Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2007 00:00
Güney Kore, dünyanın en dijital ülkesi. Son beş yılda hükümetin kampanyası sonucu, ülkedeki hanelerin yüzde 72’sine geniş bantlı internet bağlantısı sağlandı. Güney Kore aynı zamanda robot konusundaki gelişmişliğiyle tanınıyor. 2020’de her evde bir robot bulunacak. Koreli robotlar, diğer ülkelerdekilerden farklı olarak çok ucuz. Üstelik yerleri süpürüyor, çocuklara şarkı söylüyor, nöbet tutuyorlar.
Hatta ileride Kuzey Kore sınırında nöbet bekleyecekler. Güney Kore hükümeti, insan-robot ilişkisini de şimdiden düzenlemek gerektiğini düşündü. Beş kişilik bir ekip, Güney Kore Robot Kuralları’nı yazmak için çalışıyor. Bu kuralların bilimkurgu yazarı Isaac Asimov’un meşhur öyküsünde sözünü ettiği üç yasaya benzeyeceği söyleniyor.
Güney Kore hükümeti, 1997’deki Asya mali krizinden çıkışın tek yolunun yüksek teknolojiye yatırım yapmak olduğuna karar verdi. Ev kadınlarına bilgi teknolojisi kursları verildi, fakir ailelerin bilgisayar alabilmesi için sübvansiyonlar sağlandı ve Güney Kore, her okula hızlı internet bağlantısı sağlayan dünyadaki ilk ülke oldu. Koreliler de, Japonlar gibi teknolojik yenilikleri günlük hayatta kullanmak konusunda çok hızlı. Örneğin Avrupa’da bir türlü yaygınlaşamayan üçüncü jenerasyon cep telefonları Kore’de her alanda kullanılıyor.
64 EVE DENEME ROBOTU DAĞITILDI
Güney Kore’nin çok iddialı olduğu bir alan da robotlar. Her şey yolunda giderse 2020’de ülkede robotlar her yerde olacak. Haberleşme ve İletişim Bakanlığı, 30 özel şirketten, üniversite ve araştırma enstitülerinden 1000 bilim adamını bir araya toplayarak projeyi koordine ediyor. 2020’yi çok geç bulanlar bile var. Örneğin Bakanlığın Akıllı Hizmet Robotları projesinin liderlerinden Oh Sang-rok, "Kişisel hedefim, 2010’da her eve bir robot yerleştirmek" diyor. "Robot endüstrisinde ABD, Japonya ve Avrupa’nın gerisindeyiz ama 2013’te dünya üçüncüsü olacağız."
Diğer ülkeler askeri ve endüstriyel robotlara odaklanırken, Güney Kore üç yıldır hizmet robotlarına yöneldi. Geçen yıl sonunda, üç tip robot, rastgele seçilmiş 64 eve ve iki kamu kurumuna dağıtıldı. Önümüzdeki ekim ayında bu kez 650 eve ve 20 kamu kurumuna robot yerleştirilecek ve deney böylece devam edecek.
FİYATI 1000-2000 DOLAR
Kore Enformasyon ve İletişim Bakanı Chin Dae-jin, bu robotların bin-2 bin dolar arasında bir fiyata satılacağını belirtiyor. Maliyetin ve fiyatının düşmesinin nedeni, robotları harekete geçiren program ve yazılımın makinenin kendisine yerleştirilmemiş olması. Robotlar yüksek hızlı bir internet bağlantısıyla bir süper bilgisayara bağlı. Güney Kore’yi başka ülkelere göre avantajlı kılan en önemli nokta da bu. Akıllı robotların üç temel özelliği var: Sensorlar yardımıyla uyarılma, proses ve eylem. Diğer ülkelerde bu özelliklerin üçü de robotun içinde çözümleniyor, bu da fiyatı yükseltiyor. Oysa Koreli robotlar farklı. Uyarılma ve proses işlevleri tek bir merkezi programda gerçekleşiyor, o programa internetle bağlı robotlara sadece eylem kısmı kalıyor.
Güney Kore Enformasyon ve İletişim Bakanı Chin 2011’e kadar bu tür 3 milyon robot satılacağını düşünüyor. Bakanlık, global robot piyasasına da girmeyi düşünüyor ve bu piyasanın 2015’te yıllık 300 milyar dolara ulaşmasını bekliyor. Akıllı Robotlar Merkezi’nin Müdürü Kim Mun Sang, robotların eninde sonunda yaşam biçimimizi tamamen değiştireceğini söylüyor: "Kişisel bilgisayarlarda olduğu gibi. Daha önceden kimse bilgisayarın ve internetin insanlığı bugün olduğu gibi değiştireceğini öngörememişti."
