Güncelleme Tarihi:
Literatürde HAARP silahı olarak da anılan ve ABD'nin sismik dalgalar yaydığı önemli bir gücü olduğu iddia edilen HAARP projesi, son günlerde yeniden gündemde yer almaya başladı. Sosyal medyada depremlerin HAARP kaynaklı olarak yapay bir şekilde yapılabildiğini iddia eden kullanıcılar dolayısıyla merak edilen HAARP, iyonesferi temel almaktadır. Peki, HAARP projesi nedir? İşte, o konu hakkında merak edilen bazı bilgiler
HAARP, ABD'nin Alaska'da kurduğu bir araştırma programıdır. Türkçesi Yüksek Frekanslı Aktif 'Aurora'sal Araştırma Programı anlamına gelen HAARP, Amerikan Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri Komutanlıkları tarafından finanse edilmektedir. HAARP iyonosferin özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere çalışmalarına başlamıştır. Peki, HAARP nedir ve ne anlama gelmektedir? İşte, o konu hakkında bazı bilgiler
Radyo elektronik vericisi kısa adıyla “HAARP” araştırma istasyonu, 1997 yılında devreye girdi. Sırp bilimadamı Nikola Tesla’nın teorilerinin hayata geçirildiği istasyon 3.5 megavat gücünde ve 10 MgHz boyundaki dalgaları iyonesfere gönderiyor.
Belirli bir alan üzerinde güneşten bin misli daha kuvvetli enerji gönderebilme özelliği taşıyor. Uzmanlara göre, bu yapay ışınların yeryüzünden 600 km. yüksekte yansıtılarak dünyanın herhangi bir bölgesine yönlendirilmesi durumunda HAARP, bölgede mikrodalga fırın etkisi yaratıyor.
HAARP PROJESİNİN TEMELİNİ OLUŞTURAN İYONOSFER NEDİR?
İyonosfer yeryüzünden yaklaşık 60 km ile 1100 km arasında yükseklikte yer alan ve güneş ışınları ile iyonize olmuş gazlardan oluşan atmosfer tabakasıdır.
İyonosfer radyo dalga yayılımı açısından oldukça önemli bir atmosfer katmanıdır.Sivil ve askeri kısa dalga (KD) uygulamalarında iyonosfer radyo dalgalarını yansıtarak uzak bölgeler ile haberleşmenin yapılabilmesini sağlar.
Güneş ışınımının iyonosfer üzerinde büyük etkisi olduğundan şiddetli güneş patlamaları KD haberleşme sistemlerinde kesintiye yol açabilir.İyonosfer uydu haberleşmesi içinde büyük öneme sahiptir. Uydulardan yeryüzündeki alıcılara gönderilen işaretler iyonosfer katmanında frekansın fonksiyonu olan kırılmaya uğrarlar.Bu durum uydu sistemleri için düzeltilmesi gereken temel hata kaynaklarından biridir.
İyonosferin radyo dalgalarına nasıl ve hangi miktarda etki edeceğini ortaya koyabilmek için iyonosferin yapısını anlamak ve iyonosferdeki değişimleri takip etmek gerekmektedir.
İyonosferin radyo dalgalarına etkisi iyonosferdeki elektron yoğunluğuna bağlıdır. İyonosferdeki iyonlaşma miktarı güneş ışınımı ile ilgilidir.Güneş ışınımı ile elektronlar moleküllerinden ayrılarak serbest hale geçerler.Serbest elektron miktarı en yüksek seviyeye yerel saate göre 14.00 civarında ulaşır.
Geceleri ise elektronlar iyonlar ile birleştiğinden serbest elektron yoğunluğu azalır.Bu günlük değişimlerin yanı sıra iyonosferde mevsimsel değişimler de meydana gelmektedir.
Mevsimsel değişimler dünyanın güneş etrafında dönmesi ile güneşin ışıma açısındaki değişimden kaynaklanmaktadır.11 yılık güneş çevirimi de iyonosferi etkilemektedir,bu etki güneş lekesi sayısı ile yakından ilgilidir.
İyonosferin büyük kısmı nötr gazlardan oluşmaktadır.Bu gazlar güneşten gelen kısa dalga ışınları ile iyonlaşarak iyonosferik plazmayı oluştururlar. İyonosferdeki iyonlaşma çoğunlukla morötesi ve X-ışınlarıyla gerçekleşir, bunun nedeni bu tip ışınların iyonlaşma için gerekli yüksek enerjiyi sağlayabilmesidir.
İyonosferdeki yayılım serbest elektron miktarına bağlıdır.İyonosferin yapısı ve maksimum elektron miktarı; zaman, coğrafi konum, güneş ışınımı ve yerkabuğu hareketleri ile yakından ilgilidir. İyonosferin konumuna göre değişen kırılma indisi,uydu işaretleri için taşıyıcı frekansların fonksiyonudur.