Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2004 00:00
Rıfat Ilgaz'ın modern klasik olarak nitelendirebileceğimiz Hababam Sınıfı yeniden sinemalarda: Hababam Sınıfı Merhaba.Bilirsiniz ben seyrettiklerimin -eğer varsa- mutlaka kitabını okurum, okunmasını savunurum, türler arasındaki farktan ötürü.Elimdeki Hababam Sınıfı otuz birinci basım. Çok satma modasının herkesi sardığı bir dönemde, her kuşağın okuduğu en çok satan kitapları yeniden anımsatmalıyız.Filmin gösterimde olduğu bugünlerde, seyredenlerin kitabı yeniden okumasını salık veriyorum. Hem kendi öğrenciliklerini hatırlar hem de çocuklarının öğrenciliğiyle mukayese ederler.Hababam Sınıfı'nı okurken neden bu kitap bu kadar ilgi gördü, neden bu kadar çok sattı sorusunu sorarım.Belki de herkesin verebileceği yanıt aynıdır.Herkes öğrenciliğinde bu anılardan bir bölümünü yaşamıştır, herkesin ad verdiği, lakap taktığı bir hocası vardır. Öğrenciliğin ve öğretmenliğin kesiştiği noktayı, en iyi anlatan kitaptır.Rıfat Ilgaz'ın o yer yer keskin, hoşgörülü, acımasızlıktan uzak duran sevecen mizahının da bu başarıdaki etkisini unutmayalım.Hababam Sınıfı, öğrenciliğin, öğretmenliğin efsanevi öyküsüdür.İlk olarak 1966 yılında Ulvi Uraz Tiyatro Topluluğu'nca sahneye konuldu. Benim de seyrettiğim oyunda, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Ercan Yazgan, Ahmet Gülhan, Suzan Ustan, Ali Yalaz, Ulvi Uraz ve Zihni Küçümen rol aldılar.Yukardaki kadrodan tiyatromuzun iki büyük adı Ulvi Uraz ile Zihni Küçümen aramızdan ayrıldı.Hababam Sınıfı ilk kez 1974'te sinemaya aktarıldı, o kadar ilgi gördü ki daha sonra altı
film daha yapıldı.Bazı kitaplar vardır ki, yazarını ünlendirir, bir gün gelir yazarı o kitapla anılır ve bir gün gelir bu kez de kitabın ünü yazarın ününü geçer.Hababam Sınıfı'nın gördüğü ilgi üzerine Rıfat Ilgaz dört kitap daha yazdı:Hababam Sınıfı İcraatın İçinde, Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Uyanıyor, Hababam Sınıfı Baskında.Hababam Sınıfı Baskında öğretmen öğrenci ilişkisinin edebiyat dersindeki durumunun bugün de değişmezliğini göstermesi açısından eskimedi:Daha kısa bir süre önce Divan Edebiyatı konusundaki tartışmalar aşağıdaki bölüme benzemiyor mu?Kalem Şakir- Çok edebiyatçı gördük ama, böylesini görmemiştik. Herif gelmiş gelmiş, Ziya Paşa'ya kadar, orda dayanmış kalmış!Tulum Hayri- Abdülhak Hamit'e bile atlayamamış.Kalem Şakir - Bir tek roman okuduysa yüzüme tükür.Rıfat Ilgaz'ın Hababam Sınıfı'nın 47 yıldır süren başarısının ardında, onun öğretmenliğinden edindiği gözlemlerin gücü, gerçekliği/gerçekçiliği vardır.Her kuşağın öğretmen ve öğrenciye dair mutlaka okuduğu kitap.İlk önce Stepne imzasıyla yazdıİlhan Selçuk'un yönetimindeki Dolmuş Dergisi’ndeki bütün yazarlar, Vites, Dişli ve Kriko gibi takma adlarla yazmaktadır; Ilgaz, kadroya sonradan katıldığı için Stepne (yedek lastik) adını alır. Hababam Sınıfı, Stepne imzasıyla yazı dizisi olarak başlar. Çok beğenilmesi üzerine, dizi sürdürülür. Bir süre sonra ise, dizide çıkan yazılar bir kitapta toplanır. İlk olarak Mayıs 1957'de kitaplaştırılan Hababam Sınıfı'nın kapağında yazar adı olarak Stepne yer alır; ta ki aynı yılın Haziran ayına kadar... 