ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2015 17:05
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, bütün siyasetçilerin ve birinci sınıf kamu görevlilerinin oğullarının askere gitmesini, bu konuda yaşanan ızdırabın ancak böyle hissedilebileceğini söyledi. Tekin, gelmiş geçmiş bütün bedellileri iptal edeceklerini de açıkladı. Tekin açıklamasının tepki çekmesi üzerine ikinci bir açıklama yaptı ve "Bizim kastımız siyasilerin çocuklarıdır. Onlar da askere gitmelidir" dedi. Tekin, Habertürk TV’de tartışma yaratacak özetle şu açıklamaları yaptı:
ÇOCUKLARIMIN OKULLARINI DONDURABİLİRİM
“Bir şehit annesi diyor ki özellikle siyasetçilere, ‘biraraya gelin ve çözüm bulun.’ Acılı bir anne bu kadar duyarlı davranıyorsa siyasetçilerin buna duyarsız kalması doğru değil. Bir başka baba, ‘17 bin liram olsa çocuğum şehit düşmezdi’, bir başka anne, ‘Oğlumun katili siyasettir’ diyor. Mao’nun oğlu 23 yaşında, savaş meydanlarında savaşmış. Çocuğunu cepheye göndermiş ve sorduklarında, ‘vatan sağolsun, devrim için şehit oldu’ demiş, devlet başkanı iken. Stalin görevdeyken oğlu onbaşı ve Almanlar tarafından rehin alınıyor. Almanlar, bir generalle takas etmek istiyorlar. Stalin, ‘Benim oğlum onbaşı, general değil. Size ancak bir onbaşı verebilirim. Benim çocuğum da feda olsun’ diyor ve çocuğunu feda ediyor. Bu ülkede gerçekten barışı, kardeşliği, sosyal bütünlüğü düşünmek istiyorsak birinci önceliğimiz, toplumsal duyarlılık içersinde, siyasetçilerin tamamı, başta sayın cumhurbaşkanının çocuğu, genel başkanımızın oğlu ve bizim çocuklarımız, üç tane oğlum var ikisi okuyor, buna rağmen çocuklarımın okullarını dondurabilirim, bu çocuklarımızı gönderelim.
TEKİN’DEN İKİNCİ AÇIKLAMA: BİZİM KASTIMIZ SİYASİLERİN ÇOCUKLARI
Bedelli askerlik açıklamalarının büyük yankı yaratması üzerine Gürsel Tekin’den ikinci bir açıklama geldi. Tekin, açıklamasında şunları söyledi: “Bedelli askerlik olmasın demiyoruz. Bedellinin çıkması için CHP olarak TBMM’ye vermiş olduğumuz kanun tekliflerimiz de var. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, oğlu bedelli hakkı kazanmasına rağmen bu hakkı kullanmamıştır. Bu tüm siyasilere örnek olmalıdır. Bizim kastımız siyasilerin çocuklarıdır. Onlar da askere gitmelidir. Kamuoyunun çok iyi hatırlayacağı gibi Cumhurbaşkanı ‘’Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’’ demişti. Şimdi kalkıp evladını kaybetmiş bir baba yerde ağlıyorken eline mikrofonu alıp, şehadet makamına ulaşmış bir şehit cenazesinde ‘’Ne mutlu onun ailesine’’ diyor. Bizim bu pişkinliği kabul etmemiz mümkün değildir. Bedelliyse bedelini alırsın ancak aynı şartlardan yoksulun çocucuğu da bedel ödemeden yararlanmalıdır.
EN AZ STALİN KADAR DUYARLI OLMALIYIZ
Bir; siyasetçilerin çocukları askere gitmeli; eğer olağanüstü bir durum varsa, ‘önce vatan’ diyorsunuz ya, önce çocuklarımızı göndermeliyiz. En az Stalin ve Mao kadar bizim de duyarlı olmamız lazım. İki; birinci sınıf kamu görevi yapan; Allah aşkına bütün bu son günlere baktığımızda bu nasıl enteresan birşeydir, gecekonduda oturan, imkansızlıklar içinde boğuşan, yoksul, perişan vatandaşların çocukları şehit düşecek, biz de önümüzdeki seçimde hangi siyasi parti oyunu bir iki puan nasıl arttırabilir anlayışı içine girmemiz vahim bir olaydır. Evlatlarımızı, bir siyasi partinin ya da birkaç siyasi partinin alacağı oy oranlarına ya da milletvekili sayısına göre değerlendirmemiz ne insanidir ne vicdanidir ne dinen ne imanen kabul edilebilir.
