Gündemde seçim yok

Güncelleme Tarihi:

Gündemde seçim yok
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2005 19:43

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, "Birileri arzu ediyor, gönlünden böyle geçiyor diye Türkiye'de seçim yapılmaz" dedi.

Haberin Devamı

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'nin gündeminde bir seçim olmadığını, seçimi gündeme getirmek için de hiç bir sebep bulunmadığını belirterek, ”Birileri arzu ediyor, gönlünden böyle geçiyor diye Türkiye'de seçim yapılmaz” dedi.

Çiçek, “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal 2006'da erken seçim yapılması gerektiğini ve Meclis'in meşruiyetini kaybettiğini söyledi. Hükümetin gündeminde böyle bir konu var mı?” sorusu üzerine, şunları kaydetti:

“Hem parti yöneticileri, hem Başbakan, hem de ben, daha önce de ifade ettiğimiz gibi, Türkiye'nin gündeminde bir seçim yoktur. Seçimi gündeme getirmek için de hiç bir sebep yoktur. Yani birileri arzu ediyor, gönlünden böyle geçiyor diye Türkiye'de seçim yapılmaz. Türkiye, uzunca bir aradan sonra istikrarı yeni yakalamıştır. Türkiye'nin genel dengeleri o kadar bozulmuştu ki... Son 2.5 sene içerisinde bunlar şimdi yerli yerine oturmuşken ve bundan sonra kalkınmamızın, çabalarımızın daha istikrarlı, kalıcı olması adına yapacağımız bunca iş varken, Türkiye'yi daha seçimin üçüncü yılının ortasında bir tartışmanın içine sokmak, Türkiye'nin menfaatine, hayrına değildir.

Haberin Devamı

Anayasa'da ve yasalarda seçimlerin ne zaman yapılacağı belli. 2.5 sene evvelden bu neviden tartışmaları gündeme getirmek belki muhalefet arzusu, muhalefet söylemi olabilir, ama Türkiye'nin hayrına olmadığı çok açıktır. Türkiye'de bir hükümet boşluğu mu var? Bir istikrarsızlık mı var? Türkiye'nin işleri mi görülmüyor? Seçime gitmek için ne gerekçe var? Muhalefet böyle istedi... Kişilerin arzusuna göre seçim yapılamaz. Bu, Türkiye'nin aleyhinedir. Onun için sizler de bu soruyu son defa sormuş olun. Bizim gündemimizde seçim kesinlikle söz konusu değildir. Anayasa'da ve yasalarda belirtilen süre içinde, zamanı geldiğinde seçim yapılır. Onun için işin o noktasına gelmeden bu neviden tartışmalar ister istemez yabancı sermaye dahil olmak üzere herkesi (dur bakalım ne olacak) endişesine sevkeder. Bu neviden soruların, Türkiye'de sanki yarın seçim olacakmış gibi taşınmış olmasını da çok değişik açılardan faydalı bulmuyoruz.”

ABD ZİYARETİ

Haberin Devamı

Dış politika konularıyla ilgili Bakanlar Kurulu'nda bilgi sunulduğunu ve değerlendirmeler yapıldığını belirten Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen hafta ABD'ye yaptığı ziyareti anımsattı. Çiçek, şunları kaydetti:

“Hükümet olarak bizim değerlendirmemiz, ABD ziyaretinin olumlu ve verimli bir ziyaret olduğu yönündedir. İki ülke arasındaki ilişkiler, bu ziyaret vesilesiyle gözden geçirilmiş, karşılıklı beklentiler birinci ağızdan dile getirilmiştir. Türkiye-ABD ile ilişki kurduğu günden beri, bu ilişkilere özel bir önem vermiştir. Başka ülke ve kuruluşlarla, ittifaklarla olan yoğun ilişkiler, hiçbir zaman ABD ile olan ilişkilerimizin alternatifi değildir. Bu ilişkilerin, olsa olsa, çok yönlü dış politikanın değişik veçhile olarak değerlendirilmesi lazım. Bizim ABD ile ilişkilerimizin, her zaman önem verilen, özen gösterdiğimiz, üzerinde önemle durduğumuz yönleri olmuştur. Esasen bu ikili ilişkilerin kararlı bir şekilde sürdürülmesi, iki ülkenin ve bölgenin menfaatinedir. Karşılıklı saygıya ve ortak menfaat temeline dayanan bu ilişkiler, inanıyorum ki önümüzdeki zaman dilimi içerisinde de giderek kuvvetlenecek, güçlenecektir.”

Haberin Devamı

İlişkilerde zaman zaman kırılma noktaları ve bazı sıkıntılı dönemler olduğunu kaydeden Çiçek, “Ama bu ilişkilerin ortak dinamikleri, her zaman bu sorunları aşmış, bugünkü noktaya gelmiştir. Bu ziyaretin, ilişkilerimiz açısından birçok spekülasyonu ortadan kaldıran, son derece faydalı ve verimli bir ziyaret olduğu kanaatini taşıyoruz.”