Koreli robotlar, evde ve işyerinde günlük hizmetlerde kullanılacağı için insan yüzüne sahip. Örneğin yeni denenen robotlardan Jüpiter’in göğsünde büyük bir monitörü, dönen başında farklı duygulara göre şekil değiştiren kocaman gözleri var. Jüpiter ve diğer robot kardeşleri, evde temizlik, hasta bakımı, güvenlik, çocuklara kitap okuma, şarkı söyleme gibi çeşitli işlevleri yerine getiriyor. Bu mekanik hizmetçilerin bazıları kendi kendilerini yeniden şarj edebiliyor, internet bağlantısı kurarak Çin yemeği veya pizza ısmarlayabiliyor.
ROBOT ETİK KURALLARI YAZILIYOR
Isaac Asimov, 1942’de yazdığı "Runaround" (Ben Robot) adlı kısa hikayesinde robotlarla insanların içiçe geçtiği bir dünya hayal eder. Bu dünyada üç robot yasası vardır: 1. Bir robot insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz. 2. Bir robot bir insanın verdiği emirlere birinci yasayla çelişmediği sürece uymak zorundadır. 3. Bir robot birinci ve ikinci yasayla çelişmediği sürece kendini korumakla yükümlüdür.
Asimov, bu üç yasanın pratikte nasıl birbiriyle çeliştiğini anlatır. Bunun nedeni de robotların değil, insanların kötülüğüdür. İşte üç yıl önceki "Ben, Robot" adlı filme ilham veren bu tanınmış hikáye şimdi gerçeğe dönüşmek üzere. Çünkü Güney Kore’de gerçekten de bir robot yasası üzerinde çalışmalar sürüyor.
Güney Kore Ticaret Endüstri ve Enerji Bakanlığı’na bağlı ve iki uzman, iki fütürist, bir bilimkurgu yazarından oluşan beş kişilik bir ekip üreticiler ve kullanıcılar için Robot Etik Kuralları adlı bir metin hazırlıyor. Bakanlık gerekçesinde şöyle diyor: "Robotlar yakın gelecekte güçlü bir zekaya sahip olacaklarından, hükümet onların rollerini ve işlevlerini belirleyecek kurallar koymaya karar vermiştir. Güney Kore toplumunda doğurganlık oranı düştüğü için, ’düşünen’ hizmet robotları kısa bir süre sonra insanların başlıca yoldaşı olacaktır."
KÖPEĞİ METRODA PİSLEYEN KADIN, İNTERNETTE NASIL SKANDAL YARATTIGüney Kore’de nisan ayında ülke çapında süper hızlı kablosuz internet servisi WiBro uygulamaya girecek. Bu sayede Koreliler geleneksel geniş bant bağlantılardan daha hızlı bir şekilde interneti kullanabilecek. Zaten 48 milyon Güney Koreli’nin 17 milyonu web bazlı bir hizmet sağlayıcı olan Cyworld’ün parçası. Yani bu ülkede gerçek dünyaya paralel sanal bir dünya var. Herkes herkese bağlı olduğu için her türlü bilgi, sorun veya
haber inanılmaz bir hızla yayılıyor.
Tabii bu sistemin kötü tarafları da var. Örneğin geçen yıl köpeği metroda yere pisleyen ama pisliği temizlemeyi reddeden kadının cep telefonuyla çekilmiş fotoğrafı internette yayılınca, tüm ülke onu yakalamak için ava çıkmış, ona benzetilen birçok kadın saldırıya uğramış, kadının kim olduğu anlaşılınca da öldürülme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştı.
Bu gibi sorunlar arttıkça hükümet bir çare bulmak gerektiğini kavradı. Geçen ay lise öğrencileri ve gençlere yönelik 256 sayfalık "Bilgi Teknolojileri Etik Kuralları"nı yayınlandı. Öğretmenler bu kuralları her yıl 30 saatlik derslerle gençlere öğretiyor. Kitapta "Sağlıklı Cep Telefonu Kültürü" ve "Kişisel Mahremiyeti Korumak" gibi başlıklar yer alıyor.