Güney Çin Denizi'nde sular durulmuyor

Güncelleme Tarihi:

Güney Çin Denizinde sular durulmuyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2012 15:19

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un Pekin'e yaptığı ziyaret ile Çin'in başta Japonya olmak üzere bölge ülkeleri ile Güney Çin Denizi konusunda yaşadığı hakimiyet sorunu, bölgesel olmaktan çıkıp uluslararası boyut kazanıyor.

Haberin Devamı

Pekin yönetiminin Güney Çin Denizi'nde başta Japonya olmak üzere Filipinler, Vietnam ve Endonezya gibi ülkeler ile sürdürdüğü egemenlik yarışı Clinton'un ziyareti ile farklı bir boyut kazanıyor.

Çin'in "Diaoyü" ve Japonya'nın "Senkaku" adını verdiği insansız ada parçacıklarında egemenliğin kime ait olduğu yönünde iki ülke arasında son aylarda ciddi bir gerginlik yaşanıyor.

Adaların tarihsel ve uluslararası açıdan doğal olarak kendisine ait olduğunu vurgulayan Japonya'nın tavrına karşılık Pekin yönetimi Güney Çin Denizi'ndeki adalar ile aynı silsilede olan adaların antik çağlardan beri Çin'e ait olduğunu savunuyor.

Çin ve Japonya arasında yıllardır gündemde olan ve iki ülke ilişkilerinde önemli bir gerginlik sebebi olarak görülen ihtilaflı adalar meselesi, 2010 yılının eylül ayında bir Çin balıkçı teknesinin Japon sahil güvenlik teknesiyle gerginlik yaşaması ve Çinli kaptanın tutuklanmasıyla tekrar dünya gündemine taşınmıştı.

Haberin Devamı

Çin'in doğusunda ve Japonya'nın ise güneyinde bulunan insansız adacıklar nedenile yaşanan kriz, iki ülkede çeşikli grupların protesto gösterilerine neden olmuş, Pekin ve Tokyo arasında diplomatik gerginliği artırmıştı.

Çin, geçtiğimiz temmuz ayının sonunda ülkenin güneyindeki Sanya eyaletine bağlı olacağını duyurduğu "Sanşa" ada şehrini kurmuştu. Bölge ülkeleri buna tepki göstermiş Washington yönetimi ise Çin'i tek taraflı davranmakla suçlamıştı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Güney Çin Denizi'ndeki sorunun ekonomik veya askeri yaptırımlar yoluyla çözülmesine karşı olduklarını açıklamıştı.

JAPONYA ADALARI SATIN ALMAK İSTİYOR

İki ülkenin adalar konusunda karşılıklı tavırları giderek sertleşirken, geçtiğimiz nisan ayında Tokyo Metropolitan Bölgesi Valisi Şintaro İşihara, Tokyo vilayetinin ihtilaflı beş adanın üçünü satın almayı planladığını açıklamıştı.

İşihara ıssız adalara bazı tesisler inşa edip, iskele yapmayı planladıklarını söylemiş ancak merkezi hükümet bu talebi reddetmişti.

Adalar konusundaki anlaşmazlıklar sürerken geçen ay Hong Konglu aktivist bir grubun tartışmalı Diaoyü Adaları'na ayak basması, ardından da Japonların buna misilleme yapmasının ardından iyice artan tansiyon, Clinton'un Asya-Pasifik ziyaretiyle daha da yükseldi.

Haberin Devamı

Öte yandan ihtilaflı adaların bir bölümünün Japon hükümeti tarafından satın alınacağına yönelik iddialar ortaya çıkmış ve bazı Japon yetkililerin, ülkedeki Kurihara ailesine ait olduğu ileri sürülen bazı insansız adacıkları bu aileden satın almak üzere müzakerelerde bulunduğu kaydedilmişti.

AP haber ajansı; Kyodo ajansı, Yomuiri ve Asahi gazetelerine dayandırarak Japonya'da dün akşam saatlerinde adaların satıldığına dair haberler yayımlandığını duyurmuş ve adı açıklanmayan kaynaklara göre hükümet ile Kurihara ailesinin ihtilaflı beş adadan üçünün satışı için 2,05 milyar yene (yaklaşık 26 milyon ABD dolarına) anlaştığını bildirmişti.

