Güncelleme Tarihi:
Akdur, güneşten gelen ışınların bir kısmının, özellikle de mor ötesi (ultraviole-UV) ve kırmızı ötesi (infrared-IR) ışınlarının insan sağlığı için zararlı olduğunu söyledi.
Uzun süre güneşte kalınmaması gerektiğini bildiren Akdur, “Güneş, başta göz ve cilt olmak üzere bir takım organlara zarar verir. Son yıllarda ozon tabakasının incelmesi nedeniyle güneşten gelen zararlı ışınların miktarı daha da artmıştır. Bu nedenle, özellikle yaz aylarında güneş gözlüğü takmadan güneşe çıkılmamalı ve plaja gidilmemelidir. Bu konuda çocuklara daha büyük özen gösterilmelidir” uyarısında bulundu.
Güneşin zararlı ışınlarının gözdeki korneayı kurutmasının, kaşıntı, batma, yanma ve kanlanma gibi şikayet ve hasarlara neden olduğuna işaret eden Akdur, bu kuruluk nedeniyle gözde enfeksiyonların (konjonktivit) oluştuğunu belirtti.
Akdur, şunlara işaret etti:
“Güneşe maruziyet aşırı ve uzun süre olursa gözün saydam tabakası kalınlaşır ve göz merceğinin içindeki proteinlerde bozulma nedeniyle katarakt gelişir. Daha da kötüsü gözün retina tabakasında hasar meydana gelir ve tüm bu nedenlerle kişinin görmesi bozulur. Bunlar geri dönüşü olmayan kalıcı hasarlardır. Bu hasarların daha da ilerlemesi halinde görmede azalma ve hatta körlük oluşabilir.”
ÖNERİLER
Güneşin zararlı ışınlardan korunmanın en kesin yolunun, özellikle 10.00-14.00 saatleri arasında açık alanlara çıkılmaması ve güneşe maruz kalınmaması olduğunu vurgulayan Akdur, şu uyarılarda bulundu:
“-Yaz aylarında sokağa çıkarken, özellikle de plaj ve benzeri açık alanlara giderken mutlaka güneş gözlüğü takılmalıdır.
-Güneş gözlüğünün koruyucu olabilmesi için sahte olmaması gerekir. Sahte gözlükler, güneşten gelen zararlı ışıklara karşı gözü korumadığı gibi, aksine göze gelen zararlı ışıkların miktarını artırarak daha da zararlı sonuçlar doğurmaktadır. Sahte gözlük takmaktansa hiç takmamak daha iyidir. Bu nedenle, güneş gözlüğü alırken ve seçerken çok dikkatli olunması gerekir.
-Güneş gözlüğünün iyi bir koruma sağlayabilmesi için yüksek derecede (en az yüzde 70-80) ultraviyole süzen bir camdan yapılması gereklidir. Bu konuda polarize camlar son derece başarılıdır. Gerçek güneş gözlüklerinin ultraviyole ya da mor ötesi ışınları süzdüğüne dair bir sertifikası vardır. Gözlük alırken bu durum soruşturulmalı, ultraviyole ışınlarını süzdüğüne dair sertifikası olmayan güneş gözlükleri alınmamalıdır.
-Sağlık Bakanlığı, ithal güneş gözlükleri için sertifika mecburiyeti getirmiştir. Gözlük alırken sertifikası ve garantisi olup olmadığı soruşturulmalı ve Sağlık Bakanlığından ruhsatı, firma garantisi olmayan gözlükler alınmamalıdır.
-Güneş gözlüğünün camı kadar şekli ve yüzde duruşu da önemlidir. Her şeyden önce güneş gözlüğü çerçevesi kişinin yüz yapısına uygun olmalı ve göz çevresini çepeçevre sarmalayarak, gözlere yakın durmalıdır. Güneş gözlüğünün iyi bir koruma sağlayabilmesi için, gözü üstten ve yandan gelen ışınlara karşı da koruması gerekir. Bu nedenle de çerçeve buna göre düzenlemiş olmalıdır.
-Bu konudaki en köklü çözüm, sahte güneş gözlüklerinin satışının yasaklanması ve piyasanın bu konuda denetlenmesidir.”