Güncelleme Tarihi:
MALATYA’nın Pütürge ilçesine bağlı Doğanyol köyünde 1930’da dünyaya gelen Ömer Aydoğan, 21 yaşındayken Kore Savaşı’na gitti. Savaşta uçaksavar onbaşı olarak görev yaptı. Bir gün görevdeyken ormanda yolunu kaybetti. Aydoğan’ın arkadaşları Kore’deki görevlerini tamamlayıp memleketine döndü. Tertipleriyle birlikte geri dönmediği için Aydoğan’ın şehit olduğu düşünüldü. Mevlidi okundu, köyde yas tutuldu. Fakat Kore ormanlarında kaybolan Aydoğan, birliğine dönmeyi başardı. Aylar sonra memleketine dönen Aydoğan, sevinçle karşılandı. Aydoğan, Almanya’ya işçi göçü başladığında 1962’de eşini de alarak Stuttgart’a gitti. Bir fabrikada işçi olarak çalışan Aydoğan, 30 Ağustos’ta KOAH sebebiyle hayatını kaybetti.
MEMLEKET VASİYET
Ömrünün çoğunu Almanya’da geçirse de Aydoğan memleketinde defnedilmek istiyordu. Dün İstanbul, Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Camisi’nde Aydoğan için öğlen namazından sonra askeri tören yapıldı. Törene gaziler de katıldı. Kızlarından Nuray Aydoğan, şunları anlattı: “Babam bir ağacın altında uyurken Kore askerlerinin baskın yaptığını, kendisini korumak için Kuzey Koreli bir askeri öldürmek zorunda kaldığını söyledi. Bunu söyledikten sonra, ‘Yapmaya mecburdum. Öldürmem lazımdı kızım. Yoksa o beni öldürecekti’ dedi. Yıllar sonra bu olayı bize anlatma ihtiyacı duydu. Belli ki bu olay babamı çok üzmüştü.”
Yasemin Aydoğan ise “Savaş hakkında pek konuşmazdı. Kore gazisi olan diğer arkadaşlarıyla ara sıra görüşürdü. İstanbul’a geldiğinde de gaziler derneğine giderdi. Babam Kore ile ilgili haberleri takip ederdi. Kore savaşının 50. yıldönümünde Kore’ye davet edilmişti. Gitmek istiyordu. Ama sağlık sebeplerinden dolayı gidemedi. Babam Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, demokrasiye inanan biriydi. Vatanını çok sevdiği için Türkiye’de defnedilmek istiyordu” diye konuştu.