NİYE BİZİMKİLER GİTMESİN KARDEŞİM
(Genel başkan çocukları askere mi gitsin?) Elbette gitsin. Niye gariban annenin çocuğu gidiyor da niye bizimkiler gitmesin kardeşim. Bütün nimetlerde bizim çocuklarımız, siyasetçilerin çocukları faydalanacak, külfetleri de yoksul ailelerin çocuklarına yükleyeceğiz. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Askerlik yaşına gelmiş, bütün o bedellileri iptal edeceğiz. Genel başkanımızın oğlu reddeti bedelliyi. Kaç tane siyasetçinin oğlu bedelliyi reddedebildi? Bu bedelliyi çocuklarımızı kurtarmak için mi çıkardınız? Eğer bu ülkenin birliğini, bütünlüğünü, kardeşliğini düşünüyorsanız, şuna emin olun; siyasetçilerin çocukları askere gittiği zaman bu sorun kısa sürede çözülür.
IZDIRABI BÖYLE HİSSEDEBİLİRİZ
Elbette kimsenin çocuğu ölmesin. ‘Siyasetçilerin çocukları gitsin ölsün’ demiyorum. Tam tersine gittiği zaman düşüneceğiz. Milyonlarca anne, şu anda sınırlarda askeri olanlar sabahlara kadar uyuyamıyor. O zaman siyasetçilerin eşleri de uyumamış olacak ve diyecek ki, ‘buna çare bul, buna çözüm bul.’ Yoksa bunun sonu yok. 30 yıldır, bir kirli savaşta binlerce gencecik insanımız şehit, bir çoğu gazi insanlarımız var. Bu bizim kaderimiz olmamalı. Siyaset çözüm yeridir. Biraraya geleceğiz. Niçin; miras paylaşmayacağız, mal paylaşmayacağız. Bu ülkenin birliği ve refahı için mücadele edeceğiz. Bedelliyi teklif ederken biz CHP olarak da söyledik; ‘Yapmayın, bu çok vicdani değildir. İmkanı olmayan çocuklarımız da faydalansın.’ Ama ne yazık ki TBMM’de bu reddedildi. Sadece belli zümrenin, sınıfın çocukları gitti faydalandı. Bunlar bedelli ödemiş olabilir. Hiç önemli değil. Gerekirse paraları iade edilsin. Hepimizin çocukları askere gitmeli ki, bu ızdırabı hissedebilmeliyiz. Bu ızdırabı başka türlü hissedebilme şansımız yok.
GENELKURMAY AÇIKLASIN
Genelkurmay başkanlığının açıklaması oldu, binlere talep geldi diye. Şimdi çağrıda bulunmak istiyorum. Sayın Genelkurmay Başkanı, Allah aşkına bu binlerce gelen talep içerisinde, bir tane siyasetçinin çocuğu var mı, bir tane kamu görevlisinin çocuğu var mı? Bir tane basın patronunun çocuğu var mı? Bir tane holding patronunun çocuğu var mı? Yapmayın, milletin çocuklarının kanıyla oynamayın. Bunu genelkurmay değil siyaset yapacak. Yoksullukla cebelleşen yurttaşlarımızın gencecik çocukları talep etmiştir.”
KURTULMUŞ’TAN YANIT
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, soru üzerine, “Şimdi bakın ortada şu an bedelli askerlik tartışması yok. Geçmiş dönemlerde yapılan uygulamalar var. Ben bu soruya cevap vermek durumunda değilim. Ama şu anda bedelli askerlik uygulaması, böyle bir teşebbüsü olmadığını biliyoruz” demekle yetindi.