Gürtuna'yla devam

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yeni döneme eski başkanıyla girdi. Ali Müfit Gürtuna, Fazilet Partisi'nin bu yerel seçimlerde elde ettiği en yüksek başarılarından birini sağladı.

İstanbul'da büyükşehir belediyesinin Fazilet Partisi adayı tarafından kazanılması ihtimalinin yüksek olduğu tahmin ediliyordu. Diğer iddialı adaylar ise ANAP'lı Ali Talip Özdemir, CHP'li Adnan Polat ve DSP'li Zekeriya Temizel'di.

Özdemir ve Polat, seçim propagandalarında FP'nin gerçek rakibinin kendileri olduğunu özellikle vurgulayarak, Fazilet'e karşı olan oyların kendilerinde toplanması için çaba harcadılar. Bu çekişme son dakikalara kadar sürdü. İlk sonuçların açıklanmaya başlamasıyla, bu konuda Ali Talip Özdemir'in haklı olduğu görüldü. Sandıkların yaklaşık dörtte birinin açılmış olduğu saatlerde oy oranları şöyleydi: Ali Müfit Gürtuna (FP) yüzde 27.2; Ali Talip Özdemir (ANAP) yüzde 24.2; Zekeriya Temizel (DSP) yüzde 19.4; Adnan Polat (CHP) yüzde 13.8.

Bu durumda Temizel'in genel seçimde partisinin aldığı oydan daha düşük, Adnan Polat'ın da daha yüksek oranda oy aldığı, ancak Polat'ın ‘‘GP'nin gerçek rakibi benim’’ iddiasının doğru olmadığı ortaya çıktı.

Eski bir ANAP'lı

FP'li Ali Müfit Gürtuna, aslında siyasete Turgut Özal döneminde ANAP'tan girmişti. Partisi Gürtuna'yı 1984 yerel seçimlerinde belediye meclisi üyeliğine aday gösterdi. Dalan'la birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne giren Gürtuna başkan vekili oldu.

Gürtuna 1989'da SHP'nin büyükşehiri alması üzerine belediyecilikten uzak kaldı. Ancak politikadan kopmadı. Bir dönem ANAP Kartal İlçe Başkanlığı yaptı. O sırada bir kooperatifin yöneticiliğini yapan Gürtuna, bir rüşvet iddiasıyla yargılandı, ama beraat etti. Daha sonra politikadan ayrılmayı düşündü. Gürtuna, politikayı bırakmayı düşündüğü bu dönemde ‘‘aile dostu’’ Recep Tayyip Erdoğan'ın teklifi üzerine Refah Partisi'ne girmeye karar verdi.

47 yaşında

Erdoğan döneminde büyükşehir belediye başkan vekiliydi. Erdoğan'ın belediye başkanlığından düşürülmesinden sonra Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildi. Başkan olduğu dönemde, öncelikle kendi partisinin İstanbul büyükşehir adayı olmak için sessiz ve sıkı bir diplomasi yürüttü ve öne geçmeyi başardı.

Gürtuna 1952 Konya doğumlu. ODTÜ İngilizce Dil Hazırlık Okulu'nu ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1976'da TRT'ye girdi; 1977'de TRT'nin parlamento muhabirliğini yaptı.

Eşi Reyhan Gürtuna (1961 doğumlu) ile 1982 yılında evlendi. Çiftin ikisi erkek üç çocukları var. Reyhan Gürtuna İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğrencisiyken ‘‘türbanlı da türbansız da dönemleri olduğunu’’, şimdi ise Fazilet Partisi'ne üye olmadığını söylüyor. Ali Müfit Gürtuna, seçim propagandasında, belediyenin eskiden beri sürdürdüğü projeleri devam ettireceğini vurguladı. Fazilet Partisi tabanının dışındaki seçmenlerden oy almak için özel bir strateji izledi. Bedrettin Dalan ve eski ANAP'lılardan destek istedi. Siyasi tartışmalardan ve polemiklerden kaçındı. Dün yaptığı açıklamada da yine partisinin siyasi görüşlerinden değil, projelerden söz etti.

Belediyenin 500 projesi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ali Müfit Gürtuna döneminde Recep Tayyip Erdoğan döneminde belirlenen bir sürü projeyi devam ettiriyordu. Buna yenileri de eklendi. Ali Müfit Gürtuna propaganda döneminde belediyenin irili-ufaklı 500 projesinden söz ediyordu.

Gazetemizde büyükşehir adayları arasında yaptığımız toplantıda Gürtuna çeşitli konulardaki fikirlerini şöyle açıklamıştı:

ULAŞIM: İstanbul'un en büyük sorunlarından birini ulaşım olarak nitelendiren Gürtuna belediyenin yaptığı master planın bunu çözeceğini söyledi. Bu planda, iki yaka arasında raylı sistem, merkezi bölgelerde (örneğin metro çıkışlarında) otoparklar, deniz ulaşımına ağırlık verilmesi gibi noktalar bulunuyor.

OTOPARK: Gürtuna bu konuda şunları söyledi: ‘‘İstanbul'a 500 yeni otopark yapacağız. Yerine göre katlı, yeraltı veya normal otoparklar olacak. Hepsinin planı hazır. Merkezi yerlere yerleştireceğimiz bu otoparklarla trafikte rahatlama sağlayacağız.’’

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ: Başkan bu konuda Belediyede en önemli sesin hizmetin gittiği insanlar olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden sivil örgütlerle her zaman irtibat halinde olacağım.’’ Seçim öncesinde belediye başkanlarına çeşitli yükümlülükler getiren ve sivil toplum kuruluşlarınca hazırlanan ‘‘toplumsal kent sözleşmesini’’ inceleyen Gürtuna, buna imza atmamıştı. Tek karşı çıktığı nokta da, sözleşmede ‘‘belediyede 1/3 oranında kadın çalışanlara yer verilmesi’’ zorunluluğu olmuştu.