Güncelleme Tarihi:
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay Lokali'nde düzenlediği basın toplantısında, görev süresi boyunca yapılan faaliyetleri anlattı, yargı reformlarını içeren yılık değerlendirme yaptı. Cirit burada, bir süredir gündemde olan af tartışmaları hakkında da konuştu.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Cirit, "Hükümetin gündeminde af var, infaz değişikliği sistemi gündeme gelecek. Kısa aralıklarla yapılan infaz düzenlemeleri ve aflara nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine, "Kurumsal bir görüş olmamakla birlikte ben affa karşıyım." yanıtını verdi.
Cirit, önceki dönemlerde cezaevinde kalış süresinin yüzde 40 oranında olduğunu, 1 Haziran 2005'te getirilen yeni ceza sistemiyle hem ceza yaptırımlarının hem de cezaevinde kalış sürelerinin artırıldığını hatırlattı.
Bundan önce cezaevinde yatılması gereken sürenin yüzde 40 olduğunu, lehe olan indirimlerle birlikte yüzde 60 süresi kalanın dışarı çıktığını kaydeden Cirit, 2005'ten sonra ise bu oranın yüzde 66 olduğunu belirtti. Başkan Cirit, "10 yıl ceza aldığınız takdirde eskiden 4 yıl yatıyordunuz, şimdi ise 6 buçuk yıl yatıyorsunuz. Belki bunlar belli bir orana getirilebilir, yüzde 50 gibi. Çünkü cezaevlerindeki yetersizlik herkesin malumu." diye konuştu.
Daha önce çıkarılan afların, hukuki belirsizliğe neden olduğunu, asayiş açısından, toplumdaki huzur ve barışın sağlanması noktasında bazı sıkıntıları ortaya çıkardığını dile getiren Cirit, "Ama çıkarılacaksa belki infaz sistemindeki yüzde 66'lık cezaevinde kalma süresini yüzde 50'lere doğru çekebiliriz. Böylelikle daha adil bir çözüm olabilir diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.
BİNALİ YILDIRIM NE DEMİŞTİ?
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, konuya dair geçtiğimiz günlerde şunları söylemişti:
“MHP teklif verdi ama çok çalışılması lazım üzerinde. Kamu vicdanı nasıl rahatsız olmaz, onun ortaya çıkması lazım. Acele karar verirsen bu sefer başka mağduriyetler olur” dedi.
AF TEKLİFİNİN İÇERİĞİ
MHP, 19 Mayıs 2018 tarihine kadarki suçlara ilişkin 5 yıl şartlı indirim öngören kanun teklifini 24 Eylül'de TBMM Başkanlığına sundu. MHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, MHP Grup Başkanvekilleri Erkan Akçay ve Erhan Usta ile MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan teklif, "Bazı Suçlarla İlgili Ceza Sürelerinden Şartlı İndirim ile Tutuklu ve Hükümlülerin Salıverilmesine Dair Kanun Teklifi" adını taşıyor. Toplam 8 maddeden oluşan teklifte, FETÖ, PKK ve diğer terör örgütleri ile çocuk istismarı ve kadın cinayetleri mahkumları kapsam dışında tutuldu.
KİMLER AFTAN YARARLANACAK?
Teklif, 19 Mayıs 2018 tarihinden sonraki suçları kapsam dışı bırakıyor. Bu tarihten önce işlenen, düzenlemede ayrık tutulanlar hariç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ve 765 sayılı TCK ile özel kanunlardaki suçlar yönünden tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekilmesi gereken toplam ceza sürelerinden şartlı indirim yapılmasını öngören teklif, bunun sonucu infazı kalmayan hükümlü ve tutukluların salıverilmesini amaçlıyor.
Teklifte istisna olarak sıralanan suçların dışındaki suçlarla ilgili olarak hükümlülerin, tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam ceza süresinden bir defaya mahsus olmak üzere 5 yıl indirim yapılacak. Ceza kalmazsa hükümlü salıverilecek.
Hükümlünün birden fazla cezası varsa indirim, her bir ceza için ayrı ayrı uygulanmayacak, tabi olunan infaz hükümlerine göre çekilmesi gereken toplam cezadan bir defaya mahsus olmak üzere yapılacak.
Sanık veya şüphelinin tutukluluk durumu, istinaf ve temyiz kanun yolunda, ilk derece mahkemesi ile istinaf ceza dairesince hükmolunan cezaların toplam süresi; kovuşturma evresinde, iddianamede ya da görevsizlik kararında sanığın işlediği iddia olunun suç ve suçlara ilişkin sevk maddelerindeki cezanın alt sınırı; soruşturma evresinde şüphelinin üzerine atılı suç veya suçların kanun maddelerinde gösterilen cezanın alt sınırı göz önüne alınarak tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam ceza süresi üzerinden bir defaya mahsus, 5 yıl indirim yapılmak suretiyle değerlendirilecek.
Alt sınırın belirlenmesinde TCK'nın 61. maddesindeki ölçütler esas alınarak teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, ceza indirimi gerektiren şahsi sebepler göz önünde bulundurulacak.