Güncelleme Tarihi:
Düsseldorf-İstanbul seferini yapan THY uçağıyla saat 18.10’da Atatürk Havalimanı’na gelen Gürbüz Çapan, Pasaport Kısım Amirliği’ne götürüldü.
Atatürk Havalimanı Pasaport Kısım Amirliği’nde, İstanbul DGM’nin hakkındaki yurtdışına çıkış yasağı nedeniyle pasaportuna el konulan Gürbüz Çapan’a, daha sonra Esenyurt Belediyesi’nde “İmar işlerinde yolsuzluk yapıldığı“ iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında İstanbul DGM’de ifade vermesi için tebligatta bulunuldu.
ON TANE ÇAPULCUYA TESLİM OLMAYIZ
Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Gürbüz Çapan, şunları söyledi:
„Gelip konuşacağız. DGM’ye çağrılırsak gideceğim. On tane çapulcuya teslim olmayız. Esenyurt, Türkiye’nin en ak, en namuslu belediyesidir. Alın terimizle 12 yıldır çalışıyoruz. 10 tane çapulcuyu toplayıp üzerimize saldırtamazsınız. Ben, ABD ’Moon tarikatına’ falan gitmedim. ABD’ye gittik, kredi getirdik, iş yaptık. Burada hepsiyle hesaplaşacağız. Hasta zamanıma denk geldi. Üzgünüm sadece.
Benim kaçacak ve kaçıracak hiçbir şeyim yok. Her şeyim burada. Esenyurtlular, beni yoksul halimle başlarına taç ettiler. Onların ayaklarının altında toz olmaya, toprak olmaya razıyım. Bunu herkes öyle bilsin.“
Çapan, "hakkındaki iddiaların arkasında kimlerin olduğu" şeklindeki bir soru üzerine;
„Hiçbir şey yok. Bunların arkasında çapulcular var. Birileri Amerika’da Moon tarikatını dolaşırken, biz gittik kredi getirdik. Bu ülkeye yatırım yaptırdık. Kaçacak, kaçıracak bir şeyim yok. Aranızdayım. Linçe de hazırım sevilmeye de... Ama ben sevginizi bekliyorum.“
Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, hesap vermeye hazır olduklarını da belirterek, „Bu ülkenin sarayı da hapishanesi de bize aittir“ dedi.
Çapan, başka bir soru üzerine de şöyle konuştu:
“(Nereden buldular) diyorlar. Benim kardeşimin servetinin nereden bulunduğu bilinmiyor mu? Ucuz arsa edinip kooperatiflere peşkeş çekmişiz diye suçlanıyoruz. Kötü mü ettik? Bacasız kent kurdum, bu mu ödülü bana? Bizi şikayet edenler kim? Beni vuranlar, zabıta müdürümü vuranlar, işsiz güçsüz adamlar. Buradayım, asılmaya da razıyım. Belediyemizin geçirdiği soruşturma haksızdır. Belediyemiz, Türkiye’nin en ak belediyesidir.“
Rahatsızlığı nedeniyle yurtdışında bulunduğunu anlatan Çapan, „Akciğer enfarktüsü geçirdim. Tedavi olmam gerekiyordu, ancak kamuoyunda yanlış kanı bırakmamak için geri döndüm ve aranızdayım. Tüm bu çamurlara karşı duracağız. Hiçbir endişeniz olmasın“ dedi.
Kardeşlerinin tutuklanmasıyla ilgili bir soru üzerine de Çapan, bu olayın nasıl geliştiğini bilemediğini söyledi.
Türkiye’de yolsuzluğun üzerine gidilmesi gerektiğini belirten Çapan, „Türkiye kanunları bizi milletvekili, belediye başkanı yaptığı gibi hesap da sormalıdır“ diye konuştu.
Kendisini karşılayanların alkışları ve „En büyük başkan“ sloganları eşliğinde Mercedes marka makam aracına binen Gürbüz Çapan, Esenyurt’a gideceğini söyleyerek, Atatürk Havalimanı’ndan ayrıldı.
DGM SORUŞTURMASI...
İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’nın verdiği talimatla 11 Nisan 2001 tarihinde harekete geçen İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekipler, Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan’ın kardeşleri Günay, Çetin ve Zeki Çapan’ın da aralarında bulunduğu 19 kişiyi gözlem altına aldı. Jandarma ayrıca, belediye ile Çapan kardeşlere ait şirketlerin çeşitli belge ve evraklarına da el koydu.
Soruşturma kapsamında 19 Nisan’da İstanbul DGM’ye sevk edilen ve savcının tutuklanmasını istediği 19 kişiden Günay Çapan, Pelikan Otel’in sahibi Recep Güngör, Polo Çorap Fabrikası’nın sahibi Sefer Öztürk, Arzu Demir İş Merkezi’nin sahibi Fahrettin Demir, Gürbüz Çapan’ın Özel Kalem Müdürü Gülay Özşahin, Belediye Meclis üyesi Mehmet Uzunel, Zabıta Müdürü Nuray Killioğlu, belediye eski çalışanları Abdullah Çubukçu, Abbas Mert ve Fuat Keskin, İstanbul 2 No’lu DGM Yedek Hakimliği’nde tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Belediyeden usulsüz ihale aldığı gerekçesiyle sonradan yakalanan müteahhit Şakir Sinan Güngör de, 20 Nisan’da sevk edildiği İstanbul 2 No’lu DGM Yedek Hakimliği’nce tutuklanarak cezaevine konulmuştu.
(aa)