KÖRFEZ ÜLKELERİYLE İLİŞKİLER

Toplantıda Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Körfez ülkelerine yaptığı ziyaret konusunda bilgi verdiğini ifade eden Çiçek, “Türkiye'nin bir taraftan ABD ve AB ile ilişkilerini sürdürürken, diğer yandan İslam dünyası ile ilişkilerine önem verdiğini” belirtti.

İslam ülkeleri ile ilişkilerde, geçmişte bir durağanlık söz konusu olduğunu, ancak AK Parti iktidarı döneminde İslam ülkeleri ile ilişkilerin çok yönlü sürdürüldüğünü kaydeden Çicek, “Körfez ülkeleri de bunlar içerisindedir. Türkiye, özellikle ekonomik kalkınması açısından, dış politikada bu yöndeki gelişmelerin önemli bir imkan, kaynak olacağını düşünmektedir. Bununla ilgili değerlendirmeler yapılmıştır” dedi.

Haberin Devamı

Çiçek, Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde İspanya'nın Cordoba şehrinde katıldığı ”ayrımcılığın önlenmesi” toplantısına ilişkin bilgi sunduğunu belirtti.

11 Eylül saldırılarından sonra, Müslümanlar'a karşı hemen her tarafta ayrımcılığın söz konusu olduğunu söyleyen Çiçek, ”Türkiye'nin, diğer ayrımcılıklara karşı olduğu gibi, İslam'a karşı ayrımcılığın önlenmesi noktasında da ortak çabanın sürdürülmesi gerektiğini, Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının Varşova'da yaptığı toplantıda dile getirdiğini” kaydetti.

RUSYA'YA YAŞ MEYVE SEBZE İHRACATI

Bakanlar Kurulu toplantısında Rusya Federasyonu'na yaş meyve sebze ihracatı konusundaki sıkıntıların da ele alındığını ifade eden Çiçek, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker ile Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in bu konuda karşılaşılan zorluklar, yapılması gerekenler ve şu ana kadarki çalışmalarla ilgili bilgi verdiklerini kaydetti.

Haberin Devamı

Başbakan Erdoğan 'ın dün Antalya gezisi sırasında da konuya değindiğini ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşeceğini ifade ettiğini söyleyen Çiçek, şu bilgileri verdi:

“Bugün kendisiyle görüşmek için aradı ama İngiltere Başbakanı orada olduğu için görüşme gerçekleşmedi. Başbakanlık düzeyinde konu takip ediliyor. Ümit ederim uygun bir zaman içerisinde bu görüşme yapılacak. Konu hassasiyetle takip edilmesi gereken bir konu olarak Bakanlar Kurulu'nun gündemine gelmiştir. İki bakan arkadaşımız da konuyu yakinen takip ediyor. Ayrıca Sayın Başbakanımız da ümit ederim, bu telefon görüşmesini bugün yapabilir.”

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nden kanuni olarak emekliliği gelmiş olanların dışında hiçbir işçinin çıkarılmayacağını belirtti.

ÖZELLEŞTİRME

Çiçek, hükümetin, bankacılık sektöründe yabancı sermayeye sıcak baktığını bildirdi.

Türkiye'nin, özelleştirmeyi dünyada belki en önce ve en çok konuşan ülkelerin başında geldiğin söyleyen Çiçek, ancak icraat yönünden “treni kaçırdığını, bu konuda en son noktadaki birkaç ülkeden biri olduğunu” ifade etti.

Çiçek, devletçiliği benimsemiş ülkelerin bile 1990'lı yıllardan itibaren özelleştirmeyi büyük ölçüde tamamlamasına rağmen, 1980'li yılların başından beri özelleştirmeyi konuşan Türkiye'nin, halen bir kısım zorluklarla karşı karşıya kaldığını belirtti.

Çiçek, şöyle konuştu:

“Özelleştirme konusunu önemsiyoruz. Bu noktadaki kararlılığımız devam ediyor, çıkan ve çıkarılan bunca zorluklara rağmen. Çünkü, özelleştirilen varlıklar bu ülkenin varlıklarıdır. Bunların Türkiye'nin kalkınması bakımından önemli bir kaynak olduğuna inanıyoruz. Eğer bu kaynaklar iyi değerlendirilemezse, o zaman Türkiye başka yerlerden kaynak aramakta ve bunun bedelini dış borç olarak ödemektedir. Onun için özelleştirme; bir taraftan ekonomik bir konudur, diğer taraftan verimlilik meselesidir. Toplumsal ahlakın korunması açısından da özelleştirme, gerçekten, üzerinde durulan, bizim de durmamız gereken bir konu olarak yine bugün gündeme gelmiştir.”

Özelleştirme çalışmalarının sürdüğünü anımsatan Çiçek, bunlardan birinin Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü'nün yaptığı kiralama sözleşmesi olduğunu belirtti. Bunun tamamen özelleştirme değil, uzun vadeli bir kiralama sözleşmesi olduğunu ifade eden Çiçek, Türkiye'nin bu ihale ile 15.5 yıllık süre içinde 4 katrilyon 100 trilyon lira gibi önemli bir kaynağı elde ettiğini ve bunun yaklaşık 1 katrilyon lirasının 6 ay içinde Türkiye'nin kasasına gireceğini kaydetti.