6 Haziran 1957'de Dolmuş'ta yayımlanan ‘‘Hababam Sınıfı'nın Muharriri‘‘ başlıklı yazıda, dizinin ve kitabın yazarının Rıfat Ilgaz olduğu açıklanır. 11 Temmuz 1957'de ise, derginin 79. sayısında Hababam Sınıfı dizisinin bittiği duyurulur. ‘‘Not‘‘ olarak şöyle denir:‘‘Mekteplerin tatile girmesi münasebetiyle Hababam Sınıfı dağılmış bulunuyor. Rıfat Ilgaz'ın büyük alaka gören bu eserinin birinci kısmı, kitap halinde yayınlanmıştır. İkinci kitap hazırlanmaktadır. Yakında Dolmuş Mizah Yayınları' serisinden neşredileceğini okuyucularımıza müjdeleriz.'1959'da Hababam Sınıfı öykülerinin bir bölümünü de Tan Basımevi'nden Haluk Yetiş basar. Artık ünü kendi adını aşan kitaba ileride sahip çıkabilmek için kendi adını koyduran Rıfat Ilgaz'a gelen ilk eleştirilerden biri Dağıtıcı Faruk'a aittir:‘‘Nerde Stepne, nerde Rıfat Ilgaz?.. Bırak dostum sen bu işleri!‘‘‘‘...‘‘‘‘Rusçan fena değil; doğrusu ilk kitabı çok güzel çevirmişsin!‘‘‘‘Ben mi çevirmişim? Hangi yazardan?‘‘‘‘Hangi yazardan olacak! Stepne'den... Baktın birincisi iyi gitti, ikinciyi de sen yetiştirdin geriden!‘‘Roman tipleri kendi sınıf arkadaşlarımdıYani demek istiyorum ki, her lisenin bir payı vardı Hababam Sınıfı'nda. Zaten olaylar o kadar birbirine benziyordu ki... Adana lisesinde geçen olay, tıpa tıp Haydarpaşa Lisesi'nde de geçmiş oluyordu. Oysa ben bizim öğretmen okulunda geçen bir olayı anlatıyordum. Hemen bütün tipler Kastamonu öğretmen okulundaki sınıf arkadaşlarımdı. Tulum Hayri, 120 kiloluk Fehmi'yle takımın santrhafı Cemal'in ortalamasıydı. Güdük Necmi, Sinoplu Haydar'dı. Hele İnek Şaban bir sıra sağımda oturan adı İnek'le başlayan bir arkadaştı... Kitabının sayfaları arasına otu bizzat ben koymuş, küfrünü de afiyetle yemiştim! Ne yapalım ineğe takılan, her şeyine katlanırdı!Kel Mahmut, yıllardan sonra Karagümrük ortaokulunda müdür yardımcısı olan bir arkadaştı, sonra Vefa Lisesi'ne geçmiş, oradan da müdür yardımcısı olarak emekli olmuştu. Yeryüzüne müdür yardımcılığı için gelmiş, müdür olamadan emekliye ayrılmıştı. Zaten yapsalar da o kabul etmezdi ki...Gönen'de mahalle aralarında hikayecimiz Ömer Seyfettin'in çocukluğunda oturduğu evi arıyordum. Rastladıklarıma soruştururken bir delikanlıyla tanıştım. Başladık birlikte araştırmaya... Bir ara:‘‘Siz ne iş yaparsınız?‘‘ diye sordu. O günlerde Vatan'da fıkra yazıyordum:‘‘Gazeteciyim‘‘ dedim.Adımı sordu, söyledim. Söyler söylemez gülümsemeye başladı:‘‘Siz benim ağabeyim sayılırsınız!‘‘ dedi.‘‘Nerden bu ağabeylik?‘‘‘‘Hababam Sınıfı'ndan... Bizim okulda geçen olayları yazmışsınız...‘‘DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİKelimeler Çınladıkça Ebubekir Eroğlu İnsan YayınlarıSon Ceset Celil Oker Doğan KitapUstaların Seçtikleri LawrenceBlock
Oğlak YayınlarıTezkere Murat Yetkin Remzi KitabeviTehlikeli Yemekler Andhreas Staikos İş Bankası Yayınları
button