Güncelleme Tarihi:
Bayramın ilk günü 3 ilçe, 5 belde ve 1 köy gezerek ziyaretlerde bulunan Prof. Dr. Mehmet Haberal, ikinci gün öğle saatlerinde Yayla Mahallesi’nde kaldığı evden çıkıp kardeşi Osman Haberal’ın yapı malzemeleri satışı yaptığı işyerini ziyaret etti. Burada basın mensuplarının bayramını kutlayan Prof. Dr. Haberal, şöyle dedi:
"Sizin, basının çok önemli rolü var. Toplumla iletişimi sizler kuruyorsunuz. Dolayısıyla önce özgürlüğünüzün kıymetini bilin. Ama lütfen insanlarımıza doğru bilgileri verelim. Doğru bir tanedir, iki olmaz. İnsanlarımızın bilmesi gerekir. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilecek ki ona göre kendisine bir yön versin. Kendisini ona göre yönlendirsin. Yaşam bitti mi bir daha geri dönmez. Hep söylüyorum; insan hayatı ve zaman bir daha geriye dönmez. Onun için her ikisinin de kıymetini hepimiz çok iyi bilelim. Bunların hepsinin ötesinde ülkemiz olduğu için Allah’a şükredelim. Atatürk ve arkadaşları, aziz şehitlerimizi rahmetle, şükranla her zaman analım. Ülkemize de yükselmesi için dört elle sarılıp onu yüceltelim ve yükseltelim."
Acılık Camii’nde cuma namazını kılan Prof. Dr. Haberal, çıkışta cami cemaatinin, "Geçmiş olsun" dileklerini kabul etti. Prof. Dr. Haberal, Zonguldak izlenimlerini soran gazetecilere de "İnsanlarımızla kucaklaşmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Benim için önemli olan bu. İnşallah Zonguldaklılara, onların güvenine layık hizmetler üretebilirim. İnsanlarımız bize güvendi. Allah nasip ederse tüm milletvekili arkadaşlarımızla beraber Zonguldak’a hizmet üreteceğiz. Benim için en büyük mutluluk Zonguldaklılarla buluşup onlarla kucaklaşmak oldu" dedi.
YAKINLARI VE KOMŞULARIYLA KUCAKLAŞTI
Prof. Dr. Haberal, kendisi cezaevindeyken hayatlarını kaybeden babası Yaşar Ali Haberal ve annesi Medine Haberal’ın oturduğu Bahçelievler Mahallesi’ndeki eve giderken, yolda vatandaşlar tarafından durduruldu. Evlerinin balkonlarına Haberal’ın fotoğrafı bulunan afişler asan vatandaşlar, Prof. Dr. Haberal’a, "Geçmiş olsun" dileğinde bulundu ve bayramını kutladı. Prof. Dr. Haberal, tekerlekli sandalyeye mahkum yaşayan kanser hastası Şükrü Demirel adlı kişiyle de tokalaştı. Prof. Dr. Haberal, Şükrü Demirel’e tedavisini yaptırma sözü verirken, "Benim görevim hastaları tedavi etmektir. Ben hekimim" dedi ve kardeşi Prof. Dr. Ali Haberal’a dönerek, "Şükrü’ye bugünden itibaren el koyuyoruz" diye talimat verdi. Prof. Dr. Haberal, daha önce tedavisini yaptığı 90 yaşındaki Emine Gürkan’ın da elini öperek bayramını kutladı.
Prof. Dr. Haberal, daha sonra baba evine geçti. Prof. Dr. Haberal, burada da yakınları, torunları ve komşuları ile kucaklaşarak bayramlaştı.