GüneÅŸ Gaziantep’ten yükseliyor

Güncelleme Tarihi:

Güneş Gaziantep’ten yükseliyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2002 00:00

Gaziantep krizlerden ilk etkilenen ÅŸehir. Ama aynı zamanda tünelin ucundaki ışığın ilk görüldüğü ÅŸehir olma özelliÄŸine de sahip. Ekonomik sarsıntının baÅŸladığı hafta fabrikalarına siyah bayrak çekerek ekonomik yas ilan eden sanayiciler, krizin hafiflemesiyle kendilerini toparladı. Ä°ÅŸsiz kalanların büyük bir bölümü iÅŸlerini yeniden kazandı. Antep sanayicileri yeni yatırımlar yapıyor. 12 milyon metrekarelik yeni organize sanayi bölgesinde satışa çıkarılan arsalar bir ay içinde sahiplerini buldu. DoÄŸrudan ve dolaylı ihracatı 5 milyar dolara ulaÅŸan Antep mucizesinin sırrı insanda. GiriÅŸimcilik ve yaratıcılık Anteplinin kanında var. Derme çatma el tezgahlarıyla iÅŸe baÅŸlayan her Antepli, beÅŸ-on yıl içinde küçük atelyesini fabrikaya dönüştürebilecek çalışkanlığa ve beceriye sahip. EÄŸer bir Antepli, makine imalatıyla uÄŸraşıyorsa, gece gündüz makineleri düşünür, tasarlar, ölçer, biçer. Sonra da tezgahın başına geçip yapar. Gördüğünü bir çırpıda taklit etme, taklit ettiÄŸini aşıp kendine has renk ve iÅŸlev kazandırma, bunu markaya dönüştürme serüveninde kimse ellerine su dökemez. Bazı Antepli makine imalatçılarının dünyanın sayılı teknoloji fuarlarına giriÅŸi yasaklanmış. Fuar giriÅŸlerinde asılan isimleri ve resimleriyle 'sakıncalılar listesi'nde yerini almış bu Anteplilerin tek suçu fuarlarda fotoÄŸraf çekmek! Mini kameralarla elde ettikleri görüntülerden yola çıkıp tıkır tıkır çalışan endüstri harikaları ortaya çıkarıyorlar. O yüzden yasaklı ve sakıncalılar. Anteplilerin yaratıcılıkları bunlarla sınırlı deÄŸil. Heykel, resim, sinema, tiyatro, müzik, fotoÄŸrafçılık alanlarında da çok sayıda sanatçı yetiÅŸtirmiÅŸ. Ya sanayici oluyorlar ya da sanatçı. Ä°kisini birarada yürütenlerin sayısı da bir hayli fazla. Hayatı ve çalışmayı çok seven bu insanlar, Türkiye'nin güneyinde mucizeler yaratıyor. İşçisi, patronu, sanatçısı, akademisyeni el ele vererek hem bölgelerinin hem de ülkenin makus talihini yenmek için gece gündüz çaba sarf ediyorlar.Antep, sanayisini, devlet desteÄŸi olmadan tamamen kendi imkanlarıyla yarattı. Kamuya ait tek tesis Tekel İçki Fabrikası. Bunun dışında kalan sanayi kuruluÅŸlarının tamamı özel sektöre ait. Oysa Denizli, Bursa, Ä°zmir, Ä°zmit ve Adana gibi kentlerde geliÅŸen sanayinin çekirdeÄŸinde daima devlet iÅŸletmeleri yer aldı. Toplam 12 milyon metrekarelik alanda kurulan üç sanayi bölgesinde orta ve büyük ölçekli 600 fabrika faaliyet gösteriyor. 250'si dört ay içinde hizmete girecek olan 750 fabrikanın büyük bir bölümünün inÅŸaatı da sürüyor. Sanayicilerin artan talepleri karşısında Gaziantep Sanayi Odası, altı ay önce 4'üncü Organize Sanayi Bölgesi için çalışma baÅŸlattı. 