“ÖNEMLİ İHALELER OLACAK”

Özellikle işsizliğin önem arzettiği ve Türkiye'nin yatırım açısından büyük bir açlık çektiği dönemde bu neviden kaynakları ve imkanları değerlendirip, yeni yatırımlara yönelmenin en akılcı yol olarak göründüğünü anlatan Çiçek, gelecek günlerde yine önemli özelleştirme ihaleleri olduğunu söyledi. Çiçek, “Bu ihalelerde hiçbir duraksama olmaksızın kararlı olduğumuzu, bunları gerçekleştireceğimizi, ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

Bunlardan birinin Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nin özelleştirilmesi olduğunu kaydeden Çiçek, şunları kaydetti:

“Maalesef, konu yine, SEKA'da olduğu gibi, eksik olarak tartışılmaktadır. Orada çalışan vatandaşlarımız, Seydişehir halkı konudan yeterince bilgi sahibi olmamakta, yanlış bilgilendirme veya yanlış yönlendirmelerle, konu saptırılmaktadır. Kaldı ki orada büyük bir modernizasyona girişilecektir. Burası Rus teknolojisiyle yapılmış, eski bir teknoloji. Verimliliği düşük, üstelik ekonomik açıdan da bazı sıkıntıları, zorlukları olan bir tesis. Bu tesis çalışmaya devam edecek, modernizasyonu yapılacak. 110 milyon dolarlık yeni yatırım gerçekleşecek. Bunlar, şartnamenin şartlarıdır. Böylece, değil oradan işçi çıkarılması, yeni işçilerin alınması da söz konusu olacaktır. Ayrıca hem Sayın Başbakanımız hem Maliye Bakanımız tarafından defalarca açıklandı. Bugün bir defa daha ifade etmek istiyorum. Maalesef bu konu yeterince anlaşılamadığı için, orada çalışan işçilerimiz, tereddüde kapılmaktadır. Kanuni olarak emekliliği gelmiş olanların dışında, hiçbir işçi çıkarılmayacaktır. Çünkü, bu endişelerin önemli bir kısmı, bu ihale gerçekleştirildiği takdirde, geçmiş ihalelerde olduğu gibi, geçmiş hükümetler döneminde, işçilerin işçilerini kaybedeceği gibi bir endişe, haklı olarak işçilerimizde vardır. Bundan dolayı bir kısım yanlış yönelimler söz konusudur. Onun için tekrar tekrar ifade ediyorum ki burasının özelleştirilmesi halinde hiçbir şekilde işçi çıkarılması olmayacaktır.”

Tesisin özelleştirilmesi halinde, hammadde imal edip, dışarıya satmak yerine, bunu işleyeceğini ve ilave katma değer sağlayacağını anlatan Çiçek, bundan Türkiye'nin büyük ölçüde menfaat elde edeceğini vurguladı.

Oymapınar Elektrik Santrali'nden elde edilen enerjinin doğrudan doğruya Seydişehir Alüminyum Tesisleri'nde kullanılacağını ifade eden Çiçek, “Orayı alan firma, buradan aldığı elektriği üçüncü şahsa satmayacak, doğrudan doğruya burada kullanacaktır. Böylece Seydişehir çevresi ve orada çalışanlar, ilave imkanları da elde etmiş olacaklardır” dedi.

SEKA'da olduğu gibi, Seydişehir'de de insanların mağdur olmaması açısından her türlü tedbiri aldıklarını ve bu konudaki açıklamanın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldığını kaydeden Çiçek, ”Onun için, bir kısım biraz siyaset, biraz ideolojik yaklaşım kokan, biraz da sendikalarımızın belki eksik bilgilendirmesinden kaynaklanan olumsuz durumlar var” diye konuştu.

YABANCI SERMAYE

Bakanlar Kurulu'nda, yabancı sermaye konusuna da değinildiğini bildiren Çiçek, Türkiye'nin kendi yatırımlarını sürdürebilmesi, büyümesini istikrarlı hale getirebilmesi ve geriye dönük kaybettiği zamanı ve imkanı kazanabilmesi açısından, kendi kaynaklarını harekete geçirmesinin yetmediğini, yabancı sermayenin gelişini de hızlandırmak gerektiğini vurguladı.

Çiçek, bugün büyüme hızı yüksek birçok ülkenin, kendi imkanları dışında yabancı sermayeyi davet etmek suretiyle yüksek büyüme gerçekleştirdiğini ifade ederek, Türkiye'nin de yabancı sermayenin ülkeye gelmesi için birçok çalışma yaptığını, özelleştirmenin de bunlardan bir tanesi olduğunu anlattı.

Bankacılık sektörünün de bu bakımdan önemli olduğunu söyleyen Çiçek, yabancı sermaye konusunda bazı tereddütlerin olabileceğini belirterek, “Hükümet olarak bankacılık sektöründe yabancı sermayeye sıcak bakıyoruz” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!