Haberal: "Hipokrat yemini ettim"

Güncelleme Tarihi:

Haberal: Hipokrat yemini ettim
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2010 16:30

İKİNCİ Ergenekon Davası’nın 51. duruşmasında tutuklu sanık Başkent üniversitesi eski Rektörü Prof.Dr. Mehmet Haberal’ın video konferans yöntemiyle çapraz sorgusu tamamlandı.

Haberin Devamı

Haberal, üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin merhum Başbakan Bülent Ecevit’in Başkent Üniversitesi Hastanesi’nde gördüğü tedavi sürecine ilişkin sorularını cevaplandırdı. Haberal, üye hakim Özese'nin 4 Mayıs 2002 de dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit'in, Başkent Üniversitesi Hastanesi’ne hangi gerekçelerle başvuruda bulunduğunu ve hangi tetkiklerin Ecevit’e uygulandığını yönündeki soruya şöyle cevap verdi:

HİPOKRAT YEMİNİ ETTİM, BİLGİ VEREMEM

"Bülent Ecevit'in hangi gerekçelerle hastaneye yatırıldığı ile ilgili şikayetleri hakkında bilgi vermem söz konusu değildir. Dünyanın hangi gücü gelirse gelsin bu konuda bana bilgi verdiremez. Hipokrat yemini yapmış birisiyim. Hasta izin vermeden, bu konuda bilgi vermem imkansız. Bu konudaki belgeleri ben zaten mahkemeye ilettim"

Hakim Özese’nin "Bülent Ecevit’in tedavisinde bulundunuz mu?" şeklindeki sorusuna Haberal, kendi uzmanlık alanının cerrahi olduğunu belirterek katılmadığını söyledi. Haberal, "Sayın Bülent Ecevit, karın ağrısı şikayeti ile gelmişti. Tedavisinde bulunmadım ama tedavisini yürüten doktor arkadaşlara gereğini yapmalarını söyledim ve onlar da gereğini yerine getirdiklerini söylediler. Uzmanlık alanımla alakalı bir tedavi olmadığı için kendilerine, ‘şu şekilde bir tedavi uygulayın’ diye bir telkinde bulunmam söz konusu değildir. Nasıl bir tedavi yöntemi izlediklerini de hekimlik kuralı gereği sormaya hakkım yoktur" diye konuştu.

ECEVİT TABURCU EDİLDİ

Özese'nin, "27 Mayıs 2002 tarihinde Merhum Başbakan Bülent Ecevit hastaneden ayrıldığında tedavisi bitmiş miydi?" şeklindeki sorusuna Haberal, "Hastane aşaması bitmişti. 15 günde bir kontrole gelmesi şartıyla taburcu edildi ve bir de ilaç tedavisi verildi" diye cevap verdi. "Başbakan Ecevit’in, tedavisi için kendi konutuna gelen Başkent Üniversitesi Hastanesi doktorlarını kabul etmediği iddiasını açıklayabilir misiniz? Ayrıca tedavisine ortopedi uzmanı doktor Mücahit Pehlivan ile devam etme kararı aldığı söyleniyor" diye soran Özese'ye Haberal, “Hastanede tedavisini yürüten bazı doktor arkadaşlar bir süre evine giderek tedavisine devam ettiler. Ancak bir süre sonra kendisi tedaviye devam etmek istemediğini söylemiş, arkadaşlarım da tedavisini mecburen sona erdirmişlerdir. Kendisini zorla tedavi edeceğimizi söyleme hakkımız da yok zaten" diye cevap verdi.

RECAİ BİRGÜN ECEVİT'İN HASTALIĞINI İFŞA ETTİ"

Başkent Üniversitesinde yanlış bir tedavi yöntemi uygulandığı şeklindeki iddiaların yasal bir tanık olmayan Başbakanlık koruma müdürü Recai Birgün tarafından gündeme getirildiğini belirten Haberal, gizli tanık olduğunu ileri sürdüğü Recai Birgün’ün, Başbakan Bülent Ecevit’in omurga çökmesi rahatsızlığıyla hastanede tedavi altına alındığını söyleyerek, hastalığını ifşa ettiğini savundu. Haberal, "Bu yolla da suç işlemiştir. Bunun spekülasyona neden olacağını söylemiştik. Hatta o dönemde evine gizlice röntgen cihazı getirilip kontrolü sağlanmış. Tedavisinin sona erdiği söylenmiş. Yine de dikkatli olması ve ince bir korse takması önerilmiştir" dedi.

Özese’nin, "Tedaviye devam etmeme nedenini araştırdınız mı?" şeklindeki sorusu üzerine sesini yükselten ve sinirlendiğini belli eden Haberal, "Gerçekten enteresan sorular soruyorsunuz. Benim bunu araştırmaya yetkim yok. ‘Gelmiyorum’ diye bildirmiş ve gelmemiştir" diye konuştu. Haberal'ın çapraz sorgusu sona erdi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından Haberal'ın avukatları savunma yapacak.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!