12 milyon metrekarelik alana yayılan 4'üncü bölgenin satışa çıkan arsaları bir ay içinde tükendi. Sanayi Odası BaÅŸkanı Nejat Koçer, ‘‘Bu gidiÅŸle beÅŸinci sanayi bölgesine de hemen baÅŸlamak zorunda kalacağız’’ diyor. Antep'te organize bölgelerin dışında 6 tane de küçük ve orta ölçekli sanayi bölgesi bulunuyor. Bu bölgelerde irili ufaklı toplam 4 bin 750 fabrika harıl harıl çalışıyor. Küçük Sanayi Siteleri'nde (KÃœSGET) ise 2 bin 700 iÅŸyeri faaliyet gösteriyor. 100 bin sanayi işçisi 200 bine çıkacakGaziantep'te kent nüfusu 850 bin civarında. Sanayide çalışan işçi sayısı ise 100 binden fazla. Bu işçilerin yüzde 15'i kriz sırasında iÅŸini kaybetti. Ama büyük bir bölümü, krizin hafiflemesiyle yeniden iÅŸbaşı yaptı. 4. Organize Sanayi Bölgesi'nin tam kapasiteyle çalışmaya baÅŸlamasıyla sanayide çalışan işçi sayısının 200 bini aÅŸması bekleniyor. Antep'te kiÅŸi başına düşen gelir 2 bin 128 dolar. Bu birçok kent ortalamasının üstünde. Antep, kendin piÅŸir kendin ye çizgisini çoktan aÅŸmış. PiÅŸirdiklerini yemekle kalmıyor, artanını da tüm Türkiye'ye ve dünyaya satıyor. Bu kentte üretilen mallar dünyanın tam 82 ülkesinde alıcı buluyor. En çok ticaret yapılan ülkeler arasında ilk sırayı Suriye alıyor. Onu Ä°talya, ABD, S. Arabistan, Ä°ngiltere, Romanya, Almanya, Fransa ve Yunanistan gibi geliÅŸmiÅŸ ülkeler izliyor. Tekstil, gıda, kimya ve plastik, metal ve makine, otomotiv yan sanayi ve inÅŸaat yan sanayi Antep'teki imalat sanayiinin yıldızları. Son 10 yılda Gaziantep'ten sermaye göçü durmuÅŸ. PeÅŸ peÅŸe gelen yatırımlarla beyin göçünün de önüne geçilmiÅŸ. Sanayi Odası BaÅŸkanı Koçer, ‘‘Tersine göç baÅŸladı’’ diyor. ‘‘Yurdışında eÄŸitim gören, öğretim üyesi olan ve Batı'da iÅŸ kuran çok sayıda hemÅŸerimiz Antep'e dönüyor. YeÅŸil alan, modern kent mekanları, kültür ve turizm olanaklarını görünce hemen alışıyorlar. Ãœstelik dünyadan da kopmuyorlar çünkü Antep onlara verdiÄŸi iÅŸlerle bir ayaklarını daima Batı'da tutmalarını saÄŸlıyor. Antep kendini birçok açıdan bir Avrupa BirliÄŸi kenti gibi görüyor. Eksikliklerimiz çok, bunu biliyoruz ama önümüzdeki beÅŸ yıl içinde Antep'le Viyana arasındaki makasın azalacağına inanıyoruz.’’4 ÅŸirket elektrik santralini kurduAnteplilerin en büyük sorunu enerji. DoÄŸal gaz henüz gelmediÄŸi için sanayiciler pahalı elektriÄŸe talim ediyor. 15-20 saate kadar uzayan elektrik kesintileri yüzünden sanayiciler taahhütlerini yerine getirmekte zorlanıyor. Antepliler, kendi elektriklerini üreterek bu sorunu da çözmüşler: Sanko Holding, Gülsan AÅž birer, Akteks AÅž'de iki elektrik santrali kurmuÅŸ. TEDAÅž'tan 8.5 cente aldıkları elektriÄŸin kilovatsaatini 4 sente elde etmeyi baÅŸarmışlar. Bu geliÅŸmeler karşısında harekete geçen Organize Sanayi Bölgeleri Müdürlüğü, TEDAÅž'tan bağımsız bir elektrik santrali kurmak için harekete geçmiÅŸ. 