Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, Hacı Beştaş Veli’yi anma törenlerinde kendisine yumruk atan kişinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına, “Bir hâkim, savcı yumruk yediği zaman özellikle takip edeceğim, ne oluyor bakalım tutukluyor mu?” diye tepki gösterdi. Saldırgan Hüseyin Satı’yı ise hükümetin çıkardığı 3’üncü yargı paketinin kurtardığı anlaşıldı. Bozdağ, özetle şunları söyledi:
Kahraman muamelesi gördü
“Bu demokrasimize, hükümete yapılmış bir saldırıdır. Tanımadığım biri, bana temsil ettiğim hükümet, bulunduğum görev nedeniyle saldırdı. Yumruk attı, darp yaptı. Nasılsa, yumruğu Bakan’a attığında hiçbir müeyyidesi yok. Mahkemenin bu kararı, bu yumruğu atan kişi gibi saldırganlara güç, cesaret veren bir karar olmuştur. Umarım bu kararı veren hâkimler, savcılar benim gibi bir yumruk yemezler. Yumruk yedikleri zaman ben takip edeceğim. Başbakan Yardımcısı’na yumruk atanları tahliye edenler, kendileri yumruk yediğinde ne yaparlar? Dileğim, böyle bir yumruğa muhatap olmasınlar. Trafikte bir tartışma olduğu zaman adama dünyası dar ediliyor ama Başbakan Yardımcısı’na yumruk attığınız zaman, bunun karşılığı yok. Olay kötü ama karar da aynı şekilde kötü. Saldırgan nasıl pişmanlık duysun ki? Suç işliyor, kahraman muamelesi görüyor. Anamuhalefet partisinin genel başkan yardımcıları neredeyse alnından öpüyorlar, himaye ediyorlar, destek oluyorlar. Suç işleyen birine siz suçlu muamelesi yapmaz, kahraman muamelesi yaparsanız, suç işlemeden önce hiç görmediği iltifatı suç işledikten sonra yaparsanız, o da memnun olur, mutluluk duyar.”
Bozdağ’ın sözlerine tepki gösteren Yargıçlar Sendikası, “Sürekli özgürlüklerden ve tutuksuz yargılamaların erdemlerinden bahseden iktidarın temsilcilerinden birinin kendisi saldırıya uğradığında tutuklamayı bir cezalandırma aracı olarak kullanma isteği bizatihi kendisi de hukukçu olan Bozdağ’a yakışan bir açıklama olmamıştır. Kendilerine yapılan saldırıya karşı hukukun nasıl da menfaatlerinden yana kullanılması isteklerinin bir ifadesi olmuştur” açıklamasını yaptı.
TUTUKLAMA KARARI VERİLEMEZ
TCK’nın yumruklu saldırıyı da kapsayan ‘kasten yaralama’ya ilişkin 86’ncı maddesi, eylemin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde saldırıyı gerçekleştirene 4 aydan 1 yıla kadar hapis ya da adli para cezası öngörüyor. Eylemin kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle gerçekleşmesi halinde ise ceza yarı oranında arttırılarak, cezanın üst sınırı 1.5 yıla çıkıyor. Hükümetin geçen yıl TBMM’den geçirdiği 3’üncü yargı paketinde “Sadece adli para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı 2 yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez” hükmü Hüseyin Satı’nın tutuksuz yargılanmasını sağladı.
Arınç: Bu kanunları da biz yaptık
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan yardımcısı Bekir Bozdağ’a yönelik saldırı için, “Bu olaylarda alınacak cezalar belli. İşin ilginç tarafı o kanunları da biz yaptık” dedi.
Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamalarda, Bozdağ’a yönelik saldırıya ilişkin şunları söyledi:
“Sayın Kılıçdaroğlu, kürsüye çıktığına bu olayı telin etmedi, aksine başka bir şey söyledi, ‘İncinsen de incitme’ dedi. Yani, Kılıçdaroğlu, olayı kınamak yerine, ‘O bir şey yapmış ama sen onu affet’ demeye getirdi. Daha fenası, CHP milletvekilleri bu kişinin yanına gitmek suretiyle, ellerini çözdürdüler ve CHP’nin aracıyla emniyete götürülmesini sağladılar. Umut Oran’ın fotoğrafına bakarsanız neredeyse yanağını okşuyor. İşin üzücü tarafı bu. Yoksa kanunlarımız da bu tür suçlarda verilecek cezalar belli. İşin ilginç tarafı o kanunları da biz yaptık. Ama önemli olan bir siyasetçiye duyulan husumet, bu husumetin nefrete dönüşmesi ve bu nefreti koruyan, kollayan yaklaşım. Gerçek Aleviler, gerçek Alevi Bektaşileri, bu olaydan çok üzüntü duymuşlardır. Keşke onların yaptığını CHP de yapabilseydi. Orayı kendilerine oy ambarı olarak görenler, bizim oraya gelmemizi hazmedemiyorlar. Olayla ilgili mülkiye müfettişleri çalışıyorlar. Bildiğim kadarıyla 2 polis görevlisi de görevlerini tam yapmadıkları için görevden el çektirildi.”