Güncelleme Tarihi:
Devlet ve vakıf üniversitelerinin rektörlerinden oluşan Rektörler Komitesi, Prof. Dr. Kemal Gürüz'ün başkanlığında, Mersin Hilton Oteli'nde toplandı. Toplantının başlangıcında konuşan Prof. Dr. Gürüz,Kürtçe eğitim talebiyle ilgili açıklama yaptı.
''Bu konu, öyle basit, 'kanunlara aykırı' diye nitelendirilerek, geçiştirilebilecek bir konu değildir'' diyen Prof. Dr. Gürüz, bu amaçla yükseköğretim camiasının duygu ve düşüncelerini dile getirmek istediklerini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecine değinen Prof. Dr. Gürüz, çeşitli kökenlerden insanların, Atatürk'ün önderliğinde biraraya gelerek laiklik ve sosyal hukuk devleti nitelikleri çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturduklarını dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında hiçbir ayrım yapılmadığını, kanunlar önünde herkesin eşit olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gürüz, üniversitelerin yurdun dört bir yanında ülkeye hizmet verdiğini belirtti.
Kürt kökenli vatandaşların devletin en üst kademelerine kadar yükseldiklerini ve bundan da kendilerinin gurur duyduğunu belirten Prof. Dr. Gürüz, hiç kimsenin Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğundan buyana elde ettiği başarıları küçümsemeye hakkının bulunmadığını vurguladı. Prof. Dr. Gürüz, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hal böyleyken bir cinayet şebekesi ortaya çıkıp, insanlarımızı katletmiştir. Amaçları, Türkiye Cumhuriyeti'nin niteliklerinde ortak bir anlayışa varan insanların ortaya koyduğu sosyal kontratı bozup, Türkiye Cumhuriyeti'ni bölmektir. Bu cinayet şebekesi Türk Silahlı Kuvvetlerimiz ve emniyet kuvvetlerimiz karşısında ağır bir yenilgiye uğramıştır.
Bu cinayet şebekesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni silahla bölemeyeceğini anlayınca, siyasallaşma adı altında, taktik değiştirmiştir ve yeni bir strateji uygulamaktadır. Hiçbir uluslararası anlaşmada, metinde veya belgede, devletin isteyen herkese istediği dilde eğitim yapma yükümlülüğünü getiren madde yoktur.
Uluslararası ilişkilerini daima ahde vefa ilkesine göre yürütmüş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin böyle bir taahhüdü de yoktur. Bunlar biline biline, dilekçe hakkının suiİstimali ve terörün ikamesinden başka hiçbir anlama gelmeyen Kürtçe eğitim kampanyasını anlayışla karşılamak mümkün değildir.''
Üniversitelerin görevlerinin gerçeği anlatmak olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gürüz, halka ve özellikle de gençlere karşı, yükümlülükleri bulunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Gürüz, ''Çok yakın tarihimizde gençlerimizin çeşitli heyecanların etkisiyle, istemeden, bilmeden olaylara karıştığını, bu olayların bazı trajik olaylara yol açtığını, hepimiz gördük. Bir daha bu oyuna gelmeyeceğiz. Görevimiz bunları gençlerimize anlatmak'' diye konuştu.
ÖGRENCİLERE UYARI
Üniversitelerin Türkiye Cumhuriyeti'nin ve Türk milletinin üniversiteleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Gürüz, şunları kaydetti:
''Öğrencilerimizi uyarıyorum: Türk üniversiteleri bu kampanyayı bilerek ve ısrarla yürütenlere karşı kanun ve disiplin yönetmeliğinin kurallarını kesinlikle ve kararlılıkla uygulayacaktır.
Türk üniversiteleri cumhuriyetimizin temel ilkeleri, milletimizin mümtaz vasıfları olan laiklik, hak ve fırsat eşitliğiyle dil birliği ilkesinden bırakın en ufak bir taviz vermeyi, taviz anlamına gelecek hiçbir şey yapmayacaktır. Türk üniversiteleri, bu tutumlarını kararlılıkla sürdüreceklerdir.''