50 megavatlık bir elektrik santrali için proje yapan müdürlük, AB fonlarından da yararlanarak bu iÅŸ için 50 milyon dolarlık bir bütçe ortaya çıkarmış. Santralin inÅŸasına ocak ayında baÅŸlanacak .10 sineması, arıtma tesisi ve yeÅŸil alanlarıyla AB standartlarındaHızla geliÅŸen sanayi ilk baÅŸlarda ekolojik dengeyi bozmaya baÅŸladı. Organize sanayi bölgelerinin çevresinde bulunan 27 köy, sanayiden kaynaklanan atık suların tehdidine maruz kaldı. Yeraltı ve yerüstü sularına karışan endüstriyel atıklar insan hayatını etkilemeye baÅŸladı. Eski ve yerleÅŸik bir kent bilincine sahip olan Antepliler kurdukları sivil toplum örgütleriyle arıtma sistemi kurmayan sanayicileri ve yerel yönetimi hedef aldılar. Kentte bulunan 52 vakıf, 796 dernek, 825 kooperatif, 4 birlik ve 20 meslek kuruluÅŸunun çoÄŸu bu mücadeleye destek verdi. Gaziantep BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Celal DoÄŸan da sivil toplum hareketinin içinde yer alınca mesele kısa zamanda çözüme kavuÅŸtu. Gaziantep Sanayi Odası, organize sanayi bölgesi yöneticilerini toplayarak kimyasal ve biyolojik arıtma sisteminin kurulmasına önayak oldu. Sistem iki yıllık çalışmayla 1997'de hizmete açılınca ekolojik dengedeki bozulmanın önüne geçildi. Sanayi bölgesinin çevresinde bulunan 27 köy halkı, verilen mücadeleden kazançlı çıktı. Su kaynakları kısıtlı olan Antep'te, arıtma sisteminden geri dönüşümü saÄŸlanan temiz suyun bir bölümü 27 köyün sulama ihtiyacı için kullanılıyor. Antep, Türkiye'de en büyük parka sahip olan kent. BüyükÅŸehir Belediyesi, ÅŸehrin ortasından geçen Allaben Deresi'nin iki kıyısını kamulaÅŸtırdı. Buradaki derme çatma yapıları yıktı. YeÅŸillendirdi, aÄŸaçlandırdı, rekreasyon alanları yaptı ve tam 17 kilometre uzunluÄŸunda 3.5 milyon metrekare geniÅŸliÄŸinde bir park ortaya çıktı. Böylece kent içinde kiÅŸi başına düşen yeÅŸil alan miktarı 9 metrekareye ulaÅŸtı. BüyükÅŸehir, yeni yerleÅŸim alanlarında bu oranın kiÅŸi başına 20 metrekare olmasını zorunlu tuttu. Antep artık bu konuda AB standartlarını yakalamış durumda.Kültür ve sanat alanında da büyük bir hareketlilik gözleniyor. Åžehirde son 5 yıl içinde peÅŸ peÅŸe açılan toplam 10 sinema var. Bazı filmler için Antepliler günlerce önce kuyruÄŸa girip bilet alıyor, sinema salonları tıklım tıklım doluyor. Devlet Tiyatrosu'nun kuruluÅŸu için kadro çıktı ama beÅŸ yıldır atama yapılamıyor. Eski yapılar restore edilerek turizm ve kültür merkezlerine dönüştürülüyor. BüyükÅŸehir Belediyesi, 17. yüzyılda inÅŸa edilen Şıra Hanı'nın restorasyonunu üstlendi.Mennen Usta nasıl fabrikatör oldu?Mennen Aksoy, 1965'te bir demir atelyesinde, 10 yaşındayken çırak olarak baÅŸlamış çalışma hayatına. Çıraklıktan arkadaşı Cahit Özçelik'le açtıkları atelyede Antep'in meÅŸhur para kasaları için yedek parça imal etmiÅŸler. O yıllarda yeni geliÅŸen akrilik iplik sanayii, iplik makinelerinin çok pahalı olmasından ÅŸikayetçiymiÅŸ. Türk sanayiciler makine başına Almanya'ya 1 milyon 40 bin dolar ödüyormuÅŸ. Mennen Usta ‘‘Yahu ben ÅŸu makineyi bir görim’’ demiÅŸ ve soluÄŸu fabrikada almış. Aletin başında iki tur dönmüş ve sanayiciye dönüp, ‘‘Ben bunu ederim’’ deyivermiÅŸ. Sanayici