Güncelleme Tarihi:
TİYATRO İZLEDİK
Yassıada’da mahkemeleri devam ederken, İmralı’da darağaçları kuruluyordu. Karar verilmişti, Yassıada mahkemeleri tiyatrodan başka bir şey değildi. Hukuk adalet olmaktan çıkartılmış, cinayetin aracı yapılmıştı. Anayasa profesörleri, hukuk hocaları, hâkimler, savcılar, yüksek mahkeme üyeleri hem 27 Mayıs darbesinin oluşumunu hazırlamış hem de milletin seçtiği hükümeti tiyatrovari bir mahkemede yargılayıp Başbakan’ı idam etmişlerdir. Bugün de bir tiyatroyu biz Danıştay’da seyrettik.
ŞAKŞAKÇILAR VAR
Bunlarda saygı denilen bir şey yok. Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde baştan aşağıya siyasi konuşma yapmak suretiyle kendine göre bir tatmin. Bir kısım da şakşakçılar var malum, onlar da alkışlıyor, onlarla tatmin oluyor. Artık tahammül tahammül tahammül, el insaf orada 1 saat konuşacaksın, bu millet seni dinlemeye mecbur mu? Van ile ilgili tamamen yalan bir ifade kullanıyor. Biz ev sahiplerinin konutlarını verdik, artan konutlarımızı kiracı olanlara kura ile sattık. Danıştay Başkanı 25 dakikada özetlerken kalkıp 1 saat konuşma yapıyor. Bu ne edebe ne adaba sığar. Bunlar devlet protokolü nedir bundan da bihaber.
‘1 MAYIS’ DİYOR
İşte bugün yine Danıştay’da konuşan o zat kalkıyor diyor ki, ‘1 Mayıs...’ Ya sana ne 1 Mayıs’tan? ‘Yasaklarla bir yere varılmaz’ diyor. Ya onu söylüyorsun da Kadıköy Meydanı’nı niye söylemiyorsun? İllegal örgütlerle iç içe olan yandaşınız bu sendikayla kalkıyorsunuz orada iş tutuyorsunuz ve ortalığı karıştırıyorsunuz. Derdiniz İşçi Bayramı’nı kutlamak değil, sadece meydanları terörize etmek. Sen nasıl hukuk adamısın ya.
İDDİANAME HAZIRDI
17 ve 25 Aralık tarihlerinde yapılan operasyonlar Türkiye’ye bugünkünden çok farklı bir istikamet çizmeyi hedefliyordu. Üzerinden zaman geçtikçe bazı gerçeklerin ortaya çıktığını, Türkiye’nin bu operasyonlarda ne büyük bir tehdide maruz kaldığını, ne büyük bir badireyi atlattığını hepimiz göreceğiz, tarih bunları kaydedecek. Bu operasyonlar başarıya ulaşsaydı başta şahsım olmak üzere, bakan arkadaşlarım, partimizin bazı yöneticileri, hatta gazeteciler ve işadamları Yassıada benzeri mahkemelerde yargılanıyor olacaktı.
Bütün planlar bu doğrultuda yapılmıştı. Şahsımın dönemin Başbakanı olarak anıldığı iddianameler bile hazırlanmıştı, bunlar elimize geçti. Seçilmiş hükümet bir yargı darbesi ile görevden uzaklaştırılacak, CHP’nin MHP’nin AK Parti’ye sızmış tuzlukların katılımıyla yeni bir koalisyon hükümeti kurulacaktı, bunlar hazırlandı. Darbeleri sadece askerler yapmaz. Demokrasimize yönelik müdahaleleri silahlı güçlerden daha ziyade, bazı yargı mensupları yapmışlardır, bazı sermaye çevreleri, bazı medya kuruluşları bugüne kadar ki her müdahalede ve girişiminde bunlar başrol oynamıştır.
GEOMETRİDEN ANLASA
Muhalefet AK Parti’yle 8 seçimde karşı karşıya geldiler. 3 yerel, 3 genel, 2 referandum... 8 seçimin 8’inde de biz bunlara aritmetik dersi verdik. Ama çaktılar. Hatırlarsanız rakamları topluyor, çıkarıyor, bölüyor, çarpıyor 40 rakamını buluyordu. Şimdi cebirden ümidi kestiler kendilerini geometriye verdiler. Üçgenler çiziyorlar, iç açılarını dış açılarını topluyorlar. Cetvel, pergel, gönye sanki cumhurbaşkanlığı seçimine değil de LYS imtihanına hazırlanıyorlar. Zaten geometriden anlasalardı paralelle iş tutmazlardı. Ondan da anlamıyorlar. Çünkü 2 paralel çizgi sonsuza kadar birbirine değmez. Çözmeleri gerekirdi. Paralelle iş tutanının da yolu milletle, devletle, iktidarla hele hele Çankaya’yla hiç kesişmez.
PABUÇ BIRAKMAYIZ
Bir takım uluslararası dernekler de Türkiye’yi basının özgür olmadığı sınıfta gösteriyorlar. Hiç kusura bakmasınlar. Biz bu algı operasyonlarına müsaade etmeyiz. Karalama kampanyalarına pabuç bırakmayız. Türkiye en fazla ulusal gazete ve televizyonun yayın yaptığı ülkelerdendir. Siz kendi ülkenize bakın. Almanya’da Hamburg olaylarını gösteriyor diye TRT kablolu yayından çıkarıldı. Burası bir muz cumhuriyeti değildir. Bu ülkenin çıkarlarını algı operasyonlarına peşkeş çekmeyiz.
Bakalım kim oturacak
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin 22’nci İstişare Kurulu Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan, toplantı salonuna gelişinde milletvekilleri ve partililerin alkışlarıyla karşılandı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin ile yan yana oturan Başbakan Erdoğan, diğer yanındaki koltuğun boş kalması üzerine kime ait olduğunu merak etti. Erdoğan eğilerek ‘Genel Sekreter Haluk İpek’e ait koltuğun üzerindeki yazıyı okudu. İpek, Erdoğan kürsüde konuşmasına başladıktan bir süre sonra salona gelerek yerine oturdu.
KALP KRİZİ GEÇİRDİ
AK Parti’nin İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın düzenlendiği NG Güral Termal Otel’de konaklayan Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin, dün sabah saatlerinde kalp krizi geçirdi. İlk müdahalesi AK Parti’nin doktor milletvekilleri ve sağlık görevlileri tarafından yapılan Metin, ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.