsenin bir türlü mutlu olmadığı, reyting için ilkelerin, doğruların, iyi işlerin feda edildiği, birilerine yaranılsın diye mayın tarlasında yürür gibi program yapıldığı ve çalışma şartlarının giderek zorlaştığı bir ortamda yayını "iyi şanslar" dileyerek kapatmak yapılacak en doğru iş oluyor bir yerde.
MC CARTHYSIZM
Neyse ki bu hafta karşımızda, yukarıda bahsettiğim bütün olumsuzluklara göğüs germiş ve zafere ulaşmış bir televizyoncunun öyküsünü anlatan, tüm habercilere örnek olacak, içlerine su serpecek bir film var.
İyi Geceler İyi Şanslar, çalıştığı kanalın ve devletin dayatmalarına, tehditlerine karşı durarak ve hatta kendi kariyerini de tehlikeye atarak, amacına ulaşan, Mc Carthy'ye karşı başlattığı savaşı kazanan, 1950'lerin başarılı televizyoncusu Edward R. Murrow'u anlatıyor.
Televizyon haberciliğinin öncülerinden olan Edward R. Murrow (David Strathairn), senatör Joseph McCarthy'nin yaptıklarını onaylamıyor. Murrow bu konuda hiç de haksız değil. Mc Carthy, aklına gelen herkesi komünüstlikle suçlayan ve kendini haklı çıkarabilmek için kurul oluşturup, duruşmalar düzenleyen bir senatör. Yargısız infazlarıyla pek çok masum insanın hayatını karartıyor. Murrow'un söylediği şey ise son derece basit aslında; kimse delil olmadan suçlanamaz.
Çalıştığı televizyon kanalı CBS ve sponsorların, reklam verenlerin baskı ve dayatmalarına rağmen, Murrow doğru bildiği yolda ilerlemeye, Mc Carthy tarafından başlatılan cadı avına karşı durmaya devam ediyor.
Bu konuda en büyük yardımcıları da kendini işine adamış yapımcı Fred Friendly (George Clooney) ve Joe Wershba (Robert Downey Jr.) oluyor.
Senatör, Murrow'u komünist olmakla suçlayarak cevapladığında, Murrow geri çekilmiyor. Mc Carthy'nin yalanlarını bir bir ortaya çıkararak, gücünün elinden alınmasını sağlıyor.
Sonuçta bir bedel ödeyecek olsalar da zafer habercilerin oluyor.
SENATÖR İÇİN ARŞİV GÖRÜNTÜLERİ KULLANILDI
George Clooney, İyi Geceler, İyi Şanslar'da yalnızca oyunculuğunu değil yönetmenliğini de konuşturarak bu alanda da ileride adından sıkça söz ettireceğini gösteriyor.
Filmin en göze çarpan özelliÄŸi renkli çekilmiÅŸ olmasına raÄŸmen siyah beyaz filme basılmış olması. ArÅŸiv görüntülerine de sıkça yer verilen filmde belli ki, bu görüntülerin filmin içinde sırıtmaması için bu yönteme baÅŸvurulmuÅŸ.Â
Murrow rolünde bağımsız filmlerle adını duyuran David Strathairn var. Elinden sigarayı düşürmeyen, ciddi ve kararlı görünümlü haberci rolü ona Venedik Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu ödülü ve aynı dalda Oscar adaylığı getirdi.
Kadroda dikkat çeken diğer isimler Patricia Clarkson, Robert Downey Jr, Jeff Daniels ve tabii George Clooney. Mc Carthy için ise tamamen arşiv görüntüleri kullanılmış.
CLOONEY'NİN POLİTİK GÖRÜŞÜNE UYGUN
Clooney, uzun yıllar haber spikerliği yapan babasının da hayranı olduğu Edward R. Murrow'un başarı öyküsünü beyazperdeye taşıyarak habercilere saygı duruşunda bulunmuş oluyor. Ayrıca günümüz Amerikan yönetimine ve George Bush'a karşı takındığı tavrın da arkasında duran, kendi politik görüşüne paralel bir film gerçekleştiriyor.
Keyifle izlenen oyunculuklar, iyi planlar ve başarılı bir sinematografisi olan film, yoğun diyalogların arasına serpiştirilen enfes caz müzikleri izleyicinin nefes almasına, olan biteni içine sindirmesine olanak sağlıyor.
Murrow'un elinden düşürmediği sigarası ise gazeteciler ile sigara arasındaki güçlü bağın bir göstergesi sanki.
DAYANAMAYABÄ°LÄ°RSÄ°NÄ°Z!
İyi Geceler İyi Şanslar, Amerikan tarihine, politikaya ilgi duyanların ve basında çalışanların (herkes meslektaşlarıyla ilgili başarı öykülerini sever, öyle değil mi?) zevkle izleyeceği bir film.
Ä°YÄ° GECELER Ä°YÄ° ÅžANSLAR (GOOD NIGHT GOOD LUCK)
Yön: George Clooney
Oyn: David Strathairn, Patricia Clarkson, Jeff Daniels
Tür: Tarih-Drama
Süre: 93 dk.
Hay hak!
Neredesin Firuze'de Unkapanı müzik piyayasını esprili bir dille anlatan atan Ezel Akay, şimdi de gölge oyununun unutulmaz isimlerini beyazperdeye taşıyor.
Film, Hacivat ve Karagöz'ün nasıl biraraya gelip, neler yaptığını anlatırken, diğer yandan dönemin entrika ve dolaplarına farklı bir yorum getiriyor. Mizahta kantarın topuzu fazla kaçtığında neler olabileceğini, aslında hiç bir politik söylemi olmayacak mizahçıların, kendilerini gün gelip politikanın içinde bulduklarında başlarından olabileceklerini anlatıyor.