gülerek, ‘‘Bu dışardan görüldüğü kadar basit bir araç deÄŸil’ diye ustayı terslemiÅŸ. Mennen Usta hafta sonlarında makinayı incelemeye, ölçüp biçmeye baÅŸlamış. Aklının ermediÄŸi noktalarda, fabrikaya gelip giden teknoloji aşığı Antepli bilimadamı Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner'den yardım almış. Ãœniversite rektörlüğü Mennen Usta'yla birlikte bir mucize peÅŸinde koÅŸan bu bilimadamının, ustanın atelyesinden ayağını kesmesini ve kendisini akademik çalışmaya hasretmesini istemiÅŸ. Uskaner gizli gizli atelyeye gidip gelmeye devam edince rektörlük bu sefer para cezaları kesmiÅŸ. Uskaner, bunun üzerine üniversiteye veda edip Mennen Usta'yla çalışmaya koyulmuÅŸ. Bu küçük iÅŸletmenin bir köşesinde sessiz sedasız imal edilen makine ortaya çıkınca yer yerinden oynamış. TÃœBÄ°TAK ve Türkiye Teknoloji GeliÅŸtirme Vakfı, Mennen Usta ve ekibine 1998'in Teknoloji BaÅŸarı Ödülü'nü vermiÅŸ ve bundan sonraki çalışmaları desteklemeye baÅŸlamış. Almanların, 1 milyon 40 bin dolara Türkiye'ye sattığı makineyi Mennen Usta sanayiciye 400 bin dolara veriyor. Bunun üzerine Almanlar aynı makinenin fiyatını ÅŸimdi 650 bin dolara kadar indirmiÅŸ. Mennen Usta'nın küçük atelyesi, Antep'in bir köşesinden dünya devlerine kafa tutuyor.Kanada’da vergi rekortmeni oldu ama Gaziantep’e dönmekte tereddüt etmediHasan Ersoy, (53) Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluÅŸundan biri olan Torkut Group'un patronu. Oluklu mukavva ve karton yapıyor. Ambalaj sanayi dalında ülke 10'uncusu, ürünlerini çeÅŸitli ülkelere ihraç ediyor. Ankara'da mimarlık eÄŸitimi almış. Antep'e dönüp beÅŸ yıl kadar mimarlık yapmış. Ama o kafasında büyük eserler tasarlarken, inÅŸaat sahiplerinin estetikten nasibini almamış binalarını çizmek zorunda kalınca isyan etmiÅŸ. Mimarlığı bırakıp sanayiye adım atmış. O dönemde babası da kağıt ambalaj alanında kurduÄŸu iÅŸletmeyi büyütmeyi düşünüyormuÅŸ. KurumsallaÅŸma sürecini tamamlayan ÅŸirket, 1990'larda uluslararası nitelik kazanmış, 1993'te Kanada'da bir ÅŸirket kurmuÅŸ. Etibank'ın madenlerini satmak üzere Amerika kıta bayiliÄŸini almış. Kanada'da vergi rekortmeni olmuÅŸ. Ödüller almış. Öğrenme merakı hiç bitmediÄŸi için Toronto Ãœniversitesi'nde bir dizi kısa dönem akademik çalışma yapmış. 40 yaşından sonra Ä°ngilizce öğrenmiÅŸ.Tam bir gurme. Biberlerini, domateslerini, patlıcanlarını kendi bahçesinde yetiÅŸtiriyor. Antep yemeklerini dünyaya tanıtmak için sürekli çalışıyor. 1996'da yöresel yemeklerin kalifikasyonu üzerinde TÃœBÄ°TAK'la birlikte bir buçuk yıl süren bir proje çalışması yapmış. Büyük bir uluslararası gıda makineleri imalatçısı olan Reon firmasıyla birlikte içli köfte makinesini rotatif olarak geliÅŸtirmiÅŸ. Ama birlikte yola çıktığı çocukluk arkadaşını bir trafik kazasında kaybedince eski hevesini kaybetmiÅŸ. Ama Türkiye bu sayede bir içli köfte makinesine sahip olmuÅŸ. Aynı yıllarda Ankara'da politikacıların ve sanatçıların devam ettiÄŸi RV Restoran'ı satın almış. 