Güncelleme Tarihi:
BAÅžKA HASTANEYE SEVK EDÄ°LDÄ°
HABERAL BÖYLE GÖRÃœNTÃœLENDÄ° / WEB TVÂ
Ergenekon soruşturması savcılarından Fikret Seçen tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bir astsubay, bir hemşire ile iki refakatçinin gözaltına alınırken Prof. Mehmet Haberal İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nden Halkalı Mehmet Akif Ersoy Hastanesi’ne nakledildi.
   Â
PROF. ÇELÄ°KER MAHKEMEYE SEVK EDÄ°LDÄ°Â Â Â
Aynı soruşturma kapsamında İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji bölümünde görev yapan Prof. Dr. Cengiz Çeliker ise şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrıldı. Çeliker, ifadesinin ardından mahkemeye sevkedildi.
Çeliker aynı soruşturma kapsamında 3 Aralık 2010 tarihinde şüpheli sıfatıyla ifade verdikten sonra serbest bıkarılmıştı.
HABERAL’IN AVUKATLARI ADLİ TIP RAPORUNA İTİRAZ ETTİ
Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü’nde muayene eden Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı rapora avukatları itiraz etti. Dr. Mustafa Oktan Aktürk ile Dr. Osman Karakaya tarafından hazırlanan bir sayfalık raporda, "Hayati risk izlenimi elde edilmedi" denildiği öğrenildi.
Ergenekon Davası’nın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aldığı karar doğrultusunda Adli Tıp Kurumu, Haberal’ı tedavi gördüğü hastanede muayene etmişti.
Ä°KÄ° DOKTORUN Ä°MZASI VAR
Bu muayenin ardından ardından Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu Üyesi Operatör Dr. Mustafa Oktan Aktürk ile Dr. Osman Karakaya, Haberal’ın sağlık durumuna ilişkin bir rapor hazırladı. İki ismin hazırladığı bir sayfalık rapor Adlı Tıp Kurumu Başkanvekili Uzman Dr. Yüksel Aydın Yazıcı imzalayarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi.
ADLÄ° TIP: HAYATÄ° RÄ°SK Ä°ZLENÄ°MÄ° ELDE EDÄ°LEMEDÄ°
Söz konusu bu raporu içeren yazı dün Ergenekon Davası’nın görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaştı. Adli Tıp Kurumu Başkan Vekili Uzman Dr. Yüksel Aydın Yazıcı, Memur K. Ç. Vural, Dr. O. Karakaya ve 3. Adli Tıp İhs. Kur. Bşk. V. Op. Dr. M. O. Aktürk’ün imzası taşıyan 9 Şubat tarihli tek sayfalık raporda şu ifadeler yer alıyor:
"Kişinin 26 Ocak 2011’de İstanbul Üniversitesi Haseki Kardiyoloji Enstitüsü’nde yapılan muayenesi ile hakkında düzenlenmiş adli dosyada mevcut tıbbi belgelerin tetkiki neticesinde, hastanın yapılan klinik muayenesi, biyokimyasal parametreleri, EKG, ekokardiyografi, eforlu EKG, halter EKG, koroner anjiyografi sonuçları birlikte değerlendirildiğinde bu verilerin hastaya öngörülen hayati risk ile tam olarak bağdaşmadığı izlenimi elde edilmiştir. Hastanın yukarıda adı geçen tetkiklerinin hızlı bir şekilde güncellenebileceği başka bir kardiyoloji merkezine sevk edilerek yatırılmasının temini ve burada yukarıda zikredilen tetkiklerin yeniden yaptırılarak tetkik sonuçlarının kurulumuza gönderilmesi, kişinin yeniden kurulumuza muayenesine gerek görülmediğini bilgilerinize arz ederim"
Soruşturma kapsamında, 3 Aralık 2010'da davet edildikleri Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde Savcı Seçen tarafından şüpheli olarak sorgulanan İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Yiğit, Prof. Dr. Cengiz Çeliker ve Prof. Dr. Sezer Karcıer serbest bırakılmıştı.
Soruşturmada, Prof. Dr. Cengizhan Türkoğlu'nun tanık olarak dinlenilmesinin ardından yeniden Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine çağrılan İÜ Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Erhan Kansız, ikinci kez geldiği Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde 11 Ocakta savcı Seçen tarafından sevk edildiği İstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesince tutuklanmıştı.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINDAN PROTESTO
Soruşturma kapsamında üyeleri olan hemşirenin de gözaltına alınmasını protesto eden Sağlık Emekçileri Sendikası(SES) Aksaray Şubesi üyeleri İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü önünde basın açıklaması yaptı.
Gözaltına alınan hemşirenin sendikalarının üyeleri olduğunu söyleyen şube başkanı Songül Beydilli, yaptığı basın açıklamasında "Sendika üyesi sorumlu hemşirenin evi basılmış. Evde olmadığı için hastaneye gelen polis ekipleri hemşireyi hastanede gözaltına almıştır. Arkadaşımızın tek suçu o servisin sorumlu hemşireliğini yapmaktır. Tek suçu mesleğini eşit biçimde ayrımcılık yapmadan yerine getirmektir. Arkadaşımız hangi gerekçeyle gözaltına alınmaktadır. Suçlama nedir? Bilmek istiyoruz" dedi. Grup açıklamanın ardından olaysız şekilde dağıldı.
Â