Güncelleme Tarihi:
BURN TO SHINE
Ben Harper and Innocent Criminals, Virgin/EMI Music
Açıkhava'yı komşu kapısı haline getiren Ben Harper ve ekürisinin adını duymayan kalmadı artık. ‘‘Burn To Shine'' adamımızın dördüncü albümü. ‘‘Bob Marley'in yeryüzündeki gölgesi’ olarak nitelendirilen Harper, müziğindeki Marley etkisini de yadsımadan çoktan kendi yolunu bulmuş gibi görünüyor. Üstelik Delta Blues'dan hard-rock'a uzanan, bir yandan mistisizme göz kırpan ve zengin çağrışımları da olan parlak bir yol bu. Rahatlıkla bir arayış albümü olarak nitelendirebileceğimiz ‘‘Burn to Shine’ bu yönüyle Harper fanlarını biraz afallatabilir ama yeniliklere açık dinleyicilere ilaç gibi gelecek.
‘‘Müzik hakkında çok konuşmak bazen müziği ucuzlatıyor’ diyen Harper, bu albümde de sözü sık sık meşhur diz üstü slide gitarına bırakmış. Bu uçarı gitar sizi 1920'lerin cazının çalındığı bir salonun ortasına bırakmayı da, siz daha o havayı solurken Hendrix’vari cümleler kurmayı da çok iyi beceriyor.
Albümünde gitarını konuşturması Ben Harper’ın söyleyecek lafı olmadığı anlamına gelmiyor. Tam tersine sürekli okuyan, tartışan ve araştıran entelektüel biri Harper. Sadece bunu bas bas bağırma gereği hissetmiyor. Ama albümdeki rafine şarkı sözlerinden sanatçının doyurucu birikimini anlamak mümkün.
Günümüzün en parlak müzisyenlerinden, sazına ve sözüne hákim Ben Harper'ı, en iyi arkadaşı Weissenborn gitarını ve ‘masum suçluları’ ihmal etmeyin deriz, yoksa çok şey kaçırırsınız.