1953 yılında kurulan ve Ankara'nın en köklü lokantalarından biri olan iÅŸletmeyi aslına sadık kalarak restore edip çalıştırmaya baÅŸlamış. Klasik Türk Musikisi Vakfı kurucularından olan Hasan Bey, yaylı tambur çalıyor. DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu'da kurulan ilk yabancı misyon ÅŸefliÄŸi olan Ä°sviçre KonsolosluÄŸu'nu da yürüten Hasan Ersoy, iÅŸlerinden arta kalan tüm zamanını Türkiye'nin dışarda tanıtılmasına ayırıyor. Kendi çizdiÄŸi, inÅŸaatını ve dekorasyonunu kendi yaptığı evinde eÅŸi Nezahat Hanım ve küçük kızı Ece'yle birlikte yaşıyor.AYÅžEGÃœL ÅžERO-CUMHUR DÄ°NÇER ATAKANEski evleri restore ediyorlarCumhur Dinçer Atakan, ara sıra yüksekçe bir tepeye ya da bir binanın üst katına çıkıp ufka bakarak, ‘‘yeni birÅŸey bulmalıyım, yeni bir yol olmalı’’ diyen insanlardan. Emekli binbaşı. Elektronik uzmanı. Mucit. Sanatçı. Felsefeye meraklı. Nereden geldik, nereye gidiyoruz, hayatın sırrı nedir diye soranlardan. Antep'i deliler gibi seven bu adam eÅŸi AyÅŸegül Åžero ile birlikte, taÅŸ evlerin, kimsesiz konakların, yıkılmaya yüz tutmuÅŸ camilerin, kiliselerin, köprülerin, hanların hamisi.AyÅŸegül Åžero, bir sanatçı. Heykeller, resimler yapıyor, restorasyon ve dekorasyonla uÄŸraşıyor, evinden iÅŸine hep yürüyerek gidiyor. Yolda gördüğü eski bir çeÅŸmeye kızının saçlarını okÅŸar gibi ÅŸefkat gösteriyor. Bu çift, Antep'in hem derininde hem de en yükseÄŸinde geziniyor. On yıl önce, şöyle bir uÄŸradıkları 2 bin 800 yıllık bu ÅŸehrin kendilerine ihtiyacı olduÄŸunu anlayınca, iki çocuklarıyla birlikte Antep'e yerleÅŸmeye karar veriyorlar. Atakan, çözülmeyen bilgisayar sorunlarının tek ilacı, karmaşık uzaktan kumanda aletlerinin en mahir ustası olarak ünlü. Ä°ÅŸsiz ve parasız kaldığı bir gün, yurtdışından yüzbinlerce dolara ithal edilen kumar makinelerini yapmak için tezgahın başına geçmiÅŸ. Ve bir yıl gibi kısa bir sürede tam 250 makine ortaya çıkarmış. Reklam ÅŸirketlerinden talep gelince zeplin bile üretmiÅŸ. ‘‘Buna raÄŸmen kendimi bir yere oturtmuyorum. Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi gah inerim yeryüzüne seyreyler alem beni, diyen Yunus gibi hissediyorum özümü.’’Antep'e yerleÅŸmekle iyi de ediyorlar. Kentin artık bakımsızlık ve ilgisizlikten bel vermeye baÅŸlamış eski taÅŸ yapılarını tek tek restore etmeye koyuluyorlar. AyÅŸegül Hanım'ın restorasyon ve mimarlık bilgisiyle Cumhur Bey'in (herkes ona Atakan diyor), zehir gibi zekası birleÅŸince ortaya mucizeler çıkmış. Bugüne kadar 6 eseri ayaÄŸa kaldırmış, turizm ve kültür yapılarına dönüştürmüşler. Bunlardan birini de Öteki Kültür ve Sanatevi olarak hizmete açmışlar. 29 Ekim 2002'de açılışını yaptıkları bu sanatevi ÅŸimdiden Antep'in kültür ve sanat etkinliklerinin merkezi olmaya aday.