Güngören Davası'nda gizli tanık dinlenecek
Güncelleme Tarihi:
Selahattin GÜNDAY/İSTANBUL, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 05, 2012 15:20
GÜNGÖREN’de, 2008 yılında meydana gelen ve 18 kişinin öldüğü patlamaya ilişkin dava, gizli tanık dinlenmesine karar verilerek ertelendi. Duruşmanın ardından olayda ölenlerin yakınları, tahliye talebinde bulunan avukatlara tepki gösterdi. Duruşma salonunun kapısında bazı aileler ile salonun önünde bekleyen sanık avukatları arasında arbede yaşandı.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Hüseyin Türeli, Nusret Tebiş, Şerafettin Kaya, Aydın Ağlar, Ziya Kıraç, Mehmet Salih Yanak, Cevat Aydın, Abdurrahman Oral getirildi. Tutuksuz sanık Şaban Güneş ise duruşmaya katılmadı. Duruşmada, savcının esas hakkındaki görüşüne karşı savunmaları sorulan avukatlar, davada toplanacak deliller olduğunu ve bu hususların araştırılmasını istediler. Dinlenmesi gereken tanıklar olduğunu ifade eden avukatlar, savcının mütalaasına karşı savunmalarını daha sonra yapacaklarını söylediler. Sanıklardan Nusret Tebiş’in avukatı Gülizar Tuncer, soruşturma kapsamında dinlenen gizli tanığın bir sonraki duruşmada dinlenmesini talep etti. Avukatlar, 8 tutuklu sanığın da tahliye edilmesini istedi.
GİZLİ TANIK DİNLENİLECEK
Taleplere ilişkin kararını açıklayan Mahkeme Heyeti, "Olayın gizli tanığı durumunda olan ve soruşturma sırasında beyanı bulunan gizli tanığın" 2 Kasım 2012’deki duruşmada hazır edilmesine hükmetti. Mahkeme, gizli tanığın hazır edilmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı’na ve gerekli işlemlerin yapılması için de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına karar verdi. Sanık avukatlarının tanık dinlenmesi talebini de değerlendiren Mahkeme, avukatların dinletmek istedikleri tanıkları 10 gün içinde bildirmelerini ve buna göre tanıklara tebligat çıkarılmasını hükme bağladı.
Tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddeden Mahkeme Heyeti, duruşmayı 2 Kasım’a erteledi.
TAHLİYE İSTEYEN AVUKATLARA TEPKİ
Duruşmanın ardından olayda ölenlerin yakınları, tahliye talebinde bulunan avukatlara tepki gösterdi. Mahkeme Heyetine "Bunların talebini kabul ederseniz, bizim de talebimizi kabul edin. En ağır şekilde cezalandırın" diye bağıran aileler, daha sonra salondan çıkarıldı. Duruşma salonunun kapısında da bazı aileler, salonun önünde bekleyen sanık avukatlarına saldırmaya çalıştı. Araya giren adliyedeki güvenlik görevlileri güçlükle aileleri sakinleştirdi.
"BAŞBAKAN BİZİ DİNLESİN"
Aileler daha sonra Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın önünde basın açıklaması yaptı. Aileler adına açıklama yapan avukat Yusuf Şenel yeni şehit yasası ile ilgili sıkıntı olduğunu söyleyerek, "Bu yeni yasa ile şehit yakınlarına 700 TL verileceği açıklandı. Ancak bu 700 TL’nin de herhangi bir emekli maaşı alınması durumunda verilmeyeceği söyleniyor. Dolayısıyla buradaki ailelerin hiçbiri bu şehit yasasından yararlanamıyor. Bu konuda da biz hükümeti göreve çağırıyoruz" dedi. Avukatın açıklama yaptığı sırada söze giren aileler Başbakan’ın kendileriyle görüşmesini kendilerini dinlemesini istedi.
18 KEZ MÜEBBET İSTENİYOR
Davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Savcı Mehmet Ali Uysal, sanıklar Hüseyin Türeli ve Nusret Tebiş’in "devletin birliğini bozmak ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti. Sanıkların hamile maktul Filiz İlkiz’in de aralarında olduğu 17 kişinin ölümüne neden olmak suçundan 17 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması ve ayrıca 90 kişinin yaralanmasına neden olmak ve mala zarar vermek suçlarından 1170 yıldan 1800 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Diğer 7 sanığın da "Terör örgütü üyesi olmak, ruhsatsız silah bulundurmak" gibi suçlardan cezalandırılmalarını isteyen Savcı Uysal, bir sanığın da beraatini istemişti.
GİZLİ TANIK DİNLENİLECEK
Taleplere ilişkin kararını açıklayan Mahkeme Heyeti, "Olayın gizli tanığı durumunda olan ve soruşturma sırasında beyanı bulunan gizli tanığın" 2 Kasım 2012’deki duruşmada hazır edilmesine hükmetti. Mahkeme, gizli tanığın hazır edilmesi için İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Adalet Bakanlığı’na ve gerekli işlemlerin yapılması için de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına karar verdi. Sanık avukatlarının tanık dinlenmesi talebini de değerlendiren Mahkeme, avukatların dinletmek istedikleri tanıkları 10 gün içinde bildirmelerini ve buna göre tanıklara tebligat çıkarılmasını hükme bağladı.
Tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddeden Mahkeme Heyeti, duruşmayı 2 Kasım’a erteledi.
TAHLİYE İSTEYEN AVUKATLARA TEPKİ
Duruşmanın ardından olayda ölenlerin yakınları, tahliye talebinde bulunan avukatlara tepki gösterdi. Mahkeme Heyetine "Bunların talebini kabul ederseniz, bizim de talebimizi kabul edin. En ağır şekilde cezalandırın" diye bağıran aileler, daha sonra salondan çıkarıldı. Duruşma salonunun kapısında da bazı aileler, salonun önünde bekleyen sanık avukatlarına saldırmaya çalıştı. Araya giren adliyedeki güvenlik görevlileri güçlükle aileleri sakinleştirdi.
"BAŞBAKAN BİZİ DİNLESİN"
Aileler daha sonra Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın önünde basın açıklaması yaptı. Aileler adına açıklama yapan avukat Yusuf Şenel yeni şehit yasası ile ilgili sıkıntı olduğunu söyleyerek, "Bu yeni yasa ile şehit yakınlarına 700 TL verileceği açıklandı. Ancak bu 700 TL’nin de herhangi bir emekli maaşı alınması durumunda verilmeyeceği söyleniyor. Dolayısıyla buradaki ailelerin hiçbiri bu şehit yasasından yararlanamıyor. Bu konuda da biz hükümeti göreve çağırıyoruz" dedi. Avukatın açıklama yaptığı sırada söze giren aileler Başbakan’ın kendileriyle görüşmesini kendilerini dinlemesini istedi.
18 KEZ MÜEBBET İSTENİYOR
Davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Savcı Mehmet Ali Uysal, sanıklar Hüseyin Türeli ve Nusret Tebiş’in "devletin birliğini bozmak ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını istemişti. Sanıkların hamile maktul Filiz İlkiz’in de aralarında olduğu 17 kişinin ölümüne neden olmak suçundan 17 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması ve ayrıca 90 kişinin yaralanmasına neden olmak ve mala zarar vermek suçlarından 1170 yıldan 1800 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti. Diğer 7 sanığın da "Terör örgütü üyesi olmak, ruhsatsız silah bulundurmak" gibi suçlardan cezalandırılmalarını isteyen Savcı Uysal, bir sanığın da beraatini istemişti.