Hacivat ve Karagöz öldürülüyorlar, yeniliyorlar, ama aslında galip geliyor ve ölümsüz oluyorlar.
Renkli kostümleri ve mekanlarıyla bizleri yıllar öncesinin Anadolu'suna götüren Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü'de Haluk Bilginer, Beyazıt Öztürk, Güven Kıraç ve Şebnem Dönmez başarılı performanslarıyla filmin zevkle izlenmesini sağlamakta.
Sonu başından, adından belli bir film izliyor olsak da bir sonraki sahneyi merak ediyoruz. Karmaşık olay örgüsünü takip etmekte zorlananlar olacaktır mutlaka, ama biraz çaba harcayanlar emeklerinin karşılığını fazlasıyla alıyorlar.
Efsane haline gelmiş iki mizah ustasına ve Osmanlı'nın kuruluş dönemine farklı ve esprili bir şekilde bakan Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü, iyi oynanmış, iyi çekilmiş bir film. Türk sinemasının yüz aklarından...
HACİVAT KARAGÖZ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ
Yön: Ezel Akay
Oyn: Haluk Bilginer, Beyazıt Öztürk, Şebnem Dönmez, Güven Kıraç, Ragıp Savaş, Ayşe Tolga
Tür: Kara komedi
Süre: 130 dk.
Aşk mı para mı?
İngilizler'in yatıp kalkıp Woody Allen'a şükretmeleri gerek.
İngiliz yönetmenler bile Londra'yı bu kadar güzel gösteremezken Amerikalı bir yönetmenin şehrin güzelliğini bu kadar öne çıkaran bir film çekmesi gerçekten takdire şayan.
Woody Allen, Maç Sayısı'nda Londra'nın tüm güzelliğini öne çıkararak bir aşk, aldatma ve cinayet öyküsü anlatıyor.
Film, tenis dersleri vererek yüksek sınıftan insanlarla tanışan, zengin bir kızla evlenerek sınıf atlayan, ancak bir süre sonra yasak ilişkisi ve zengin yaşam arasında bir seçim yapmak zorunda kalan bir adamın hikayesi.
Time dergisi Maç Sayısı'nı 'Woody Allen'ın 10 yıldır yaptığı en kuvvetli ve en iyi film' olarak değerlendirdi. Gerçekten de film gerek ilginç konusu, gerek enfes Londra görüntüleri, gerekse de başrol oyuncularının etkileyici performanslarıyla izlenmeyi hak ediyor.
MAÇ SAYISI
Yön: Woody Allen
Oyn: Jonathan Rhys Meyers, Scarlett Johansson, Matthew Goode
Tür: Dram-Romantik
Süre: 125 dk.
Bir garip sevgi filmi
Başrollerini Emre Kınay ve Pelin Batu'nun paylaştığı Dün Gece Bir Rüya Gördüm, Travma Film'in aşk serisi filmlerinin ilki olarak Sevgililer Günü haftasında izleyicilerle buluştu.
Film, annesini küçük yaşta kaybetmiş, uyuşturucu bağımlısı bir kız olan Lale (Pelin Batu) ile küçük bir kasabadan İstanbul'a gelip bilgisayar mühendisi olan saf ve idealist Deniz (Emre Kınay) arasındaki aşk hikayesini anlatıyor.
Ulaş Ak, bu ikinci yönetmenlik denemesinde (ilk filmi Giz vizyona girememişti) yaşam tarzları itibarıyla birbirine taban tabana zıt iki gencin aşkını incelemiş.
Emre Kınay ve Pelin Batu'nun samimi performanslarıyla renklendirdiği filmin en büyük zaafı pek çok klişe olayı ve karikatürize karakteri ardarda sıralamış olması.
Dün Gece Bir Rüya Gördüm, iki ana karakterin dramının öne çıktığı sahnelerde izleyenleri duygulandırmasına rağmen, senaryosundaki anlamsızlıklar (beş parasız kızların kokain partilerinden çıkmamaları gibi) ve karikatürize karaterler (o nasıl mafya babasıydı öyle!) nedeniyle verilen emeğin karşılığını bulamadığı bir film.
Söylenecek tek şey var; Emre Kınay ve Pelin Batu'yu daha iyi filmlerde görmek istiyoruz..
DÜN GECE BİR RÜYA GÖRDÜM
Yön: Ulaş Ak
Oyn: Emre Kınay, Pelin Batu, Arzu Yanardağ
Tür: Dram-Romantik
Aeon Theron
Peter Chung tarafından yaratılan ve ekranlarda gösterildiği yıllarda büyük beğeni toplayan MTV'nin animasyon dizisi Aeon Flux, beyazperdeye uyarlandı.
2415 yılında geçen filmde Aeon Flux (Charlize Theron), ailesinin hükümet ajanları tarafından öldürülmesi üzerine intikam almaya yemin ediyor. Görevi, Bregna kentinin tek kural koyucusu Trevor'a suikast düzenlemek.
Filmde ajan Aeon'u Oscar'lı oyuncu Charlize Theron canlandırıyor. Bale eğitimi almış olan Theron, filmdeki tüm akrobatik hareketleri kendisi yapmış (hatırlarsanız çekimler sırasında sakatlıklarıyla gündeme gelmişti).
Bu kez kısa ve kahverengi saçlarla izlediğimiz güzel oyuncu filmin en büyük kozu.
AEON FLUX
Yön: Karyn Kusama
Oyn: Charlize Theron
Tür: Bilimkurgu-Gerilim-Macera-Aksiyon
Süre: 93 dk.