ÖTEKÄ° SANATEVÄ°'NDEN HELÄ°KOPTER PROJESÄ° ÇIKTIBüyük bir kafeteryaya da sahip olan Öteki, adından da anlaşılacağı gibi dışarda kalanı, ihmal edileni, görülmeyeni gün ışığına çıkarmak için açılmış. Cumhur Atakan, küçük bir marangozhanede kendi kendine ahÅŸap oyma iÅŸleriyle uÄŸraÅŸan Ahmet Kaya için sanatevinde bir bölüm oluÅŸturmuÅŸ: Ahmet Kaya AhÅŸap Yontu Atelyesi. Atakan, Ahmet Kaya'nın derininde yatan zehir gibi zekayı ve yaratıcılığı ateÅŸlemiÅŸ. Kaya, ÅŸimdi öğrencileriyle birlikte hem kaybolmaya yüz tutan geleneksel ahÅŸap oyma sanatımızı canlandırıyor hem da post-modern denilebilecek tarzda sanat eserleri ortaya çıkarıyor. Öyle anlaşılıyor ki, bu atelyeden fışkıran eserleri yakında Antep'in ve Türkiye'nin birçok sanat galerisinde göreceÄŸiz.Atakan Bey'in beyninin bir kompartımanı da teknolojiye ayrılmış. Bir milyonluk bir kentte tek bir helikopter olmaması onu sinirlendirince yeni bir proje ortaya çıkmış. Mennen Usta'yla karşılaşınca 'iÅŸte aradığım adam' demiÅŸ ve iÅŸe koyulmuÅŸ. Kara ve demiryollarının kavÅŸağında yer alan Antep'te trafiÄŸi üstten denetleyebilecek, dakikalarca havada sabit kalma yeteneÄŸi olan, 150-200 metrekarelik alanlara inebilme çevikliÄŸine sahip, hızlı, içindeki elektronik donanımlarla uzaktan algılama gücüne sahip bir helikopter tasarlamış. Sanko Holding'le görüşmüş ve yeni projelere açık uzakgörüşlü ÅŸirket patronu bu projeyi finanse edeceÄŸini söylemiÅŸ. Böylece Sanko, Atakan Bey ve Mennet Usta'dan oluÅŸan teknoloji sacayağı ortaya çıkmış. Bir yıl içinde ilk helikopteri üretmeyi tasarlıyorlar.ÇARÅžI GÄ°RİŞİM GRUBUGaziler Caddesi'nde bulunan Öteki Kültür ve Sanatevi tarihi Antep Çarşısı'nın tam ortasında yer alıyor. Atakan Bey'le AyÅŸegül Hanım, tarihi çarşının güzelleÅŸtirilmesi için de harekete geçmiÅŸler. Her Antepli gibi yola çıkarken, devletten sıfır destek alacaklarını hesap etmiÅŸler ve esnafla konuÅŸarak Çarşı GiriÅŸim Grubu'nu (ÇGG) oluÅŸturmuÅŸlar. Önceleri devlet de, esnaf da bu giriÅŸime biraz kuÅŸkuyla yaklaÅŸmış. Ama yapılan iÅŸler bir bir ortaya çıkınca olay anlaşılmış. Kısa bir zaman zarfında ÇGG'ye üye olan esnaf sayısı 1100'e çıkmış. TrafiÄŸe kapalı olan çarşının uzunluÄŸu yaklaşık dört kilometre. Bu yüzden alışveriÅŸ yapanlar eziyet çekiyor. Atakan Bey, bunun için de bir çözüm üretmiÅŸ: Tramvay. Ama büyükÅŸehir Belediyesi maliyeti yüksek olur gerekçesiyle projeyi üstlenemeyeceÄŸini bildirmiÅŸ. Demiryolları Bölge Müdürlüğü, atıl kalan hatlardaki rayları verebileceÄŸini bildirince iÅŸ kolaylaÅŸmış. Esnafla bir toplantı yapılmış. Herkes, tramvay için üstüne düşen miktarda para ödemeyi taahhüt etmiÅŸ. Yakında, Türkiye'de ilk kez bir çarşı esnafının devletten kuruÅŸ almadan ortaya çıkardığı tramvayın hizmete açıldığını görürseniz ÅŸaşırmayın...40 ülkeye çikolata satıyorÄ°brahim Ölçücüer, Antep'in büyük sanayicilerinden. Mis Bisküvi ve Gıda Sanayi'nin patronu. ÃœrettiÄŸi bisküvi ve çikolataları 40 ülkeye satıyor. Fabrikası tam kapasite çalışıyor. Ä°ÅŸletmeyi geniÅŸletmek için yeni yatırımlara baÅŸlıyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!