Ancak Japon yetkililer bu konuda müzakerelerin sürdüğünü ve henüz net bir anlaşma olmadığını duyurmuştu.

Haberin Devamı

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hong Ley, bu iddialar üzerine Diaoyü Adaları'nın tarihten bu yana Çin'in doğal sınırları olduğunu belirtti. Hong, adaların ilk kez Çin tarafından bulunduğunu ve Çinlilerin adaları isimlendirdiğini kaydederek, adaların Ming Hanedanlığı döneminde (1368-1644) Çin'in deniz savunma alanı içinde olduğunu kaydetti.

Japonya'nın 1895'teki Çin-Japon savaşında adaları yasa dışı yollarla ele geçirip egemenlik iddia ettiğini savunan Hong, Japonya'nın tek taraflı bir eyleminin "yasadışı ve geçersiz" olduğunu ifade etti.

Çin tarafı dün konuyla ilgili tüm süreci yakından takip ettiğini vurgulamış ve "toprak bütünlüğünü korumak için gereken tedbirleri alacağını" açıklamıştı.

ABD'NİN TUTUMU VE ÇİN'İN SÖYLEMLERİ

Haberin Devamı

ABD-Çin ilişkileri özellikle son dönemde Güney Çin Denizi'ne ilişkin karşılıklı açıklamalarla geriliyor.

Çin basını ABD'nin stratejik önceliğini Asya-Pasifik'e kaydırma planları yaptığı vurgularken, Dışişleri Bakanı Clinton'un Çin ziyareti öncesinde ve sırasında, Çin yönetimi resmi ağızlardan Clinton'ın Asya-Pasifik siyasetine sert eleştirilerde bulundu.

Clinton, Çin ziyaretinden önce Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ülkelerini Güney Çin Denizi konusunda birlikte hareket etmeye çağırmış ve bu denizdeki aidiyet sorunun çözülmesi için ASEAN ülkelerinden Çin'e karşı cephe oluşturmalarını istemişti.

Çin tarafı da Clinton'ın bu çıkışa, söz konusu tutumun "Çin-ABD güvensizliğini artırdığı" tepkisini vermişti.

Haberin Devamı

Resmi basında Clinton'un uyguladığı Asya-Pasifik politikasının ve Asya eksenli diplomasisinin Çin ve civarındaki ülkeler arasındaki bölgesel anlaşmazlıklar gibi sürtüşmeleri körüklediği belirtilirken, ABD'nin Asya politikası "Asya Pasifik bölgesinin güvenlik ve istikrarına yardımcı olmayan çok tehlikeli bir politika" şeklinde nitelendirilmişti.

Clinton'un görüşmeleri sırasında Çin makamları da bu konuları sıklıkla dile getirirken, Çin Dışişleri Bakanlığı, Güney Çin Denizi'ndeki sorunların konuya taraf olanlarla çözülmesi gerektiğini ve üçüncü tarafların konuya müdahil olmaması gerektiğini kaydetmişti.

Pekin'de dün akşam saatlerinde Çin Başbakanı Vın Ciabao, Clinton ile görüşmesinde ABD tarafına, ABD'nin Asya Pasifik ilişkilerinde diyalog ve işbirliği hususunda yapıcı bir rol oynaması çağrısında bulunmuştu.

Vın, Çin-ABD ilişkilerinin dünya genelinde büyük bir etkisi olduğunu vurgulamış ve ilişkilerin ancak iki tarafın çabalarıyla yola devam edebileceğini aktarmıştı.

Farklı sosyal sistemlere sahip ülkelerde liderlerin ikili ilişkileri stratejik seviyede ve çok perspektifli bir şekilde ele alarak "barışçıl bir arada yaşama" ve "ortak kalkınma" hedefine yönelebileceğini söyleyen Vın, tarihi tecrübelerin de tespite güç kazandırdığını ifade etmişti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!