Güngören'deki patlamanın duruşmasında olay

Güncelleme Tarihi:

Güngörendeki patlamanın duruşmasında olay
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2009 19:35

Güngören'de 17 kişi ile bir doğmamış bebeğin ölümü, 154 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırıya ilişkin 8'i tutuklu 9 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Haberin Devamı

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, 8 tutuklu sanık ve taraf avukatları hazır bulundu. Önceki celsede müdahillik talepleri kabul edilen 13 kişinin de katıldığı duruşmada, 12 kişi daha davaya müdahil olarak katılmayı talep etti.

Müdahillik talebinde bulunanlardan Melike Çelik, “Devlete, adalete güveniyorum. Doğum gününde kızımı toprağa verdim ve bugün benim doğum günüm, onun katillerini görmek için geldim” dedi.

Patlamada ölen 14 yaşındaki Furkan'ın babası Mustafa Şentürk'ün, oğlunun fotoğrafını sanık avukatlarına göstererek, “Şu fotoğrafa bakın hakim bey. Oğlum Kuleli Askeri Lisesi'ni kazanmıştı” demesi üzerine, mahkeme başkanı, Şentürk'ü polemiğe girmemesi konusunda uyardı ve savunma hakkının da kutsal olduğunu ifade etti.

Mağdurlardan Aysel Hazarlı da, patlama sırasında oğlu, gelini ve kızının yaralandığını belirterek, sanıklardan şikayetçi olduğunu kaydetti. Söz aldığı sırada sanıkların bulunduğu yöne bakan Hazarlı, “Onlar cehennemin dibine girsin. Allah belanızı versin” sözleri üzerine mahkeme başkanı tarafından uyarıldı.
Bu davranışları mahkemeye hakaret olarak kabul ettiğini kaydeden mahkeme başkanı, “Burası adaletin tecelli ettiği yerdir, intikam yeri değil. Devlet intikam almaz” dedi.

Sanık avukatlarından Ercan Kanar, kesin hüküm verilene kadar yargılanan sanıkların masum olduğunu ifade ederek, olayın vahameti nedeniyle kamuoyunun infial halinde, mağdurların da acılar içinde olduğunbelirtti.

Kanar, “Aylardır teknik takip vardı. Olay 27 Temmuz 2008'de meydana geliyor. Gizli tanık 12 Mayıs 2008'de sanıkları teşhis etmiş. Bu süre içinde emniyet ne yapmıştır? Toplumda infial var diye sanık yaratılmıştır. O zaman emniyet gizli tanık beyanlarına inanmamış, daha sonra olay gerçekleşince de, gerçek faili bulamayınca, kamuoyunda infial var diye, sanık bulmak lazım diye kurgu yapmıştır. Gizli tanığı, iddianameyi hazırlayan savcı dinlememiştir” iddiasında bulundu.
Mahkeme heyeti, 12 kişinin müdahillik talebini kabul ederek, olaydan zarar gören diğer müştekilerin dinlenmesi ve dosyadaki eksikliklerinin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

CEZAEVİ ARAÇLARINI TAŞLADILAR

Bu arada, patlamada yaralanan ve yakınlarını kaybeden vatandaşlar, adliye önünde, olayda ölenlerin fotoğrafının bulunduğu bir pankart açarak, sanıkların bindiği cezaevi araçlarının adliyeden ayrılmasını engellemek istedi.

Güvenlik güçleri ile bu kişiler arasında yaşanan arbedede cezaevi aracı taşlandı. Bu sırada bazı kişilerin cezaevi aracını tekmelediği görüldü. Polis müdahalesinin ardından gruptakiler yol kenarına alınarak cezaevi araçlarının geçişi sağlandı.

CEZA İSTEMLERİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklardan Hüseyin Türeli ve Nusret Tebiş'in, “devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaya kalkışmak” ve 17 kere uygulanmak üzere “kasten adam öldürmek” suçlarından 18'er kez ağırlaştırılmış müebbet, “terör örgütü PKK/Kongra-Gel üyesi olmak”, “bomba patlatmak”, 90 kez uygulanmak suretiyle “kasten adam öldürmeye teşebbüs”, 95 kez uygulanmak üzere “bomba patlaması sonucu ev, iş yeri ve araçlara zarar vermek” suçlarından da 1962 ile 4 bin 455'er yıl arasında hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

İddianamede, diğer sanıklar Ziya Kiraç, Abdurrahman Oral, Şerafettin Kara, Cevat Aydın, Aydın Ağlar ve Mehmet Salih Yanak'ın da “yasa dışı örgüte üye olmak”, “sahte kimlik kullanmak” ve “bomba imal etmek” suçlarından 7,5 ile 45'er yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırılmaları talep ediliyor.
İddianamede, “etkin pişmanlık”tan yararlanmak isteyen tutuksuz sanık Şaban Güneş'in de benzer suçlardan 6 ile 11,5 yıl arasında hapisle cezalandırılması öngörülüyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!