Güncelleme Tarihi:
Çevre Bakanı İmren Aykut geçen hafta İstanbul'daki sohbetinde yeni projeleri anlatırken gözleri umutla ışıldıyordu. Sessiz sedasız başlatılan bu projelerden biri gökyüzünde olası bir tehlikeyi önlemeyi amaçlıyor. 16 Aralık 1997'de start alan projenin konusu kuşlar ve uçuş güvenliği. Bilimsel Araştırmalar, Basın, Yayın ve Tanıtım Şirketi'nin üstlendiği projeyle kuşların göç profili, uçaklarla çarpışabilecekleri risk bölgeleri belirlenecek. Bilgisayar verileri coğrafi bilgi sistemleriyle birleştirilip haritalar oluşturulacak. Marmara bölgesi, Tuz Gölü, Burdur Gölü, Göksu, Seyhan, Ceyhan deltaları esas araştırma alanları. Tabii ki göç mevsimleri ve sulak alanlar projenin rotasını çizecek. Çalışmalar 18 aylık sürede tamamlanacak. Yani ‘‘Ne oldu?’’ sorusunu Mayıs 1999'da sorabileceğiz Çevre Bakanlığı'na.
Benzer bir çalışmayı İsrail yaptı ve sonuç aldı. Avrupa'dan Afrika'ya uzanan semalarda Türkiye'nin ardından kuşların konuk olduğu İsrail'de üç yıl süreli gözlemler, hazırlanan haritalar tehlikeyi minimuma çekti. Bir gün hipermetrop bir kartal askeri bir uçağa çarptı. Koca kanat kopuverdi. Pilot yaralı kartalı hastaneye koşturdu, kanat dikildi. Benzer olayların ardından İsrail Hava Kuvvetleri harekete geçti. Gökyüzünün tüm yolcularının can güvenliği sağlanmalıydı. Doğayı Koruma Derneği ile işbirliği yapıldı. Yaklaşık 280 kuş türünün gelip geçtiği İsrail'de özellikle leylekler, şahinler, pelikanlar gibi iri kuşlar yakın takibe alındı. Bunlar, alçak uçuşlarda askeri uçaklar için bomba kadar tehlikeliydi. Örneğin 7 kg ağırlığındaki bir pelikanın saatte 900 km hızla seyreden bir jet uçağıyla çarpışmasının şiddeti 100 ton kadardı. Bir kiloluk bir kuş bile uçağın motoruna takılıp, kazalara, can kayıplarına yol açabiliyordu.
İsrail'in projesine yabancılar da dahil yüzlerce gönüllü katıldı. Kuşlar İsrail hava sahasına girdiği doğu-batı yönündeki 22 merkezde göç mevsiminde izlendiler. Biolog ve ornitolog Dr.Yossi Leshem planörüyle şafakta, gün batımında tek, tek, gruplar halinde aylarca gözledi. Kuşların yolculuk saatleri, yönleri, hızları, farklı türlerin yeğledikleri yükseklikler belirlendi. Örneğin leylekler, ilkbaharda İsrail'in ilk misafirleri. Her yıl yaklaşık 600 bin leylek İsrail hava sahasından saatte 35 km hızla geçiyor ve hızları 80 km'ye de çıkabiliyor. Sonbaharda havalar serinlediğinde Ürdün Vadisi'ne yöneliyor rotaları. Gruplar 6-20 bin leylekten oluşuyor ve her yıl aynı noktalardaki dinlenme, beslenme molaları asla şaşmıyor.
Mükemmel haritalar çıktı ortaya. Çeşitli renklerle türler ve rotaları çizildi. Pilotlar hangi bölgelerde hangi kuşlarla göz göze gelebileceğini öğrendi. Havada çarpışmalarda yüzde 88'lik bir azalma kaydedildi. Dr. Leshem gözlemlerini ‘‘Kuşlarla Uçmak’’ adlı bir kitapta aktardı, gözlemleri sürdürecek, değişikleri tespit edecek ‘‘kuş birlikleri’’ oluşturuldu.
Darısı başımıza. Unutmayın Mayıs 1999'da soracağız Çevre Bakanlığı'na...